Gıybet Ve Nemime (Söz Taşıma) Hakkında Hadisler |
08-11-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Gıybet Ve Nemime (Söz Taşıma) Hakkında HadislerGıybet Dinleme Yasağı, Gerektiğinde O Toplantıyı Terketme Gereği Bu bölümdeki dört ayet ve üç hadisi şeriften, müslümanın boş söz işittiğinde ondan yüz çevirmesi gerektiğini, kulak, göz ve bütün uzuvların sorumlu olacaklarını, ayetler ve din hakkında ileri geri konuşanların yanında durulmaması gerektiğini, din kardeşinin ırz ve namusunu gıybet edene karşı kim savunursa onun da Allah tarafından cehennemden korunacağını, dış görünüşüyle müslüman olduğu bilinen bir kimseye münafık denemeyeceğini, yine bir müslümanın yüzüne karşı söylenemeyecek bir sözün arkasından da söylenmemesi gerektiğini öğreneceğiz [1] "Onlar ki, boş ve anlamsız söz işittikleri zaman ondan, yüz çevirip bizim işlediklerimizin hesabı bize; sizin yapıp ettiklerinizin cezası da size ait derler" (Kasas: 28/55) "Onlar ki boş, anlamsız söz ve işlerden yüz çevirirler" (Mü'minun: 23/3) "Bilmediğin şeyin ardına düşme Çünkü kulak, göz ve kalb hepsi sorumludur, kıyamette sorguya çekilecektir" (İsra: 17/36) "Şimdi mesajlarımız hakkında ileri-geri konuşan, kimselere rastladığın zaman, bu kimseler başka değişik konulara geçinceye kadar onlardan uzak dur Eğer şeytan sana yapman gerekeni unutturursa, hiç değilse hatırladıktan sonra artık varoluş gayesine aykırı hareket eden böyle bir topluluğun içinde yer alma" (En'am: 6/68) Ayrıca Bkz Nisa: 4/140 1531 Ebû'd–Derdâ radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Kim, (din) kardeşinin ırz ve namusunu onu gıybet edene karşı savunursa, Allah da kıyamet günü o kimseyi cehennemden korur"[2] * Gıybet etmek haramdır, dinlemek de haramdır Bunun için öyle bir mecliste bulunan kimse gıybet edene engel olmalıdır Bu hadis gıybeti yapılan müslümanı savunmanın ahiretteki sonucunu bildirmektedir Müslümanın ırz, namus, haysiyet ve şerefine söz söylememek bir görev, söyletmemek ise ayrıca bir görevdir Bir müslümanı bu yönde koruyanı Allah da yarın cehennemden korur Dinimiz böylece insanın haysiyet ve şerefine çok büyük önem vermiştir [3] 1532 İtbân İbni Mâlik radıyallahu anh'den "Allah'ın Rahmetini Ümit Etmek" bahsinde geçen uzun hadisinde rivayet edildiğine göre şöyle dedi: (Bizim evde) Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem kalkıp namaz kıldırdı (Namazdan sonra otururken) cemaattan biri: – Mâlik İbni Duhşûm, nerede? dedi Bir başkası: – O Allah ve Resûlünü sevmeyen bir münâfıktır, dedi Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: – "Öyle deme! Görmüyor musun o, Allah'ın rızasını dileyerek Lâ ilâhe illallah diyor Rızasını umarak Lâ ilâhe illallah diyen kimseyi Allah, cehenneme haram kılmıştır" buyurdu[4] 1533 Kâ'b İbni Mâlik radıyallahu anh'den tövbe mâcerasına dair "Tevbe" bahsinde geçen uzunca hadisinde rivayet edildiğine göre şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Tebük'te ashâbı arasında otururken: – "Kâ'b İbni Mâlik ne yaptı?" diye sormuş Benî Selime'den bir adam: – Ya Resûlallah! Elbiselerine ve sağına soluna bakıp gururlanması onu Medine'de alıkoydu, demiş Bunun üzerine Muâz İbni Cebel ona: – Ne kötü söyledin! diye çıkışmış, sonra da Peygamber aleyhisselâm'a dönerek: – Yâ Resûlallah! Biz onun hakkında hep iyi şeyler biliyoruz, demişti Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ise, hiçbir şey söylememiş, sükût etmişti[5] |
|