Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
baba, terzi

Terzi Baba

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Terzi Baba




TERZİ BABA

Anadolu'da yetişen büyük velîlerden İsmi Muhammed Vehbî'dir Hayyât Vehbî diye meşhûrdur 1780 (H1195) senesinde doğdu Osmanlı Müellifleri, Sefînet-ül-Evliyâ, Esmâ-ül-Müellifîn adlı eserlerde Erzurum'da, diğer bâzı eserlerde ise, Erzincan'da doğduğu yazılıdır 1847 (H1264) senesinde Erzincan'da vefât etti Dergâhının olduğu yere defnedildi Bugün burası Terzi Baba Mezârlığı diye anılmakta, mezârlığın ortasında türbesi bulunmaktadır

Terzi Baba temel din bilgilerini tahsîl ettikten sonra, anne ve babasının isteği üzerine, bir sanat sâhibi olmak için terzilik öğrenmeğe başladı Terzi Baba diye meşhûr olması buradan gelmektedir Dünyâya hiç rağbeti yoktu Âhirete meyli çok fazla idi Mesleği ile meşgûl olurken, ibâdeti terketmez, nefsinin arzû ve isteklerini yapmama husûsunda âzamî gayret gösterirdi Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî'nin halîfelerinden Şeyh Abdullah Mekkî Efendi ile görüştü ve ona talebe oldu Bundan sonra Terzi Baba'nın mânevî mertebesi günden güne ilerledi Nefsle mücâdele ve riyâzette çok ileri derecelere ulaştı Abdullah Mekkî Efendi, ona icâzet verdi

Abdullah Mekkî Efendi ile tanışmaları şöyle oldu: Terzi Baba, hem dikiş diker hem de dili ve kalbi ile Allahü teâlâyı anardı Dükkânında dikiş dikerken, her iğneyi kumaşa geçirip çıkarışta dili ve kalbi ile Allahü teâlânın ism-i şerîfini söylerdi Halîm selîm, mütevâzî bir zât idi Kimsenin hâlini bilmesini istemezdi Fakirleri çok sever ve bu sevgisini açıkça belli ederdi

Bir gün Erzincan'a seyyah fakirlerden birisi geldi Üzerindeki palto çok eski olduğu gibi, ele alınmayacak kadar kirli idi Bu zât paltosunu diktirmek için şehirdeki terzileri tek tek gezdi Fakat mürâcaat ettiği bütün terziler onun elbisesini dikmek değil, el sürmekten bile çekindiler Terziler o fakir zâta alay yollu; "Şurada Terzi Baba var Ona götür, o diker" dediler Zavallı fakir zât, Terzi Baba'yı buldu İstediğini anlattı Terzi Baba'dan, red yerine hüsn-i kabûl gördü Terzi Baba ona; "Paltonu bırak, inşâallah yarına hazırlarım" dedi Terzi Baba paltoyu alıp, güzelce yıkadı, kuruttu ve dikti Ertesi gün o fakire elbisesini teslim etti Bütün bu yaptıklarının karşılığında ücret almadı O fakir zât paltosunu temizlenmiş, dikilmiş görünce çok memnun oldu Terzi Baba'ya nazar edip, Allahü teâlânın sevdiklerinin sohbetine kavuşması için kalben duâ etti Bu günlerde Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretleri, halîfelerinden Abdullah Mekkî Efendiyi Anadolu'ya göndermişti Abdullah Mekkî Efendi, Erzurum'a uğramış, sonra Erzincan taraflarına yönelmişti Erzincan'a yaklaşınca, yanındaki arkadaşlarına; "Hocamızın bize târif eylediği memleket, Allah bilir ya burasıdır Burada bir zâtın bizde emâneti vardır" demişti Abdullah Mekkî Efendi, Erzincan'ı şereflendirince, insanlar akın akın ziyâretine geldiler Gelenler arasında Terzi Baba da vardı Abdullah Mekkî Efendi, ilk defâ gördüğü Terzi Baba girince ayağa kalktı Dâvet edip yanında yer verdi Hiç kimseye yapmadığı iltifâtı Terzi Baba'ya yaptı "Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinden bizde bir emânet var O emânete seni müstehak gördüm Bu emânet sana çok menfaatler sağlar Kabûl edersen sana teslim edeyim" dedi Terzi Baba da; "Siz bilirsiniz efendim, maddî menfaatse; dünyâ için Allah demem" cevâbını verdi Abdullah Mekkî Efendi bu cevâbı alınca; "Oğlum, sen bulacağını buldun Teslim edeceğim emânet seni dünyâ sevgisinden kurtarmaktan başka bir şey değildi" buyurarak, Terzi Baba'ya himmetle nazar edip, emâneti tevdî etti Şâh-ı Nakşibend Behâeddîn-i Buhârî hazretlerinin yolunda terbiye edip, kemâle ermesine vesîle oldu Terzi Baba'ya hilâfet verip, Allahü teâlânın kullarına, Allahü teâlânın dînini öğretmek ve mârifetullaha kavuşturmak vazifelerini verdi Bunun üzerine, Terzi Baba'nın hâli derhal değişti Mânevî feyzler deryâsına daldı

Bu hâdiselerden sonra, Terzi Baba'nın yüksek derecesi halk arasında duyulup, yayıldı Herkes istifâde etmek için ona geldi Zamanla Terzi Baba'ya bağlı talebelerin sayısı günden güne arttı Bu hâli çekemeyenler, onun hakkında dedikodu etmeye başladılar "Ümmî bir câhilin başına bu kadar insan toplanmış" diyorlardı Hattâ ilimden biraz nasîbi olanlar da, bu gibi sözleri söylemeye başlamıştıBunun üzerine beldenin müftîsi, TerziBaba'yı imtihân için dâvet etti Maksadı ise, TerziBaba sorulan suâllere cevap veremeyince, cehâletini anlayıp, insanları irşâd, yol gösterme dâvâsından vazgeçmesini temin etmekti Terzi Baba, müftî efendinin dâvetini kabûl edip gitti Orada büyük bir ilim meclisinin toplandığını gördü Müftî efendiye kendisini niçin dâvet ettiğini sorduğunda, müftî efendi ona; "Biz seni imtihan için dâvet ettik Hakkınızda birçok dedikodu yapılıyor Buna son vermek lâzım geldi Şimdi bâzı suâller soracağız Siz cevap vereceksiniz" dedi Sonra Sıfat-ı sübûtiyyenin kaç tâne olduğunu ve daha başka suâlleri sorduTerzi Baba büyük bir hakîkati ortaya çıkarmak için; "Allahü teâlânın, bu şehirde yaşayanlara göre yedi, diğer beldelere göre sekiz tâne sıfat-ı subûtiyyesi vardır Bu beldeye göre Allahü teâlânın Subûtî sıfatları şunlardır: İlim, Semi', Basar, İrâde, Hayât, Kelâm ve Tekvîn Bu şehre göre Allahü teâlânın Kudret sıfatı yoktur Çünkü bu şehir insanları Allahü teâlânın Kudret sıfatını inkar etmektedirler Eğer bu şehrin insanlarıAllahü teâlânın Kudret sıfatına inansalardı, Allahü teâlâ bir ümmî kulunda, insanlara doğru yolu gösterme kâbiliyetini yaratmaya kâdirdir, derlerdi" cevâbını verir vermez, orada bulunanlar, Terzi Baba'nın ilm-i ledünnîye sâhip, kâmil bir zât olduğuna kanâat getirip, ellerine kapanarak af dilediler Ona gereken ikrâm ve hürmet gösterdiler

Terzi Baba'nın yetiştirdiği talebeler arasında en meşhûrları; Hâfız Rüşdü Efendi, Hacı Mustafa Fehmi, Leblebici Baba'dır Terzi Baba, ilâhî aşk ile dolu âdetâ ikinci bir Yûnus Emre'dir Tasavvufun hakîkatlerine dâir, Miftâh-ul-Kenz isminde manzum eseri çok meşhûrdur

BOZUK SAZ

Terzi Baba, pekçok rumuz ve işâretler yâni kapalı mânâlı şeyler söylerdi Erzincan ahâlisinden Hacı Hatip Efendi isimli zât, bir kazâya kâdılığa tâyin edildi Hacı Hatîb Efendi öyle bir kazâyı bilmediğinden araştırdı Fakat kimse de bilmiyordu Gönlü ızdırap ve sıkıntı ile doluydu Terzi Baba'nın sohbetlerinde ferahlamak için Sarıgül'de olan bahçesine gittiTerzi Baba bahçede; "Her kim ne ederse kendine eder, yine kendi kendine eder" diyerek dolaşıyordu Hatib Efendiyi görünce; "Gel ağa bir kahve pişirdim berâber içelim" dedi Kahve içerken bir müddet murâkabeye dalan Terzi Baba; "Ağa, hem kahve içelim, hem de sana bir hikâye anlatayım Dinle! Birisi İstanbul'da Aksaray'a doğru giderken bir kahve dükkanına uğramış Dükkanda bir saz olduğunu görmüş ve çalmak istemiş Sazın bozuk olduğunu görünce, kahveciye; "Saz bozuk" demiş Kahveci de; "Onu çalan öyle bozuk düzen çalardı Sen de öyle çalarsan çal, çalmazsan bırak yerine demiş Acayip bir hikâye değil mi?" deyip sözünü tamamladı Hatîb Efendi bu konuşmadan hiçbir şey anlamadı, fakat bu hikâye bizimle alâkalıdır diye düşünüp, edebinden hikmetini soramadı Birkaç gün sonra bir misâfiri geldiÇok yer dolaştığından tâyin olduğu yeri bilip bilmediğini sordu O misâfir; "O kaza Aksaray dâiresindeBozok sancağındadır" demesiyle Hatip Efendi,Terzi Baba'nın ilk işâretini anlamış oldu Doğruca o kazâya gitti Fakat birkaç ay orada hâkimlik yaptıktan sonra halkı ve kazâsı ile uyuşamadığından istifâ edip geri döndü Bundan da; "Çalabilirsen çal, çalamazsan bırak" sözünün mânâsını anlamış oldu

1) Sefînet-ül-Evliyâ; c2, s183
2) Osmanlı Müellifleri; c1, s50
3) Esmâ-ül-Müellifîn; c1, s643
4) Miftâh-ul-Kenz; s1325
5) Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye; (50 Baskı) s1131
6) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c18, s260
7) Hâtırât-ı Aşçı İbrâhim Efendi; (ÜniversiteKütüphânesi TY No: 78)

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.