İsrail'in Esir Vahşetine Karşı, İslam'ın Misafir.. |
08-02-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İsrail'in Esir Vahşetine Karşı, İslam'ın Misafir..İsrail'in esir vahşetine karşı, İslam'ın misafir şefkati! Gazzeli esirleri korumak iddiasıyla önce bir binaya doldurdular Sonra geriye çekilip binayı bombalayarak esirleri enkaz altında öldürdüler Dünyanın gözleri önündeki bu İsrail vahşetine karşı, İslam'ın esirlerine uyguladığı şu misafir şefkatini örnek gösteriyor, insanlığın kurtuluşu hangi anlayışta diye vicdan sahiplerine bir de soru sormak istiyoruz Hicretin 2 senesindeki Bedir Savaşı'nda esir alınan 70 düşman askeri elleri bağlı olarak Medine'ye getirildiği günü Peygamberimiz'in Müslümanlara ilk emri şöyle oldu: Esirler aç, susuz, istirahata muhtaç haldeler Durumu müsait olanlar birer ikişer esir teslim alarak yemeklerini yedirin, sularını içirin, istirahatlarını sağlayın, asla incitici muamele yapmayın! "İstevsû bihim hayran!" Bu emrin nasıl uygulandığını öğrenmek için esirlerden Ebul İzze'yi dinliyoruz: " Esir dağıtımında ben Ensar'dan bir aileye teslim edildim Akşamları ekmeklerini bana verirler, kendileri sadece hurmayla yetinirlerdi Ben ise utancımdan yemez ekmeği iade ederdim Onlar bizim ihtiyacımız yok, diyerek ekmeği tekrar bana gönderirler, kendileri hurmayla idare ederlerdi" Evet, Müslümanların savunmasız esirlere muamelesi işte böyle oluyordu Peygamberimiz baştan evlere taksim ettiği bu esirlerin geleceklerine ait karar almak için Medine'de bir meşveret meclisi toplayarak fikirlerini sordu: Ne yapmayı düşünüyorsunuz esirlerinize? Her birinden kurtuluş akçesi (fidye) alarak bırakmayı mı, yoksa şimdiye kadar yapıldığı gibi düşmana korku salmak için öldürülmelerini mi? Fikrini ilk açıklayan Hazreti Ebu Bekir oldu: Bunların aile ve çocukları vardır Kurtuluş akçesi alınarak serbest bırakılmalılar Karşı görüş ise Hazreti Ömer'den geldi: Mekke'den kalkıp Bedir'e kadar gelerek bizleri yok etmek isteyen düşmanlarımızı serbest bırakacak olursak, bize tekrar saldırma cesaretlerini artırmış oluruz Bizi öldürmek için gelenleri biz de öldürmeliyiz ki, kalanlar bir daha bize saldırma cesaretini bulamasınlar! Efendimiz'in de (sas) bir başkumandan olarak görüşü vardı Farklı görüş sahiplerini incitmeden kendi görüşlerini şöyle açıkladı: Ben de fidyelerini ödemeleri mukabilinde af edilmeleri tarafını tercih ediyor, esirlerin geride bekleyen aile ve çocuklarına kavuşmalarının sağlanmasını teklif ediyorum! Bunun üzerine bir kısım esirler kurtuluş fidyesi vererek kurtuldular Veremeyenlerin okuryazarları da Medine'deki Müslümanların çocuklarından onar çocuğa okumayazma öğrettikten sonra serbest bırakıldılar Meşhur vahiy kâtibi Zeyd bin Sabit de, işte bu esirlerin okumayazma öğrettikleri çocukların içinden çıkmıştır Müslümanların esirlerini, misafir gibi ağırlamaları, kendi ekmeklerini yemeyip esirlerine yedirmeleri, sonra da insanlık onuruna yakışan bir şekilde kurtuluş akçesiyle bırakarak aile ve çocuklarına kavuşmalarını sağlamaları gösteriyor ki, insanlığın hedefinde yüce İslam'ın 6'ncı asırda uyguladığı bu şefkat örneği vardır Medeni dünya varabilirse bu örneğe varacak, uygulayabilirse İslam'ın bu insani örneğini uygulayacak ki, savaşlar insanlık onuruna yakışır şekilde yapılsın, Müslümanların evlerinde ağırladıkları savunmasız esirleri İsrail, bombaladığı binanın enkazı altında öldürme vahşetini göze alma cesaretini kendinde bulamasın Yoksa tüyler ürpertici savaş vahşetlerini insanlık daha çok seyredecek 27 Ocak 2009, Salı AHMED ŞAHİN |
|