Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
gerçek, görünen, ölüm

Gerçek Ölüm Ve Görünen Ölüm

Eski 08-03-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gerçek Ölüm Ve Görünen Ölüm




Ruhun Ölümü (Gerçek Ölüm)

Nasıl öleceğinizi, ölümün nasıl bir şey olduğunu, ölürken neler olacağını hiç düşündünüz mü?

Şimdiye dek, önce ölüp sonra da dirilerek insanlar arasına dönen ve neler görüp, neler hissettiğini anlatan hiç kimse olmamıştır Bu nedenle ölümün nasıl bir durum olduğunu, bir insanın ölüm anında neler hissettiğini bilmemize teknik olarak imkan yoktur

Ancak insana hayatını veren ve zamanı gelince de geri alan Allah, ölümün nasıl gerçekleştiğini Kitabında bizlere bildirmiştir Bu nedenle, ölümün nasıl gerçekleştiğini, ölmekte olan bir insanın gerçekte neler yaşayıp, neler hissettiğini ancak Kuran'dan öğrenebiliriz

Kuran'a baktığımızda ise oldukça önemli bir gerçekle karşılaşırız Çünkü Kuran'da haber verilen ve tarif edilen ölüm, "tıbbi ölüm"den, yani diğer insanlar tarafından gözlemlenen ölümden çok farklıdır

Öncelikle, bazı ayetlerde ölüm anında, ölecek kişi tarafından görülen, fakat diğer insanlar tarafından gözlemlenemeyen olaylar yaşandığı bize haber verilir Vakıa Suresi'nde şöyle buyrulmaktadır:

Hele can boğaza gelip dayandığında, Ki o sırada siz (sadece) bakıp, durursunuz, Biz ona sizden daha yakınız; ancak görmezsiniz (Vakıa Suresi, 83-85)


Bir başka ayette de, bu "gözlemlenemeyen olaylar"ın inkarcılar için bir zorluk anı olduğundan şöyle bahsedilir:

Onların malları ve evlatları seni imrendirmesin; Allah bunlarla, ancak onları dünyada azablandırmak ve canlarının onlar inkar içindeyken zorluk içinde çıkmasını istiyor (Tevbe Suresi, 85)


Buna karşın, müminlerin ölümü ise "güzellikle" olur:

Ki melekler, güzellikle canlarını aldıklarında: "Selam size" derler "Yaptıklarınıza karşılık olmak üzere cennete girin" (Nahl Suresi, 32)


İşte bu ayetlerde bize ölüm hakkında çok önemli ve değişmez gerçekler haber verilir: Ölüm anında, ölen kişinin yaşadıkları ile dışarıda onu izleyen kişilerin gördükleri şeyler çok farklıdır Örneğin hayatı boyunca iflah olmamışazılı bir inkarcı, dışarıdan bakıldığında, uykusu sırasında ölmüşgibi algılanabilir Oysa o anda başka bir boyuta geçen ruhu, büyük acılar içinde ölümü tadmaktadır Ya da tam tersine, acı çektiği sanılan bir müminin ruhu, ayette de bildirildiği gibi bedeninden, melekler tarafından "güzellikle" ayrılır

Kısaca, "bedenin tıbbi ölümü" ile, Kuran'da tarif edilen ölüm gerçekte çok farklı olaylardır

İşte "tadılan" bu gerçek ölüm, az önce belirttiğimiz gibi inkarcılar için büyük bir azap, müminler içinse büyük bir nimet ve güzelliktir İnkarcıların canlarının "zorluk" içinde çıktığı da Kuran'da bildirilir Ayetlerde bu "zorluk" ayrıntılı olarak tarif edilir

- Ölüm anında inkarcının sırtına ve yüzüne vurularak canının alınması:

Öyleyse melekler, yüzlerine ve arkalarına vura vura canlarını aldıkları zaman nasıl olacak? İşte böyle; çünkü gerçekten onlar, Allah'ı gazablandıran şeye uydular ve O'nu razı edecek şeyleri çirkin karşıladılar; bundan dolayı (Allah,) amellerini boşa çıkardı (Muhammed Suresi, 27-28)


- Ölümün şiddetli sarsıntıları ve meleklerin inkarcıya ölüm anında, ebedi azaplarını müjdelemeleri:

Sen bu zalimleri, ölümün 'şiddetli sarsıntıları' sırasında meleklerin ellerini uzatarak onlara: "Canlarınızı (bu kıskıvrak yakalanıştan) çıkarın, bugün Allah'a karşı haksız olanı söylediğiniz ve O'nun ayetlerinden büyüklenerek (yüz çevirmeniz) dolayısıyla alçaltıcı bir azabla karşılık göreceksiniz" (dediklerinde) bir görsen (Enam Suresi, 93-94)

Melekleri, onların yüzlerine ve arkalarına vurarak: "Yakıcı azabı tadın" diye o inkar edenlerin canlarını alırken görmelisin Bu, ellerinizin önceden takdim ettiği işler yüzündendir Yoksa şüphesiz Allah kullara zulmedici değildir (Enfal Suresi, 50-51)


Ayetlerden açıkça anlaşıldığı gibi, inkar eden bir kişinin ölümü kendisi için büyük bir azaptır Dışarıdaki yakınları onun rahat yatağında huzurlu bir şekilde öldüğünü sanırlarken o, gerçekte, maddi ve manevi çok büyük bir azabın içine girmiştir Ölüm melekleri, acı vererek ve aşağılayarak onun canını bedeninden çıkarırlar Kuran'da, bu melekler, inkarcıların canlarını bedenlerinden, "ta en derinden acıyla sökerek çıkaranlar" (Naziat Suresi, 1) olarak tarif edilirler

Başka ayetlerde şöyle buyrulmaktadır:

Hayır; can, köprücük kemiğine gelip dayandığı zaman, "Son müdahaleyi yapacak kim" denir

Artık gerçekten, kendisi de bir ayrılık olduğunu anlamıştır (Kıyamet Suresi, 26-28)


İşte inkarcı, artık hayatı boyunca inkar etmişolduğu o büyük gerçekle yüzyüzedir Ölümle birlikte, yaşamı boyunca işlediği büyük suçun, inkarının cezasını çekmeye başlayacaktır Meleklerin sırtına vura vura, canını en derinden sökerek almaları, kendisini bekleyen sonsuz azabın yalnızca çok hafif bir başlangıcıdır

Bunun aksine, ölüm, mümin için büyük bir mutluluk ve neşenin başlangıcıdır Ruhu en derinden acıyla sökülen inkarcının aksine müminin ruhu, "yumuşacık çekip alanlar" tarafından (Naziat Suresi, 2), "güzellikle" ve "selamla" (Nahl Suresi, 32), adeta uykuda ruhun acısızca bedenden ayrılıp farklı bir boyuta geçmesi gibi alınır

Ölümün gerçeği işte budur Dışarıdaki insanlar, yalnızca tıbbi ölümü bilirler; hayati fonksiyonları sona ermek üzere olan bir beden görürler Ölen kimseyi seyredenler, ne onun yüzüne ve sırtına vurulduğunu, ne ayaklarının dolaştığını, ne de canının köprücük kemiğine dayandığını görürler Bu görüntü ve hislerle yalnızca ölen kişinin ruhu muhatap olur Oysa gerçek ölüm, dışarıda insanların göremeyeceği bir boyutta ölen kişi tarafından bütün yönleriyle "tadılmakta"dır Bir başka deyişle, ölüm sırasında yaşanan olay, bir "boyut değişikliği"dir

Müminin Ölümü:

- Kaçınılmaz olduğunu bildiği ve yaşamı süresince hazırlık yaptığı ölümle karşılaşır

- Canını almaya gelen melekler ona selam verip, onu cennetle müjdelerler

- Melekler güzellikle canını alırlar

- Ruhu bedeninden yumuşakça çekilip alınır

- Arkasından gelecek müminleri müjdelemek, Allah'ın vaadinin hak olduğunu ve müminler için bir korku ve üzüntü olmadığını haber vermek ister Ama buna izin verilmez

İnkarcının Ölümü:

- Hayatı boyunca kendisinden kaçıp durduğu ölümle buluşur

- Ölümü şiddetli sarsıntılar içinde olur

- Melekler, ellerini ona doğru uzatır ve onu alçaltıcı ve yakıcı bir azapla müjdelerler

- Melekler, yüzüne ve sırtına vura vura canını alırlar

- Ruhu en derinden acıyla sökülür

- Ruhu köprücük kemiklerine kadar çekilir ve son müdahale yapılır

- Canı o inkar içindeyken zorluk içinde çıkar

- Ölümle yüzyüze geldiği andaki imanı ve tevbesi kabul edilmez

-Gerçeği görmenin verdiği büyük pişmanlık içinde Allah'tan kendisini dünyaya geri çevirmesini ve kaybettiği ömrünü telafi etmeyi talep eder Ama bu isteği kabul edilmez

Dışarıdaki insanların gördüğü "tıbbi ölüm"ün de insana ders veren çok önemli bir yönü vardır Tıbbi ölümün insan bedenini yok edişi, insana çok önemli bazı gerçekleri kavrama fırsatı verir Bu nedenle, gerçek ölümün ardından söz konusu tıbbi ölüme de değinmek, hepimizin bedenini bekleyen mezar hakkında biraz düşünmek gerekir

Bedenin Ölümü (Dışarıdan Görünen Ölüm)

Ölüm anında ruh, bu dünyadaki insanların içinde yaşadıkları boyuttan ayrılırken, geride cansız bedenini bırakır Deri değiştiren canlılar gibi, bu dünyadaki bedenini geride bırakır ve asıl hayatına doğru ilerler

Ancak geride kalan bedenin karşılaşacakları da ibret vericidir Özellikle bu bedene hayattayken gereğinden fazla değer verenler için

Peki öldükten sonra bu bedenin başına neler geleceğini ayrıntılı olarak düşündünüz mü hiç?

Bir gün öleceksiniz Belki hiç beklenmedik bir şekilde Ekmek almak için bakkala giderken yolda bir araba kazası geçireceksiniz Ya da amansız bir hastalık hayatınıza son verecek Veya bir anda kalbiniz duracak

Böylece ölümü tatmaya başlayacaksınız

Bu andan itibaren de, bedeninizle hiçbir ilişkiniz kalmayacak Hayat boyu "ben" dediğiniz ve sahiplendiğiniz o beden, sıradan bir et parçası haline gelecek Ölümünüzle birlikte bedeninizi başka insanlar taşımaya başlayacaklar Etrafta ağlayanlar, "daha dün buradaydı", "dağ gibi adamdı" diyenler olacak Sonra o bedeni alıp evin bir odasına, belki de morga koyacaklar Orada bir gece bekleyecek Ertesi gün gömme işlemleri başlayacak Cansız bedeni alıp gasilhaneye götürecekler Görevli, kaskatı kesilmişolan bedeninizi soğuk suyla yıkayacak Ancak bu aşamada ölümün izleri de bedende aşikar hale gelecek Morarmalar başlayacak

Daha sonra bedeni beyaz bir bezle, kefenle saracaklar Sonra da tahta tabuta koyup üstüne yeşil bir örtü örtecekler Cenaze arabası gelecek, tabutu devralacak Araba mezarlığa doğru ilerlerken, yolda hayat devam edecek Bazı insanlar cenaze geçiyor diye saygı gösterecek, çoğu kendi işine bakacak Sonra mezarlığa gelinecek Tabut, sizi sevenler ya da seviyor gibi görünenler tarafından ellerde taşınacak Etrafta muhtemelen yine ağlayanlar, sızlananlar olacak Sonra o kaçınılmaz yere, mezara gelinecek Üstünde sizin isminiz yazılı Bedeni tabuttan çıkarıp beyaz kefenle birlikte mezarın içine atacaklar Ve sonra son işyapılacak Ellerine kürek alanlar, beyaz kefenin içindeki bedenin üzerine toprak atmaya başlayacaklar Kefenin ağzını açıp içine de toprak atacaklar Ağzınıza, burnunuza, boğazınıza, gözlerinize topraklar dolacak Topraklar yavaşyavaşkefeni örtecek Biraz sonra işleri bitecek ve gidecekler Mezarlık her zamanki derin sessizliğine bürünecek Gidenler, kendi hayatlarına geri dönecekler, ama gömülen beden için artık hayatın hiçbir anlamı kalmamışolacak Dünyadaki hiçbir güzellik, hiçbir güzel ev, güzel insan, güzel manzara artık o beden için bir şey ifade etmeyecek Bedeniniz, hiçbir dostunuzla artık görüşemeyecek Beden için var olan tek şey, artık yalnızca toprak ve onun içindeki bakteri ve kurtlar olacak

Öldükten Sonra Ne Hale Geleceğinizi Hiç Düşündünüz mü?

Zaten gömülmenizle birlikte bedeniniz hem içten hem de dıştan gelen etkilerle hızlı bir parçalanma sürecine girecek

Vücutta oksijen kalmayacağından, bir süre sonra mikroplar faaliyete geçerek bedene yayılacaklar

Karında toplanan gazlar cesedi şişirecek ve bu şişlik vücudun her tarafına yayılarak, bedeni tanınmaz hale getirecek

Bundan sonra gazın diyaframa yaptığı basınçtan dolayı ağızdan ve burundan kanlı köpükler gelmeye başlayacak

Çürüme ilerledikçe kıllar, tırnaklar, avuç içleri ve tabanlar yerlerinden ayrılacaklar

Bu dışdeğişmeyle beraber, iç organlarda da (akciğer, kalp ve karaciğerde) çürüme başlayacak

En korkunç olay ise bu noktada gerçekleşecek; karın bölgesinde toplanan gazlar deriyi zayıf noktasından patlatacaklar ve bedenden tahammül edilmez derecede pis kokular yayılacak (Ölü insan kokusu, dünyanın en iğrenç kokularındandır)

Bu süre içinde kafadan başlamak üzere, adaleler de yerlerinden ayrılacak

Cilt ve yumuşak kısımlar tamamen dökülecek ve iskelet gözükmeye başlayacak

Beyin tamamen çürüyecek ve kil görünümünü alacak, kemikler bağlantılarından ayrılacak ve iskelet dağılmaya başlayacak

Bu olay, ceset bir toprak ve kemik yığını haline gelene kadar böylece devam edecek

"Ben" sandığınız bedeniniz böylelikle korkunç ve iğrenç bir şekilde yok olacak Geride kalanlar sizden söz ederken, topraktaki tüm kurtlar, böcekler ve bakteriler sizin etlerinizi kemirecekler

Eğer bir kaza sonucunda ölür de, gömülmezseniz, o zaman çok daha feci bir manzara ortaya çıkacak Bedeniniz, sıcak havada açıkta kalmışbir et gibi, kurtlanacak, birkaç gün içinde bir kurt yumağı haline dönüşecek Kurtlar, son et parçasını da yiyene kadar iskeletin kıvrımları arasında dolaşacaklar

Böylece "en güzel bir biçimde" yaratılmışolan insan hayatı, olabilecek en korkunç biçimde sona erecek

Peki neden?

İnsan vücudunun öldükten sonra bu hale getirilmesi Allah'ın dilemesiyledir Ve bunun çok büyük bir hikmeti vardır İnsan, kendisinin aslında bedenden ibaret olmadığını, bedeninin yalnızca kendisine giydirilmişgeçici bir kılıf olduğunu, bu korkunç sonu görerek anlamalı, bedenin ötesinde bir varlığı olduğunu hissetmelidir İnsan, sadece bedenden ibaret olamayacağını, bedenin ötesinde onu bir araç olarak kullanan ruhun var olduğunu anlamalıdır

Allah kendini "et ve kemikten" ibaret sanan insana, belki de bunun bir aldanışolduğunu kavratmak için böyle ibret verici bir son hazırlamıştır

İnsan, bedeninin ölümüne bakmalı, bu geçici dünyada adeta sonsuza kadar kalacakmışgibi sahiplendiği ve bütün arzularına boyun eğdiği bedeninin akıbeti hakkında düşünmelidir O beden toprağın altında çürüyecek, kurtlanacak ve iskelete dönüşecektir

DÜNYA HAYATININ GEÇİCİLİĞİ

Hiç düşündünüz mü?

Neden insan sık sık temizlenmek zorundadır? Neden temizliğine, bakımına dikkat etmezse, vücudu, ağzı kokar, cildi ve saçı yağlanır? Neden terler ve bu terin kokusu son derece kötüdür?

İnsanın aksine, çicekler son derece güzel kokulara sahiptirler Gül ya da karanfil, pis çamurlu bir toprakta yetişmelerine rağmen binlerce yıldır son derece güzel kokarlar Ama insan, biraz dikkat etmediğinde kötü kokmaya başlar ve bunu ancak iyi bir bakımla engelleyebilir

Neden böyle olduğunu, insanın neden bu şekilde bir eksiklikle yaratıldığını hiç düşündünüz mü? Allah'ın neden çiçekleri güzel kokulu yaparken, insan bedeninin bu şekilde acizliklerle dolu olduğunu hiç aklınıza getirdiniz mi?

İnsan yalnızca bu saydığımız özelliklerle kalmaz; yorulur, acıkır, susar, canı acır, midesi bulanır, hastalanır�

İnsanlara bunlar doğal şeylermişgibi gelir, ama bu bir aldanıştır İnsan hiçbir zaman kötü kokmayabilir, hiçbir zaman başağrısı çekmeyebilir, hiçbir zaman hasta olmayabilirdi Tüm bu zorluklar, "tesadüfen" oluşmuşdeğil, özel olarak yaratılmışlardır Allah, insanı belirli bir amaç, belirli bir hikmet doğrultusunda bu şekilde yaratmıştır

Bu amaçlardan biri; insanın aciz bir varlık, bir "kul" olduğunu anlamasıdır Eksiksiz, mükemmel olmak Allah'ın vasfıdır, O'nun kulu olan insan ise sonsuz derecede ek****, zayıftır ve dolayısıyla O'na sonsuz derecede muhtaçtır Allah bir ayette, konuyu çok hikmetli bir biçimde açıklar:

Ey insanlar, siz Allah'a (karşı fakir olan) muhtaçlarsınız; Allah ise, Ganiy (hiçbir şeye ihtiyacı olmayan)dır, Hamid (övülmeye layık)tır Dileyecek olsa, sizi giderir (yok eder) ve yepyeni bir halk getirir Bu, Allah'a göre güç değildir (Fatır Suresi, 15-17)


İnsanın sahip olduğu kusur ve eksikliklerin başka bir amacı ise, bu yurdun geçiciliğini hatırlatmasıdır Çünkü söz konusu kusur ve eksiklikler, bu dünyadaki bedene mahsusturlar Ahirette, cennet ehli yeni bir bedenle, eksiksiz ve kusursuz bir şekilde yaratılacaktır Bu dünyadaki zayıf, eksik, kusurlu beden, müminin gerçek bedeni değildir, geçici bir süre içinde kaldığı bir kalıptır

Bundan dolayıdır ki, dünyada kusursuz bir güzellik elde edilemez Fiziksel yönden en güzel, en çekici, en kusursuz olduğunu sandığımız bir insan da, diğer tüm insanlar gibi fiziksel ihtiyaçlarını gidermekte, terlemekte, kimi zaman ağzı kokmakta, kimi zaman yüzünde sivilce çıkmaktadır Temiz kalabilmek için sürekli yıkanmak ve bakım yapmak zorundadır Kimi insanın yüzü güzeldir, ama fiziği o kadar düzgün değildir Bunun tersi de mümkündür Kimisinin gözü güzel, fakat burnu eğri olabilir Bu özelliklerin sonsuz varyasyonlarını sayabiliriz Dışgörünüşolarak gerçekten kusursuz gibi görünen bir kimsede de hiç umulmadık bir hastalık, rahatsızlık ya da kusur bulunabilir

Herşeyden önemlisi, en mükemmel görünen insan bile mutlaka yaşlanır ve ölür Beklenmedik bir anda bir kazayla paramparça olabilir Dünyadaki beden gibi, dünyanın bizzat kendisi de eksik, kusurlu, yetersiz ve geçicidir Bütün çiçekler mutlaka solar, en güzel yiyecekler çürür, bozulur, kokuşur Tüm bunlar bu dünyaya mahsus eksik ve kusurlardır Bizlere tanınan kısa dünya hayatı da, taşıdığımız beden de Allah'ın çok kısa bir süre için verdiği geçici emanetlerdir Sonsuz bir yaşantı ve mükemmel bir yaratılışise yalnızca ahirete mahsustur Rabbimiz bir ayetinde şöyle buyurur:

Size verilen herhangi bir şey, dünya hayatının metaı (kısa süreli faydalanması)dır Allah Katında olan ise, daha hayırlı ve daha süreklidir (Bu da) iman edip Rablerine tevekkül edenler içindir (Şura Suresi, 36)

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.