Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bin, ibrahim, tunusî, yahlef

Tunusî (İbrâhim Bin Yahlef)

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tunusî (İbrâhim Bin Yahlef)




TUNUSÎ (İbrâhim bin Yahlef)

Velîlerden ve Mâlikî mezhebi fıkıh âlimi İsmi, İbrâhim bin Yahlef bin Abdüsselâm'dır Tunus'ta doğdu Ebû İshâk künyesini aldı Tunusî ve Matmâtî nisbet edildi 1336 (H737) senesinden önce Tlemsân'da vefât etti

Uzun zaman ilim tahsîl edip, kendisini yetiştirdi Mısır, Şam ve Hicaz taraflarına seyahatlerde bulundu İbn-i Küheylâ, Nâsıreddîn Meşâddâlî'den hadîs-i şerîf tahsîl ettiKâhire'de Şemseddîn İsfehânî'den kelâm, Karâfî'den mantık ve münâzara ilimlerini öğrendi Seyfeddîn Hanefî'nin derslerine devâm etti İlimde âlim, amelde ileri oldu Tasavvuf mütehassıslarının sohbet halkasına dâhil oldu Zâhir ve bâtın ilimlerinde yüksek derecelere erişti Kerâmet ve hâlleri meşhûr oldu Allahü teâlânın bütün sevgili kulları gibi, onun da en büyük kerâmeti, Allahü teâlânın emir ve yasaklarına harfiyen riâyet ve Resûlullah efendimizin sünnet-i şerîfine tâbi olmaktı Herkese karşı şefkat ve merhametli davranır, kimseyi kırmazdı Hâl ve harekette, güzel ahlâkta,Resûlullah efendimize uymak için âzami gayret gösterirdi Zamânının çoğunu ilim öğrenmek ve öğretmekle geçirirdi Kalan kısmında da ibâdetle meşgûl olur, namaz kılar, Kur'ân-ı kerîm okurdu Allahü teâlânın rızâsını kazanmak için insanlara nasîhatlerde bulunur, Allahü teâlânın emir ve yasaklarını öğrenip, hayırlı amel işlemelerini tenbîh ederdi

Tahsîlini tamamladıktan sonra Tlemsân'a gitti Et-Telkîn li-Abdilvehhâb adlı eseri şerh edip açıkladı Bu kıymetli eser, Tlemsân kalesinde kayboldu Sonra Tunus'a gitti Bir ay kadar sonra Tlemsân'a döndü Âlimlerin ısrârı üzerine, oraya yerleşti Tlemsân ve diğer Kuzey Afrika şehirlerinden gelen pekçok kimsenin suâllerine cevap verdi Birçok talebe yetiştirdi Talebelerinin en meşhûru, Medhal adlı eserin sâhibi Ebû Abdullah ibni Hâc adlı âlimdi

Kendisi anlatır: Mekke'ye gitmiştim Kâbe-i muazzamayı tavaf ettim Harem-i şerîfin ve Kâbe-i muazzamanın üstünlüklerini düşünürken, "Kim oraya girerse emîn olur" meâlindeki Âl-i İmrân sûresi 97'nci âyet-i kerîmesini hatırladım Kendi kendime; "Âlimler, neden "Emin" olunduğunda ihtilâf etti, sözler çatıştı" dedim Kendi kendime, âyet-i kerîmede bildirilen eminliğin neye karşı olduğunu düşündüm İşin hakîkatini öğrenmek istiyordum Bu sıra arkamdan bir ses duydum O ses, iki üç defâ: "Cehennem'den emindir, ey İbrâhim" diyordu Dönüp baktım, kimseyi göremedim

Talebesi İbn-i Hâc anlatır: "HocamEbû İshâk İbrâhim Tunusî'yle birlikte Mısır'ın bir kasabasına gittik Çok susadık Yanımızdaki arkadaşlardan bâzıları, şekerli süt içtiler Ebû İshâk da, çok susamıştı Ona da içmesini teklif edip bir kapta verdiler Pek şiddetli bir susuzluk çektiği hâlde, sabredip o sütü içmedi Sabrının azalacağından korkarak, sütü tekrar kabına döktü"

1) Neyl-ül-İbtihâc; s35
2) El-Bustân; s66
3) Ta'rîf-ül-Halef; c2, s18
4) Mu'cem-ül-Müellifîn; c1, s128
5) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c11, s152

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.