İncinmek |
08-06-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İncinmekİncinmek Toplum insanının yaşam kalitesini etkileyen, huzursuz olmasına sebep olan, içini daima ezik bir halde gezdiren bir durumdur incinme İncinmek, duygularla aynı anlamda düşünülse bile, ayrı bir özellik gibi kabul edilir Her duygu incinme değildir Ete-kemiğe bulaşanları bu vasıfla anılır Dünyaya küsmüş, farklılıklara karşı kendini koruyamamış, sistemin egemen yapısı onları bu hale getirmiş, bireyleri-toplumları etkilemiştir İşte böylesi durumlarda incinmenin varlığı ön plâna çıkar Yoğunluğu git gide artar, öyle zaman olur ki, kin ve öç alma isteğine kadar varabilir Bu tür teşebbüslerin mistik boyutta, günah kavramı ile anıldığından kimse kuşku duymamalıdır Kin ve nefret duygularının aksine, her olaya hoşgörü ile bakmak, mantıken geçerli bir nedendir İncinmeye karşı duyulan tepki, çocukluk çağından başlar Örneğin, “canı yanan bir çocuğun çok haşin davranışlar içine girmesi” onun daha sonraki evrelerde de benzer tepkileri sürdüreceği anlamına gelir İncinme halini basite almamak gerekir Ne yapacağını bilmeyen, bağıran çağıran, incinen bir insan, yıllar geçse bile tam olarak ifade edemese de bu duygularını ruhunun derinliklerinde saklar ve yeri geldiğinde, bir şekilde ihsas ettirir Bir anlamda öç alma, çektiklerini telafi etme çabasıdır söz konusu girişimleri Birey, bu tür hareketler kendisine bir şey kazandırmamasına karşın, bu oluşumu gerçekleştirme yoluna gider Getirisini hiç düşünmez Kontrolünü yapmaz! Böylece bir insan, uzun yıllar da geçse yaptıklarının cezasını, -incitme derecesine- göre alacaktır Bu duygu analiz edildiğinde değişik yönlerinin olduğu görülüyor İnsan, çok sevdiği bir arkadaşının hiç sebep yokken kırıcı davranışlarda bulunmasına içerleyebilir Çünkü dengesi bozulmuştur Aynı statüde olmasına rağmen, diğerlerine göre düşük ücret alan, incinir Çaresizliğini, umutsuzluğunu, tepkisini hissettirmek istemese de hem işverene hem de benzer işi yapmasına karşın daha yüksek ücret alan kişiye bunu belli eder Telafi çabalarına girip durumu düzeltme yoluna gidilmezse mevcut koşullar sürer Sonuçta ayrılıklar bile oluşabilir Dolayısı ile bu tip olaylara meydan vermemek için, çok dikkatli olmalı, ortak değerlere özen gösterilmelidir Şayet bir kişiye aşırı değer verme gibi bir durum varsa, böylesi davranışlar diğerlerini rencide edebilir Onlar suskun kalmalarına karşın, iç dünyaları yüzlerine vurur ve kırıldıklarını gösterir Örneğin, bir tarafa duyulan sevgi ağır basıyorsa, mevcut düzende istenmeyen şartlar yaşanır Bu gibi hallerde, kemalâtlı olan kazanır Ancak, her şeye rağmen, içgüdüsel, çocuksu davranışlar ağır basar Din, farklı algılama kapasitesine sahip zümrelere değişik isimlerle yaklaşırken, sonuçta “bütün Müslümanlar kardeştir” diyerek gönül almasını bilir ve “İslâm fertlerinin” kırılmamasına özen gösterir Bir insanın yetersiz oluşunu yüzüne karşı söylemek, hiç de doğru bir yaklaşım olmaz Değişik örneklemelerle o kişiye yaklaşımda bulunmak, incitmek yerine, kendisine daha fazla önem verildiğini, eleştirilerin bu nedenle yapıldığını anlatmak gerekir Bilinçsizlik onların daha fazla ezilmesine, aşağılanmasına, tahrip olmasına neden olmuştur Bu tip dengesizce yapılan davranışlar, bir cahillik örneği olacağı gibi, insanlığa karşı işlenmiş bir suç teşkil edecektir Kuşkusuz, bireylerin içinde incitmeyenler; uyumunu bozmayan, utanabilen, yüzü kızaran, medeni insanlardır Evlatlar açısından da bahsini ettiğimiz husus çok önemlidir Bir çocuğun diğerinden ayrı tutulması, ona daha çok ihtimam gösterilmesi, onarılması güç, tahmin edilmesi zor konumları oluşturur Bunlara aldırmayarak, davranışlarında devamlılık gösteren aile büyükleri, cidden büyük bir hatanın içinde olduklarını bilmelidirler Ancak meselenin bir başka tarafı daha var Sufi inancına göre, bireyin duygulara-incinmelere yaşamında yer vermesi doğru karşılanmaz Sufi, “incitici eylemlere müstahak olmamalıyım” demez Kendisini ezmeye kalkışanı durdurmaya tenezzül bile etmez Çok değerli potansiyelini harcama yolunu seçmez İncinmez, öç almayı düşünmez Gaflet içinde de olmaz Bilir ki bütün bu olumsuz görünen şeyler, onun tepkisini sıfırlamak için vardır Çünkü duyguları ile yaşayanlar ve incinen toplumlar, Allah’ı bilme, kendini tanıma keyfinden mahrumdur Ayrıca onlar Rasul’ün tebliğlerini algılama hususunda hiçbir aşama kaydedemezler Bindikleri asansör bu haliyle yukarı tırmanmaz Yerinde sayar Alıntı |
|