Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hakemliği, imârı, kâbe`nin, peygamberimizin, yeniden

Kâbe`Nin Yeniden İmârı Ve Peygamberimizin Hakemliği

Eski 08-05-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kâbe`Nin Yeniden İmârı Ve Peygamberimizin Hakemliği



KÂBE`NİN YENİDEN İMÂRI VE PEYGAMBERİMİZİN HAKEMLİĞİ
Kâinatın Efendisi otuz beş yaşında idi
Bu sırada Kureyş kabilesi, Kâbe duvarlarını yıkıp, yeniden tamir kararını verdi Zira, yıllardan beri yağan yağmur ve neticede meydana gelen seller, yapı itibarıyla pek sağlam olmayan bu ma`bedi oldukça yıpratmıştı Çatısız bulunması sebebiyle de, yağan yağmurlar temeline kadar tesir etmiş ve binâyı âdetâ harab bir hale getirmişti
Son olarak gelen büyük bir sel, Kâbe`yi bütün bütün sarsmış, duvarlarını çatlatmıştı Bu durum Mekkelilerde bir korku ve telâş uyandırmıştı
Bu arada bir hâdise daha oldu Kadının biri Harem`de ateş yaktı Ateşin korundan sıçrayan kıvılcımlar, Kâbe`nin örtüsünü tutuşturdu ve yanmasına sebep oldu
Bütün bunların üzerine bir de Kâbe`nin içinde bulunan bir definenin çalınması eklenince, Mekkeliler, artık, verdikleri kararı bir an evvel gerçekleştirme gayretine girdiler115


İnşaat Malzemesi Yüklü Gemi
Kııreyşliler, Kâbe`yi nasıl ve neyle tamir edeceklerini düşünüp istişare ediyorlardı
Bu sırada Cidde`ye gitmek üzere Mısır`dan yola çıkmış bulunan bir Bizans gemisi, Cidde yakınlarında karaya oturdu
Bunu haber alan Kureyş, olay yerine bir heyet gönderdi Geminin yükü yumuşak aktaş, tahta, direk ve demirdi Bunlar Kureyş`in arayıp da bulamadıkları şeylerdi
Heyet, gemide bulunanlarla anlaşarak keresteyi satın aldı Bunun yanında, gemideki tüccara, Mekke`ye serbestçe girebilme ve mallarını gümrüksüz satabilme garantisi de verdiler Halbuki, daha evvel Mekkeliler, şehirde ticâret eşyası satanlardan öşür alırlardı
Gemide ayrıca Bâkûm adında Bizanslı bir mîmar da bulunuyordu Kâbe yapımında kendisinden istifade etmek üzere bu mîmarla da anlaştılar
Buna göre, duvarlarını yeniden tamire karar verdikleri Kâbe`nin mîmarlığını Bizanslı Bûkûm, marangozluğunu ise Mekke`de oturan Kıbtî bir usta yapacaktı116


Duvarların Taksimi
Kâbe duvarlarının taşlarla örülmesi işi, kur`a ile kabileler arasında dörde taksim edildi Buna göre,
Abd-i Menaf ile Zühreoğullarına Kâbe`nin cephe ve kapı tarafı;
Abdüddar, Esed ve Adiyyoğullarına Kâbe`nin Şam cephesi (Hatiym, Hıcır tarafı);
Şehm, Cehm (Cümâh) ve Amiroğulları payına Kâbe`nin Yemen köşesi ile Hacerü`1-Esved köşesi arası,
Mahzum ve Teymoğullarına ise, Safâ ve Eryad`a bitişik olan Yemen cephesi düştü117


Mekke`nin Sarsılması
Her kabile, kendisine düşen tarafı yıkıyordu Hazret-i İbrâhim`in attığı temele kadar inildi Bundan sonra, birbiriyle kaynaşmış deve sırtı gibi yeşil yeşil taşlar görülmeye başlandı
Niyetleri daha da aşağı inmekti Ne var ki, buna muvaffak olamadılar İçlerinden biri bu yeşil taşlara kazmayı sallayınca, birden zelzeleye uğramış gibi Mekke`nin sarsıldığını gördüler Herkeste bir korku ve telâş başladı Bundan sonrasını yıkmaya müsaade bulunmadığını anlayıp, kazdıklarıyla iktifâ ettiler118


Kabileler Arasında Anlaşmazlık Çıkması
Herkes kendisine düşen taraf için taş taşıyor ve duvarlar örülüyordu Bina, Hacerü`1-Esved`in konulacağı yere kadar yükseltilmişti Ancak, bu mübarek taşı yerine koymada kabileler arasında anlaşmazlık çıktı Her kabile, kendisini diğer kabilelerden bu hususa daha lâyık görüyordu Kabile taassubunun bütün şiddetiyle hüküm sürdüğü bir zamanda, hangi kabile bu şerefi başkasına kaptırmak isterdi? İş kızıştı, tartışma ve münakaşa son derece sertleşti Öyle ki, birbirleriyle vuruşacaklarına dair yemin bile ettiler119
Ortalığı bir kargaşalık kaplamıştı Her an çarpışma bekleniyordu Çarpışma vuku bulursa, çok kişi hayatını kaybedebilir, çok mal telef olabilirdi
Bu duruma bir çare bulmak gerekiyordu
Dört beş gün Kâbe`nin duvarlarına tek taş koymadan, Kureyş kabileleri, bekleyip durdular Sonra tekrar Mescid-i Haram`da toplandılar Birbirleriyle konuştular, tartıştılar Bu arada, kabileleri uzlaşmaya davet edenler de vardı
Kanlı bir hâdisenin kopması her an beklenirken, Kureyş`in en yaşlılarından Ebu Ümeyye diye bilinen Huzeyfe bin Muğire, ortaya atıldı ve taraflara şu teklifi sundu:
"Ey Kureyşliler! Anlaşamadığınız şu işte, ma`bedin kapısından (Benî Şeybe kapısını eliyle işaret ederek) ilk girecek zâtı aranızda hakem yapın, o kimse bu işi bir neticeye bağlasın"120
Ebû Ümeyye`nin bu beklenmedik teklifi, taraflarca tereddütsüz kabul gördü


Muhammedü`l-Emîn Geliyor!
Artık, bütün gözler Benî Şeybe kapısındaydı
Acaba kim çıkacaktı ve kabilelerin anlaşmazlığına nasıl bir çare ile son verecekti? Hiçbir kabilenin gönlünü kırmadan bu işi nasıl halledecekti?
Merak dolu bakışlar, Mescid`in mezkûr kapısını dikkatle süzmekte idi
Kapıdan bir zât belirdi Uzaktan fark ettiler, kendisine mahsus boyu, posu ve yürüyüşüyle vakar içinde gelen bu zâtı derhal tanıdılar ve sevinç içinde bağırdılar:
"El-Emîn, o! Muhammed, o! Onun aramızda vereceği hükme razıyız"121
Evet, gelen Muhammedü`l-Emîndi (asm) Herkesin itimadını kazanmış olan dürüst insandı
Bu sebeple merak dolu bakışlar, birden sevinç bakışlarına döndü Çünkü, âdil karar vereceğinden, hepsi, tereddütsüz emîndi
Elbette, isabetli karar vermekten şaşmayan Efendimizin gelişi, tesadüf değildi Vereceği hükümle, onlara, peygamberliğinden önce de isabetli görüşe, derin düşünceye sahip olduğunu tasdik ettirecekti
Kureyş, durumu kendilerine anlattı
Kalbi gibi, zihni de tertemizdi, Efendimizin
İsâbetli kararı vermekte gecikmedi ve şu emri verdi:
"Hemen bana bir örtü getiriniz!"
Ânında getirdiler Bir rivâyete göre, bu Velid bin Muğire`nin elbisesi idi Diğer bir rivâyete göre ise, Peygamber Efendimiz bizzat kendi ridâsını bu işte kullandı122
Kâinatın Efendisi, getirilen örtüyü yere serdi
Küçük büyük herkesin dikkatli bakışları, Efendimizin üzerinde toplanmıştı O, örtü ile ne yapacaktı?
Merakları fazla sürmedi Sevgili Peygamberimiz, Hacerü`l-Esved`i bu örtünün ortasına koydu Sonra da,
"Her kabileden bir kişi bunun birer köşesinden tutsun!" diye emretti Öyle yaptılar
Hacerü`l-Esved`i örtüyle konulacak yere kadar kaldırdılar
Ve Resûl-i Kibriya Efendimiz, Hacerü`1-Esved`i bizzat kendi elleriyle yerine koyarak, bu şerefe nâil oldu
Bundan sonra duvar örülmeye başlandı ve kısa zamanda tamamlandı123
Böylece, Resûlü, İlâhî mevhibenin bir eseri olan isâbetli kararıyla, kabileler arasında büyük bir kanlı çarpışmayı önlemiş oldu
Bu kararıyla, Sevgili Peygamberimiz, kendisinden çok daha yaşlı ve haliyle tecrübeli bulunanlardan bile daha isabetli görüşe, daha kuvvetli muhakemeye ve daha ziyade zekâya sahip bulunduğunu, aynı zamanda, İlâhî bir kuvvetle te`yid edildiğini ortaya koymuş oluyordu
İbn-i Abbas Hazretlerinin bir rivâyetine göre, Efendimiz, Hacerü`l-Esved`i yerine koyduğu gün, Pazartesi günü idi124

Mübârek Taş
Renginin siyah olması sebebiyle Hacerü`l-Esved (Siyah Taş) diye adlandırılan bu mübârek taş, Kâbe`nin Şark köşesinde olup, yerden bir buçuk metre yükseklikte, kapıya yakın bir yerde yerleştirilmiştir Üç büyük ve birkaç tane de küçük parçadan müteşekkildir Etrafı gümüş bir halka ile çevrilidir Bir başka ismi, Ruhu`l-Esved`dir
Bu mübârek taş, semâvî bir taş olup, Hz İbrahim`e (as) Hz Cebrâil tarafından getirilmiştir Kâbe duvarına yerleştirilmeden evvel, Ebû Kubeys Dağında muhafaza edilmekteydi Bir rivâyete göre, Kâinatın Serveri, Peygamber Efendimizin, "Ben, peygamber gönderilmeden evvel, Mekke`de bana selâm veren taşı, hâlâ biliyor ve tanıyorum" ifadelerinin işaret ettiği taş, bu Hacerü`l-Esved`dir
Bir gün, bu taşa yaklaşıp öpen Hz Ömer, şöyle demişti:
"Çok iyi bilirim ki, sen zararı ve menfaati olmayan bir taş parçasısın Eğer Resûlullahın seni takbil ettiğini [öptüğünü> görmese idim, asla seni takbil etmezdim"


Peygamberimizin, Hz Ali`yi Yanına Alması
Efendiler Efendisi otuz altı yaşında
Milâdî, 607 senesi
Mekke`de şiddetli bir kuraklık ve kıtlık başgöstermişti Çoğu âile, geçim sıkıntısından perişan bir durumda idi
Geçim sıkıntısı içinde bulunan âilelerden biri de, Resûl-i Ekrem Efendimizin amcası Ebû Talib âilesi idi
Efendiler Efendisinin kalbi şefkat ve merhamet kaynağıydı sanki Zâtına yapılan iyilikleri asla unutmuyordu Kendisine karşı gösterilen kadirşinaslıkları asla karşılıksız bırakmak istemiyordu Böylesi güzel ve eşsiz bir mizâca sahip bulunuyordu
İşte, şimdi geçim sıkıntısı çeken biri vardı Kendisine, elinden gelen yardımı esirgemeyen biri… Çocukluğundan beri şefkatli kanatları arasında büyüdüğü biri: Ebû Talib…
Amcası geçim sıkıntısı içinde iken, o nasıl rahat edebilir ve nasıl yardımına koşmazdı? Derhal harekete geçti Hali vakti yerinde olan diğer amcası Hz Abbas`a koştu, durumu kendisine arzetti Sıkıntı içinde kıvranan Ebû Talib`e yardım ellerini uzatmaları, yükünü bir nebze olsun hafifletmeleri gerektiğini anlattı
Hz Abbas, Efendimizin bu dâvetini memnuniyetle karşıladı ve birlikte Ebû Talib`e vardılar Maksadları Ebû Talib`in evindeki kalabalığı biraz azaltmak, hiç olmazsa birkaçının nafaka yükünü omuzundan kaldırmaktı
Maksadlarını Ebû Talib`e açınca, o bundan memnuniyet duydu ve sonunda Efendimiz; ismini bizzat koyduğu Hz Ali`yi, Hz Abbas da Hz Cafer`i himâyesine aldı
O sırada, Hz Ali, dört veya beş yaşında bulunuyordu Henüz bu yaşta, "Güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim," buyuran Resûl-i Kibriyânın himâyesine girmesi, Hz Ali için eşsiz bir mazhariyetti Bu yaşından itibaren onun terbiye süzgecinden geçecek, dâvet edildiğinde ise, derhal îmân edecektir Bu îmânı sırasında 9-10 yaşlarında bulunan Hz Ali, aynı zamanda ilk Müslüman çocuk şerefini de kazanmış olacaktır


115 Sîre, 1/205; Tabakât, 1/145; Taberî, 2/198
116 Sîre, 1/205; Tabakât, 1/145
117 Sîre, 1/207; Tabakât, 1/146; Taberî, 2/200
118 Sîre, 1/207-208; Tabakât, 1/146
119 Sîre, 1/209; Tabakât, 1/146; Taberî, 2/201
120 Sîre, 1/209; Tabakât, 1/146; Taberî, 2/201
121 Sîre, 1/209; Tabakât, 1/201
122 Belâzuri, Ensâb, 1/99
123 Sîre, 1/209-210; Tabakât, 1/146; Taberî, 2/201
124 Süheyli, Ravdü`l-Ünf, 1/129


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.