İstanbul’Un Semt İsimleri Ve Anlamları |
07-31-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İstanbul’Un Semt İsimleri Ve AnlamlarıAksaray: Fatih’in sadrazamı İshak Paşa, İç Anadolu Bölgesi’ndeki Aksaray’ı ele geçirdikten sonra orada yaşayan bölge insanlarını bugünkü Aksaray semtinin bulunduğu yere gönderir Aksaraylılar da semte adlarını verirler Ahırkapı: Marmara Denizi’nin kıyısında yer alan yedi ahır kapısından birisi olan bu semte, Padişah atlarının bulunduğu has ahırın yanında yer aldığı için Ahırkapı ismi verildi Akaretler: Sultan Abdulaziz Taşlıkta Aziziye camiinin giderlerini karşılamak üzere bir vakıf kurmuştur Bu vakfa gelir sağlamak için de gelir getiren anlamında Akaretler yaptırmayı planlamıştır Bu planı bitirmek ise IIAbdulhamit’e nasip olmuştur Bu yüzden semtede Akaretler denmiştir Altunizade: Altunizade İsmail Zühtü Paşa’nınyaptırdığı cami, semtinde bu adla anılmasına sebep olmuşştur Zühtü Paşa’nın babası altın alım satımı ile iştigal ettiğinden Zühtü Paşa’ya da Altunizade denmiştir Arnavutköy: Önceleri, Boğaziçi’nin bu sevimli semtinde Arnavutlar oturduğu için buraya bu ad takılmıştı Aşiyan: Kuş yuvası Aşiyan, günümüzdeki ismini şair Tevfik Fikret’in burada bulunan, Farsça’da kuş yuvası anlamına gelen ‘Aşiyan’ isimli evinden alıyor Ataköy: Ataköy’ün eski adı Baruthane dir IIMahmut tarafından buraya baruthane yapılmıştır O zamanlar Ataköy (İstanbul’un dışı sayıldığından baruthane yapımı için uygun bir alan olarak görülmüştür) Daha sonraları Emlak ve Kredi Bankası bu bölgeye 50 – 60 bin nüfuslu bir yerleşim yeri kurmuştur(1950) Yeni yerleşim yerinin adı da Ataköy olur Ayazağa: İsmini yeni çeri kethudası Ayaz Ağa’nın çiftliğinden almıştır Abdulaziz döneminde buraya yaptırılan saray bugün binicilik okulu olarak kullanılmaktadır Ayrılık Çeşmesi (Haydarpaşa’da): Eskiden hac alayı bu çeşme çevresinde toplanır, oradan yola çıkardı Hacca gidenler eşlerine, dostlarına orada veda ederek ayrılırlardı Bağlarbaşı: Semt, en ünlü bağ ve bahçelerin bir dönem burada yer almasından dolayı bu adla anılıyor Balat: Rumca saray anlamına gelen palation sözcüğünden geldiği söylenir Önceleri İstanbul’un kapılarından birine verilin bu ad, sonraları semtin adı olmuştur Bebek: Semtin isminin nereden geldiği konusunda iki rivayet bulunuyor Bunlardan ilki, Fatih Sultan Mehmet’in bölgeyi koruması için gönderdiği bölükbaşının Bebek lakaplı olması Diğeri ise padişahın semtteki bahçesinde gezerken yılan görüp korkan şehzadesine bebek demesi ve bundan sonra bahçesinin bebek bahçesi olarak anılması Bedesten: Arapça bir söz olan Bezzaz dan türetilmiştir Bez, kumaş taciri, Manifaturacı anlamına geliyor Kumaş tacirlerinin bulunduğu yere de bezzazistan denildiğinden zamanla halk arasında ağza kolay gelmesinden dolayı bedestan’a dönüşmüştür Beşiktaş: İlk görüş, semtin ismini Barbaros Hayrettin Paşa’nın gemilerini bağlamak için diktirdiği beş taştan aldığı yönünde Diğeri ise bir papazın burada yaptığı kiliseye Kudüs’ten getirdiği beşik taşını koyduğu ve ismin buradan geldiği yönünde Beyazıt: Sultan II Beyazıt’ın buraya kendi ismiyle anılacak bir külliye yaptırmasından sonra semt, Beyazıt olarak anılmaya başladı Beylerbeyi: III Murat devri beylerbeylerinden Mehmet Paşa’nın yalısını bulunduğu için köye bu ad verilmiştir Beyoğlu: Semtin isminin nerden geldiği konusunda çeşitli rivayetler bulunuyor Bunlardan ilkine göre, İslamiyet’i kabul edip burada oturmaya başlayan Pontus Prensinden adını alıyor semt Diğerine göreyse, ‘Bey Oğlu’ diye anılan Venedik Prensinin burada oturmasından geliyor semtin adı Son bir rivayet de, burada oturan Venedik elçisine, yazışmalarda, “Beyoğlu” diye hitap edilmesinden semtin bu adla anıldığını söylüyor Bakırköy: Bizanslıların ‘Makri Hori’ dedikleri semt, 14 yüzyılda Osmanlıların eline geçince ‘Makriköy’ adını aldı 1925′te ulusal sınırlar içindeki yabancı kökenli adların değiştirilmesi sırasında Atatürk’ün isteğiyle semt Bakırköy adını aldı Bostancı: Semt, adını eskiden her türlü meyve ve sebzenin yetiştirildiği bostanlardan biri olmasından alıyor Cihangir: Kanuni Sultan Süleyman pek sevdiği oğlu Cihangir için burada bir cami yaptırmıştı Semt adını bu Cihangir Camisi’ nden almıştır Çarşamba: Samsun Çarşamba ovasından gelenler yerleştirildiği için buraya da Çarşamba denilmiştir Çatladıkapı: Bizans zamanında yapılan surların Sidera adı bir verilen kapısı, 1532 tarihinde meydana gelen depremde çatlayınca, hem semt hem de kapı Çatladıkapı olarak anılmaya başladı Çemberlitaş: Bizans’ın en önemli meydanlarından Constantinus Forumu’nun bulunduğu yerdeki büyük sütunlardan birisi olan Çemberlitaş, semte adını verdi Çengelköy: Eskiden gemi çapaları bu köyde yapıldığı için isminin buradan geldiği tahmin ediliyor Çıksalın: Güzel manzaralı, geniş bir çevreye hakim olan bölgeye, halk arasında “çık, salın” denilmeye başlandı Eminönü: Osmanlı döneminde çarşıdaki esnafı denetleme yetkisi ‘Emin’lere aitti Semt, adını burada bulunan ‘Gümrük Eminliği’nden alıyor Feriköy: Semt adını Sultan Abdülmecit ve Abdülaziz dönemlerinde yaşayan Madam Feri’den alıyor Bölgede bulunan geniş topraklar padişah tarafından Madam Feri’nin eşine bağışlanmıştı Ama eşi ölünce semt onun ismiyle anılmaya başlandı Galata: Gala, Rumca da “süt” anlamına geliyor Bir rivayete göre Galata’nın adı semtteki süthanelere gönderme yapılarak türetildi Başka bir görüşe göre ise İtalyanca ‘denize inen yol’ anlamına gelen ‘galata’ kelimesi düşünülerek bu isim verildi Harem: Üsküdar Sarayı’ nın harem dairesine gidecekler bu iskeleye çıkarlardı Haydarpaşa: III Selim vezirlerinden Haydar Paşa oradaki kışlayı yaptırmıştı Horhor: Fatih’te bulunan semt, adını Horhor çeşmesinden alıyor Rivayete göre Fatih Sultan Mehmet bölge civarında yürürken yerin altından su sesleri duyar ve yanındakilere, “Buraya bir çeşme yapın baksanıza ‘hor hor’ su sesleri geliyor” der ve buraya bir çeşme yapılır Çeşme de semt de Horhor ismiyle anılmaya başlar İhsaniye: Selimiye kışlası ile Karacaahmet arasındaki bu mahallenin bulunduğu yerde eskiden bir saray vardı Padişah yıkılmaya yüz tutan bu sarayın arsasını halka “ihsan” ettiği (bağışlandığı) için semtin adı “İhsaniye” kalmıştır Kabataş: İskelenin bulunduğu yerde eskiden büyük bir taş vardı Osmanlı devri ileri gelenlerinden “Köse Kahya” diye tanınmış Mustafa Necip çelebi bu taşı yontturup iskele haline getirdi Kadıköy: Fenikeliler Kadıköy’e yerleşmeye başlayınca buraya “Yenişehir” anlamına gelen CHALKEDON demişlerdirKARCHEDON ve CHALKEDON kelimelerinin ikisi de Fenike ismidir 1350 yılında; Kadıköy Osmanlılar tarafından istila edildikten sonra ismi “kalıcı Dünya” olmuş , fakat bu deyim fazla kullanılmamıştır Daha sonraki yıllarda İstanbul Türkler tarafından zaptedilmiş ve Kadıköy , Fatih’in ilk kadısı olan HIDIR Bey’e makam ödeneği karşılığı arpalık olarak verilmiştirBöylece Kadıköy ismi yerleşip , günümüze kadar gelmiştir Kanlıca: Bu bölgeye Kanuni Sultan Süleyman tarafından Anadoludan Türkmen ve göcebe bazı türk kabileleri getirtilip yerleştirilmiştir Bu göçebelerin buraya yerleşmeleri kağnılarla olduğu ve çok uzun bir süre içinde ancak yerleşebildikleri için halk arasında bu bölgeye Kağnıca, sonralarıda Kanlıca denmiştir Kuzguncuk: Fatih Sultan Mehmet devrinde, Kuzgun Baba diye anılan bir derviş burada oturmuştu Okmeydanı: Fetih Ordusu kuşatmanın bir kısmını burada kurulan karargâhta geçirmiş Semtin ismi de böylelikle Okmeydanı olarak kalmış Samatya: Bizanslılar döneminde kum tedavisi yapılan kumsalı dolayısıyla Psammothia olarak adlandırılan semte osmanlı döneminde samatya denilmeye başlanmış Şişli: Şiş yapımıyla uğraşan ve Şişçiler diye anılan bir ailenin burada bir konağı olduğu ve ‘Şişçilerin Konağı’nın zamanla değişikliğe uğrayarak ‘Şişlilerin Konağı’ hâline gelmesiyle semtin adının Şişli olarak kaldığı anlatılıyor Şaşkınbakkal: Henüz yerleşimin olmadığı dönemlerde yaz günleri denizden yararlanmak için bölgeye gelenlere bir bakkal dükkanı açıldığını görenler, burada iş yapılmayacağını düşünerek bakkala “şaşkın bakkal” yakıştırması yaptılar Bundan sonra da semt Şaşkınbakkal olarak anılmaya başlandı Sütlüce: Bugün Sütlüce semtinin olduğu yerde Süt Menbat isimli bir Rum köyü vardı Köyün bir köşesindeki bakır bir kadın heykelinin memelerinden su akar; bu suyun, kadınların sütünü çoğalttığına inanılırdı Bundan dolayı semt, Sütlüce olarak anılır oldu Tahtakale: Sözlük anlamı ‘kale altı’ olan Taht-el-kale’nin bozulmasıyla Tahtakale’ye dönüşen semtin, Mercan ya da Beyazıt dolaylarındaki eski sur benzeri yapının aşağı kotunda yer aldığı için bu ismi aldığı tahmin ediliyor Taksim: Osmanlı zamanında sucuların; suyu, halka taksim ettikleri yer, Taksim olarak anılmaya başlandı Tarabya: Bizans döneminde denize girilen ve su tedavisi yapılan semte tedavi anlamında Therapia denirmiş, Fatih’in sehri işgalinden sonra osmanlılar tarafından Tarabya olarak anılmaya başlandı Teşvikiye: Sultan Abdülmecit’in bir mahalle kurulması için teşvikte bulunduğu semtin adı Teşvikiye olarak kaldı Bu durumu, Harbiye Karakolu ile Rumeli ve Valikonağı Caddelerinin kesiştiği kavşakta bulunan iki taş belgeleliyor Unkapanı: Bazı satış yerlerinde Arapça’da ‘Kabban’ adını taşıyan büyük teraziler bulunduğundan, buraları Kapan adını taşırdı Sahiline buğday ve arpa yüklü gemiler demirlediğinden, semt bu adı aldı Üsküdar: Bizans devrinde, Skutari denilen asker kışlaları, şehrin bu yakasında yer aldığı için semt Skutarion diye anılıyordu Bu isim zamanla Üsküdar’a dönüştü Vaniköy: Eski adı Papazbahçesi’ydi IV Mehmet, Şeyh-i Sultani Esseyit Mehmet Vani (Vanlı) ye bu yerleri hediye etti, o da kendisine burada bir yalı, bir iki ev yaptırdı Veliefendi: Hipodrom bir zamanlar Şeyhülislam Veli Efendi’nin sahibi olduğu topraklar üzerinde kurulduğundan semtin adı Veli Efendi’yle anılıyor |
İstanbul’Un Semt İsimleri Ve Anlamları |
07-31-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İstanbul’Un Semt İsimleri Ve AnlamlarıTarih Boyunca İstanbul’a Verilen İsimler Verilen İsim Ağrandone Alexandre (Süryaniler) Aliyona (Çekler) Alma Roma (Romalılar) Almus Roma Alyana (Çekler) Anthusa (Lâtinler) Antoneinia Antonia (Antonino Caracalla’ya izafeten) Antonina (MS196’da) Antoninia (MS 196’da) Âsitân (Osmanlılar) Âsitâne (Osmanlılar) Âsitâne-i Aliyye (Osmanlılar) Âsitâne-i Devlet (Osmanlılar) Âsitâne-i Hümâ Âşiyâne (Osmanlılar) Âsitâne-i Pâdişâhî (Osmanlılar) Âsitâne-i Saadet (Osmanlılar) Âsitâne-i Saadet-Âşiyan (Osmanlılar) Âsitâne-i Şâh-ı Cihân (Osmanlılar) Astanbul Astanbulin Atakent (1930’da gerçekleşmeyen teklif!) Augusta Antononia (Romalılar, 3yy) Belde-i Mahruse Beldetü’l-Tayyibe (Araplar) Bilâd’i-Selâse (Araplar: “Üç belde”) Bizantıyye (Araplar) Bizantion (Bizanslılar) Bizantium (Lâtinler) Bozantin Bulin Buzantion (Megaralılar) Buzantiya Büzantion (Megaralılar) Byzans Byzas Cezâre-i Heft Cebel Cizant Kağak (Ermeniler) Constantinople (Fransızlar) Constantinopoli (İtalyanlar) Cospoli (Lâtinler/İtalyanlar’dan kısaltma) Çakdurkan (Moğollar) Çar’gorod (Ruslar) Çaregrad Çargrad (Ruslar: “Çar Şehri”) Çarigrad Çezar Kayzer (Doğulular) Darü’l-Hilâfe Darü’l-Hilâfetü’l-Âliyye Darü’l-İslâm (Araplar) Darü’l-Mülk (Araplar) Darü’s Saltanatü’l Âliyye (Türkler) Darü’s Saltanatü’l Seniyye (Türkler) Darü’s-Sâde Darü’s-Saltana Der-Âliyye (Anadolulular) Dergâh-ı Selâtin Der-i Devlet Der-i Devlet-i Âliyye Der-i Saadet (Türkler) Dersâdet Eis Tin Polin (Grekler) El-Farruk (Araplar) Escomboli Esdanbul Estambol Estefanye (Finlandiyalılar) Gosdantnubolis (Ermeniler) Granduye Gûlgûle-i Rûm (Rumlar) Hakanü’l-Bahreyn (Osmanlılar) Herakliyon (İsveçliler) Istanbul (Osmanlılar) İslâmbol (Osmanlılar) İslâmbul İstambol (Osmanlılar) İSTANBUL (Günümüzde) İstanpol İstanpolis İstanpul (Ermeniler) İstefaniye (Felemenkler) İstimboli İstimpol (Ermeniler) İstinbol (Ermeniler) İstinbolin (Türkler) İstinpol İstinpolin (Grekler) Kalipolis Kanaturye (Lehler) Kayser-i Zemin (Fars/İran) Konstantin Opol (Avusturyalılar) Konstantina el Uzmâ Konstantinîyye (İranlılar) Konstantinîyye el Mahrusa (Araplar) Konstantinîyye el Mevkıyye (Araplar) Konstantinîyye’t-ül Mahrusat-ül Mahmiyye (Araplar) Konstantinobolis (Ermeniler) Konstantinopol (Germenler) Konstantinopol (Fransızlar) Konstantinopolis (Bizanslılar) Konstantinu K’alak (Rumlar/Ermeniler) Konstantinu Polis (Ermeniler) Konstantinye-i Kûbra (Araplar) Kospoli (İtalyanlar) Kostin (Portekizliler) Kostyantine Grad (Rumlar) Kostye (Portekizliler) Kunstantinîye (Araplar) Kustantıyniyye (Araplar) Mahmiyye-i İstanbul Mahrûsa-i İstanbul Mahrûsa-i Saltanat (Osmanlılar) Mahrûse (Türkler) Makarr-ı Saltanat (Osmanlılar) Makedonya (Lâtinler) Megapolis Miklagord (İskandinavlar) Miklagrad (Vikingler/İskandinavlar: “Mihail’in Şehri) Nea Roma Nesa Romes Nor Harmn (İskandinavlar) Nor-Hromn (Ermeniler) Nova Roma (Bizans: 5yy) Pây-i Taht (Osmanlılar) Pây-i Taht-ı Saltanat (Osmanlılar) Poli (Kafkasyalılar) Polis (Grekler) Pozanta Pozantyam Roma Konstantinum (Frenkler) - Roma Nova Sakalye (Tatarlar) Secunda Roma (Bizanslılar – MS330) Sitanbul Stanbolu Stenpolis Stimbol Stinpol Stinpoli Stinpolis Sultanü’l-Berreyn (Osmanlılar) Südde-i Saadet Südde-i Saltanat Şehir Şehr-i Âzâm Şehr-i Konstantin (Araplar) Taht-ı Rûm (Hintliler) Tarigrad (Romenler) Tekfûriye (Moskovalılar) Tsargorad (Ruslar) Tsargorod (Ruslar: “İmparator Şehri”) Tsargrod (Slavlar) Tsarigrad (Slavlar) Urbis İmperiosum Urbs Ümmüd’d-Dünyâ (Arablar) Vezendovar (Macarlar) Vizantion (Grekler) Vizendovar (Macarlar) Vizendovina (Yahudiler) Vizendoyne (Yahudiler) Yağfurye (Frenkler) Yankoviçe (Süryaniler) Yeditepe (Türkler) Zavegorod (Ruslar) |
|