Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ali, şevnî

Ali Şevnî

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ali Şevnî




ALİ ŞEVNÎ

Mısır velîlerinden İsmi Ali, lakabı Nûreddîn, nisbeti Şevnî'dir Mısır'ın bir kasabası olan Şevnî'de doğup büyüdü Doğum târihi belli değildir Küçüklüğünden îtibaren Peygamber efendimize çok salevât okurdu Âlim, kâmil, dünyâya düşkün olmayan, haram ve şüphelilerden kendini koruyan bir zât idi

Küçüklüğünde çobanlık yapardı Yanında bulunan yiyecekleri arkadaşlarına verir ve onlara şöyle derdi: "Bu yiyecekleri yiyin, sonra hep birlikte Peygamber efendimize salevât-ı şerîfe okuyalım" Yemeklerini yedikten sonra bütün günlerini salevât-ı şerîfe okumakla geçirirlerdi

Ali Şevnî, herkesle iyi geçinirdi Sohbetleri çok güzel idi Hiç kimseyi kırmaz ve incitmezdi Huyu ve ahlâkı herkese örnek idi İnsanlara ikrâmda bulunurdu Tebessüm, yüzünden hiç eksik olmazdı Müslümanlardan birinin başına bir sıkıntı gelse, çok üzülürdü Resûlullah efendimizi devamlı rüyâsında görürdü

Bir gün Kâhire'den gelen misâfirini uğurlamak için bir gemiye binmişti O anda gemi âniden denize açılmaya başladı Ali Şevnî de gemideydi Ne yaptıysalar, gemiyi kıyıya yanaştıramadılar Bunda bir hikmet olduğuna inanan Ali Şevnî, gemiyle Kahire'ye giderek oraya yerleşti ve bir daha memleketine dönmedi

Abdülvehhâb-ı Şa'rânî yine bir rüyâsında şöyle gördü: Birisi Mısır sokaklarında şöyle bağırıyordu: "Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) Nûreddîn Şevnî'nin yanındadır Kim orada bulunmak isterse, Süyûfiyye Medresesine gitsin!" O da hemen oraya gitti Medresenin giriş kapısında Ebû Hüreyre'yi gördü Ona selâm verdi İkinci kapıda, Mikdâd bin Esved'i gördü Ona da selâm verdi Sonra Ali Şevnî'nin odasının kapısına geldi Ali Şevnî'yi gördü, fakat Resûl-i ekremi göremedi Daha sonra dikkatle bakınca, Resûlullah'ı da gördü Selâm verdi O da selâmını aldı ve; "Hoş geldin" buyurdu Ona sünnet-i seniyyesinden bâzı hususları ısrârla tavsiye etti Uyandıktan sonra rüyâsını Ali Şevnî'ye anlattığı zaman, çok ağladı ve sakalı göz yaşları ile ıslandı

Ali Şevnî hazretleri 1537 (H944) senesinde Kâhire'de vefât etti Kâdiriyye Medresesinin kapısında bulunan Kubbe-i mücâvereye defnedildi Vefâtından sonra Abdülvehhâb-ı Şa'rânî rüyâsında Ali Şevnî'yi gördüKabri çok genişti Üzerinde ipekten yeşil bir yorgan vardı İki buçuk sene sonra tekrar rüyâsında gördü Ona; "Beni ört, çünkü çıplağım!" dedi O gece oğlu vefât etti Oğlunu Nûreddîn Şevnî'nin yanına defnettiler Defin esnâsında Nûreddîn Sevnî'nin kabrinin bir kısmı açılmıştı Ali Şevnî'nin bedeninin, toprak üzerinde çıplak durduğunu gördü Kefeni çürümüştü Fakat bedeni, nasıl defnedilmişse o hâlde duruyordu Hâlâ sırtından kan damlıyordu Onun üzerini bir bez ile örttüler

GÜMÜŞ ZİNCİR

Ali Şevnî hazretlerinin sohbetlerini kaçırmayan ve âlim bir zât olan Abdülvehhâb-ı Şa'rânî bir gece şöyle bir rüyâ gördü Beyaz ve çok güzel bir yer üzerinde, Ali Şevnî önde, o arkada yürüyorlardı Yerden semaya kadar yükselen burçlar vardı Âniden semâdan bir zincir sarkıtıldı Zincir gümüşten olup, ucunda bir su kovası vardı Su kovasının içinde süt gibi bir şey bulunuyordu Ağız hizâsına gelince, önce Ali Şevnî o tastan içti Sonra artanını Abdülvehhâb-ı Şa'rânî'ye verdi O da içti Tadı baldan daha lezzetli idi Bir süre sonra Şevnî hazretleri onun yanından ayrıldı ve gözden kayboldu O bir süre daha gitti Aynı şekilde altın bir zincir semâdan indi Ucunda, eni boyu birer karış olan dört köşeli bir şey vardı Bunun üç gözü bulunuyordu Her gözde farklı şeyler yazıyordu Üsttekinde; "Bu göz, Allahü teâlâdandır" ortadakinde; "Bu göz Arş'tandır" alttakinde; "Bu göz, Kur'ân-ı kerîmdendir" diye yazıyordu O anda içine gelen his ile Abdülvehhâb-ı Şa'rânî orta gözden içti Sonra geri dönerek Şevnî hazretlerinin yanına geldi Ona olanları anlattı ve; "Orta gözden içtim" dedi Bunun üzerine o; "Ey Abdülvehhâb! Ahlâkın rahmet olacak" buyurdu Bu hâdiseye çok sevindi Ertesi gün rüyâsını anlatınca, rüyâdaki gibi tâbir etti

1) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c2, s195
2) Tabakât-ül-Kübrâ; c2, s171
3) Şezerât-üz-Zeheb; c8, s258
4) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c13,s282

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.