Aksaray Adının Hikayesi |
08-13-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Aksaray Adının HikayesiAksaray hikayeleri Aksaray adı nereden gelmiştir Aksaray ilinin hikayesi Aksaray'ın adının ilk olarak I Hattuşili ye ait eski Hitit metinlerinde geçen "Nenessa (Nenossos) olduğu sanılmaktadır MÖ 718 yılında Yeni Asur kralı II Sargon vergi vermeyi durduran ve Muşkili Mita (Frig kralı Midas) ile Kargamış Kralı Pisiris ile işbirliğine giren Şinukhtulu Kiaki'ye karşı Tabal seferi başlatmıştır Aksaray İli yakınlarında olduğu düşünülen bu kentin adı, eski Asur metinlerinde Şinakhatum olarak geçmektedirSefer sonucunda Kiakki'nin egemenliği sona ermiş Şinukhtu kenti Atunalı Kurti'nin yönetimine bırakılmıştır Aksaray Merkezinde bulunan Hitit hiyeroğlifli stelde adeta Aksaray'ın Geç Hitit dönemindeki Şinukhtu kenti olduğuna desteklemektedir Persler bölgeyi işgal ettiklerinde "Güzel atlar ülkesi" manasına gelen "CAPPADOCIA" adını bu bölgeye vermişlerdir "Garsaura" olarak bilinen Aksaray'a MÖ 42'de son Kapadokya Kralı Archelaos kendi adına atfen "Kolonea-Archelais" adını vermiştir Orta Çağlarda, Bizans Döneminde bu adın "Taxara" şeklinde değiştiği izlenir En eski Selçuknamelerde "Aksera, Aksara" sözcükleri kentin adı olarak kullanılmıştır Aksaray'da büyük evliyalar yetişmesinden dolayı bir adı da "Dar-i Süleha" dır Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde bu kenti, "Piga Helena" olarak nitelemiştir "Aksaray" adına dair rivayetler şöyledir; Dar-üs-Zafer Haçlı seferleri sırasında II Kılıçarslan başkent Konya dışında askeri bir üs kurmayı düşünür Bunun için de günümüzdeki Aksaray'ı seçer Şehri sağlam surlarla, medrese, cami, hastane, bedesten vb kamu yapılarıyla süsler Her zafer dönüşünde Aksaray'a uğrar, şenlikleri burada başlatır Şehire de "Zafer Yurdu" manasında "DAR-ÜS-ZAFER" adını verir Dar-üs-Süleha Kılıçarslan burayı o kadar çok sevmektedir ki, kötü niyetli kişilerin bu kente giremeyeceğine dair bir ferman Çıkartır Suç işleyenin hemen başı vurulacaktır Evliya Çelebi'nin anlattığına göre bu amaçla sarayın giriş kapısının iki yanına tunçtan iki aslan heykeli yaptırır Bunlar şehre gözcülük eder, kötü niyetli kişiler kente girdiklerinde aslanlar ağızlarından çıkardıkları alevlerle onları yakar, kül ederler Bu yüzden iyilerin, doğruların, salihlerin yaşadığı Aksaray'a "iyilerin yurdu", "Salihlerin yurdu" anlamına gelen "DAR-ÜS-SÜLEHA" adı verilmiştir Ah Saray - Aksaray Bir zamanlar Selçuklu sultanlarından birinin çok sevdiği kızı hastaIanır Ülkenin tüm hekimleri saraya çağırılır, ama hastalığın sebebi anlaşıla*maz Kızın "Ah Saray" iniltileri odalarda yankı*lanmaktadır o sırada saraya derviş kılıklı bir adam gelir Sultan‘dan izin alıp hastayı görür, konuşturur, nabzını dinler Sevda kelimeleri geçtikçe kızın nabzının hızlandığını görür Kızın kime sevdalı olduğunu, onun nerede yaşadığını öğrenir Kız saraydan kurtulup sevdiğine kavuşamayacağını düşündükçe "Ah Saray" diye inlemektedir Derviş, sultanın huzuruna çıkar Sultana: - Sultanım gözdenizin kurtulmasını ister misiniz? diye sorar Sultan: - "Evet, onun yaşaması, benim yaşamamdır," der Derviş öğrendiklerini Sultana anlatır, hastalığın dermanının iki sevdalının evlendirilmesi olduğunu söyler Rivayetlere göre delikanlıyı buldurtur, getirtir Düğün, dernek kurulur Bundan sonra "Ah Saray" iniltileri "AKSARAY"a dönüşür |
|