Mustafa Kemal`İn Cizdigi Türkiye Haritası

1907 yılında Mustafa Kemal arkadaşlarıyla birlikte, ülke sorunlarını konuştuğu bir toplantıda kendisinin çizmiş olduğu ilginç bir harita çıkartır Orada bulunanların anlattıklarına göre haritanın, Osmanlı İmparatorluğu'nun o zamanki sınırları ile hiç bir ilgisi yoktu O zaman hiç bir anlam verilemeyen bu harita, şimdiki Türkiye Cumhuriyeti'nin Haritası idi


Haritada bugünkü sınırlarımıza uymayan sadece küçük bir fark vardı: Atatürk'ün bizden ayrılmasını istemediği ve bir türlü razı olmadığı Kerkük'ü de Türkiye topraklarına katmıştı Daha sonraları Kurtuluş Savaşı kazanılınca, İsviçre'de yapılan Lozan Antlaşması ile Türkiye Kerkük'ten çıkan petrol hakkını satmak zorunda kalmıştır


Mustafa Kemal geleceği bilme gücüne sahip olmasaydı bu haritayı çizebilmesi mümkün değildi Haritanın çiziliş tarihi olan 1907 yılında henüz daha II Abdülhamit Osmanlı İmparatorluğu'nun padişahıydı Gittikçe güçsüzleşen Osmanlı İmparatorluğu'nun topraklarında gözü olan ülkeler, saldırıya geçmek için uygun zamanı beklemekteydiler


1911 yılında İtalyanlar Trablusgarp'a saldırırlar Osmanlı devleti onunla ilgilenirken, bir yandan da İtalyanlar oniki adayı işgal ederler Arkasından Balkan Savaşı kopar Osmanlılar'ın eski komşuları Sırbistan, Bulgaristan, Karadağ ve Yunanistan birleşerek saldırıya geçerler İki cephede savaşmak zorunda kalan Osmanlı Devleti İtalyanlar ile antlaşma yapar Ve Trablusgarp'ı bırakmak zorunda kalır Bu sırada Balkan Devletler'i Edirne'yi alır Daha sonraları birbirlerine düşen Balkan Devletleri'nin bu durumundan faydalanın Osmanlı Devleti Edirne'yi geri alır 1913 yılında imzalanan "Bükreş Antlaşması" ile Osmanlı Devleti Trakya ya kadar geri çekilir


Atatürk'ün çizmiş olduğu haritanın bir bölümü böylelikle gerçekleşmiş olur Daha sonraları çıkan Birinci Dünya Savaşı sonunda birçok topraklar kaybedilmiştir Arkasından da Anadolu da işgal edilince, düşman esareti altında yaşamamak için başlatılan Kurtuluş Savaşı sırasında ilk önce Türkiye'nin bu günkü Doğu sınırı çizilir Bunu, Güneydoğu illerimizin bu günkü sınırının çizilişi izler En sonunda düşmanın İzmir'den denize dökülmesiyle birlikte; Türkiye Cumhuriyeti'nin, 1907'de Mustafa Kemal tarafından çizilen harita ortaya çıkar


Bütün bu gelişmelerden sonra şunu kesin olarak görüyoruz ki, Mustafa Kemal çıkacak savaşları sonuçlarıyla birlikte bilmekteydi Yıllar öncesinden çizmiş olduğu harita bunun en büyük kanıtıdır

şimdi arkdaşımız bize diyor ki Atatürk bir derviş yada şehy ti keramet ehli insandı, taaa 1907 yılında 1939 da kesinleşecek olan bügün kü sınıralarımızı kendi elceyiziyle cizmiş tabi aynı zamanda arkadaşımız aydın bi kişilik olduğu için keramet demiyor da ileri görüşlülük diyor) Atatürk ün ne kadar ileri görüşlü olduğü ve olaylara yön verme gücünün ne denli yüksek olduğu tartışma konusu bile olamayacağı kesin ama o keramet gösteren bir şehy derviş yada peygamber değildi ve ömrünü keramet vs gibi sacmalıklarla mücadele ile gecirdi


bugün sahip olduğumuz sınırların hangi aşamalar sonucu gercekleştiğini, misak-ı millinin ne demek olduğunu, musulun hangi hatalar sonucu en azın dan bir kısmının ( süleymaniye, zaho, kerkük ) elden cıktığını bilmeden yani tarih okumadan böyle romantik) gerceklerden uzak yazılar yazmak herşeyden önce Atatürk ün akılcılığına hakarettir İlla da övecem diyorsanız askeri ve siyasi hayatı boyunca göstermiş olduğu dahice stratejilerden bahsetin ( canakkale savaşı, milli mücadeleyi örgütlemesi, cumhuriyeti ilanı ve rakiplerini saf dışı etmek icin gercekleştirdiği manevralar vs gibi)


kurtuluş savaşının gayesi olan misak-ı milli hakkında bile '' misak-ı milli şu hat veya bu hat cizmemiştir sınırı cizen milli menfaatlerdir'' diyen bir insandan bahsediyoruz ( bu sözler musulun kaybından sonra mecliste Atatürk tarafından söylenmiştir)


İncelendiğinde görüleceği üzere Atatürk ün hedefleri şarlara göre değişebilmektedir Onun dünyasında hicbirşey olağan değildir şarlarla birlikte herşey değişebilmektedir böyle bir insanın 1907 de bir harita cizip onu gercekleştirdiğini söylemek tarihi ve olayları bilmemekten başka bir şey olamaz kaldı ki bir an haklı olduğunuzu düşünsek bile Atatütk bu hedefi gercekleştiremeden ölmüştür zira Hatay anavatan Atatürk ün ölümünden sonra katılmıştır


Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar

Hiç ibret alınsaydı tekerrürmü ederdi