Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ahmed, dede, gavsî

Gavsî Ahmed Dede

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gavsî Ahmed Dede




GAVSÎ AHMED DEDE

On yedinci yüzyıl Anadolu velîlerinden İsmi Ahmed, mahlası Gavsî'dir Gavsî Ahmed Dede diye meşhur olmuştur Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî hazretlerinin tasavvuftaki yolu olanMevleviyye'ye mensuptur Gelibolulu Yazıcızâdeler sülâlesindendir Büyük velî Ahmed-i Bîcân hazretlerinin torunlarındandır Doğum târihi belli değildir İstanbul'da doğmuştur 1697 (H1109) senesinde İstanbul'da vefât etti Kabri Galata Mevlevîhânesi bahçesindedir

Âlim ve asîl bir âileye mensûb olan Gavsî Ahmed Dede, küçük yaştan îtibâren ilim tahsîline başladı Zamânının usûlüne göre aklî ve naklî ilimleri tahsîl edip icâzet, diploma aldı Selânik kâdısı İmâmzâde'nin yanında nâiblik yaptı Bu vazîfeyi adâletle yürüttü Bu sırada kalbine düşen bir aşk ateşi ile tasavvufa ve tasavvuf ehline karşı büyük alâka duydu Dünyâ makam ve zevklerini terk edip, bir gönül ehlinin eteğinden yapışmaya karar verdiBir Allah adamına talebe olmak niyetiyle Selânik'ten ayrılıp Bursa'ya geldi Bursa Mevlevîhânesi Şeyhi olan Sâlih Dede Efendiye talebe oldu Onun hizmet ve sohbetlerinde bulunarak tasavvuf yolunda ilerledi Dört sene müddetle Sâlih Dede Efendinin hizmetinde kaldı Zâten ilimde yüksek bir âlim olan Gavsî Dede, fazîlet ve güzel ahlâk sâhibi bir velî oldu Hocasının emir ve tavsiyesi üzerine Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî'nin memleketi olan Konya'ya gitti Uzun müddet Konya'da kalıp Mevlevî dergâhının usûlüne göre hırka giydi Talebe yetiştirmek ve mevlevî dervişlerinin ihtiyaçlarını temin etmek için çalıştı On altı sene müddetle değişik memleketlere seyâhat edip insanlara İslâmiyetin emir ve yasaklarını anlattı Pekçok kimse onun sohbetlerinde bulunup, istifâde etti Bu sırada Horasan'a kadar gittiği, kaynaklarda bildirilmektedir

Gavsî Ahmed Dede, hocası Sâlih Dede Efendinin vefâtından sonra İstanbul'a geldi Galata Mevlevîhânesi Şeyhi Ârızî Dedenin yanında Mesnevîhân yâni Mesnevî okuyucusu oldu Bu sırada birçok nât-ı şerîfler yanında, tasavvufî şiirler söyledi Yazdığı şiirleri Ârizî Dedeye okuyunca, Ârizî Dede ona teberrüken Gavsî mahlasını verdi Bundan sonra Gavsî diye meşhur oldu Bu vazîfeye devâm ederken aldığı mânevî bir işâret üzerine Fâtih'te SultanSelîm Câmii yakınındaki evinde inzivâya çekildi İbâdet ve Allahü teâlânın ismini anıp zikirle meşgul oldu Kasımpaşa Şeyhi Seyyid Halil Dede Efendiyle zaman zaman görüşüp sohbette bulundu Seyyid Halil Dede'nin teşvikiyle Mevlevîhâne şeyhliğini istemek üzereEdirne'de bulunan pâdişâhın huzûruna gitmeye karar verdi Bu yolculuğa çıkmadan önce Mevlânâ Dergâhı şeyhi Çelebi Efendi tarafından kendisinin Galata Mevlevîhânesi Postnişînliğine tâyin edildiği bildirildi Fakat Gavsî Ahmed Dede kendisinin bu vazîfeyle vazîfelendirilmesini pâdişâha arz etmek üzere Edirne'ye gitti Pâdişâha durumu arz edip konuyla ilgili berâtını alarak İstanbul'a döndü Yirmi bir sene bu makamda kalıp insanlara İslâmiyetin emir ve yasaklarını anlattı

Nâyî Osman Dedenin kayınpederi olan Gavsî Ahmed Dede, Galata Mevlevîhânesi şeyhi olarak vazîfe yaptığı sırada 1697 (H1109) senesinde vefât ettiVazîfe yaptığı Galata Mevlevîhânesi bahçesine defnedildi

Ârifâne şiirleri bulunan Gavsî Ahmed Dedenin Dîvân'ı vardır

DÂVETE İCÂBET

Galata Mevlevîhânesi şeyhliği sırasında Halvetiyye yolu büyüklerinden Muhammed Nasûhî Üsküdârî hazretleri ile görüşüp sohbette bulundu Muhammed Nasûhî hazretleri, Üsküdar'da yaptırdığı dergâhın açılışı sırasında Gavsî Ahmed Dedeyi de dâvet etti

Gavsî Ahmed Dede, dâveti kabûl etti Fakat Üsküdar'a gidecekleri gün sâhile vardıkları zaman hava rüzgarlı ve denizin dalgalı olduğunu gördüler Bu sebeple kayıklar yolcu taşıyamıyorlardı Bâzı kayıkları dalgalar deniz dışına atmış, bâzıları da dalgalar arasında bir o tarafa bir bu tarafa yatıyordu Gavsî Ahmed Dedenin yanında bulunan bâzı kimseler bu fırtınalı havada yola çıkılamayacağını söylediler Halbuki Gavsî Dede, verdiğimiz sözde durmalıyız ve Üsküdar'a gitmeliyiz diyordu Gavsî Dedenin büyük bir velî olduğunu bilen bâzı arkadaşları ise, ona teslim olup gitmek istiyorlardı O sırada deniz üzerinde bir gemi peyda oldu Gavsî Dede ve onun büyüklüğünü bilen talebeleri hemen gemiye bindiler Gavsî Dedenin büyük bir velî olduğunu bilmeyenler ise tereddüd ettiler Fakat diğerleri binince onlar da bindiler Deniz bir müddet durgunlaştı Allahü teâlâya tevekkül edip gemiye binen Gavsî Dede, yanındakilerle birlikte sağ ve sâlim Üsküdar'a ulaştı

Allahü teâlâ Gavsî Dedeye verdiği sözde durmak istemesi, kendisine tam tevekkül ile bağlı olması sebebiyle kerâmet olarak bu hâli ihsân etti Gavsî Dedenin büyüklüğünü bilmeyen diğer dervişleri de onun büyüklüğünü anladılar Gavsî Dede, Nasûhî Muhammed Efendinin dâvetine icâbet edip, dergâhının açılışında bulundu Onunla uzun sohbet edip biribirlerinden istifâde ettiler

1) Selîm Tezkiresi; s494
2) Vekâyiü'l-Füdelâ; c2, s198
3) Sefîne-i Nefîse-i Mevleviyân; c5, s144
4) Osmanlı Müellifleri; c1, s101

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.