Tıbbi Soyma Ve Doku Doldurma.. |
08-13-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tıbbi Soyma Ve Doku Doldurma..Tıbbi Soyma Tıbbi soyma derinin çeşitli seviyelerde soyularak tedavisi ve estetik memnuniyeti bozan unsurların bir dereceye kadar düzelmesini amaçlayan bir grup işlere verilen isimdir Tıbbi soymanın kozmetiklerle yapılan soyma ile ilgisi yoktur Genellikle kimyasal solüsyonlar ve laser ile yapılır Kimyasal soyma işleminde kullanılan maddeler ve yöntemler soyma istenilen seviyeye göre seçilir En sık uygulandığı yerler ince ve derin kırışıklıklar, güneşe ve yaşlanmaya bağlı deri kalınlaşmaları, lekeler, sivilceler ve sivilce izleridir Soyma tipi ve derecesi kişinin cilt özelliklerine göre belirlenir Hafif orta ve derin dereceli kimyasal soyma işlemleri için çok eskilerden günümüze çeşitli solüsyonlar kullanılmış olup her geçen gün bu solüsyonlar ve uygulama yöntemleri gelişmektedir Hafif dereceli kimyasal soyma işlemi günümüzde en sık glikolik asit ve benzeri meyve asitleriyle yapılmaktadır Bu solüsyonlar derinin en dış tabakası olan epidermisin kendi içinde düzenlenmesi ve yenilenmesine katkıda bulunmaktadır Yüz cildine olan etkileri hafif ve kısa sürede geçen kızarıklıklar, hafif derecede soyulma ile sınırlı olduğundan kişinin sosyal hayatını etkilememektedir Derin soyma gerektiği zaman laser seçilebilir Laserler son yıllarda çok gelişme göstermiştir Laserlerin niteliklerinden en önemlisi dokuda istenilen derinliğe homojen olarak ulaşılabilmesidir Burada da hasta seçimi çok önemlidir Laserle soyma (laser peeling, laser resurfacing) işleminin adeta bir makyaj uygulaması gibi hafife alınarak gerekli olmayan yerlerde deri yipi uygun olmayan kişilerde uygulanması istenmeyen sonuçlar doğurabilmektedir Orta ve derin düzey laserle soyma anestezi gerektiren bir işlemdir ve sonrasında doku iyileşmesinin yakın takibi gerekir Ortalama 6 ay güneşten çok iyi korunma gereklidir Hastanın bu işlemin aşamalarını ayrıntılarıyla bilmesi, reklam resimlerindeki “önce” ve “sonra” arasında zahmetsiz bir dönem yaşayacağının farkında olması gereklidir Doku Doldurma İşlemleri Yüzeyel ve derin deri çöküklüklerini (iz, kırışıklı gibi) geçici olarak doldurarak eski görüntüsüne kavuşturma işlemidir En sık olarak kollajen ve hyaluronik asit temel maddeleri kullanılmaktadır Son araştırmalarla bunları içeren preparatlar geliştirilerek dokuda kalış süreleri uzatılmıştır Derinin yapısını duvarın yapısına benzetirsek, bu maddeler orada eksilmiş olan tuğla ve çimento gibi düşünülebilir Tekrar yerine konduktan sonra cildin, sorunlu bölgelerin ve maddelerin özelliklerine göre değişen sürelerde kalıcı olur, sonra deri tarafından eritilip yok edilirler Kollajen grubu yerini alerji riski nedeniyle hylaluronik asit ve diğer yeni soku dolduruculara bırakacak gibi görünmektedir Hiçbir maddenin alerji riski sıfır değildir ancak bazılarında bu risk diğerlerine oranla düşüktür ve bu nedenle öncesinde alerji testi gerektirmezler Kollajen grubunda ise enjeksiyon öncesinde kola uygulanan iki ayrı alerji testi gereklidir Enjektör içinde hazır halde bulunan bu maddelerle temas düzeyine (derinin en üst tabakasının altına) enjeksiyon yapılır Birkaç hafta arayla iki ve üç seans gerekebilir Bu yöntemlerle örneğin alın çizgileri, göz kenarı çizgileri, ağız kenarı ve dudak çizgileri esneyebilen yara izleri doldurulabilir Araştırmalar devam etmekte, giderek daha uzun süre kalıcı olup sık rötuş gerektirmeyen doku doldurucular geliştirilmektedir Genellikle 3-12 ay aralıklarla çizgiler eski haline dönmektedir Bazı durumlarda ve tekrarlayan enjeksiyonlar sonunda bu süre daha uzun olabilmektedir Enjeksiyonlar istendiği zaman tamamen bırakılabilir Eskiye dönüş olur, eskisinden daha derin çizgi oluşumu söz konusu değildir Önemli bir nota şudur ki, yen, bulunduğu iddia edilen, içeriğinin tam olarak ne olduğu belli olmayan ve yeterince denenmeden piyasaya sürülen ve senelerce kalıcı etkisi olduğu iddia edilen bazı maddeler her geçen gün artmaktadır Bunların muhakkak en ayrıntılı şekilde danışılması onay alıp almamış olduğunun soruşturulması önemlidir Bazı hastaların kendilerine ne enjekte edildiğini bile bilmediklerini gözlemekteyiz Bu tip hekimlikle bağdaşmayan uygulamalar “ileri” ülkelerde bile yapılmaktadır Uygulayıcının “kendi icadı mucizevi, çok özel vitamin” diye bir şeyin söz konusu olamayacağını hastalar bilmelidir Alıntı |
|