Kıyafetlerimizle Karşılanırız

KIYAFETLERİMİZLE KARŞILANIRIZ

Ahsen Nur EREN



Fıtratımızda güzele karşı bir meyil var Güzel olan bir şey gördüğümüzde gözlerimizin içi güler İçimiz de, yüzümüz de onunla aydınlanır Güzel, temiz, uyumlu giyinen kişiler çevresinde saygı ve hayranlık uyandırır “Kişi kıyafetiyle karşılanır, sözleriyle ağırlanır” denir Zira önce kıyafetimizle kabul görür ya da reddediliriz O yüzden ilk görüntü önemli Hele de gireceğiniz o topluluğa bir mesaj iletmeniz gerekiyorsa Eğer temsil makamındaysak insanların sevgisini kazandıracak hoş kıyafetleri giymeye özellikle gayret etmek gerekir Çünkü sözler, şahsa verilen değer ve sevgi nispetinde dinlenir


Düzgün görünüm ve görgü kuralları, ilişkileri kolaylaştırır Derli toplu, titiz bir kıyafet, kişiyi vakur gösterir İnsanlar öyle bir kişiye daha yakın olmak ister Bu da kalplerin kolayca birbirine ısınmasını ve saygıyla dinlenmesini sağlar Ayrıca düzgün, güzel, temiz, hoş kokulu bir kıyafetin içinde kişinin özgüveni olur Daha rahat konuşur ve hareket eder


DİNİMİZ GÜZEL GİYİNMEYİ TEŞVİK EDİYOR


Allah Teala bir topluluğun içine giderken giyimimizle ilgili bizleri bakın nasıl uyarıyor: “Ey Ademoğulları! Her mescide gidişinizde ziynetinizi alın” (Araf, 31) Müfessirlere göre “ziynet”ten maksat, güzel ve temiz elbiselerdir Efendimiz’in (sav) yolculuğa çıkan bir grup ashabına verdiği şu öğütler dikkate şayan: “Sizler kardeşlerinizin yanına varacaksınız; binek hayvanlarınızı düzene koyunuz, elbiselerinize çeki düzen veriniz! Ta ki, insanlar arasında, yüzdeki güzelliğin timsali olan ben gibi olunuz Çünkü Allah çirkin görünüşü ve kötü sözü sevmez” (Ebu Davud, Libas) Görüldüğü gibi Efendimiz (sav) bir topluluğun yanına gidenlere, giyim kuşam bir yana, binilecek araçlarının bile düzenli olmasını öğütlüyor


ALLAH’IN NİMETİNİN ESERİ ÜZERİNDE GÖRÜNSÜN


Allah Teala verdiği nimetlerin eserini kulu üzerinde görmeyi sever İmkanı olduğu halde pejmürde bir şekilde giyinmek doğru değil Birçok rivayette Efendimiz’in pejmürde, özensiz kılık kıyafeti hoş karşılamadığını görüyoruz Örneğin Efendimiz (sav), Ebu Ahvas’ın (ra) huzuruna çok basit bir elbiseyle gelmesi ve onun zengin olduğunu öğrenmesi üzerine, ona şöyle öğüt veriyor: “Mademki, Allah sana bu kadar mal vermiştir; öyle ise Allah’ın nimetinin eseri üzerinde görünsün” (Ebu Davud, Libas)


GÜZEL GİYİNMEK Mİ, KİBİR Mİ?


Diğer yandan düzgün ve kibirlilik sayılan giyimi birbirinden ayırmak gerekir Nitekim Efendimiz (sav) “İsraf etmemek ve kibre kapılmamak şartıyla yiyiniz, içiniz, tasadduk ediniz ve giyininiz” buyuruyor (Buhari, Libas) İbn-i Abbas da “Kibir ve israf hatasına düşmediğin müddetçe dilediğini ye, dilediğini giy!” der (Buhari, Libas) Aynı zamanda ticaretle uğraşan, zengin biri olan mezhep İmamı Ebu Hanife de kıymetli elbiseler giyerdi İbni Mesud diyor ki; “Peygamber Efendimiz (sav) ‘Kalbinde zerre kadar kibir bulunan kişi cennete giremeyecektir’ buyurdu Kendisine, ‘İnsan elbisesinin ve ayakkabısının güzel olmasını ister’ denilince Fahr-i Kainat Efendimiz (sav) ‘Allah güzeldir, güzel olanı sever Kibir ise hakkı beğenmemek, şımarmak ve insanları küçümsemektir’ buyurdu” (Müslim, İman) Giyimiyle büyüklük taslamamanın, gösteriş yapmamanın anlamı, kalbin; güzel elbise giydiği zaman, giymeden önceki hali gibi olmasıdır


Bir de kıyafetiyle tevazuu göstermeye çalışma meselesi var Oysa tevazu kalptedir ve onun yansıması tüm davranışlarda bulunur Üzerimizde en şahane kıyafetler de olsa, onu hangi niyetle giydiğimiz önemli


ORTAMA GÖRE GİYİNMELİ


Tüm bunların yanında önemli bir husus da, ortama göre giyinmek Örneğin çok fakir bir topluluğun içine abartılı bir şekilde takıp takıştırarak, pahalı kıyafetlerle gitmek pek doğru değil Oradaki insanları özendirecek, buracak kıyafetlerden ziyade, daha orta yollu giyinmek uygun olur Ama kıyafete son derece önem verilen ya da zenginlerin bulunduğu bir ortama mütevazı olacağım diye özensiz bir şekilde gitmek de doğru olmaz


Kıyafet nasıl olursa olsun, muhakkak temiz olmasına dikkat etmek gerekiyor Hz Aişe’den (ra) nakille Efendimiz (sav) şöyle buyuruyor: “Ya Aişe bu iki elbiseyi yıka Bilmez misin elbise tespih eder ve kirlenince tespihi kesilir” (Ramuz) “Cibril Hadisi”nde de, dinimizi öğretmeye gelen Cebrail’in (as) Efendimiz (sav) ve ashabının huzuruna çıktığında, elbisesinin bembeyaz olduğu, üstünde başında en küçük bir leke ve dağınıklık bulunmadığı ifade ediliyor (Müslim, İman)

Kötü kokulu, kirli, salaş görüntülü kıyafetlerle hiçbir topluluğun içine ne girmeli, ne de misafirlerimizi o şekilde ağırlamalıyız Temiz derli toplu kıyafetler içinde bulunmak öncelikle kendimize, sonra birlikte bulunduğumuz kişilere saygımızın en önemli ilk göstergesidir Kimse kötü kokulu, salaş bir insanın yanında oturmak, hele onunla sohbet etmek istemez Mecburiyet gereği birlikte bulunuyorsa da bir an önce yanından uzaklaşmaya bakar


Diğer yandan imkanı bulunduğu halde, tertipli temiz olmakla beraber, sırf tevazu nedeniyle lüks kıyafet giymeyene Allah Teala’nın herkesten önce hitap edeceği, ona cennet elbiselerinin en iyilerinden giydireceği müjdesi de veriliyor (Tirmizi, Kıyamet) Tabii hakiki tevazu sahiplerine…


GİYİNMENİN ADABI NEDİR?


• Elbise, helal malla alınmalı

• Yeni elbise giyince dua edilmeli Efendimiz (sav) buyuruyor ki:

“Sizden biri yeni bir elbise giydiğinde ‘Bana vücudumu kendisi ile örtebileceğim ve

hayatımda onunla güzelleşeceğim elbise ikram eden Allah’a hamd olsun’ desin” (Ramuz)

• Kıyafetin tesettüre uygun olmasına ve helal-haram şartlarına dikkat edilmeli

• Kafirlerin, şiar ve sembolü olan elbiseler giyilmemeli

• Kadın ve erkeğin, fıtri yapılarına uygun olmayan giyim kuşamdan uzak durulmalı

• Elbise giyerken besmele çekilmeli; sağ taraftan giyinip, sol taraftan çıkarılmalı

• Çıkarılan elbise besmele ile katlanmalı

• Efendimiz (sav) yeni elbise giydiği zaman eski elbisesini bir miskine sadaka verirdi

“Herhangi bir Müslüman, eski elbisesini fakir bir Müslüman’a giydirirse Allah’ın hıfzında,

himayesinde ve hayrında olur” buyurmuştur