Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
batu, beka, bin

Bekâ Bin Batû

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bekâ Bin Batû




BEKÂ BİN BATÛ

Irak'ta yetişen evliyâdan İsmi, Bekâ bin Batû Irâkî'dir Sıddîkûn denilen evliyânın önde gelenlerindendir Doğum yeri ve târihi belli değildir Hayâtı hakkında kaynaklarda fazla bir bilgi yoktur Nehr-ül-Mülk köylerinden Nânbûs'ta yaşadı 1158 (H553) senesi civârında, orada vefât etti Kabri bilinmekte ve ziyâret edilmektedir

Bekâ bin Batû, şaşılacak kerâmetler ve üstünlükler sâhibi, derecesi çok yüksek bir zât idi Evliyânın sultânı Seyyid Abdülkâdir-i Geylânî bu zâtı çok över ve kendisinden hürmet ile bahsederdi

Bekâ bin Batû hazretleri, bir gün deniz sâhilinde oturuyordu Bulunduğu yere yakın, sâhilden bir gemi geçiyordu İçinde askerler ve halktan bir grup, bir yere gidiyordu Gemide bulunan bâzı kimseler içki içip eğleniyorlar ve yolcuları rahatsız ediyorlardı Bekâ hazretleri karada idi Fakat, keşf hâli ile onların yaptıklarını anlayıp üzülüyor, rahatsız oluyordu Denizin kenarından geminin kaptanına seslendi "Allah'tan kork!" buyurdu ve bâzı nasîhatlerde bulundu O azgın kimseler, buna iltifât etmediler Buna daha çok üzülen Bekâ hazretleri, derhal suya emredip; "Ey üzerindeki gemiyi taşıyan deniz!O günâhkârları içine al!" buyurdu Derhal denizin suları yükseldi Dalgalar çoğaldı Gemi batmaya başladı Gemidekiler feryâd ediyorlardı Bekâ hazretleri, Allahü teâlânın izni ile su üzerinde yürüyerek, batmakta olan geminin yanına geldi Gemidekiler, yaptıklarına pişman olduklarını, tövbe ettiklerini açıkladılar Bekâ hazretleri su üzerinde namaz kılıp, sonra Allahü teâlâya duâ etti Daha duâsını bitirmeden su sâkinleşti, dalgalar durdu ve gemidekiler kurtuldu Bu kimseler, bu hâdise ile Bekâ hazretlerinin büyüklüğünü anladılar Kendisini sık sık ziyâret edip, sohbetlerinde bulundular

Zamânında bulunan fıkıh âlimlerinden üçü, bir akşam Bekâ bin Batû hazretlerini ziyârete geldiler Yatsı namazını onun arkasında kıldılar Namazdaki kırâatini, okumasını, arzu ettikleri gibi bulmadılar Sû-i zânda bulunup, hakkında kötü şeyler düşündüler O gece, Bekâ bin Batû hazretlerinin talebelerinin yanında misâfir olarak kaldılar Üçü de o gece ihtilâm oldu Yakında bulunan nehirde gusletmek için, tekkenin kapısından çıktılar Nehre indiler Guslediyorlardı Bir de baktılar ki, büyük bir arslan gelip bunların elbiselerinin üzerine yattı Soğuğun da çok şiddetli olduğu bir geceydi Donacaklarını iyice anlamışlardı ki, tam o sırada Bekâ hazretleri tekkeden çıktı Arslan onu görünce hemen yanına koştu Yüzünü ayaklarına sürmeye başladı O kimseler bu hâli görünce kabahatlerini anlayıp, tövbe ve istigfâr ettiler Bekâ hazretleri hakkında yanlış düşündüklerini anladılar Onun bu kerâmetini görünce, ona olan sû-i zanları muhabbete dönüştü Bundan sonra kendisini çok sevdiler Allahü teâlânın velî kullarından birisi hakkında sâdece kalpten yanlış düşünen kimseye, büyük bir arslan musallat olursa, evliyâya açıktan muhâlefet ve düşmanlık edenlerin hâllerinin ne kadar tehlikeli olduğunu düşünmelidir dediler

Seyyid Abdülkâdir-i Geylânî hazretleri, Bekâ bin Batû'yu çok sever, kendisini medheder ve; "Diğer evliyâya verilen derecelerin, yüksekliklerin hepsi ölçü ile verildi Ama Bekâ bin Batû bundan müstesnâ Ona verilenlerin hepsi sayısız, ölçüsüz verildi" buyururdu

Bekâ bin Batû hazretleri buyururdu ki: "Fakr hâli odur ki, kalbden Allahü teâlâdan başka her şey ile olan bağ koparılmalı, dünyâ sevgileri oraya girmemelidir Böyle bir sevgisi varsa, silmeli, çünkü bu sevgi, birçok meşgûliyyetler çıkarır Evliyâlık yolunda bulunmaya mâni olan sebebler meydana çıkarsa ve herhangi bir kimsenin kalbi, o maddî ve geçici mülklere bağlanırsa, o kimse bu yolda bulunamaz Kalpten, mülk sevgilerinin ayrılmış olduğunun alâmeti, hiçbir hâlde kulda bir değişiklik olmamasıdır Yâni bir kalpte dünyâ muhabbetinin bulunup bulunmadığının alâmeti, bir şeyin olması ile olmaması arasında fark bulunmamasıdır Bu şeylerin varlığı veya yokluğu onda değişiklik yapmamalıdır Mülklerin varlığı onu şımartmamalı, yokluğu ise onu harekete geçirmemelidir Hal böyle olunca, hiçbir tehlikeli hâl ona tesir etmez Hattâ bunun hâli öyle olur ki, bir mülke sâhib ise, onun hâli, mülkü yok gibi olur Şâyet bir mülke sâhip değil ise, onun hâli, sanki dünyâya sâhipmiş gibi olur Görenler böyle hissederler Böyle bir kimse, dünyâ ve âhirette kendisi için bir makam görmez Hâline bakar ve kendini bir şey görmeyen, bir talepte bulunmayan kimseye benzetir Kulun, Allahü teâlâya kavuşmak yolunda bulunması, yukarıda bildirilen bu sıfatların hakîkatine vardıktan sonra başlar İşte bu hâllerin sâhipleri, yüksek derece ve makam sâhibidirler"

"Kendisinden daha aşağı derecede olan birinin nasîhatini kabûllenmek, yüksek derecelerden birine sâhib olmaya işârettir"

"Bir kalp, insanları kötülükten çekmek ve onlara faydalı olmak için çırpınmıyorsa, o kalp virânedir"

"Nefsine karşı Allahü teâlâdan yardım istemeyen kimse, nefsine yenilip mağlûb olur"

"Bir kimse, evliyâlık yolunun bidâyetinde (başlangıcında) bu yolda bulunanların edebleri ile edeblenmezse, onun bu yolda nihâyete varması nasıl düşünülebilir"

HEPSİ PİŞMÂN OLDULAR

İsmi Bekâ bin Batû, Irak'ta yetişmiştir,
Bin yüz elli sekizde, orada vefât etmiştir

Seyyid Abdülkâdir-i Geylânî hazretleri,
Bu zâtı çok sever ve medhederdi ekseri

Bir gün de buyurdu ki: "Mânevî yükseklikler,
Her velîye ölçülü, olmuştur hep müyesser

Bekâ bin Batû ise, bunlardan müstesnâdır,
Onun nîmetlerine, yoktur ölçü ve sınır"

Bu zât bir gün sâhile, inmiş dinleniyordu,
O sırada uzaktan, bir gemi geçiyordu,

Bâzısı içki içip ve nâralar atarak,
Rahatsız ederlerdi, herkesi böyle nâ-hak

Bekâ bin Batû ise, uzaktan firâsetle,
Buna vâkıf oldu ve kederlendi gâyetle

Denizin kıyısından, seslendi ki: "Ey kaptan!
Sustur şu insanları, korkmaz mısın Allah'tan?"

Bekâ hazretlerinin, sesini cenâb-ı Hak,
İşittirdi kaptana, olsa da hayli uzak

Lâkin o edepsizler, yine devâm edince;
Allah dostu bu velî, gadablandı bir nice

Buyurdu ki: "Ey deniz, izni ile Allah'ın,
İçine al hepsini, şu âsi insanların"

Yükselmeye başladı, o an deniz suları,
Birden ölüm korkusu, sardı o insanları

Dalgalardan o gemi, yüz tutunca batmaya,
Başladı o insanlar, feryâd-ü figanlara

Lâkin hazret-i Bekâ, etti yine merhamet,
Onların bu hâline, acıdı yine gâyet

Denizden yürüyerek, o geminin yanına,
Gidince, o insanlar, hayretle baktı ona

Hatâlarını bilip, hepsi tövbe ettiler,
Bekâ hazretlerinden, çok özür dilediler

O ise su üstünde, kılarak önce namaz,
Kurtulmaları için, eyledi duâ, niyâz

Dedi: "Pişmân oldular, bu kullar yâ İlâhî,

Onları boğulmaktan, halâs eyle sen dahi"

Duâ bitmemişti ki, dalga durdu âniden,
Gemideki insanlar, kurtuldular ölümden

Az önce içki içip, nâra atarken hepsi,
Oldular bu velînin, hâlis bir talebesi

Bir gün nasîhat edip, buyurdu: "Ey insanlar!
Kalpten dünyâ sevgisi, ancak sohbetle çıkar,

Yâni kim bu sevgiyi, etmişse kalpten ihraç,
O zâtın sohbetidir, bu derde asıl ilâç

Onların bir sohbeti, kalp derdine devâdır,
Onların sözlerinde, rabbânî tesir vardır

O zâtlardan birine, rastlarsa biri eğer,
Kalbine girmek için, göstersin türlü hüner

Çünkü o büyük zâtlar, dostudurlar Allah'ın,
Onlar sevilmedikçe, kurtuluş zordur yârın

Kimin ki yeri vardır, o zâtların kalbinde,
Kurtulur Cehennem'den, âhiret âleminde"

Bu büyük evliyânın, hürmetine İlâhî,
Onların sevgisini, ihsân et bize dahi

1) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c1, s367
2) Tabakât-ül-Kübrâ; c1, s147
3) Kalâid-ül-Cevâhir; s105
4) Nesâyim-ül-Mehabbe; s349
5) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c6, s141

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.