Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye > Kıssadan Hisse

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
tam, teslimiyet

Tam Teslimiyet

Eski 08-05-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tam Teslimiyet



Rivâyetlerde bildirildiği üzere
Cenâb-ı Hak Mûsâ -aleyhisselâm-'ı Firavun'a gönderdiği zaman
ona şöyle buyurdu:

"Firavun'a git; çünkü o iyice azdı" (Tâhâ, 24)

Mûsâ -aleyhisselâm-, âile efrâdını ve davarlarını zâhirde emânet edeceği bir kimse olmadığından:

"- Yâ Rabbî! Ev halkım ve davarlarım ne olacak?" dedi

Bunun üzerine Cenâb-ı Hak,
"muhafaza edenlerin en hayırlısı" olduğunu hatırlatarak şöyle buyurdu:

"- Ey Mûsâ! Beni bulduktan sonra başka ne istersin? Sen benim emrimi edâya koş! Bana bağlan ve teslîmiyet göster! İstersem, kurdu koyunlarına çoban eder ve meleklerimi de âilene muhâfız kılarım

Ey Mûsâ! Nedir bu düşündüğün? Anan seni denize attığı zaman seni kim kurtardı? Bundan sonra seni anana tekrar kim kavuşturdu? Sen hani, birini kazâ ile öldürmüştün de Firavun seni aramaya koyulmuş ve öldürmeye azmetmişti; o vakit seni ondan kim muhâfaza etti?"

Mûsâ -aleyhisselâm- bu söylenenleri hem dinliyor, hem de her cümlenin sonunda:
"SEN, SEN, SEN YÂ RABBÎ!" diyordu

Elbette ki Mûsâ -aleyhisselâm- bütün peygamberler gibi teslîmiyetin zirvesinde idi Ancak peygamberler insanlara birer örnek şahsiyet olduğundan Cenâb-ı Hak, bizler için mühim olan bazı hususları onlar üzerinde tecellî ettirir ve böyle durumlarda nasıl davranacağımıza işâret buyurarak gönülleri irşâd eyler Nitekim bu kıssada da anlatılmak istenen, bütün âlemlerin sahibi ve Rabbi olan Allâh Teâlâ'nın emirleri karşısında hiçbir beşerî mâzeretin geçerli olmayacağını beyândır Çünkü onun emrini yerine getirmeye azmedenlerin ihtiyaç duyacağı her türlü yardım, ihsân ve muhâfazaya yegâne kâdir odur Eğer kul ihlâs ve samîmiyetle Hakk'ın rızâsına râm olarak emirlerini îfâya gayret gösterirse, onun her hâlükârda kendisine yâr ve yardımcı olduğunu müşâhede eder Nitekim o Hâfız-ı Mutlak, Mûsâ -aleyhisselâm-'ı Firavun'un sarayında büyütmüş, İbrâhîm -aleyhisselâm-'ı Nemrûd'un ateşleri ortasında gülistâna garketmiş, Ashâb-ı Kehf adı verilen sâlih gençleri üç yüz küsur sene bir mağarada uyku hâlinde zâlimlerin şerrinden muhâfaza etmiş ve Muhammed Mustafâ -aleyhissalâtü vesselâm-'ı da nice tehlikelerden sıyânet etmiş, husûsiyle Sevr mağarasında onu, düşmanların gözlerinden gizlemiştir

Şâir ne güzel söyler:

Kimseden ummam meded hâfızım olsun Hudâ,
Ben tevekkül eylerem "Fallâhü hayrun hâfizâ"
Rahmetî

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.