Hizmette Yeşeren Düşler&Quot;

"Hizmette Yeşeren Düşler"

Yazımıza başlık olarak aldığımız "Hizmette Yeşeren Düşler", geçmişte hayal olan hizmetlerin bugün nasıl hakikat olduğunu anlatan yeni kitabımızın adıdır

Cihan Yayınları'ndan çıkan "Hizmette Yeşeren Düşler"in takdim yazısında Mehmet Dikmen hoca, hayalleri hakikat yapan hizmet erlerinin vasıflarını şöyle ifade ediyor: "Dünyanın yaşanabilir bir yer haline gelmesi için, inanç sahiplerinin birbirlerine karşı hoşgörülü, diyaloğa ve fikir alışverişine açık olmaları şarttır Dine hizmette şiddete ve dayatmaya yer olmadığı gibi, dini savunmada da tepkiye ve yıkıcılığa izin yoktur"

İşte "Hizmette Yeşeren Düşler"kitabı, bu sevgi, saygı ve hoşgörüyü esas alarak dünyanın dört bucağında bayrağımızı başarı ile dalgalandıranların gösterdikleri feragat ve fedakârlıklarının hayranlık uyandıran örneklerini sunmaktadır bizlere Hangi değerler onları böylesine erişilmez hizmet insanı haline getirmiş? Nasıl bir azim ve gayretle yola çıkmışlar? Ne türlü bir feragat ve fedakârlıklarla dünyanın dört bucağında bayraklarımızı dalgalandırmayı başarmışlar?

Kitabın kapağını açtığınızda karşınıza çıkan ilk yazı da, bu sorularınıza cevap veriyor Ama nasıl? Buyurun birlikte okuyalım burçlarda bayrakları kimlerin ne pahasına, nasıl dalgalandırdıklarını

Burçlarda bayrak nasıl dalgalanır?

Bir burçta bayrağınız dalgalanıyor mu? Mutlaka orada bir şehitliğiniz, bir de gaziler ordunuz söz konusudur

Çünkü bir bayrak burca ancak gazilerle götürülür, şehitlerle dikilir Başka türlüsü mümkün değildir Nitekim İstanbul surlarına da bir bayrak dikilmişti Ama hemen yanı başına da şehitlik kurulmuş, çevrede de gaziler ordusu Ulubatlı'lar görev almışlardı

Demek ki bugün sınırlar ötesinde ilim, irfan bayraklarınız dalgalanıyorsa, durup düşünmek gerek O bayrakları oralara ansızın esen bir rüzgâr götürmemiş, kendiliğinden sınırlar ötesi burçlara dikilmemiş; hayatını ortaya koyan hizmet erleri, dava erenleri görev almış, sorumluluklar yüklenmişler Bunlar yardan, yarandan vazgeçmişler, ya şehit ya gazi aşk ve azmiyle gidiyorlar sınırlar ötesi hizmet ülkelerine İşte size şahidi olduğum örneklerden bir tanesi Dediler ki: 'Asya cumhuriyetlerine hizmete gidecek öğretmenlerimiz sizden bir konuşma istiyorlar gelebilir misiniz?' 'Emir telakki ederek!' dedim O fedakârlık timsali hizmet erlerinin davetine icabet benim için kudsi bir görevdir Hem de koşar adımlarla gittim konferans salonuna sohbet sırasında dedim ki:

Sizin şu an hizmet götüreceğiniz neslin dedeleri de geçmişte bizlere hizmet vermişler Demek ki sizler şimdi borçlarımızı ödemek için gidiyorsunuz oralara Nitekim varacağınız Semerkant'ın meşhur alimi Ebülleys'in eserleri şu anda bile elimizde ve istifademizdedir İşte bu zat istifademize sunduğu eserinde bakın siz öğretmenleri nasıl tarif ediyor?

Vazifesini hakkıyla yapan öğretmen için şehitlik müjdesi vardır Çünkü cephedeki asker bazen toprağını kurtarmak için savaşır, şehit olur, sınıftaki öğretmen de bir neslin imanını, irfanını kurtarmak için çırpınır İmanı ve irfanı kurtarmak toprağı kurtarmaktan geride bir hizmet değildir elbette Öyle ise öğretmenler için de şehitlik müjdesi söz konusudur Baktım yüzlerde tatlı bir tebessüm, gözlerde nemli bir hüzün Mutluluk her hallerinden okunuyor Merakımın derinliğinden bir de soru sormuştum

'Gideceğiniz bu hizmet yerlerinden ne zaman döneceksiniz?' diye Bir suskunluk başladı hepsinde de Kimse cevap vermiyordu ne zaman dönecekleri konusunda Ben anlaşılmadığını sandığım sorumu bir daha sorunca biri yaklaşarak kulağıma fısıldadı:

Geri dönmeyi düşünmüyoruz da onun için cevap vermiyorlar! Utandım, utandım hâlâ da utanıyorum bu sorumdan İşte zamanın Ulubatlıları böyle bir azim ve imanla gidiyorlar hizmet yerlerine Böyle dalgalandırıyorlar ilim, irfan bayraklarını dünyanın dört bucağında, sınırlar ötesi burçlarda Evet, bir burçta ilim, irfan bayraklarınız dalgalanıyorsa bilin ki onu oraya esen bir rüzgâr götürmemiş Onu götüren gazileriniz, burçlara çıkaran Ulubatlılarınız görev alıp sorumluluk yüklenmişler Hem de geri dönmeme azim ve aşkıyla"

07 Mayıs 2008, Çarşamba
AHMED ŞAHİN