|
|
Konu Araçları |
atatürk, atatürkün, dünyasının, evrenselleşen, eşsiz, lideri, soyağacı, türk |
Türk Dünyasının Evrenselleşen Eşsiz Lideri Atatürk | Atatürk'ün Soyağacı |
08-03-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Türk Dünyasının Evrenselleşen Eşsiz Lideri Atatürk | Atatürk'ün SoyağacıTürk Dünyasının Evrenselleşen Eşsiz Lideri Atatürk Atatürk'ün Soyağacı Atatürk'ün Baba Soyu (Kızıl Oğuz - Kocacık Yörükleri) Bilgi : Atatürk’ün soyunda “Kızıl Oğuz” ibaresi vardır Bu öz Türkçe kızıl sözcüğünün özellikle seçilip bir dönemler sıkça kullanılarak halkın gözünde kirletilmiş olması düşündürücüdür Çünkü öz Türkçe olan kızıl sözcüğünü aşağılayıcı bir söylem biçiminde kullanan çevrelerin öz Türkçe’ye çok soğuk oldukları bilinmektedir Buradaki asıl amaç Atatürk’ün algılanışında “kızıl komünist” çağrışımının etkili olmasını sağlamaya çalışmak mıdır? Atatürk'ün soyuyla ilgili, elimizdeki en sağlam bilgiler; öncelikle kendisinin, annesinin, kardeşi Makbule Hanım'ın anlattıkları, ikinci olarak da kendisini ve ailesini tanıyan Hacı Mehmet Somer gibi Atatürk’ün kimi çocukluk arkadaşlarının verdiği bilgilerdir Atatürk de dahil aile bireylerinin tümünde güçlü bir "Yörük, Türkmen olma" bilinci vardır: Makbule Hanım, EB Şapolyo'nun sorduğu "Babanız nerelidir?" sorusuna şu yanıtı vermiştir: "Babam Ali Rıza Bey yerli olarak Selaniklidir Kendileri Yörük Türk’ü soyundandır Annem her zaman Yörük Türk’ü olmakla övünürdü Bir gün Atatürk'e "Yörük nedir?" diye sordum Ağabeyim de bana 'Yürüyen Türkler' dedi" Yine Şapolyo'nun Ruşen Eşref Ünaydın'dan aktardığına göre, "Atatürk çok kez benim atalarım Anadolu'dan Rumeli'ye gelmiş Yörük Türkmenlerindendir" derlerdi Ali Rıza Bey'in Fotoğrafı, Selanik'teki Asakir-i Milliye Taburunda Çektirdiği Sanılan Bir Fotoğraf Atatürk'ün baba soyuyla ilgili önemli bilgileri verenlerden biri de Atatürk’ün Selanik'ten mahalle ve okul arkadaşı, eski milletvekillerinden Hacı Mehmet Somer Bey'dir Somer'e göre; "Atatürk'ün atalarına ilişkin benim bildiğim şunlar: Atatürk'ün ataları Anadolu'dan gelerek Manastır ilinin Debre-i Bala Sancağı'na bağlı Kocacık bucağına yerleşmişlerdir Bunları ben Selanik'in yaşlılarından duymuştum Kocacıklıların hepsi öz Türkçe konuşurlar İri yapılı adamlardır Bunların hepsi yörüktür Hayvancılıkla geçinirler, sürüleri vardır Bir kısmı da kerestecilik ederler Bunların giysileri Anadolu Türklerine benzer Yaşayışları, hatta lehçeleri de aynıdır" Ali Rıza Bey'in bu Fotoğrafı, Selanik'teki Asakir-i Milliye Taburunda Subaylık görevini yerine getirdiği sıralarda çekildiği sanılıyor Atatürk'ün babasını ve büyükbabası "Kızıl Hafız Ahmet"i tanıyan eski Aydın Milletvekili Tahsin San Bey ve Eski Genel Müfettiş ve Milletvekili Tahsin Uzer'den Kılıç Ali'nin ve Tahsin San Bey'den EB Şapolyo'nun aktardığı bilgiler de Atatürk'ün baba soyunun "Anadolu'dan Rumeli'ye geçmiş olan Yörüklerden" olduğunu göstermektedir Mustafa Kemal (Atatürk) Atatürk'ün dedesi, Kızıl Hafız Ahmet Efendi'nin Makedonya'dan Selanik'e göç etmeden önce yaşadığı ev Atatürk'ün baba soyu, Konya/Karaman'dan gelerek Manastır ilinin Debre-i Bala Sancağı'na bağlı Kocacık'a yerleşti Aile sonradan Selanik'e göçtü Atatürk’ün büyükbabası Ahmet ve onun kardeşi Hafız Mehmet'in taşıdığı "kızıl" lakabı ve yerleştikleri nahiyenin adı olan "Kocacık"ın da gösterdiği üzere; Mustafa Kemal'in baba tarafından soyu Anadolu'nun da Türkleşmesinde önemli roller oynayan "Kızıl-Oğuz" öbür adıyla da "Kocacık Yörükleri Türkmenleri"nden gelmektedir Mustafa Kemal Atatürk'ün Kız Kardeşi Makbule Hanım Bugün nüfusu yaklaşık 2100000 olan Makedonya Cumhuriyeti içerisinde bir kısmı hâlâ konar-göçer yaşamı sürdüren Yörüklerle birlikte yaklaşık 200000 dolayında Türk yaşamaktadır Makedonya'nın her yanında dağınık olarak yaşayan Türklerin en yoğun olarak bulundukları yerler, Gostivar ve Üsküp gibi kentleriyle Makedonya’nın batısıdır Bu kentlerden başka Kalkandelen, Ohri, Struga ve Debre, Jupa; Makedonya’nın doğusundaysa Manastır, Pirlepe, İştip, Ustrumca ve Kanatlar önemli Türk yerleşim birimleridir Mustafa Kemal Atatürk'ün, Atatürk soyadını aldıktan sonra kendisine verilen nüfus cüzdan örneği Sofya Bilimkenti (üniversitesi) profesörlerinden J İvanof 1920'de Paris'te yayımlanan yapıtında, Türklerin Makedonya'ya yerleşimlerine ilişkin şu bilgileri vermektedir: "Türkler, 14 yüzyıldan itibaren ve Çirmen zaferinin ardından Makedonya'ya yerleşmeye başladırlar Üsküp, Pirlepe, Köstendil, Drama gibi kentler bir ara tümüyle Türklerin yaşadığı kentler olur Türk ordusunun fethettiği stratejik noktalar çevresinde hızla Türk kasabaları oluşturulur Bunlar Anadolu'dan göçen Türklerdir Göçen Türklerden kurulu yepyeni kentler oluşur : Yenice, Vardar Mustafa Kemal Atatürk'e Ankara Nüfus Müdürlüğünce 27 Ocak 1923 yılında kendisine verilen Nüfus Cüzdanı Kentlerdeki Türk nüfusu zamanla karışık bir manzara sergiler Fethin ardından, Hıristiyan yerliler İslam dinini benimserler Hemen fetihten sonra göçmüş temiz Türk topluluğu çevresinde toplanırlar Kentlerin dışında köyler çevresinde de Türk toplulukları oluşur Bunlar Anadolu'dan göçmüş büyük kümelerdir Onlara Yörük ve Konyar adını vermelerinin nedeni bu göçmenlerin Konya'dan gelmiş olmalarıdır Yörükler ve Konyarlar Türkler gibi giyinip konuşan yerlilere (İslam’ı benimseyen Hıristiyanlara) karışmazlar Bu Türk göçmen toplulukları üç büyük küme durumundadır : 1 Ege Denizi Kıyı Bölgesi: Rodoplardan denize dek iner Selanik bölgesi dahil buraları tümüyle Türk'tür 2 Sarıgöl Bölgesi: Burada Sarıgöl (Kayalar) Cuma gibi varsıl (zengin) Türk kasabaları vardır Bu bölgelerdeki köylerin sayısı 130'dur 3 Vardar Bölgesi: 240 Türk kasaba ve köyü vardır Vardar ırmağının genellikle doğu kıyılarındadır Mustafa Kemal Atatürk'ün Karnesi Karne şuan müze olarak kullanılan Selanikteki evde gösterilmektedir Bu üç büyük göç kümesinden başka, daha ufak göç kümeleri de vardır ve bunlarsa dağınık yerleşmişlerdir : Vardar ırmağının aşağı kesimlerinde, Maya Dağı dolayındakiler, -Manastır Ovası'nda Kanatlı’da oturanlar, -Debre güneyinde, Kara Drin ırmağı geçitlerini tutanlar Annesi Zubeyde Hanım'ın vefatını öğrenmesinden bir kaç saat sonra çekilen resmi |
Türk Dünyasının Evrenselleşen Eşsiz Lideri Atatürk | Atatürk'ün Soyağacı |
08-03-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Türk Dünyasının Evrenselleşen Eşsiz Lideri Atatürk | Atatürk'ün SoyağacıAtatürk'ün Baba Soyu (Kızıl Oğuz - Kocacık Yörükleri) Mustafa Kemal (Atatürk), Manastır Askeri İdadisi'nde(Lise) eğitim ve öğretim gördüğü yıllarda (1898) İşte Atatürk'ün dedelerinin Anadolu'dan gelerek yerleştikleri Osmanlı Devleti Döneminde Manastır iline bağlı dört sancaktan biri olan "Debre-i Bala"nın merkezi, bugün Makedonya'nın batısındaki Debre kentidir Babası Ali Rıza Bey’in doğduğu "Kocacık" bucağı şimdi Jupa Bölgesi'nde yine aynı adla anılan bir köydür Köyde şu anda Jupa Bölgesi Türk çocuklarının Türkçe eğitim gördükleri Necati Zekeriya Merkez İlkokulu adında bir okul da bulunmaktadır Gazeteci Altan Araslı 1933 yılında Kocacık Köyü'ne giderek, burada Atatürk'ün büyükbabasının evini bulmuştur "Atatürk'ün Büyükbabasının Evini Bulduk Atamız Yörük Türkmeni" başlığıyla verilen haberde, Kocacıklılarla yapılan konuşmalar da göstermektedir ki Atatürk'ün baba soyuna ilişkin aktarılanlar doğrudur ve bunlar köydeki yaşlı insanlarca da anlatılmaktadır Ayrıca, bugün yaşayan Kocacık köylülerinde de "Yörük, Türkmen ve Oğuz olma bilinci" vardır 1902 yılında Harp Okulu'nda İkinci Sınıfta Öğretim Gördüğü Sıralarda Çekilmiş Fotoğrafı Araslı'nın Üsküp'te görüştüğü Kocacıklı Numan Kartal anlatıyor: "Ali Rıza Bey, Manastır ilinin Debre-i Bala Sancağı'na bağlı Kocacık'ta dünyaya geldi Kocacık'ın nüfusu tümüyle Türk Hepsi de Yörük Türkmenleri Anadolu'dan geldiler Bizler, Müslüman Oğuzların Türkmen boyundayız Atatürk'ün büyükbabası, İşkodyalılar ailesinden, babaannesi ise Golalar ailesinden gelmektedir İşkodyalılar, İşkodya'dan, Kocacık'a gelip yerleşen akıncı Türklerinin adıdır Golalar ise "sınır gazileri" anlamını taşımaktadır Dedesi, Kocacık'ın Taşlı Mahallesi'nden, babaannesi ise Yukarı Mahallesi'ndendir Ayşe Hanım, Taşlı Mahallesi'ne gelin gelmiştir Kızıl Hafız Mehmet Bey, Çınarlı Mahallesi'nde ilkokul öğretmenliği yapmış, Kocacık'ın Taşlı Mahallesi'nin üst yanında bir yokuş vardır Önünde küçük bir derecik akar Bu nedenle oraya Dere Mahallesi de denir İşte Ata'nın büyükbabasının evi oradaydı Kocacık'tan temelli göçtükleri zaman, evlerini Etem Malik'lere satmışlar Malik'in oğlu Hayrettin İzmit'te oturmaktaydı" Yine Üsküp'te yaşayan Kocacıklılardan Murat Ağa, Altan Araslı'ya şu bilgileri vermiştir: "Atatürk'ün büyükbabasının adı Kızıl Hafız Ahmet Bey’dir Lakapları böyle Ama, asıl hafız olan kardeşi Mehmet Bey'dir Babaannesinin adı da Ayşe Hanım'dır Daha sonraları Ahmet Bey'e 'firari' denmeye başlamış Firari, Rumeli'de 'gurbetçi', 'gurbete çıkan' anlamına gelmektedir Yalnız, Selanik'te olan bir olayla da bağlantılıdır Kocacık'ın toprağı verimli değildir Olanakları da kısıtlıdır Bu nedenle, Ahmet Bey, Yukarı Mahalle'den Feyzullah Pehlivan ve Taşlı Mahallesi'nden Fazlı Ağa ile birlikte Selanik'e çalışmaya gitmişler H1315 (M1898) tarihli “Evlenme İzin-Namesi” ve Noterlikçe bugünkü yazımızca çevrilmiş tasdikli suretidir Araslı'nın Üsküp'te görüştüğü bir başkası da Kocacık'ın Yukarı Mahallesinden, Dolaklar Ailesinden, Behlül ve Hatice kızı Maksude Yıldız'dır Maksude Yıldız anlatıyor: "Harekat Ordusu'nun İstanbul'a yürüyüşü bütün Balkanlar'da heyecan yaratmıştı Harekat Ordusu en güncel konuydu Mensupları da ünlü olmuştu Şevket Paşa'nın yaverinin Kocacıklı olduğunu öğrendik Kimdir, neyin nesidir derken, Kızıl Hafız Ahmet Bey’in torunu, Ali Rıza'nın oğlu Mustafa Kemal olduğunu söylediler" 1926 yılında çekilmiş “Yeni Gazete”de yayınlanan bu fotoğrafta, soldan itibaren; İsmet Paşa (İNÖNÜ), TBMM Reisi Kazım Paşa (Özalp) ve Dahiliye Vekili Şükrü (Kaya) görülmektedir Atatürk’ün hemen sağındaki zat ise, Amcası Salih Efendi’nin küçük oğlu Necati (Erbatur) Bey’dir Gazeteci Altan Araslı, Üsküp'teki Kocacıklılar'dan bu bilgileri aldıktan sonra, Birlik Gazetesi (Üsküp'teki Türklerin yayınladıkları gazete) 'nden Remzi Canova’yla birlikte Rumeli'nin ünlü Kaz Dağları'nı, Maya Dağları'nı tırmana tırmana sarp bir dağ köyü olan Kocacık'a dört saatlik bir araba yolculuğundan sonra ulaşıyorlar Burada kendilerine köylülerden İsmail Yahya, Atatürk'ün büyükbabasının evini gösteriyor Onlar geçmişi konuşurlarken gelen yaşlı bir nine söze giriyor ve "Evladım doğrudur, onların eviydi" diyerek İsmail Yahya'nın sözlerini onaylıyor! Necati Bey’in Nişanlanmasını Yazan Gazete Haberi Atatürk'ün baba soyu Konya/Karaman'dan göçürülerek Makedonya'ya getirilmiştir Manastır iline bağlı Debre-i Bala Sancağı'nın Kocacık bucağına yerleşen aile köyden ilk ayrılanlardan olmuş ve 1830'larda Selanik'e göçmüştür Atatürk'ün babası Ali Rıza Bey burada 1839'da dünyaya gelmiştir Ali Rıza Bey’in babası Kızıl Hafız Ahmet Bey’dir Kızıl Hafız Ahmet Bey’in Kızıl Hafız Mehmet Emin Bey ve Nimeti Hanım adında iki kardeşi vardır Atatürk'ün baba soyu, büyük amcası Kızıl Hafız Mehmet Emin Bey tarafından sürerek günümüze dek ulaşmıştır Salih Efendi'nin Eşi Müberra Hanım'ın Nüfus-Kağıdı Hafız Mehmet Emin Bey’in oğlu Salih Bey ile Salih Bey’in ikinci eşi Müberra Hanım'dan süren aile, torunlarla yedinci kuşağa ulaşmış bulunuyor Belgelerden Atatürk'ün Müberra Hanım'a "Yenge" dediğini biliyoruz Bunların beş çocuğundan biri olan Necati Erbatur, 28 Eylül 1927'de Dolmabahçe Sarayı'nda nişanlanmış; öbür çocukları Vüsat Erbatur'un kızı Nesrin hanım ile Feridun Söğütlügil’in nikahları 2 Ekim 1937'de Park Otel'de yapılmış ve Atatürk bu nikah törenine katılmıştır Reisicumhur Mustafa Kemal İmzalı Tebrik ve Teşekkür Telgrafları HCem KANIBİR Türkbilimci |
Türk Dünyasının Evrenselleşen Eşsiz Lideri Atatürk | Atatürk'ün Soyağacı |
08-03-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Türk Dünyasının Evrenselleşen Eşsiz Lideri Atatürk | Atatürk'ün SoyağacıAtatürk'ün Anne Soyu (Konyarlar) Atatürk’ün anne soyundan dedesi Sofuzade Feyzullah Bey’dir Selanik'e bir saat uzaklıkta bulunan Langaza'da çiftlik sahibiydi Atatürk ile kız kardeşi Makbule Hanım'ın çocukluk anılarından söz ederken belirttikleri çiftlik burasıdır Annesi Zübeyde Hanım, Feyzullah Bey’in üçüncü eşi Ayşe Hanım'dan tek kızıydı Atatürk'ün beş kardeşi içinde en uzun ömürlüsü Makbule Hanım (1885-1956) anne soyları hakkında, "Annemden sık sık şunları dinlemişimdir" diyerek şu bilgileri vermektedir: "Bizim asıl soyumuz Yörük Türk’üdür Buralara Konya-Karaman çevrelerinden gelmişiz Dedem Feyzullah Bey’in büyük amcası Konya'ya gitmiş Mevlevî dergâhına girmiş, orada kalmış Yörüklüğü tutmuş olacak" Zubeyde Hanım'ın İzmir Karşıyaka'daki köşkünde geçirdiği son günler Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'ın babasına ilişkin, Atatürk'ün babası Ali Rıza Bey’i ve Ali Rıza Bey’in babası Kızıl Hafız Ahmet Bey'i de tanıyan ve doksan yaşında ölen Aydın milletvekili Tahsin San, şu bilgileri vermiştir: "Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım, Sofuzade ailesinden Feyzullah Bey’in kızıdır Bunlar Selanik'te doğmuşlardır Bu aile 130 yıl önce Sarıgöl'den Selanik'e gelmiştir Vodina ilçesinin batısında Sarıgöl bucağında onaltı köyden oluşan bu bucak ailesi, Makedonya ve Tesalya'nın alınmasından sonra Osmanlı hükümetinin Konya dolayı ailelerinden gönderip yerleştirdiği Türkmenlerdendir Son zamanlara dek beş yüzyıllık süre boyunca yaşam biçimlerini, kılık ve giysilerini değiştirmemişlerdir" Bu konuda Lord Kinross şu bilgileri vermektedir: "Zübeyde Hanım, Bulgar sınırlarının ötesindeki Slavlar kadar sarışındı; düzgün ak bir teni, derin ancak duru, açık mavi gözleri vardı Ailesi Selanik'in batısında Arnavutluğa doğru, sert ve çıplak dağların geniş, donuk sulara gömüldüğü göller bölgesinden geliyordu Burası Türklerin Makedonya'yı ve Teselya'yı almalarından sonra Anadolu'nun göbeğinden gelen köylülerin yerleştikleri yerdi Bu yüzden Zübeyde Hanım damarlarındaki ilk göçmen Türklerin torunları olan ve hâlâ Toros dağlarında özgür yaşayışlarını sürdüren sarışın Yörüklerin kanını taşıdığını düşünmekten hoşlanırdı" Eldeki bilgilere göre aile, 1466'larda Karaman'dan gelerek Vodina Sancağı'na bağlı Sarıgöl'e yerleşmiş; sonra Selanik yakınlarındaki Lankaza (Langaza)'ya göçmüş; Zübeyde Hanım 1857'de burada dünyaya gelmiştir Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'ın babası Sofuzade Feyzullah Bey üç kez evlenmiştir Feyzullah Bey’in 3 eşi Ayşe Hanım’dan Zübeyde, Hasan ve Hüseyin olmak üzere üç çocuğu olmuştur Yakın tarihimize ışık tutacak yer adlarıyla özellikle Atatürk'n soyuna ilişkin bilgi ve belgeler de bu iki belde kültürü içerisindedir Kızıllar ve İbrala'nın mezraları olan Kızılyar, Çardak ve Tekke mevkileri bu iki soyun mensuplarınca otlak olarak kullanılmaktaydı Bu aileler; İbrala deresinde İsmail Hacı Obruğu, Öksüz Ömer, Merdivenli, Göçer ve İnlikuyular çevresinde sürülerini otlatmışlardı Kızıllar ailesinden Ali Rıza Bey ile Sofucular ailesinden Zübeyde Hanım'ın Selanik'te bir yuva kurmaları yazılı kaynakların yanısıra yörenin sözlü dağarcığında da canlılığını korumaktadır HCem KANIBİR Türkbilimci |
|