Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
batıdan, çok, önce

Batı'dan Çok Önce...

Eski 08-16-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Batı'dan Çok Önce...





Batı'dan Çok Önce
HKayalar

Dünyanın düz bir tepsi şeklinde değil de yuvarlak olduğu, artık küçük-büyük herkesin bildiği bir gerçektir Ancak bu gerçek, asrımızda uzay teknolojisinin gelişmesi ve uzaya gidip gelmeler sayesinde daha da kesinleşmiştir

Batı, daha 17 asırda dünyanın döndüğünü söyleyen ilim adamlarını engizisyona gönderirken (Galileo gibi), Kilisenin de 20 asra kadar Batlamyus’un nazariyelerine bağlı kalıp, dünyanın düz olduğu saplantısındaki ısrarını, bu konudaki ilmi seviye ve müsamahasızlığını dikkate alarak pek yadırgamama gerekir

“Bütün gök cisimleri kâinatın yuvarlaklığına bağlı olarak kürevidir” diyen Einstein’e kadar, Batı’da gök cisimlerinin küreviliğini bu açıdan kimse bilmiyordu Gözlerinizi batıdan ayırıp İslam âlemine çevirdiğinizde ise, yerin kâinata bağlı yuvarlaklığı konusunda ilim adamlarının çok önceden söz ettiğine şahit olursunuz

Eğer bir şüpheniz varsa “Fütuhat-ı Mekkiye” ile “Makasıd” ve “Mevafık”a gidiniz Maksada vakıf olacak ve göreceksiniz ki, asırlarca önce yaşamış İbn-i Arabi ile Sadeddin-i Taftazani ve Seyyid Abdülkadir Cürcani top gibi küreyi ellerinde tutmuşlar, her tarafını temaşa ediyorlar

Eğer o kapı size açılmadı ise, İmam-ı Razi’nin “Mefütihu’l-Gayb” adlı tefsirine giriniz ve ders verdiği yerde, o dahi imamın önünde diz çöküp dersini dinleyiniz

Eğer onun ile tatmin olamadınız ve arzı küreviyet kabına sığıştıramadınız ise, bir de İbrahim Hakkı’nın arkasına düşünüz ve Hüccetü’l-İslam olan İmam-ı Gazali’nin
yanına gidip fetva isteyiniz Deyiniz ki; “Yerin yuvarlaklığı konusunda âlimler arasında ihtilaf var mıdır?” Elbette, “Kabul etmezseniz vardır” diyecektir Zira, ta zamanından beri şöyle bir fetva göndermiş: “Kim yerin yuvarlaklığı gibi kesin bir delil ile sabit olan bir meseleyi dini koruma bahanesiyle inkar ve reddetse, dine cinayet-i azim etmiş olur Zira bu sadakat değil hıyanettir

Eğer bütün bunlara itimat etmiyorsanız, gelin o Koca Pir’in(Piri Reis) gemisine binip okyanuslara açılarak “Haritat” birlikte çiziniz; ya da “Cihannümü” sahibinin peşine düşüp, dünyayı beraber geziniz; yol üzerinde de Kazvini’ye uğrayıp “Acaibu’l Mahlukat” ına bir göz atınız

Sizin yatmış olan fikr-i hakikatiniz eğer bu yüksek sesle uykudan kalkmadıysa ve gözünüz açılmadıysa, İbn-i Hümam ve Fahru’l-İslam gibi zatların ellerini tutup İmam-ı Şafi’ye giderek fetva isteyiniz ve deyiniz ki; “Dinde vardır ki bir vakitte beş vaktin namazı kılınır; hem de bazı yerlerde, yatsı namazının vakti bazı zamanlarda yoktur; hem de kutuplara gidildikçe güneş bir çok günlerde batmaz ve birçok gecelerde doğmaz, nasıl oruç tutacaklar? Yani insanlar, kutup bölgelerinde vakitlerini nasıl düzenleyip ibadetlerini yapacaklar? Hem de, namazın şartlarından olan istikbal-i kıble konusunda yüzün tam olarak Kabe’ye dönük olması şart koşulmuştur Halbuki yalnız kıyamda, yani ayakta iken ve otururken yüzümüz Kabe’ye dönmektedir,” deyip bu konuda açıklama isteyiniz Emin olun İmam-ı Şafi; birinci soruya doğudan ve batıdan geçen ekvator dairesinin yuvarlaklığı ile cevap verecektir İkinci ve üçüncü soruyu, güneyden kuzeye uzanan meridyen dairesinin kavisliğiyle açıklayacaktır Yani, günümüzden 12 asır önce ‘dünya yuvarlaktır’ deyip, bunu ilmi olarak ispat edecektir Hem de, kıble konusunda “kıble ve Kâbe öyle nurani bir sütundur ki, gökleri arşa kadar takmış ve düzenleyip yerkürenin tabakalarını yeryüzüne kadar delerek kâinatın muntazam nurani bir sütunu olmuştur Eğer perde keşfolunsa, şâkül istikametinde sizin gözünüzden çıkan ışınlar namazın herbir hareketinde aynı kıble ile temas ve musafaha edecek” diyecektir

Eğer o muhteşem kitapları okuyup anlayamıyorsanız, bilmiyorsanız, asrımızda yetişmiş olan Asnn Bedi’i ile Hüseyin Cisri’nin sözlerini dinleyiniz Zira o iki şahsın, asrın başında durup yerin yuvarlaklığını inkâr edenleri tehdit ettiklerini, hakikat kuvvetiyle korkmadan: “Kim dine dayanarak himayet yolunda yerin yuvarlaklığını inkâr ederse, sadık-ı ahmaktır; dine en şiddetli düşmandan daha fazla zarar vermiş olur” diye avazları çıktığı kadar haykırdıklarını işitirsiniz

Evet, nesillerimize, resimleri karşısında batılı ilim adamlarının bugün dahi ceketlerini düğmeleyip ihtiram vaziyetine geçtikleri, fikir ve sesleriyle yaşadıkları çağı aşmış, herbiri bir fazilet numunesi olan bu gözde ve güzide şahsiyetleri değil de, neden hala sadece batılı bilim adamları öğretiliyor, anlamak çok zor!

KAY NA K LA R

1- İshak Halis, İman Dünyası, Işık Yay 1991 sh 24-25
2- Fahrettin er Razi, Mefatihül Gayb, 14 s109: 25/142, 31/46
3- Bediüzzaman Muhakemat, Sözler yay, sh 49,1991
4 Age
5-Osman Keskioğlu, Müslümanlarin ilim ve Medeniyete Hizmetleri, sh 52-48 Senem Mat, Tic ve aş 1983
6- Bediüzzaman, Muhakemat, sh 50, Sözler Yay, 1991
7-Age

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.