Abdüsselâm Bin Abdullah, Tefsir Âlimi |
08-02-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Abdüsselâm Bin Abdullah, Tefsir ÂlimiAbdüsselâm bin Abdullah, tefsir âlimlerinin büyüklerindendir 1254 (H 652) senesinde vefat etti Talebelerine kıymetli nasihatleri vardır Buyurdu ki: “İnsan, Allahü teâlâya ibâdet etmediği müddetçe halîm, yumuşak olamaz” “Her şey, önce küçük olarak ortaya çıkar, fakat sonra büyür Musîbet ise, insana önce büyük ve ağır gelir, sonra küçülür, hafifler” “Çok gıybet edip, buğz edenlerin nasîhatine güvenilmez” “Kendini olduğundan fazla gösteren kimse, kendi durumunu inkâr etmiş olur” "Kendi ayıplarını gör!” “Başkasınınkinden önce kendi ayıbına bakanlara, gerçekten tevâzu gösterenlere ne mutlu! Helâl olan malından fakirlere sadaka ver İlim, hilm, yumuşaklık ve hikmet ehli ile otur ve sohbet et” “İnsanların en cömerdi; Allahü teâlânın hukûkuna riâyet edip, emirlerini ve yasaklarını yerine getirendir En cimrisi de, bunlara riâyet etmeyendir Etrafına çok para pul dağıtsa bile” “Hasedcinin yâni başkalarını çekememenin alâmeti üçtür Hased ettiği kimse, yanında yoksa, gıybetini eder Yanında bulunduğu zaman dalkavukluk yapar Onun başına bir belâ geldiği zaman sevinir” “Nîmetin başı üçtür” “Nîmetin başı üçtür: Birincisi, İslâm nîmeti Bütün nîmetler, bununla tamam olur Müslüman olmadıktan sonra, hiçbir nîmet insana fayda vermez İnsan, ebedî saâdetten mahrum kalır İkincisi, sıhhattir Bu nîmet olmadan hayâtın kıymeti kalmaz Dünyâ, insana, zindan gibi olur Üçüncüsü, zenginliktir Hayır yolda kullanılırsa, insanın çok ecir ve sevâba kavuşmasına vesîle olur” “Müminin, insanların arasına karışması, onlardan öğrenebileceği faydalı şeyleri alabilmek için susması, boş ve faydasız sözden sakınmak için, konuşması da, başkalarına iyi ve güzel şeyleri anlatmak içindir” “Mümin, günahlarını düşünür, onlar için üzülür Amellerini küçük görür, yaptıklarından dolayı gururlanmaz” Bir gün geldi, her fâni gibi bu mübarek zat da vefat etti Cenazesine katılanlar çok kalabalıktı Son sözü şunlar oldu: “İşte dünya, vefasız, beni terk ediyor İşte Rabbim; ve ben O’na kavuşuyorum” |
|