Kıyametten Hemen Önce.. |
08-03-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kıyametten Hemen Önce..--kıyametten hemen önce yalancı şahidlik yaygınlaşır, hakka şahidlik ise gizlenir (ramuz-el ehadis) yakın arkadaşımız bir hata yaptığında, yada kusur işlediğinde görmedim, duymadım, bilmiyorum oluyor yada yaptığı halde yapmadı diyoruz onu savunuyoruz, yalan yere arkadaşlığımız, samimiyetimiz bozulmasın diye kendi içimizde, benliğimizde sürekli yalnız olduğumuzu düşündüğümüz halde, değer verdiğimiz insanların yaptıklarını; yapmamış olarak gösteriyoruz bir de tanımadıklarımızın yaptıkları var görüp, şahid olduğumuz halde gizliyoruz, lafını bile etmiyoruz aman ne işimiz var, var yoluna git dertsiz başına bela mı arıyosunlar gölgemizden bile korkuyoruz kimi zaman gerçekleri söylemekten kaçıyoruz herşeyi çevremizdeki insanlara ve kendi doğrularımıza göre yorumluyoruz yararı dost bildiklerimizden, zararı düşman bellediklerimizden biliyoruz senin kendisine güvenip ümit bağladığın her şey, senin ilahındır, mabudundur kendisinden korktuğun veya kendisine ümit bağladığın herşey senin ilahındır, mabudundur esas sebeb olan ALLAH Azze ve Celle’yi tamamen unutarak, zararın da, faydanın da kendisinden kabul ettiğin her şey, senin ilahındır, mabudundur(abdülkadir geylani fethur Rabbani) --iftiranın yaygınlaşması kıyamet alametlerindendir (ölüm-kıyamet-ahiret ve ahir zaman alametleri, sayfa 450) en basit olarak; bir ortamda bir suç yada kabahat olduğunda bile ilk aklımıza o ortamda sevmediğimiz, ve istediğimiz şekilde davranmayan kişiye yükleniyoruz değil mi? ilk onu itham ediyoruz onu suçluyoruz araştırmadan, düşünmeden ilk onu yargılıyoruz iftira etmiş oluyoruz --selam halka değil de özel insanlara verilinceye kadar kıyamet kopmaz (ölüm-kıyamet ve diriliş sayfa 470) --kişinin yalnız tanıdıklarına selam vermesi kıyamet alametlerindendir (ramuz-el hadis, 121/4) hangi birisine selam verelim, sokağa çıktığımızda insan kaynıyor hem selam versek garib garib bakarlar tanışıyomuyoz diye her önüne gelene selam versek gideceğimiz yere yetişemeyiz adım atsak selam vermemiz lazım aramızın bozuk olduğu, yada dargın olduğumuz, konuşmadığımız insanlara bile selam vermiyoruz selamı sabahı kesiyoruz benden uzak olsun da, kime yakın olursa olsun --ikiyüzlülük hakim olacak, ikiyüzlülük ve gösterişten utanılmayacak (ölüm- kıyamet ve diriliş,sayfa 470) en sağlam bildiğimiz, en güvenilir bildiğimiz bile bizi sırtımızdan vuruyor herkes iki yüzlü davranıyor kendimiz bile yapıyoruz ikiyüzlülük ama farkında olamıyoruz, yada olmak istemiyoruz işimize gelmiyor --şu üç şeyle karşılaşılmadıkça ümmet güzel bir yol üzere olacaktıriyilik kalkmadıkça, ahlaksız çocuklar çoğalmadıkça,aralarında essekkarun zahir olmadıkça dediler ki; ‘’essekkarun nedir? cevap verdiler: ‘’ahir zaman’da gelecek bir nesildir ki, aralarındaki selamları birbirlerine sövüp saymak olacaktır (kıyamet alametleri, sayfa 141-142) --son zamanlarda türeyen,birbirleriyle karşılaştıkları zaman selamları lanetlemeden, küfürden ibaret olan sarhoş bir nesil (Ahmed bin hanbel, hakim, son zamanlarla ilgili hadisler, sayfa 54) gençler arasında argo konuşmak hat safhada bu zamanda ahir zamanda deyyuslar, dürzüler, ipneler hatta ağıza alınmayacak küfürler, sövmeler --benden sonra ümmetim içinde fetref devri olacako devirde herkes helali aramadan mal talebinde bulunacak,kanlar akıtılacak ve şiir kur’an’a bedel tutulacak (deylemi; geleceğin tarihi) şiir kur’an’a bedel tutulacak şiirler ve şiirlerin müzikli hali şarkılar, türküler Resulullah Aleyhisselatu Vesselam efendimiz bundan sonra, bir başka mevzuu sordu iblis cevap verdi -Rabbından neler talep ettin? -on şey taleb ettim -nedir onlar, ya lain? -şunlardır: … 4-benim için bir okuma kitabı vermesini istedim şiirleri bana okuma kitabı yaptı 5-istedim ki; benim için bir ezan vere mezmurları (ahenkli bir şekilde okunan kasideleri, ilahileri) verdi (muhyiddin-i aRabi’nin ‘’seceret’ül kevn’’ adlı eserinden) Hazreti aişe Radıyallahu Anhum rivayet eder ki: <<bayram günü iki cariye benim yanımda tef çalıp oynarken peygamber içeri girdi ve yüzünü başka tarafa çevirip yattı sonra Hz Ebu Bekir içeri girdi onları o halde görünce, menetti ‘’peygamberin evinde şeytanın çalgısının ne işi var’’ dedi peygamberimiz: ‘’ey Ebu Bekir! vazgeç onlardan, bugün bayramdır’’ buyurdu>> (mutluluk ve saadet hazinesi kimya-yı saadet, 8asıl vecd ve sema’ın edebleri, sayfa 293, imam gazali) sadece tef çalmak bile şeytanın ezanı tef çalmak bile şarkılar, kasideler, fasıllar, ilahiler şeytanın ezanlarıdır ama ilahiler dini içerikli, huzur veriyor deği lmi? şeytanın ezanı olan ilahiler şiirler şeytanın okuma kitabıdır her yerde şiirler var değil mi? ilahiler; ALLAH Azze ve Celle’nin adının, peygamberlerin adının, islami konuların işlendiği ilahiler laf eğlencesi yapıyorlar 7 gün 24 saat, televizyonlarda, radyolarda, sokaklarda, aRabalarda, hatta cep telefonlarında bile şeytanın ezanlarını dinliyoruz nefsimize, kulağımıza hoş geliyor çünkü bu nesil şeytanın ezanları olan şarkıları, ilahileri, kasideleri dinleyen kulaklarıyla şeytana tapıyor şeytanın okuma kitabı olan şiirleri okuyan dilleriyle, şeytana tapıyor kalbine galib gelmesiyle de kalbiyle şeytana tapıyor ALLAH Azze ve Celle’nin ebedi kelamı kur’an’ı okumuyoruz, ama şeytanın ezanlarını 7 gün 24 saat okuyup dinliyoruz ‘’kur’an okurken ağlayın, eğer ağlayamazsanız ağlar gibi yapın’’(sa’d bin ebi vakkas’dan, ibn-u mace) <ihyau ulumi’d-din- 1cilt rub’ul- ibadat, imam gazali) kur’an okurken,dinlerken ağlamak sevabtır anlamıyoruz ama değil mi? ama ibonun, ferdinin, cengizin, müslümün, yknın, ağır ve duygulu şarkıları seslendiren sanatçıların şarkılarını dinlerken ağlarız, duygulanırız kutsal kitabımız kur’an-ı anlayamıyoruz ama şiirler, şarkılar direkt kalbimize hitab ediyor hislerimize tercüman oluyor bir de hareketli şarkılar eşliğinde oynayanlar, dans edenler var eskiden köleler, cariyeler efendilerine dans edip şarkı türkü söylermiş şimdi herkes nefsinin kölesi, cariyesi; şeytanın kölesi cariyesi olmuş kendi kendine söyleyip dans ediyor 7 gün 24 dört saat her yerde çalıyor madem yasak, haram, madem şeytanın ezanları; niye her yerde çalıyorlar? günah olsaydı çalmazlardı değil mi? söyleyenlerde, çalanlarda şeytanın kulları, köleleridir onların taptıkları paradır para gelsinde nasıl gelirse gelsin umurlarında mı onların kur’an’ı anlamayız, okumayız ama şiirler, şarkılar kalbimize ve kulağımıza hoş gelir ama hepimiz müslümanız sözde müslüman özde şeytana tapan, şeytana kulluk eden putperestler memleketim --kıyamet yaklaşınca o devrin en itibarlıları yaltaklık ve dalkavukluk yapanlardır (imam taberani, deylemi,son zamanlarla ilgili hadisler) bu zamanda bir yere geleceksen, bir mevkiye yükseleceksen; ya torpilin olacak yada yalakalık yapacaksın üstlerine, amirlerine doğruluktan kazanan olmuyor nasıl olsa doğrular kaybetmeye mahkum yanlış olanlar, dalkavukluk, yalakalık yapanlar iyi işlerde çalışıyor, iyi yaşıyor koğucuların,gıybetçilerin ve alaycıların artması kıyamet alametlerindendir (beyhaki, ibn-i neccar; son zamanlarla ilgili hadisler,sayfa 11) arkadan konuşanlar, arkadaşlarının hatalarıyla alay edenler, taklitçilik yapanlar taklitçiliğe hal ve hareket girmez sadece falan sanatçı şu şekilde saç yaptırıyor, falan şekilde giyiniyor en sevdiğimiz sanatçı da o ona benzemeye çalışıyoruz onun gibi giyinmeye, onun gibi olmaya çalışıyoruz sanatçılar herşeyle alay ediyorlar değil mi? islami değerlerle, boşu boşuna laf eğlencesi yapıyorlar; sırf para alabilmek için para için taptıkları para için, alkış, şan, şöhret için gerçekte, filmler, diziler de taklittir insan davranışlarının ve olaylar karşısında verdikleri tepkilerin taklit edilerek canlandırılmasıdır her türlü olayın canlandırılmasıdır |
|