Doğu Siyaseti |
08-02-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Doğu SiyasetiDoğu Siyaseti 1514 darbesi 1533'e kadar 19 yıl, dünyanın Türkiye'den sonra gelen 2 devleti durumundaki İran Türk Safevî imparatorluğunu hareketsiz kıldı Ama stratejik çekişmeyi ortadan kaldırmak mümkün değildi Kanûnî devrinde bütün Arap ülkelerini, Basra Körfezi ve Hint Okyanusu'ndan Atlas Okyanusu'na kadar ele geçirmek siyaseti güdüldü Behemehâl Basra Körfezi'ne inmek, Kafkasya'ya tırmanmak icap ediyordu Kafkasya ve Basra Körfezi ise İran Türk imparatorluğunun elinde idi Bu devirde İran olmasa, Türkler Almanya'yı geçer ve soluğu Ren kıyılarında alırlardı Bir kaç tarihçi bu noktaya ehemmiyetle işaret etmişlerdir İran savaşları çok çetindi Mesafe uzundu İran ordusu tamamen Türkmenlerden müteşekkil yiğit bir atlı ordu idi Ancak Osmanlı Akıncı, piyade, bilhassa topçu üstünlüğü Türkiye'yi galip kılıyordu Bununla beraber İran, Çaldıran'ı asla unutmamıştı Osmanlı'ya karşı meydan muharebesi kabul etmiyor, geniş sahaları boşaltıp Osmanlı ordusunun önünden çekiliyordu Safevî stratejisi bu idi Tebriz, Osmanlı sınırına çok yakın olduğu için Şah İsmail'in oğlu ve halefi devrinde İran, taht şehrini daha içeriye, Kazvin'e almıştı Kanûnî Sultan Süleyman Han, 11 Haziran 1534'te ordusu ile İstanbul'dan ayrıldı Padişah'ın 4 İran seferinin ilki ve en meşhuru olan bu altıncı sefere Irakeyn denmektedir Zira hem Arap Irak'ı (Bağdat), hem Acem Irak'ı (Hâmedân) fethedilmiştir Daha önce Vezir-İ Azam Makbul İbrahim Paşa, başka bir ordu ile İran'ın üzerine gitmişti, padişahı bekliyordu O zaman dünyanın en büyük şehirlerinden biri olan Tebriz, Osmanlılarca ikinci defa işgal edildi (13 Temmuz 1534) Az sonra Kânûnî de Tebriz'e geldi (28 Eylül) İran'ın Türk ve Kürdlerle meskün Batı eyaletleri işgal edildi Fakat asıl gaye, Bağdat'ı, Irak-ı Arab'ı alıp Basra Körfezi'ne inmekti 28 Kasım'da (1534) Bağdat fethedildi 5 asır müddetle Abbasî halifeliğinin merkezî olmak bakımından çok ünlü bir şehir idi Bu sırada Safevîler Tebriz'i geri aldılarsa da Osmanlılar üçüncü defa şehre girdiler (30 Haziran 1535)Bu sefer neticesinde Orta ve Güney Irak (Bağdat, Basra) Osmanlı eyaletleri oldu ve netice bakımından Basra Körfezi'nin kıyıları boyunca Arap aşiretleri de Osmanlı nüfuzu altına düştü Batı İran eyaletleri, Safevîlerce geri alındı 1536-48 arasındı 12 yıl, Osmanlı-Safevî münasebetleri nisbî bir durgunluk devresine girdi Irak'ı kaybeden Safevîler, kendilerini toplamaya çalışıyorlardı Kanûnî 1548-49'da ikinci İran seferine çıktı Tebrîz dördüncü defa işgal edildi (27 Temmuz 1548) Bu seferde Van, kesin şekilde Safevîlerden alındı Almanya sınırına ve Atlas Okyasunu'na varmış bir Türkiye'nin ancak Van'ı alabilmesi, Doğu'da Safevî Türk imparatorluğunun gücü hakkında bir fikir verir 7 ay Halep'te, 25 ay Diyarbakır'da kalan Kanûnî, Doğu işlerini iyice düzenledi 5 yıl boyunca üçüncü ve sonuncu Doğu seferi için İstanbul'dan ayrıldı (28 Ağustos 1553) Buna Nahçıvan Seferi denmektedir 5 ay Halep'te kaldı Nahçıvan'dan döndükten sonra da 8 ay Amasya'da geçirdi İran ile kesin sulh yapmadan ordusunun başından ayrılmak istemedi Amasya'da ordusunun başında geçirdiği 8 ay, dehşetli bir diplomatik faaliyetle geçti Hem Almanya, hem İran ile çetin sulh müzakereleri oldu Nihayet Safevî ve Osmanlı imparatorlukları arasında ilk sulh anlaşması, Amasya Anlaşması imza edildi (29 Mart 1555) Bu sulh, epey uzun sürdü 5 Nisan 1578'e kadar 23 yıl Bu tarihte İran'a savaş açıldı 1578'de başlayan, bütün Kafkasya'nın ve Batı İran'ın fethi ile neticelenen çetiş savaşta Lala Mustafa Paşa, Özdemiroğlu Osman Paşa, Ferhad Paşa gibi sadrazamlar, serdar-ı ekrem sıfatıyla büyük başarılar elde ettiler Bilhassa Özdemiroğlu Osman Paşa çok parladı Çıldır meydan muharebesinde (9 Ağustos 1578) Safevî ordusunu ezdikten sonra Tiflis (24 Ağustos 1578), Koyungeçidi meydan muharebesini (9 Eylül 1578) kazandıktan sonra Şirvan (Kuzey Azerbaycan) fethedildi Özdemiroğlu sonra birinci Şamahı (27 Kasım), Meşaleler (11 Mayıs 1583) zaferiyle Safevîleri ezip fütâhât sahasını genişletti Revan alındı (15 Ağustos 1583) Dağistan'ı fetheden ve uzun zaman burada üslenen Özdemiroğlu, Kırım'da bir müddet kalarak sadrazam olmak üzere İstanbul'a geldi (28 Haziran 584) Tebriz fethedildi (22 Eylül 1585) Ancak Özdemiroğlu'nun Tebriz yakınlarında ölmesi (29/30 ekim), İran'a karşı Osmanlı durumunu az çok sarstı Bundan sonra İran cephesinde işleri Ferhad Paşa ele aldı Bu 12 yıllık yıpratıcı savaşa 21 Mart 1590 İstanbul Anlaşması nihayet verdi En büyük kısmı Özdemiroğlu Osman Paşa tarafından alınan 590000 km2 büyüklüğünde ülkeler Osmanlı devletine geçti Ancak sulh 135 yıl sürdü Safevîlerin Tebriz'e taarruzu ile yeni Türkiye-İran savaşı başladı (26 Eylül 1603) Tebriz, ardından Revan düştü Osmanlı ordusu Urmiye'de bozuldu (9 eylül 1605) Bu savaş 9 yıl sürdü ve yeni bir İstanbul Anlaşması ile sonra erdi (20 Kasım 1612) Ancak 25 yıl sonra yeniden başladı (22 Mayıs 1615) Pül-i Şikeste'de Osmanlı ordusu bozuldu (10 eylül 1618) Erdebil Anlaşması (26 Eylül 1618), bu defa 3 yıldan fazla süren Osmanlı-Safevî savaşına son verdi Bu sulh da 5 yıl sürdü ve 1624 yılında Safevîlerin Bağrat'ı ele geçirmesiyle eskileriyle mukayese edilemeyecek bir şiddette yeniden başladı Bu suretle Özdemiroğlu'nun büyük fütuhatının mühim kısmı, 1603'te İranca geri alınmış oldu Türkiye, İran'ı Kafkasya'dan atamadı Kafkasya, iki imparatorluk arasında paylaşıldı Batı İran eyaletleri de Osmanlılarca elde tutulamadı |
|