Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
müslüman, tümenleri, türk

Türk Ve Müslüman Ss Tümenleri

Eski 08-05-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türk Ve Müslüman Ss Tümenleri



NAZİLER İÇİNDEKİ TÜRK SS NAZİ SUBAY VE ASKERLERİ


Türlerde Almanların Nazi ordusuna katılmışlar ve orada subay ve er olarak savaşmışlardıPeki bu özel birliklerin Nazilerle ne işleri vardı?


Waffen SS’in yarısı Alman olmayan gönüllülerden oluşmaktaydı Bunlar arasında Türklerin oluşturduğu Türkistan birliği’de yer almaktaydı 1943 sonrası

kullandıkları flama yandaki gibidir




1943 yılından önceki ise aşağıdaki flamayı kullanmışlardır




1941’de Balkanlar işgal edildikten sonra buradaki müslümanlardan Waffen SS birlikleri oluşturuldu Bu birlikler üstünde kurukafa olan fesler giyerlerdi


Türk birliklerine gelince, bu birliklerde hizmet etmiş olan askerler Sovyet ordusunda hizmete başlamış ama daha sonra Almalara esir düşmüş askerlerden oluşmaktaydı Kendi topraklarının bağımsızlığı, Turan’ın kurulması gibi vaatlerle Almanlar tarafından hizmete alınmışlardı





Kazak SS


SS Örgütü, önceleri Hitler’in kişisel muhafızlığını yapmak üzere kurulmuştur


İlk kurulduğunda, polis görevi yapan silahlı parti militanlarından oluşuyordu


Toplama kampları kurulup, Himmler tarafından bunların yönetiminden SS Örgütü sorumlu tutulunca iki ana gruba ayrıldı


Bunların ilki, “Waffen SS” ya da “Silahlı SS Örgütüydü”, bu örgüt artık askeri bir yapı almıştı Ordudan geçmiş subaylar tarafından yönetiliyordu 1942 yılından sonra askerlik yükümlüsü gençler de burada görev yapmaya başladığı için “parti muhafızı” vasfını kaybetti Normal birliklerden bir farkı kalmadı


Diğer bölüm ise, “Allgemeine SS” yani “Genel SS Örgütüdür” Bu örgüt bir çeşit polis görevi yapmıştır SS’lerin “soykırım suçu” işledikleri iddia edilen bölümü Allgemeine SS’dir Bunların subayları genelde ordu kökenli değildir!


Her iki bölüme de (Önce Waffen SS’e!) yabancı personel alınmıştır Önce Alman asıllılardan veya Alman milletine akraba uluslardan SS Tümenleri oluşturulurken sonraları çeşitli uluslardan toplan 35 tane SS Tümeni oluşturulmuştur


Allgemeine SS Birlikleri de bir süre sonra silahlandırılıp (Burada “silah” sözünden kasıt, “tank, top, zırhlı araç” türü ağır silahlardır!), yeni tümenler oluşturulmuştur Bu birliklere yabancılar ve eski mahkumlar da alınmıştır Bu şekilde oluşturulan Dirlewanger ve Kaminksi Tugayları savaş sırasında “soykırım suçu” işleyen birliklerdir


Biz bu sitede, Rus Ordusunda görevliyken esir düşüp, sonradan saf değiştiren Türk asıllı veya Müslüman topluluklardan oluşturulan Waffen SS Birliklerinden Alman işgal bölgesindeki Müslüman topluluklara mensup gönüllülerden bahsedeceğiz


Sitenin diğer bölümlerinde de yazdığımız gibi, bu askerlerin “Nazi ideolojisi” ile ilgileri yoktu Sadece ülkelerinin ve soydaşlarının özgürlüğünü sağlama çabası içerisinde Almanların safında mücadele ettiler Ruslardan, Kazaklardan (Rus Kazağı), Ermenilerden oluşan SS Birliklerinin aksine, bu birlikler arasında “soykırım yapmak” ile suçlanan yoktur


Kazak SS


Doğu Türkistan Lejyonu


( Osttürkischen Waffen-Verbände der SS )


2Dünya Savaşı sırasında, Alman Ordusu saflarında görev yapan, 38 “Waffen SS Tümeni” dışında, bilhassa Doğu Cephesinde görev yapan ve personeli yerli halklardan oluşan çok sayıdaki birlikten birisi de, Türk asıllı askerlerden oluşan, "Osttürkischer Waffenverband der SS" diye isimlendirilen, Doğu Türkistan Lejyonu’dur




"Alman işgalindeki Yugoslavya’da, Müslüman-Boşnak ağırlıklı, “13 Waffen-Gebirgs-Division der SS Handschar” birliğinde olduğu gibi, Kudüs Müftüsü Hacı Amil El-Hüseyin’in manevi önderliğinde, Alman Ordusu’nun Rusya harekatı sırasında esir aldığı Türk asıllı Sovyet askerleri ile Almanya’da yaşayan Türk gönüllülerden oluşmuştur ( Kalmuk, Çerkez, Çeçen, vb kökenli askerlerden oluşmuş birlikler de vardı)


Söz konusu birlik üç taburdan oluşmaktaydı (450 480 ve I/94 taburlar) Her ne kadar adı, “tümen” olarak belirtilmişse de, aslında, TSK ölçülerine göre, alay seviyesindedir Birliğin ilk komutanı, SS Yarbayı Andreas Meyer’dir (Ocak 1944- Mart 1944) Daha sonraları, Alman asıllı yüzbaşı ve yedek subay binbaşılar tarafından idare edilen birliğin, 1944 Ekim ayı ile 1944 Aralık ayı arasındaki komutanı, SS Albayı Harun Reşit isimli Türk asıllı bir subaydır Bu kişinin 1Dünya Savaşı sırasında eğitim için geldiği Almanya’da kalan ve 2 Dünya Savaşına SS saflarında katılan bir Türk olduğu biliniyor Ancak “Harun Reşit”, bu Türk asıllı kişinin sonradan aldığı takma bir isim de olabilir



1944 yılı başında kuruluşu tamamlanan birliğin ilk görevi, 1944 yılının şubat ayında, Beyaz Rusya’ya gönderilerek, cephe gerisinde sabotaj faaliyetlerinde bulunan Sovyet partizanlarına karşı, “anti-partizan” yöntemler ile mücadele etmek olmuştur Benzer bir görev ile daha sonra Polonya’ya gönderilen birlik burada da yine partizanlar ve Polonya Ordusu ( Cephe gerisinde faaliyet gösteren, 1939’da dağılmış olan Polonya Ordusu’ndan geriye kalan askerlerin oluşturduğu ’Polish Home Army’ isimli kuruluş) ile mücadele etmiştir



1944 yılının sonuna doğru Slovakya’ya gönderilen birlik, aynı yılın aralık ayında “Waffen-Gebirgs-Brigade der SS (Tatar Nr 1)” isimli Kırım Tatarlarından oluşan başka bir birlik ile birleştirilmiştir Kurulduğu 1944 başında 3000 kişi civarında olan personel sayısı, 1945 yılının mayıs ayında 8500 kişiye ulaşmıştır (“Kırım Tatar Lejyonu” dahil!)


1945 şubatında Avusturya’ya gönderilen birlik, aynı yılın mayıs başında müttefik güçlere teslim olmuştur


Kuzey İtalya’da, esir kampında tutulan bu askerlerden bir kısmı (Sovyet yurttaşı olanlar), Sovyetler Birliği’ne iade edilmiş ve büyük bir olasılık ile bunların tamamı idam edilmiştir Bir kısmının Türkiye’ye geldiği bilinmekte, bir kısmı ise savaş sonrası izini kaybettirmiştir Soğuk Savaş yıllarında CIA’nın bu kişilerden faydalandığı bilinmekte




"Bu birliklerde görev yapan askerlerin, SS’lerin polis görevi yapan ve soykırıma karışan bölümü (Allgemeine SS) ile bir ilgisi yoktur Bu askerler Nasyonal Sosyalist de değillerdi! Sadece ülkelerinin kurtuluşunun, Nazi Almanyası sayesinde gerçekleşeceğine inanıyorlardı Tıpkı diğer SS birliklerinde görev alan Ukraynalı, Litvanyalı, Kazak (Rus), Boşnak, Hırvat, vb ülkelerin yurttaşları gibi


Birlik mensupları standart SS üniforması giyerlerdi; fes takan Boşnak SS’ler gibi özel bir giysileri yoktu Sadece üzerinde "Tanrı Bizimledir" yazan rozet (Sol tarafta) ve “SS Kolbağı” takarlardı


Müslüman SS’ler


Boşnak SS’ler (Hançer" SS Tümeni)


(13Waffen-Gebirgs-Division der SS "Handschar" )




BOŞNAK SS’LER

Müslüman Boşnaklardan ve Katolik Hırvatlardan oluşan bu birlik, “13Waffen-Gebrigs-Division der SS "Handschar" (kroatische Nr1)” diye bilinir


Bir adı da “Hançer Tümeni” olmasına rağmen, birliğin sembolü aynı zamanda Bosna-Hersek’in de sembolü olan “pala”dır!


Kudüs Müftüsü Hüseyin’in fotoğrafını asan Boşnak SS


2 Dünya Savaşında Almanlar, Yugoslavya’yı işgal ettikten sonra bağımsız bir Hırvat Devleti (Almanya himayesinde) kurdular (10 Nisan 1941)


Bu ülkeye komşu olan Bosna-Hersek’de, Müslüman Boşnakların yanı sıra çok sayıda Katolik Hırvat ve Ortodoks Sırp yaşıyordu Potansiyel düşman olarak görülen, Ortodoks Sırpları kontrol altında tutmak amacı ile kısa süre içerisinde bir “Hırvat SS Birliği” de oluşturuldu


Birlik Arması (Hançer)


Nazilerin, Yugoslavya’nın işgali sırasında Türk ve Müslüman topluluklara karşı hoşgörülü olduğu ve bu guruba giren savaş tutsaklarının hemen salıverildiği, esir kamplarında sadece “Ortodoks Sırpların” tutulduğu bir gerçektir


Nazilerin, Türk ve Müslüman topluluklar üzerinde yarattığı bu iyi imajdan yararlanmak isteyen Himmler, 13 Şubat 1943 tarihinde ilk defa bu birliği oluşturma fikrini ortaya attı Himmler’in bir amacı da, sömürgelerinde 350 milyon Müslüman yaşayan İngiltere’ye karşı bunu bir “propaganda silahı” olarak kullanmak isteğiydi


Birlik komutanı, Korgeneral Karl-Gustav Sauberzweig, (9081943 - ?061944)


Ancak mevcut Hırvat hükümetinden çok sert tepki gördü! Hırvatlar, Boşnaklardan silahlı bir güç oluşturma fikrine tepki gösterdiler Sonunda Himmler ağırlığını koydu ve 5 Mart 1943’de birlik kuruldu Fakat Hırvat yetkililere hoş görünmek için olacak, 26000 kişilik birliğin askerlerinden 3000 kadarı Katolik Hırvatlardan oluşuyordu


Bu birliğin Müslüman Boşnak askerleri resimlerde gördüğünüz gibi, üzerinde kuru kafa (SS sembolü) ve kartal armalı fes giyerlerdi (Arazide “boz” renkte, normalde ise “kırmızı”) Katolik Hırvat personel ise standart SS üniforması giyerdi


Birlik Eylül 1943’de Fransa’ya gönderildi 1944’ün Şubat ayında ise Bosna-Hersek’e geri döndü Bosna ve Sırbistan’da Komünist Partizanlara karşı operasyonlarda bulundu Kızıl Ordu’nun, Hırvat sınırını aştığı 1944 yılının sonlarında birlik Güney Macaristan’a transfer edildi Müslüman askerlerin çoğu bu tarihten sonra Bosna-Hersek’e geri döndüler Hırvat askerler ise Kızıl Ordu ile çarpışarak Macaristan’dan Avusturya’ya geçtiler ve 8 Mart 1945 günü İngilizlere teslim olana kadar savaşa devam ettiler


Şüphesiz Boşnak SS’lerin de “Nazi İdeolojisi” ile en ufak bir ilgileri yoktur! Himmler, Boşnakları etkilemek için, Kudüs Müftüsü “Haj Amin al Husseini”den (1896–1974) yararlanmıştır


Filistin’de, İngilizler tarafından bir Yahudi devleti kurulacağı korkusu ile Nazi Almanya’sına yanaşan Kudüs Müftüsü, Bosna-Hersek ziyareti sırasında bu birliği de ziyaret etmiştir Bu ziyaret sırasında çekilmiş çok sayıda resim vardır Hatta bu müftü için “Boşnak SS Birliğinin manevi” lideri denilebilir


Bu satırların yazarına göre ise, Boşnakların bu oluşuma katılma nedeni, kendilerine düşman olan Hırvat ve Sırplara karşı bir destek arayışından ibarettir Bu sayede Hırvatların yapabileceği olası bir katliamdan korunmuş oldular


Çeşitli kaynaklarda, gerek Hırvat Ordusunun, gerek Hırvat SS’lerin, gerekse Hırvat milislerin bölgede çok sayıda katliam olayına karışmasına rağmen, Boşnak SS’ler için bu söz konusu değildir Komünist Partizanlar ile olan çatışmalarda ne derece etkili oldukları ise bilinmemektedir Bu iş (Partizanlar ile mücadele) daha çok aynı bölgede görevli "Prinz Eugen" SS Tümenine düşüyordu


Alıntıdır


___________________________________________

Halk içinde mu’teber bir nesne yok devlet gibi

Olmaya devlet cihânda bir nefes sihhat gibi


Ko bu ays u isreti çünkim fenâdur âkibet

Yâr-i baaki ister isen olmaya tâat gibi


Olsa kumlar sagisinca ömrüne hadd ü aded

Gelmeye bu sise-i çarh içre bir sâat gibi


Saltanat didükleri ancak cihân gavgaasidur

Olmaya baht u saâdet âlem-i vahdet gibi


Ger huzûr itmek dilesen ey Muhibbî fârig ol

Var midur vahdet makaami gûse-i uzlet gibi


Muhibbi


alıntıdır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.