Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye > Karadeniz Bölgesi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kurumu, taşkömürü, türkiye, zonguldak

Zonguldak Türkiye Taşkömürü Kurumu

Eski 08-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Zonguldak Türkiye Taşkömürü Kurumu



Zonguldak Türkiye Taşkömürü Kurumu
Ancak, Zonguldak havzasında 1848 yılında başladığı kabul edilen taşkömürü madenciliğinin mirasını üstlendiği için 1848 yılında kurulduğu kabul edilir ve amblemlerinde bu yıl kullanılır

233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine tabi bir kamu iktisadi teşebbüsüdür 11121984 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Ana Statüsünde Kuruluş amacı şöyle belirtilmiştir:
"Devletin genel sanayi ve enerji politikasına uygun olarak, taşkömürü rezervlerini en iyi şekilde değerlendirerek ve ülkenin taşkömürü ihtiyacını karşılayarak yurt ekonomisine katkıda bulunmak"

Ana Statüsünde yer alan faaliyet konuları arasında; "11 Haziran 1937 tarihli ve 3241 sayılı Ereğli Þirketinden alınan liman (Zonguldak), demiryolu ve madenlerle Kozlu ve Kilimli demiryollarının işletilmesi ve havzadaki deniz işlerinin tekel altına alınması ve 30 mayıs 1940 tarih ve 3867 sayılı Ereğli Kömür Havzasındaki Ocakların Devletçe İşletilmesi Hakkındaki yasayla Etibank'a ve Ereğli Kömürleri İşletmesine verilmiş ve devredilmiş bulunan, 6974 sayılı yasa ile de TKİ Kurumuna intikal eden taşkömürü madenlerini, sınai tesisleri, liman ve demiryollarını ve konulmuş olan tekeli ve Ereğli Limanı ile Ereğli, Armutçuk demiryolunu işletmek" de bulunmaktadır

Merkezi Zonguldak'tadır Son yıllarda 2-2,5 milyon ton düzeyinde seyreden taşkömürü üretimini 5 müessesesi bünyesinde sürdürmektedir Müesseselerin dördü (Armutçuk, Kozlu, Karadon ve Üzülmez) Zonguldak ili, biri (Amasra ) ise Bartın ili sınırları içindedir

Zonguldak Havzası kömürlerinin kalorifik değeri 6200-7250 kcal/kg arasında değişmektedir ve -1200 kotuna kadar hesaplanan rezervi yaklaşık 1,3 milyar tondur

Zonguldak Havzası taşkömürlerinin 19 uncu yüzyıl ortalarından itibaren Osmanlı-Türk toplumunun ekonomik, endüstriyel ve toplumsal gelişiminde önemli payı olmuştur Örneğin; bugünkü İstiklal Caddesinin (İstanbul), Dolmabahçe'den iletilen havagazı ile 1856 yılından itibaren aydınlatılmasında, 1914 yılından itibaren Silahtarağa Termik Santral ihtiyacının karşılanmasında, donanmada, tophanede, gemi ve trenlerde, demir-çelik, dokuma, çimento, şeker, çay vb fabrikalarında, Ankara ve İstanbul'daki havagazı fabrikalarında Zonguldak havzası kömürleri kullanılmış; İstanbul, Kocaeli ve Sakarya illerinin elektrik gereksinmesi uzun süre EKİ bünyesinde 1948 yılında kurulan Çatalağzı (A) Termik Santralından karşılanmıştır


Bugün de Batı Karadeniz Bölge ekonomisinde çok önemli bir paya sahip olan TTK, 2x150 MW kurulu güce sahip olan Çatalağzı (B) Termik Santralının kömür gereksinmesinin tamamını karşılamakta ve ülkemizin ilk iki entegre demir-çelik fabrikası olan Kardemir ve Erdemir'in koklaşabilir taşkömürü gereksinmesinin karşılanmasında önemli bir güvence oluşturmaktadır

1980'li yılların ilk yarısına kadar taşkömürü, ülkenin en önemli birincil enerji kaynağı idi ve maliyet kaygısından uzak, ne pahasına olursa olsun üretilmesi gerekiyordu Bu nedenle EKİ her türlü gereksinmesini kendisinin karşılayacağı biçimde, eklektik ve dağınık biçimde büyümüş; aynı örgüt yapısı altında, kömür madenciliği ile birlikte çeşitli atölyeler, laboratuarlar, kok fabrikası, liman, tersane, maden makineleri fabrikası, oksijen-asetilen üretim tesisi, taş ocağı, geçici depolama vb işletmeciliği; personel ve malzeme taşımacılığı gibi lojistik hizmet işletmeciliği; karayolu ve demiryolu yapım ve bakımı lojman, okul, hastane, itfaiye, işçi yurdu, sinema, lokal, fırın, kantin ve plaj gibi sosyal tesis işletmeciliği ve yüzlerle ifade edilen taşıt aracı ve iş makinesi ile Ereğli'den Azdavay'a kadar uzanan benzeri görülemeyecek büyüklükte bir işletme olmuş ve işçi sayısı 40 bini aşmıştır

1980 yılından sonra başlayan süreçte, alternatif enerji kaynaklarının artması, kömürün açık ocaklarda daha düşük maliyetle üretilmesi, petrol fiyatlarının düşmesi ve uluslar arası ticaretin serbestleşmesi gibi nedenlerle, fazla mekanize olmamış birçok derin maden işletmesi gibi,TTK'nın da rekabet gücü azalmıştır Bu dönemde, bir çok KİT'te olduğu gibi, TTK'da da, dünyadaki hızlı gelişmelere uyum sağlayabilecek adımların zamanında atılamaması, Kurumun rekabet şansının iyice azalmasına yol açmıştır

Kurumda 1990'lı yıllarda başlatılan ve 2000 yılında ivme kazanan yeniden yapılanma çalışmaları ile umut verici sonuçlar alınmaktadır Her geçen gün, madencilik dışındaki faaliyetlerini tasfiye etmekte, işgücünü rasyonelleştirmekte ve verimliliğini attırmaktadır Bu nedenlerle TTK çalışanları her geçen gün geleceğe daha güvenle bakabilmektedir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.