Kalem Suresi Meali |
|
|
#1 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Kalem Suresi MealiKalem Suresi Meali 1, 2 Nûn (Ey Muhammed) Andolsun kaleme ve satır satır yazdıklarına ki, sen Rabbinin nimeti sayesinde, bir deli değilsin 3 Şüphesiz sana tükenmez bir mükâfat vardır 4 Sen elbette yüce bir ahlâk üzeresin 5, 6 Hanginizin deli olduğunu yakında sen de göreceksin, onlar da görecekler 7 Şüphesiz senin Rabbin, kendi yolundan sapan kişiyi daha iyi bilir O, hidayete erenleri de daha iyi bilir 8 O halde yalanlayanlara boyun eğme 9 İstediler ki, yumuşak davranasın, böylece onlar da yumuşak davransınlar 10, 11, 12, 13, 14 Yemin edip duran, aşağılık, daima kusur arayıp kınayan, durmadan söz taşıyan, iyiliği hep engelleyen, saldırgan, günaha dadanmış, kaba saba; bütün bunların ötesinde bir de soysuz olan kimseye mal ve oğulları vardır diye, sakın boyun eğme 15 Âyetlerimiz kendisine okunduğu zaman, "Öncekilerin masalları!" der 16 Yakında biz onun burnunu damgalayacağız 17 Şüphesiz biz, vaktiyle "bahçe sahipleri"ne belâ verdiğimiz gibi, onlara (Mekkeli inkarcılara) da belâ verdik Hani o bahçe sahipleri, sabah erkenden (fakirler gelmeden) bahçenin ürünlerini devşirmeye yemin etmişlerdi 18 (Bunu tasarlarken) istisna da yapmıyorlardı ("İnşaallah" demiyorlardı ) 19 Nihayet onlar uykuda iken Rabbinden bir afet (ateş) bahçeyi sardı 20 Böylece bahçe, (anızı) yakılmış toprağa döndü 21, 22 Derken, sabahleyin birbirlerine, "Haydi, eğer ürününüzü devşirecekseniz erkenden gidin" diye seslendiler 23, 24 Bunun üzerine, "Sakın, bugün orada hiçbir yoksul yanınıza sokulmasın" diye fısıldaşarak yola koyuldular 25 (Yoksullara yardım etmeğe) güçleri yettiği halde (böyle söyleyerek) erkenden yola çıktılar 26 Fakat bahçeyi o halde gördüklerinde, "Biz mutlaka yolumuzu şaşırmış olmalıyız!" dediler 27 (Gerçeği anlayınca da), "Hayır, meğer biz mahrum bırakılmışız!" dediler 28 Onların en akl-ı selim sahibi olanı, "Ben size ?Rabbinizi tespih etseydiniz ya! dememiş miydim?" dedi 29 Onlar, "Rabbimizi tesbih ederiz (yüceltiriz) Şüphesiz biz zalim kimseler imişiz" dediler 30 Bunun üzerine birbirlerini kınamaya başladılar 31 Şöyle dediler: "Yazıklar olsun bize! Gerçekten biz azgın kişilermişiz!" 32 "Umulur ki, Rabbimiz bize bunun yerine daha iyisini verir Çünkü biz artık Rabbimizi arzulayanlarız " 33 İşte böyledir azap! Ahiret azabı ise elbette daha büyüktür; ah bir bilselerdi! 34 Şüphesiz Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için Rableri katında Naîm cennetleri vardır 35 Biz müslümanları suçlular gibi kılar mıyız? 36 Size ne oluyor, nasıl hüküm veriyorsunuz? 37 Yoksa size ait bir kitabınız var da (bu batıl hükümleri) ondan mı okuyorsunuz? 38 Onda, "Seçip beğendiğiniz her şey mutlaka sizindir" (diye mi yazılı?) 39 Yahut bizden, her ne hükmederseniz mutlaka öyle olacağına dair Kıyamete kadar sürecek kesin sözler mi aldınız? 40 Sor onlara: "Onların hangisi bu (iddianın doğruluğu)na kefildir?" 41 Yoksa onların ortakları mı var? Doğru söyleyenler iseler, haydi getirsinler ortaklarını! 42, 43 Baldırların açılacağı (işlerin zorlaşacağı) ve kâfirlerin secdeye çağrılıp da gözleri düşmüş ve kendilerini zillet kaplamış bir halde buna güç yetiremeyecekleri günü (Kıyamet gününü) düşün Halbuki onlar sağlıklarında secde etmeye çağrılıyorlar(ve buna yanaşmıyorlar)dı 44 (Ey Muhammed!) Bu sözü (Kur'an'ı) yalanlayanlarla beni başbaşa bırak Biz onları bilemeyecekleri biçimde adım adım helaka yaklaştıracağız 45 Onlara mühlet veriyorum Şüphesiz benim tuzağım sağlamdır 46 Yoksa sen onlardan bir ücret istiyorsun da onlar bu yüzden ağır bir borç yükü altına mı girmişlerdir? 47 Yahut gayb (levh-i mahfuz) kendi yanlarında da onlar mı (bundan aktarıp) yazıyorlar? 48 Sen, Rabbinin hükmüne sabret Balık sahibi (Yûnus) gibi olma Hani o, (balığın karnında) kederli bir halde Rabbine yakarmıştı 49 Şayet Rabbinden ona bir nimet yetişmemiş olsaydı, o mutlaka kınanmış bir halde ıssız bir yere atılacaktı 50 (Fakat böyle olmadı ) Rabbi onu (peygamber olarak) seçti ve salih kimselerden kıldı 51 Şüphesiz inkar edenler Zikr'i (Kur'-an'ı) duydukları zaman neredeyse seni gözleriyle devirecekler (Senin için,) "Hiç şüphe yok o bir delidir" diyorlar 52 Halbuki o (Kur'an), âlemler için ancak bir öğüttür |
|
|
|