İnsan Vücudunu Savunan Güçlü Ordu |
08-13-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İnsan Vücudunu Savunan Güçlü Orduİnsan Vücudunu Savunan Güçlü Ordu Hayatımız boyunca birçok kez hasta oluruz Bitkinleşir ateşlenir çoğu zaman dinlenmek zorunda kalır ama birkaç gün sonra da iyileşiriz Bizim "hastalanma" ve "iyileşme" dediğimiz bu olaylar sırasında vücudumuzda olağanüstü bir mücadele yaşanır Hastalanmamıza neden olan vücudumuzda yabancı bir takım "canlıların" girmesidir Gözle göremediğimiz mikroplar vücuda girerek hızla yayılmaya başlarlar Bunlar eğer vücudun bu istilaya karşı koyacak bir mekanizması olmasa kişiyi bir haftaya kalmadan ölüme sürükleyebilecek zararlı canlılardır Ama vücudun mikroplara karşı koyan bir mekanizması vardır "Savunma sistemi" olarak bilinen bu mekanizma dünyanın en disiplinli en kompleks ve en başarılı ordusudur Piyadelerden ağır zırhlılardan istihbarat birimlerinden oluşan ve hatta düşmanları fişleyen bir "bilgi işlem" merkezi bulunan savunma sistemi yaşamımız boyunca mikroplarla savaşır Bedenimizin derinliklerinde meydana gelen bu savunma savaşını hayret uyandıran tüm detayları ile tanımak için önce savunma sisteminin hangi organlardan oluştuğunu bilmemiz gerekir Kemik İliği Savunmaya Nasıl Katkı Sağlıyor Hiroşima ve Nagazaki kentlerine atom bombaları atıldığında radyasyona maruz kalan birçok insan 10–15 gün içinde iç kanama ya da bulaşıcı hastalıklar nedeniyle öldü Bu insanlara ne olduğunu anlamak için hayvanlar üzerinde yapılan deneyler vücudun tümüyle radyasyona maruz kalmasının kan yapan ve savunma sisteminin bel kemiği olan hücrelerin ölümüne yol açtığını ortaya çıkardı Bu da vücudun kısa sürede ölmesi anl***** geliyordu Bu hayati hücrelerin fabrikası kemik iliğidir Ancak dikkat edilmesi gereken nokta; bu fabrikada birbirinden çok farklı ürünlerin üretiliyor olmasıdır Çünkü burada üretilen bazı hücreler fagositoz yapımında bazı hücreler kanın pıhtılaşmasında bazı hücreler ise vücuda alınan besinlerin parçalanmasında rol oynar Bu hücrelerin görevleri gibi yapıları da birbirlerinden farklıdır Ortak bir amaca yönelik hareket eden bu farklı hücreler vücudumuzda savunmaya destek olan çok özel bir üretim sisteminin kurulu olduğunun açık birer delilidir Çok Yönlü Bir Organ: Dalak Savunma sistemimizin bir diğer harika elemanı da dalaktır Dalak kırmızı ve beyaz kısım olmak üzere iki bölümden oluşur Beyaz kısımda üretilen genç lenfositler önce kırmızı kısma göç ederler ve buradan da kan dolaşımına katılırlar Koyu kırmızı renkte ve midenin yanında olan bu organın yaptığı işlemler detaylı olarak incelendiğinde olağandışı bir manzarayla karşı karşıya kalınır Onu böylesine harika ve olağandışı yapan; oldukça zor ve karmaşık olan görevleridir Dalağın bu görevleri şunlardır: Ana rahmindeki çocukta var olan kemik iliği kan hücrelerini üretme görevini tam olarak yapamaz Kemik iliği bu görevi ancak doğumdan sonra yerine getirmeye başlar Ancak bu süre zarfında çocuk yine de kansız kalmaz Çünkü bu aşamada dalak devreye girer ve sorumluluk alır Vücudun alyuvar trombosit ve granülositlere ihtiyacı olduğunu adeta anlayan dalak kendi görevi olan lenfosit üretiminin yanında bir de bu hücrelerin üretimine başlar Belli bir miktar kan hücresini (alyuvarı ve trombositleri) kendi içinde depolar "Depolar" deyince aklınıza depo olarak kullanılabilecek ayrı bir bölüm olduğu gelebilir Ancak söz konusu olan küçük bir organdır ve görünürde depo olarak kullanabileceği hiçbir yeri yoktur İşte dalak bu tip durumlarda hacmini büyüterek alyuvar ve trombositler için yer açar Kimi zaman hastalıklar sonucu büyümüş olan dalağın depo hacmi de büyümüş olur Dalakta bol miktarda makrofaj (temizlikçi hücreler) vardır Bunlar dalağa gelen kanda bulunan yaşlanmış bozulmuş alyuvarları ve bir takım bozuk kan hücreleri ile kandaki bazı maddeleri fagosite ederler yani yutup sindirirler Vücutta herhangi bir mikrobik enfeksiyon ya da bir başka zararlı etkenin oluştuğu durumlarda vücut bu zararlı düşmana karşı bir savunma saldırısına geçer Bunun için savaşçı hücrelerin çoğalması gereklidir Böyle anlarda dalak lenfosit ve makrofaj yapımını artırır Böylece hastalık durumunda bütün vücutta uygulanan "olağanüstü hal" durumuna dalak da katılmış olur Lenfosit Hücrelerinin Eğitim Merkezi: Timüs Timüs lenfosit hücrelerinin bir nevi eğitim aldıkları bir organdır Timüsteki bu eğitimin sonucunda lenfosit hücreleri çok önemli bilgilerle donatılırlar Vücuttaki hücrelerin antijenlerini tanımayı öğrenirler Bu bir anlamda vücuda ait hücrelerin kimliklerinin lenfosit hücrelerine öğretilmesidir Sonunda hücreler oldukça yüklü bir bilgiyle timüsten ayrılırlar Böylece lenfositler vücutta görev yaparken kimliklerini öğrendikleri hücrelere saldırmazlar Bunun dışında kalan her hücreye ve yabancı maddeye saldırır ve onları yok ederler Açıktır ki şuuru olmayan bir organın ve şuuru olmayan lenfosit hücrelerinin bunları kendi başlarına başarması mümkün değildir Bu organın vücuttaki hücrelere önemli bilgiler içeren bir eğitim vermesi lenfosit hücrelerinin bu bilgileri nasıl kullanacağını bilmesi ve zararsız hücreleri tanıyarak onlara saldırmaması Rabbimiz’in emriyle ve kontrolüyle gerçekleşen birer Yaratılış Delilidir Bir Başka Üretim Merkezi: Lenf Bezleri Lenf sistemi başlı başına insanın emrine verilmiş bir mucizedir Bu sistem bütün vücuda yayılmış lenf damarları bu damarların belirli yerlerine yerleştirilmiş lenf bezleri lenf bezlerinin ürettiği ve lenf damarlarında devriye görevi yapan lenfosit hücreler ve bu hücrelerin içinde yüzdüğü lenf damarlarında dolaşan lenf sıvısından oluşur Sistem şöyle çalışır: Bütün vücuda yayılmış olan lenf damarlarının içindeki lenf sıvısı kılcal lenf damarları çevresinde bulunan dokularla temas eder Bu temas sonrasında tekrar lenf damarlarına dönen lenf sıvısı beraberinde bu dokulara ait bazı bilgileri getirir Gelen bilgiler lenf damarları boyunca bulunan en yakın lenf bezine ulaştırılır Eğer dokularda bir düşman hareketi başlamışsa bunun bilgisi de lenf sıvısı aracılığıyla lenf bezine getirilmiş olur Düşmana ait bilgi incelendikten sonra eğer bir tehlike varsa alarm durumu verilir Lenf bezlerinde hızlı bir şekilde lenfosit ve diğer bazı savaşçı hücrelerin üretimine başlanır Üretim aşamasından sonra sıra yeni askerleri savaşın olduğu cepheye sevk etmeye gelmiştir Yeni askerler lenf bezlerinden lenf sıvısı yardımıyla lenf damarlarına geçerler Lenf damarlarından da kan dolaşımına geçen askerler savaşın olduğu bölgeye ulaşırlar Bu yüzden enfeksiyon olan bölgedeki lenf bezleri öncelikle şişer Bu o bölgedeki lenfosit üretiminin arttığını gösterir |
İnsan Vücudunu Savunan Güçlü Ordu |
08-13-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İnsan Vücudunu Savunan Güçlü Ordu21 Yüzyılda Bilim Savunma Sistemi Karşısında Hala Cevapsız Kalıyor Savunma sistemi ile ilgili kitaplarda sık sık karşılaşılan bazı ifadeler vardır: "Bunun nasıl olduğunu henüz bilemiyoruz…" "Nedeni hala bilinmiyor…" "Konu ile ilgili araştırmalar hala devam ediyor…" "Bir teoriye göre" Bu cümleler aslında önemli birer itiraftır Bu 21 yüzyıla giren insanın sahip olduğu bütün teknoloji ve bilgi birikimine rağmen küçücük hücrelerin başardıkları mucizevi işlerin karşısında düştüğü acizliğin itirafıdır Mikro canlıların yaptıkları işler öylesine mükemmel detaylarla doludur ki insan aklı bu kurulu sistemin ayrıntılarını anlamada bile yetersiz kalmaktadır İnsanoğlunun aklının henüz bu sistemlerin nasıl çalıştığını çözememiş olması; konunun insanın kavrayabileceğinden çok daha üstün bir aklın eseri olduğunun kanıtıdır Açıkça ortadadır ki evrendeki herşey gibi insan hayatı da yine üstün güç ve akıl sahibi olan Allah'ın kontrolü altındadır Bütün bu sistemleri yaratan sonsuz güç sahibi Rabbimiz’dir Kuran'da bu ve bunun gibi tüm soruların cevabı 1400 sene önce verilmiştir Alemlerin Rabbi olan Yüce Allah evrendeki herşeye olduğu gibi vücudumuza ve onu oluşturan trilyonlarca hücreye de boyun eğdirmiştir: "Gerçekten sizin Rabbiniz altı günde gökleri ve yeri yaratan sonra arşa istiva eden Allah'tır Gündüzü durmaksızın kendisini kovalayan geceyle örten Güneş'e Ay'a ve yıldızlara kendi buyruğuyla baş eğdirendir Haberiniz olsun yaratmak da emir de (yalnızca) O'nundur Alemlerin Rabbi olan Allah ne yücedir" (Araf Suresi 54) Dışarıdan gelen saldırılara karşı bizi koruyan savunma sistemimiz soluduğumuz havada içtiğimiz suda yediğimiz yemekte evimizde işimizde kısacası hayatımızı geçirdiğimiz her yerde bulunan bakteri ve virüs gibi birbirinden farklı mikroskobik canlılarla nasıl savaşır? Hücrelerimizde meydana gelebilecek kontrol dışı olaylar hangi organlar tarafından engellenir? Savunma sistemi bu işlemleri yaparken nasıl disiplinli bir şekilde organize olur? Bugün bilim adamları savunma sisteminin ardındaki sırları çözmeye başladıkça karşılaştıkları manzara karşısında hayrete düşmektedirler Çünkü bulunan yanıtlar başka birçok soruyu da beraberinde getirmekte hücredeki akıl ve şuur gittikçe daha fazla gözler önüne serilmektedir Dolayısıyla gerek savunma sisteminin gerekse vücut içindeki diğer tüm sistemlerin evrim teorisinin iddia ettiği gibi tesadüflerle aşama aşama gelişmeyecekleri de her araştırma sonucunda tekrar ispatlanmaktadır (makale harun yahya) |
|