Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye > İç Anadolu Bölgesi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bilgi, hakkında, konyanın, tarihi, turistik, yerleri

Konyanın Tarihi Ve Turistik Yerleri Hakkında Bilgi

Eski 08-13-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Konyanın Tarihi Ve Turistik Yerleri Hakkında Bilgi



Konyanın Tarihi -Konyanın Turistik Yerleri-Konya Hakkında Bİlgiler

Konya her tarafı târih kokan bir şehirdir Selçuklular, Karamanoğulları ve Osmanlılar bu ilde çok sayıda ve değerli târihî ve sanat eserleri bırakmışlardır Türk târihinin en eski ve kıymetli eserlerini sînesinde barındıran Konya, ayrıca bir gönül diyârıdır


Türk mîmârî anıtlarının zenginliği bakımından Konya, Türkiye şehirleri içinde İstanbul, Bursa ve Edirne’den sonra yer alır Târihî ve sanat eserlerinin çoğu kaybolmuş olmasına rağmen çok zengin bir hazîneye sâhiptir Selçuklu eserleri en çok bu ildedir Bozkır ortasında bir medeniyet âbidesidir Başlıca târihî eserleri şunlardır:

Konya Kalesi: Varlığı bilinen, fakat yeri bir türlü tesbit edilemeyen târihî Konya kalesine âit Hastahâne caddesinde bir şahsa âit arsada kazı yapılırken 5 m derinlikte 50x70 cm ebadında düz satıhlı halde duvar taşları bulunmuştur Konya surlarını yeniden inşâ edercesine Sultan Alâeddîn Keykubad yaptırmıştır Aynı sultan, Konya iç kalesi ile iç kale sarayını da yaptırmıştır Bugün hiçbiri yoktur

Gevale Kalesi: Takkeli Dağının bir yamacında sarp ve sivri tepe üzerinde yapılmıştır Bu bölgenin kilit noktasıdır Haçlı seferlerinde Selçuklu sultanları bu kaleye çekilmişlerdir Selçukluların siyâsî suçluları burada hapsedilmiştir
Sur temelleri toprakla örtülmüştür Kaleyi 1288’de Eşrefoğlu Süleyman Bey; 1605 ve 1635 senelerinde Osmanlılar tâmir ettirmiştir Kale surlarının duvarları 7,5 m kalınlıkta idi

Alâeddîn Câmiî: 1156 senesinde Anadolu Selçuklu Sultanı Birinci Rükneddîn Mes’ûd zamânında temeli atılıp inşâsına başlanmış, zaman zaman duraklamalar geçirmesinden dolayı Birinci Alâeddîn Keykubat zamânında tamamlanabilmişti 1221’de ibâdete açılan câmi Konya’nın en büyük ve en eski câmisidir Konya şehrinin Alâeddîn Tepesi diye anılan yüksek bir noktasına kurulan câmi, Selçuklu mîmârîsinin en güzel örneklerindendir Minberi, abanoz ağacından olup, Anadolu Selçuklu ahşap işlemeciliğinin en güzel örnekleridir

Sâhip Ata Külliyesi: Selçuklu vezirlerinden Sâhip Ata Fahreddîn Ali tarafından 1258-1283 yılları arasında yaptırılmıştır Külliye, mescid, türbe, hanekah ve hamamdan meydana gelmektedir Çeşitli zamanlarda tâmir gören mescid ilk orijinalliğini yitirmiştir Türbede Sâhip Ata ve çocukları medfundur

Sadreddîn Konevî Câmii ve Türbesi: Şeyh Sadreddîn Mahallesindedir Kıble tarafındaki kapısının üzerinde Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine âit kitâbeler olup, Selçuklu kitâbesinden 1274 yılında yapıldığı anlaşılmaktadır 1899’da tâmir gören Câminin mihrabı Selçuklu çini süslemeciliğinin güzel örneklerindendir Câminin doğu avlusundaki türbenin üzerinde köşeli tambura kâide üzerinde kafesli ahşap külah, 1990 yılında Konya Vâliliğince yeniden tâmir edildi

Mevlânâ Türbesi ve Mevlevi Dergahı Külliyesi: Türbede dünyâya nur ve feyiz saçan büyük evliyâ, İslâm âlim ve mütefekkiri, hak âşığı, Mevlâna Celâleddîn-i Rûmî hazretleri medfundur Selîmiye Câmiinin doğusunda, Üçler Mezarlığının kuzeyindedir Külliyenin batısı derviş hücreleri, öbür tarafları duvarlarla çevrilidir Külliye; Yeşil Türbe, gümüş kapı, mescid, semâhâne, derviş hücreleri, matbah, Hurrum PaşaTürbesi, Hasan PaşaTürbesi, Sinan Paşa Türbesi, Murad Paşa Kızı Türbesi, Mehmed Bey Türbesinden meydana gelmiştir

Yeşil Türbe, hazret-i Mevlânâ’nın vefâtından beş sene sonra 1278’de Mîmar Bedreddîn Tebrizî’ye yaptırılmıştır Mevlânâ hazretlerinin yanında mübârek babası Sultân-ül-Ulemâ Behâeddîn Veled, oğlu Sultan Veled, kâtibi ve vefâtından sonra halîfesi olanHüsâmeddîn Çelebi, talebesi Salâhaddin Zerkubî, torunları ve yakınları yatmaktadır Türbenin üzerinde kubbe-i Hadra (Yeşil Kubbe) denilen külah biçiminde on altı dilimli güzel bir kubbe vardır

Osmanlı Sultanları hazret-i Mevlânâ türbesine çok ilgi gösterdiler Kânûnî Sultan Süleymân Han, Irak Seferine giderken hazret-i Mevlânâ’yı ziyâret edip türbenin yanına bir câmi inşa ettirmiştir Üçüncü Sultan Mehmed Han, esaslı bir tâmir ve türbenin yanına medrese, dervişler için hücre denilen 34 dâire yaptırdı Sokullu Mehmed Paşanın oğlu Hasan Paşa türbenin kabristanı ile semâhâne denilen kısmını birbirinden ayıran gümüş bir kapı ile gümüşten iki basamaklı merdiven ilâve ettirdi

Türbe ve külliye günümüzde müze hâline getirilmiştir

İplikçi Külliyesi: Alâeddîn Tepesinin doğusunda İkinci Kılıç Arslan’ın vezirlerinden Şemseddîn Altunba (Altınağa) yaptırmıştır Samurcu Ebû Bekr tarafından genişletilmiştir Câmi ve medreseden meydana gelen külliyenin medrese kısmı yıkılmıştır Kalıntılarına rastlanan medrese Anadolu Selçuklu döneminin ilk örneklerindendir

Selîmiye Câmii: Mevlânâ türbesinin yanındadır 1565’te Mîmar Sinan’ın yaptığı tahmin edilmektedir Çift minârelidir Ak mermerden minberi taş işçiliğinin orijinal örneklerindendir Yirminci asrın başlarında üslubuna uygun olarak tâmir edilmiştir

Güdük Minâre Mescidi: Akşehir’de Sultan Birinci Alâeddîn Keykubat zamânında Muhtesip Emînüddîn Hacı Hasan tarafından 1226’da yaptırılmıştır Kare plânlı ve tek kubbelidir Minâresi baklava biçimli tuğla süslemelidir

Taş Medrese ve Mescidi: Akşehir’de Fahreddîn Ali Sâhip Ata tarafından külliye olarak 1250’de yaptırılmıştır Günümüze sâdece medrese, mescit ve türbe ulaşmıştır Medrese açık avluludur Türbe, mescit ve minâre çini mozaik süslemelidir

Eşrefoğlu Câmii: Beyşehir ilçesinin İçerişehir mahallesindedir Anadolu’daki ağaç direkli câmilerin en büyüğü ve orijinalidir Çeşitli zamanlarda tâmir gören câminin ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir Câminin yanında Eşrefoğlu Seyfeddîn Süleymân için yaptırılmış bir türbe vardır

İsmâil Aka Medresesi: Beyşehir’de Eşrefoğlu Câmiinin batısında 1369’da İsmâil Aka tarafından yaptırılmıştır Kesme taştan olan binânın büyük kısmı yıkık vaziyettedir Medresenin yanında İsmâil Aka’nın türbesi bulunmaktadır

Lala Mustafa Paşa Külliyesi: Ilgın ilçesindedir Mîmar Sinan’ın yaptığı külliye câmi, imâret, arasta ve kervansaraydan meydana gelmiştir Câmi 1577’de kervansaray kısmı ise 1584’te tamamlanmıştır Arasta’da 12 dükkan vardır

İkinci Selim Külliyesi: Karapınar ilçesinde Sultan İkinci Selim tarafından 1563’teMîmar Sinan’a yaptırılmıştır Külliye, câmi, kervansaray, hamam, çeşme ve şadırvandan meydana gelmiştir Külliye çeşitli zamanlarda tâmir görmüş, bâzı kısımları orijinalliğini kaybetmiştir

Şeyh Sücâeddîn Türbesi: Musalla Mezarlığındadır Kesme taştan, gövdesi 6 dilimli, tuğla kubbesiyle orijinal bir yapıdır Yapım târihi belli değildir

Fakih Dede Türbesi: Burhandede Mahallesinde 1454 senesinde tasavvuf âlimi Burhaneddîn Fakih için yaptırılmıştır Kitâbesi çok güzel mozaiklerle süslüdür Türbe, Karamanoğulları devrinde, Selçuklu Mîmârisini devâm ettiren önemli bir eserdir

Nasreddin Hoca Türbesi: Akşehir’dedir Tâmirler yüzünden ilk orijinal yapı özelliğini kaybetmiştir 1905 yılında Akşehir kaymakamı Şükrü Bey günümüzdeki şekliyle tâmir ettirmiştir

Seyyid Mahmûd Hayrânî Türbesi: Akşehir’de ve şehrin batısındadır 1268’de yaptırılan türbe, Karamanoğlu İkinci Mehmed zamânında tâmir ettirilmiştir Ceviz ağacından olan tek kanatlı giriş kapısı ahşap işçiliğinin ilginç örneklerinden olup, Akşehir müzesindedir Ahşap sandukalar ise İstanbul Türk-İslâm eserleri müzesindedir

Tavus Baba Türbesi: Konya’nın mesîre ve târihî yeri olan Meram’dadır Sultan Alâeddîn Keykubad’ın devrinde Konya’da vefât etmiş olan Şeyh Tavus Mehmed el-Hind medfundur Taş ve tuğladan yapılmış sâde bir eserdir Yanında bir câmi vardır

Argıt Han (Altınapa Hanı): Konya-Akşehir yolu üzerinde Şemseddîn Altunba tarafından 1201’de yaptırılmıştır Sâde, süslemesiz yapı yıkık vaziyettedir

Kızılviran (Kızılören) Hanı: Konya-Beyşehir yolunda, Birinci Gıyâseddîn Keyhüsrev tarafından 1205’te yaptırılmıştır Yazlık ve kışlık bölümlerinden meydana gelmiştir Girişin solunda üst katta bir mescid vardır

Sultan Han: Konya-Aksaray yolu üzerinde Birinci Alâeddîn Keykubad zamânında 1229’da yapılmıştır 1278’de tâmir gören yapı, yaklaşık 5000 m2’lik bir alanı kaplar Dıştan kulelerle desteklenmiş görkemli bir kaleye benziyen han, bu türün en büyük ve güzel örneklerindendir

Horozlu Han: Konya-Akşehir yolu üzerinde Emir Câmedâr Eseddüddîn Ruz-apa tarafından 1246-1249 yılları arasında yaptırılmıştır Bir bölümü tâmir edilen yapının avlusu yıkıktır İsmin, horozla alâkası olmayıp; Ruz-apa (Ruz-be, Uruz-be, Hunuz-be,) kelimesinin etimolojik değişmesinden “Horozlu” adını almıştır

Ishaklı Han: Akşehir-Çay yolu üzerinde Fahreddîn Ali Sâhip Ata tarafından 1249’da yaptırılmıştır KlasikSelçuklu sultan hanları plânındadır

Kapu Câmii: Eski Odun Pazarı Semtinde, Post Nişin Pir Hüseyin Çelebi tarafından 1568’de yaptırılmıştır İki defâ yıkılan, bir defa da yanan câmi 1868’de bugünkü hâlini almıştır İhyaiyye Câmii diye de bilinir Kapu Câmii, Osmanlı devrinde Konya’da yapılan câmilerin en büyüğüdür

Aziziye Câmii: Türbe Caddesinde 1671-76 seneleri arasında Dâmâd Mustafa Paşa tarafından yaptırılmıştır 1867’de yanan câmiyi 1875’te Sultan Abdülazîz’in annesiPertevniyal Vâlide Sultan yeniden tanzim ettirmiştir Câmi Barok-Rokoko Mîmâri tarzlarının birleşmesinden meydana gelmiştir Çift minârelidir

Şemsi Tebrizî Mescidi ve Türbesi: Şems Mahallesindedir Türbe ve mescidin yapılış târihi bilinmemektedir Önceleri bir mezarlık içinde bulunan mescid ve türbenin etrâfı park hâline getirilmiştir

Taş Mescid: Sultan Birinci İzzeddîn Keykavus zamânında Hacı Ferruh tarafından 1215’te yaptırılmıştır Ana giriş kapısı ve mihrap Selçuklu taş işçiliğinin ilk zengin örneklerindendir

Sırçalı Mescid: On üçüncü asırda yapıldığı tahmin edilen mescid, zengin çini mozaik süslemeleri ve tuğla örgüsüyle çok orjinal bir yapıdır Sağlam olarak günümüze ulaşan, çini mozaik süslemeli mihrap, Selçuklu mihraplarının en güzel örneklerindendir

Tâhir ile ZühreMescidi: Beyhekim Mahallesindedir Kitâbesi olmadığından kimin tarafından ve ne zaman yapıldığı bilinmemektedir Yanında halk hikâyelerine konu olmuş Tahir ile Zühre’nin türbesi vardır

Ali Gav Medresesi: Tarla Mahallesindedir Yapım târihi ve kim tarafından yapıldığı bilinmemektedir 1901’deki tâmirattan sonra Mahmûd Bey Medresesi ismini almıştır Medresenin yanında Hâcı Bektâş-ı Velî hazretlerinin talebelerinden Ali Gav Baba medfundur

Tâcül Vezir Medresesi ve Türbesi: Dedebahçe Semtinin doğusunda İkinci Gıyâseddin Keyhüsrev devri vezirlerinden Tâceddîn MehmedBey tarafından yaptırılmıştır Kaynaklarda medrese, hanekâh, mescid ve türbeden meydana gelen bir külliye olduğu bildirilmektedir Günümüze sâdece türbe ve medrese ulaşmıştır Türbede Vezir Tâceddîn ve torunları medfundur

Sırçalı Medrese: Gazli Alemşah MahallesindeSultan İkinci Alâeddîn Keykubat’ın Lalası Bedreddîn Müslih tarafından 1242’de yaptırılmıştır Anadolu’daki çinili medreselerin ilk ve en güzel örneklerinden olan Medrese açık avluludur Yanındaki türbede türbenin bânisi Bedreddin Muslih medfundur

Karatay Medresesi: Alâeddîn tepesinin kuzeyinde Emir Celâleddîn tarafından 1251’de yaptırılmıştır Selçuklu devri kapalı medreselerindendir Doğusunda beyaz ve gök mermerden büyük bir taş kapısı vardır Medrese günümüzde çini eserler müzesi olarak kullanılmaktadır

Küçük Karatay Medresesi: Karatay Medresesinin karşısında 1248-1250 yılları arasında Celâleddîn Karatay’ın kardeşi Kemaleddîn Timûrtaş tarafından yaptırılmıştır Açık avlulu medreselerdendir

İnce Minâreli Medrese: Alâeddîn Tepesinin batı eteğinde Selçuklu vezirlerinden Sâhip Ata Fahreddîn Ali tarafından 1260’da yaptırılmıştır Selçuklu devri kapalı medreseler tipindedir Portal üzerine işlenmiş âyet ve motifler Selçuklu taş işlemeciliğinin şâheserlerindendir Medresenin câmi kısmı, yıkılmış sâdece iki şerefeli ince uzun minâresi kalmıştı 1901’de meydana gelen debremde de ikinci şerefe yıkılmıştır Günümüzde taş ve ahşap eserler müzesi olarak kullanılmaktadır

Has Bey Darülhuffazı: Gâzi Alemşah Mahallesinde, Karamanoğlu İkinci Mehmed Bey zamânında Hacı Has Bey oğlu Mehmed Bey tarafından 1421’de yaptırılmıştır Tuğladan kare plânlı bir yapıdır Ahşap işlemeli kapısı Taş ve Ahşap Eserler Müzesindedir

Nasuh Bey Darülhuffazı: Karamanoğlu İkinciİbrâhim Bey zamânında Kâdıoğlu Nasuh Bey tarafından yaptırılmıştır Kesme taştan kare plânlı ve tek kubbelidir Günümüzde İl Halk Kitaplığı Gazete Dergi Bölümü olarak kullanılmaktadır

Ulu Câmi: Akşehir’de on üçüncü asrın başlarında yaptırıldığı tahmin edilmektedir Minâresi, 1213’te Ebû Saîd İbrâhim tarafından yaptırılmıştır Sultan Birinci Alâeddîn Keykubat döneminde tâmir ettirilen câmi sonraki tâmirlerden dolayı orijinalliğini kaybetmiştir

RüstemPaşa Kervansarayı: Ereğli ilçesinde Kânûnî Sultan Süleymân devri sadrâzamlarından Rüstem Paşa, Mîmar Sinan’a yaptırmıştır Kitâbesi olmadığından kesin yapım târihi bilinmemektedir Bir bölümü yıkılmıştır

İkinciKılıçarslan Köşkü: Alâeddîn tepesinin kuzey yamacında yer alan bu köşkü Birinci Alâeddîn Keykubat tâmir ettirdiği için uzun süre Alâeddîn köşkü olarak bilinmiştir Anadolu çini sanatının gelişimini gösteren önemli eserlerdendir Günümüzde sâdece doğu duvarları kalmıştır

Keykubat Sarayı: Beyşehir Gölünün güney batı kıyısında Birinci Alâeddîn Keykubat’ın emri ile 1236’da veziri Mîmar ve Nakkaş Sâdeddin tarafından yaptırılmıştır Anadolu Selçuklu devri sivil yapılarının en meşhur ve sanat târihi açısından mühim eserlerindendir

Eski eserler:

Hitit Şehri: Konya’ya 7 km uzaklıkta Karahöyük’te çıkarılmıştır Mimarî kalıntılar, mühürler, çanak ve çömlekler bulunmuştur Çatal Höyük: Konya’dan 50 km mesafede olup, Anadolu’da insanlığın bilinen ilk yerleşme merkezlerinden biridir Çatal Höyük Çumra’ya 12 km uzaklıktadır Evler, renkli resimler, seramik ve mezarlar bulunmuştur İvrit Anıtı: Tarihin ilk tarım anıtı olup, Hitit devrinden kalma bir kabartma taştır Ereğli ilçesindedir Hititler toprağın bereketine şükür ifadesi olarak dikmişlerdir Ilgın’ın Nane ve Dede Höyükleri vardır Ilgın’ın 25 km kuzeydoğusunda Hitit devrinde III Hattuşil’nin oğlu Tatalya “Salburt” isimli bir şehir kurmuştur Bu şehir ile ilgili eserlerden öğrenildiği kadarıyla Hititler “Hiyeroğlif” yazıyı Mısırlılardan 500 sene önce MÖ 3500’de kullanmışlardır Eflatunpınar: Hitit Çeşmesi Anıtı olup, MÖ 1300-1200 yıllarından kalmadır Beyşehir’e 15 km mesafededir 14 taştan yapılmış olup, duvar şeklindedir Belviranköyünde tarihi kalıntılar, Hadım’da Bolat ve Eserler köylerinde önemli Hitit eserleri vardır Ak Manastır: Konya-Silifke yolu üzerinde, kayaya oyulmuş bir manastırdır 274 senesinde Saint Horion adına yapılmıştır Haghia Kilisesi: Sille’de 327 senesinde yapılmış olup, Anadolu’daki en eski kiliselerden biridir Bizans Çağı Kalıntıları: Cihanbeyli Akçaşar köyünde tarihi kalıntılardır

Mağaralar:

Merkez ilçeye bağlı Küçükmuhsine köyü yakınında irili ufaklı bin mağaranın içi renkli resimlerle bezenmiştir

Tabiî güzellikler:

Konya; tabiî güzellikler, mesîre yerleri tabiî baraj, göl kenarları bakımından zengin sayılır Başlıca mesîre yerleri şunlardır:

Meram Bağları: İl merkezinin batısında târihî yeşillikler içinde bir dinlenme yeridir Târih boyunca bağları, suyu ve havasıyla meşhur olan bu mesîre yeri seyâhatnâmelere ve şiirlere konu olmuştur Ortasından Meram Deresi akar Zamânımızda gürültülü bir eğlence merkezi hâline gelen MeramBağları eski temiz havasını kaybetmeye başlamıştır

Dede Bahçe: Alâeddin Tepesinin kuzeybatısında târihî bir bahçedir Burayı Selçuklular zamanında Tâceddîn Ahmet Bey yaptırmıştır Uzun yıllar mesîre yeri olarak kullanılan bahçe, daha sonraları âile gazinosu olarak kullanılmış Günümüzde kültürpark hâline getirilmiştir

Alâeddîn Bahçesi: Alâeddîn Tepesindedir Çok eski târihe sâhib olan bahçe son yıllarda belediye tarafından ağaçlandırılıp düzenlenmiştir

Yakamanastırı: Beyşehir’e 6 km uzaklıkta zengin tabiî bitki örtüsü ve bol su kaynaklarına sâhip bir mesîre yeridir Çam ağaçları ile kaplıdır

Çamlıköy: Akşehir ilçesinin 14 km güneyinde çok güzel manzaralı bir dinlenme yeridir

Beyşehir Gölü: Göl kıyıları çok güzel mesîre yeridir Göl çevresi çam ormanları ile kaplıdır

Akşehir Gölü: Çevresi ormanlarla kaplı olan gölün kıyıları güzel mesîre yerleri ile doludur Gölde sazan ve turna balıkları ile av kuşları vardır

Damla Kayası: İl merkezi yakınında Sille bucağında ağaçlıklı ve suyu bol bir mesîre yeridir

Kaplıcalar ve içmeler:

Konya ilinde çok sayıda kaplıca vardır Fakat bunların bir kısmında konaklama tedâvi tesisleri yeterli değildir Başlıcaları şunlardır:

Ilgın Kaplıcası: Ilgın’a 2 km uzaklıktadır Türkiye’nin en bakımlı kaplıcalarından biridir Modern bir kaplıca olup romatizma, nefrit, polinefrit, kadın ve cilt hastalıklarına faydalıdır

Çavuşçu Köyü Ilıcası: Ilgın ilçesine 10 km uzaklıktadır Tesisleri mevcut olmayan bu ılıcaya bölge halkı banyo için gitmektedir

Seydişehir Ilıcası: Seydişehir’e 1,5 km uzaklıkta ağaçlar ve bahçeler arasındadır Romatizmal hastalıklar başta olmak üzere çıbanlara ve kaşıntılı yaralara iyi gelmektedir Tesisleri yeterli değildir

Kuşaklı Çamuru ve Kaplıcası: Beyşehir’e 25 km uzaklıktadır Çevresi ağaçlarla kaplıdır Romatizma, çıban, ekzama ve diğer deri hastalıklarına iyi gelmektedir Tesisleri yoktur

Höyük-Köşk Köyü Hamamı: Beyşehir-Karaağaç karayolunun doğusunda Höyük ilçesine 5 km uzaklıktadır İçme şeklinde kullanıldığı zaman özellikle böbrek hastalıklarına faydalıdır

Alıntı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.