Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ankara, ankaranın, iklimi, ili, nufusu, tarihcesi, turizmi

Ankara İli - Ankaranın Tarihçesi - İklimi - Nufusu - Turizmi

Eski 07-31-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ankara İli - Ankaranın Tarihçesi - İklimi - Nufusu - Turizmi



Ankara, Türkiye Cumhuriyeti'nin başkenti Ankara ilinin merkezi olan şehir, Türkiye'nin en kalabalık ikinci, dünyanın ise en kalabalık kırk beşinci kentidir Topraklarının büyük bölümü İç Anadolu Bölgesi'nin Yukarı Sakarya bölümünde yer alır Türkiye'nin coğrafi merkezine yakın olduğu için, hem konum hem de işlev itibariyle Türkiye'nin kalbi benzetmesi yapılırAnkara, kedisi, keçisi ve bu keçinin yünü, tavşanı, armudu, balı, çiğdemi ve Kalecik Karası denilen misket üzümü ile ünlüdür Tarih boyunca Galatlar'ın bir boyu olan Tektosaglar Friglerve Türkiye Cumhuriyeti'ne başkentlik eden kent, ortalama 890 m rakıma sahiptir Nüfusu, 2000 yılı sayımına göre 3203362 kişidir


Tarihçe

Anadolu'daki ilk insansı kalıntıları Prof Dr Fikret Ozansoy tarafından, Ankara'nın KızılcahamamAnkara maymunu olarak da bilinen bu kalıntılara Ankarapithecus meteai adı verilmiştir


Ankara, Sakarya Nehri'ni besleyen Ankara Çayı’nın geçtiği ovanın doğu kenarında kurulmuştur Çubuk Ovası, kenti çevreleyen verimli bir tarım alanıdır Sonradan Ankara Kalesi'nin kurulduğu tepenin ve eteklerinin sarp yamaçlı olması, tarihte bölgeyi düşman saldırılarına karşı korunaklı kılmaktaydı Bentderesi’nin dar vadisi, Ankara Kalesi’nin bulunduğu volkanik tepeyi, yaylanın ovaya hakim dik kenarından ayırdığından, askeri öneme haizdi Kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber,kentin bilinen tarihi Eski Taş Çağına (yak MÖ 2 milyon - MÖ 10 bin)kadar uzanmaktadır Bu döneme ait çeşitli eserlere Gâvurkale, Ergazi, Lodumlu ve Maltepe'de rastlanmıştır

Hititler, Frigler, Lidyalılar, Ahamenişler ve Galatlar

Hint-Avrupalı bir kavim olan Hititler (MÖ 1660-1190), Anadolu’ya boğazlar yoluyla gelmişlerdir Hititlerin Anadolu’ya göç tarihleri, kesin olarak bilinmemektedir Ankara ve çevresinde Hitit dönemine ait yerleşkelerin kalıntıları, Balıkhisar, Ballıkuyumcu, Bitik, Karaoğlan, Gâvurkale ve Kültepe höyükleridir MÖ 2 bin yılın sonlarına doğru Hititlerin siyasal olarak çöktüğü ve yerini Friglere bıraktığı görülmektedir


MÖ 2 bin yılın sonlarında bölgede, hızla büyüyen bir Frigya kasabası vardıFrig Krallığı'nın başkenti olan Gordion kentinin kalıntıları Polatlı'nın 29 km kuzeybatısında bulunmaktadır Bugün Yassıhöyük denen bölgede bulunan Gordion, en parlak dönemini Frigya Kralı Midas zamanında (MÖ 725-675) yaşamıştır Ankara'da, Frigler dönemine ait kalıntılar arasında bulunan Yumurtatepe Tümülüsü'nün bulunduğu yerin, kurulduğu dönemlerde çok önemli bir yerleşim olmasa da stratejik bir noktada olduğu düşünülmektedir Frigler, MÖ 700'lü yıllarda Kafkaslardan gelen Kimmerler tarafından ortadan kaldırıldı


Tunç Çağı'nın sonlarında Frigler ile birlikte Anadolu'ya gelen ve Batı Anadolu'da varlıklarını sürdüren Lidyalılar, Friglerin ortadan kalkmasını fırsat bilerek Ankara'yı da kapsayan KızılırmakLidyalıların madeni parayı icat ettikleri kabul edilir Lidyalılar döneminde Anadolu'da pazar ekonomisi gelişmiş, tahıl üretimi, hayvancılık, zeytinyağı ve şarap üretimi ilerlemiştir Orta Anadolu'nun ana ulaşım yolu üzerinde bulunan Ankara kenti de bu gelişmelerden istifade etmiştir Medlerle ve Perslerle savaşan Lidyalılar, komşuları Ahameniş Pers Hükümdarı Kiros ile MÖ 547'de Kızılırmak kavisi içinde yaptıkları savaşı kaybederek tarih sahnesinden silinmişlerdir


Persler, MÖ 545’den itibaren Anadolu’ya egemen olarak, Anadolu’daki Helen kültürüne son verdiler MÖ 5 yüzyılda Herodot, Pers İmparatorluğu'nun ordu, ticaret ve posta hattı olarak kullanılan Kral Yolu'nun Ankara'dan geçtiğini yazar Kral Yolu Efes'te başlıyor, Sardes şehrinden Lidya'yı, sonra Gordion, Ankyra ve Kızılırmak'tan geçerek, Kapadokya üzerinden Kilikya'ya, oradan Fırat ve Dicle nehirlerini geçip Asur'dan Susa kentine ulaşıyordu Kent, bu dönemde önemli bir ticaret ve konaklama merkeziydi


Ankara, MÖ 334'de Makedonya Kralı Büyük İskender tarafından Ahameniş Pers İmparatorluğu'ndan alındı Büyük İskender, MÖ 334-333 kışını, ünlü Gordion Düğümü'nü kestiği Gordion'da, ilkbaharı da Ankara'da Persleri bekleyerek geçirdi Ankara Anadolu'daki kavşak noktalarından biri olduğu için, buraya yürüyen Makedon birlikleri civardaki birçok kenti de ele geçirdiler İskender'in MÖ 323'te ölmesi üzerine kent, önce Antigonos’un eline, Antigonos’un ölümünden sonra da Lysimakhos’un eline geçti Lysimakhos'un Lidya'da Kurupedion Savaşı’nda yenilmesinden sonra ise Seleukosların eline geçti Bu dönemde Helen Uygarlığı yeniden Anadolu'da yayıldı


Hint-Avrupalı Keltler olan savaşçı Galatlar, Orta ve Batı Avrupa'nın Ren-Tuna havzasındaki yurtlarını terkederek MÖ 278-189 yılları arasında üç kabile olarak Anadolu'ya göçtüler Yerleştikleri Frigya ve Kapadokya topraklarına Galatya dendi Galatya günümüzdeki Ankara ve Kırıkkale illerinin tamamını kapsıyordu Ankara, Galatların Tektosaglar boyuna MÖ 3 yüzyılda Strabon, ünlü eseri Geographika’da, Ankara Kalesi'nin TektosaglarDaha sonra bölgede siyasal birliği kuran Roma İmparatoruCaesar Divi Filius Augustus, MÖ 25 yılında Ankara'yı ele geçirmiştir

Roma İmparatorluğu

MS 3 yüzyıl ortalarında Roma İmparatorluğu'nda ortaya çıkan sosyal ve ekonomik çöküntüye paralel olarak kent, o günlere kadar koruduğu açık kent niteliğini yitirmiş; çevresi surlarla çevrilmiştir Roma İmparatorluğu'nun başkenti Bizantion'a taşınınca, Ankara'dan geçen ve başkenti doğuya bağlayan yolların önemi daha da artmıştır MS 10 yüzyıla kadar Ankara diğer Doğu Roma kentleri gibi para ekonomisinin geliştiği, örgütlü bir ekonomik yapısı olan önemli bir merkez özelliği kazanmıştır Bu dönemde, kent planının temel öğeleri; kenti düşman saldırılarına karşı koruyan kalın surlar, pazar yeri işlevini gören agora ve kilisedir

Osmanlı İmparatorluğu

Ankara'nın Büyük Selçuklu İmparatorluğu'nun eline geçmesi, Malazgirt Savaşı'ndan sonra 107312 ve 13 yüzyıllarda Selçuklu Sultanlarının da çabasıyla transit ticarette gelişme gösteren Ankara, önce Ahiler'e, ardından 1304'te göreli özerklik verilerek Osmanlı İmparatorluğu'na bağlandı I Murat zamanında kesin olarak Osmanlı topraklarına bağlanan kentte, 1402 yılında Büyük Timur İmparatorluğu İmparatoru Timur ile Osmanlı İmparatorluğuPadişahı Yıldırım Bayezid arasında Ankara Savaşı yapıldı Yıldırım Bayezid'in savaşı kaybetmesi ve Timur'a esir düşmesi sonucu Osmanlı Devleti, Fetret Devri denen bunalım ve iktidar boşluğu dönemine girdi Ankara Savaşı'nda kent ve çevresi büyük ölçüde harap olmuş, Anadolu birliğini yeniden kuran II Murat zamanında kent, yeniden onarılmıştır1841 yılında Anadolu Eyaletivilayet olduAnkara, Çorum, Yozgat, Kayzeri ve Kırşehir sancakları bu vilayete bağlandı Ankara Vilayeti, varlığını 1922 yılında kadar sürdürdü

Kurtuluş Savaşı ve Başkent Oluşu

Mustafa Kemal Atatürk, Mondros Ateşkes Anlaşması imzalandıktan sonra, Padişah VI Mehmet30 Nisan 1919'da 9 Ordu Müfettişliğine atadı 19 Mayıs 1919'da Refet Bey (Bele), Kâzım Bey (Dirik), 'Ayıcı' Mehmet Arif Bey ve Hüsrev BeySamsun'a çıktı Burada Havza ve Amasya Genelgesi'ni yayınlayan ve SivasErzurum Kongresi'ni düzenleyen Mustafa Kemal, İstanbul Hükümeti ile Amasya Protokolü'nü imzalamıştır Bu protokol üzerine Meclis-i Mebusan açılmıştır Mustafa Kemal, meclis çalışmalarını daha yakından izleyebilmek için 27 Aralık 1919'da Ankara'ya gelmiştir Ankara'ya gelmesinin nedenleri arasında buranın demiryolu ağına sahip olması, İtilaf Devletleri tarafından işgal edilmemiş olması, merkezi bir konumda bulunması ve Batı Cephesi'ne yakınlık gibi nedenler de etkili olmuştur Meclis, 28 Ocak 1920'de oybirliği ile Misakımillî'yi kabul etmiştir Bunun üzerine İstanbul işgal edilmiş ve meclis kapatılmıştır Mustafa Kemal, 19 Mart 1920'de illere ve kolordu komutanlıklarına bir genelge göndermiş ve Ankara'da olağanüstü bir meclisin açılacağını duyurmuştur Seçimlerin ardından 23 Nisan 1920'de TBMM açılmış ve hükümet kurulmuştur Türk Kurtuluş Savaşı bu meclisten yönetilmiş, savaşın kazanılmasının ardından Lozan Antlaşması imzalanmış ve I TBMM seçim kararı almış ve yerini II TBMM'ye bırakmıştır İnkılap Meclisi olarak da anılan bu meclis 13 Ekim 1923'te Ankara'yı başkent ilan etmiştir

Coğrafya

Ankara, doğuda Kırıkkale ili'ne bağlı Balışeyh ve Yahşihan, kuzeydoğuda Ankara ili'ne bağlı Kalecik, kuzeyde Çankırı ili'ne bağlı Şabanözü, ve Ankara ili'ne bağlı Kızılcahamam, kuzeybatı ve batıda Ankara ili'ne bağlı Güdül ve Beypazarı, güneyde Ankara ili'ne bağlı Polatlı ve Haymana, güneydoğuda ise Ankara ili'ne bağlı Bala ile komşudur


1355 km uzunluğu ile tamamı Türkiye üzerinde yer alan en büyük nehir olan Kızılırmak kentin doğusunu, 824 km ile tamamı Türkiye'de kalan en büyük nehir olan Sakarya Nehri ilin batısını sulamaktadır Sakarya Nehri'nin kollarından Ankara Çayı, kentin merkezinden geçmektedir Bu çayın üzerinde, Anadolu Selçuklu Sultanı I Alaeddin Keykubad zamanında yaptırılan Akköprü Kentin güneyinde ise 1300 km² ile ülkenin en büyük ikinci, %32,4 tuz oranıyla olan Tuz Gölü vardır Ayrıca Tuz Gölü'nün de içinde bulunduğu havza, Türkiye'nin en büyük kapalı havzasıdır

İklim

Genel olarak Bozkır İkliminin hüküm sürdüğü Ankara'da, kışlar soğuk ve kar yağışlı, yazlar ise sıcak ve kuraktır Yağışlar en çok ilkbahar mevsimindedir Karın yerde kalma süresi ortalama 62 gündür Gece ile gündüz, yaz ile kış mevsimi arasında önemli sıcaklık farkları bulunur En sıcak aylar Temmuz (ortalama 23,4 °C) ve Ağustos (ortalama 23,9 °C), en soğuk aylar ise Ocak°C) ve Şubat (ortalama 1 °C) olarak belirlenmiştir


Nüfus [değiştir]

Ankara, başkent olmadan önce birkaç bin kişilik bir nüfusa sahipti; ancak başkent olduktan sonra önce İstanbul ve İzmir'den sonra en kalabalık üçüncü kent oldu, ardından İzmir'i geçerek İstanbul'dan sonra Türkiye'nin en kalabalık kenti oldu Ankara bugün dünyanın en kalabalık 45 kentidir Kent nüfusu bugün dört milyon civarında olmakla birlikte her geçen gün büyümektedir Kent, ülkenin en çok göç alan kentlerindendir İl nüfusu 4466756, merkez nüfusu 3203362 kişidir 1990 yılında 2583963 olan nüfus 2000 yılında %2148 artarak bu orana ulaşmıştır Bu oran %1578 olan İç Anadolu Bölgesi ve %1828 olan Türkiye ortalamasından yüksektir Kent nüfusunun %88'i kentlerde, geriye kalan %12'si köylerde yaşar Ayrıca 11608868 kişilik İç Anadolu nüfusunun yaklaşık dörtte biri Ankara'da yaşar İl nüfusunun %80'i merkezde yaşar
Ankara'da 2008 yılında altı yaşın üstündeki 138599 kişi okuma yazma bilmemektedir Bunun 20983'ü erkek, 117616'sı kadındır 251766 kişinin okuma yazma bilip bilmediğine dair bilgi olmamakla birlikte 3614367 kişi okuma yazma bilmektedi

Ankara'da yaşayan nüfusun 1537242'si nüfusa Ankara adına kayıtlı iken geri kalan nüfus diğerillerden göçenler ve yabancılardan oluşmaktadır Diğer illerden gelen nüfus içinde en büyük oran 323809 kişiyle Çorum'a aittir Çorum'u 284416 kişiyle Yozgat, 222470 kişiyle Çankırı, 174363 kişiyle Kırşehir, 158991 kişiyle Kırıkkale 140603 kişiyle Sivas izler İç Anadolu Bölgesi'nden olmayanlar içinde en yoğun nüfus ise 91038 kişiyle Erzurum'a aittir Bu ili 77962 kişiyle Bolu, 74810 kişiyle Kars izler Ankara'da en az nüfusa sahip iller ise, 1802 kişiyle Hakkâri, 1181 kişiyle Yalova, 3921 kişiyle Kırklareli'dir

Ekonomi [değiştir]

Ankara nüfusunun dörtte üçü hizmet sektöründe çalışmaktadır ve bu sektör kentin gayrisafi hasılasında en büyük paya sahiptir Bu sektörün bu kadar gelişmesinin nedeni, göçle gelen nüfusa isthidam sağlayacak kadar büyük sanayinin bulunmamasıdır Ankara il genelinde toprakların %60'ı tarım alanı olarak kullanılmaktadır ve bu oran Türkiye ortalamasının oldukça üzerindedir

Kent, Türkiye gayrisafi millî hasıla'sının %9'una sahiptir Ülkenin toplam vergi gelirlerinin %12'si, bütçe gelirlerinin %123'ü kentten toplanır; buna karşılık kentin ülke bütçesinden aldığı pay %64'tür 2006 yılında Ankara'nın bütçe gelirlerine 16,5 milyar TL, bütçe gelirlerine katkısı 21,1 milyar TL olup, bütçeden aldığı pay 11,3 milyar TL'dir

[size="3"]2006 yılında toplam 1355000 kişinin istihdam edildiği Ankara'daki işsiz sayısı, 185 bin kişidir ki bu oran olarak %12,1'e denk gelmektedir
[size="3"]Pricewaterhouse Coopers’ın “Dünyada En Büyük Şehir Ekonomileri Hangileri ve Bu 2020 Yılında Nasıl Değişecek” raporuna göre dünyanın en büyük 100 kenti arasında 2005 yılında 94 olan kent, 2008'de 80 sıraya yerleşmiştir Kentin 2020 yılında dünya kentleri sıralamasında 115 milyar $ gelirle 74 sıraya yerleşmesi planlanmaktadır[64]
Kent, 2008 yılı Türkiye ihracatında 4617354 $'lık dışsatımla, İstanbul, Bursa, Kocaeli ve İzmir'den sonra beşinci, 19062872 $'lık dışalımla İstanbul ve İzmir'den sonra üçüncü olmuştur

Madencilik

Ankara, Türkiye'nin madencilik potansiyeli fazla olan kentlerdendir Kentin Beypazarı ve Nallıhan ilçelerinde Türkiye'nin en önemli linyit yataklarından biri bulunur Tuz Gölü çevresinde önemli petrol yatakları olduğu tahmin edilmektedir ve bu yönde araştırmalar yapılmaktadır Ayrıca Tuz Gölü ve çevresinde tuz çıkarımı yapılır Türkiye'de İzmir'deki Çamaltı Tuzlası'ndan sonra en büyük tuz çıkarımı, Tuz Gölü ve çevresinden yapılmaktadır
Kentte ayrıca, Beypazarı ve Kızılcahamam çevresinde Sodacılık gelişmiştir

Turizm

Denizi olmayan, bu nedenle de deniz turizminden mahrum olan Ankara'da, başta kültür turizmi olmak üzere, kent merkezi ve çevresinde kongre turizmi, Elmadağ çevresinde kış turizmi, Kızılcahamam, Ayaş, Çubuk ve Haymana çevresinde kaplıca turizmi ile Güdül'deki Tuluntaş Mağarası'da mağara turizmi gerçekleştirilmektedir Anıtkabir başta olmak üzere birçok müze ve anıt ile Beypazarı ve Kızılcahamam'daki tarihi evler yurtiçi turizmine katkıda bulunmaktadır


Ankara'ya 2001 yılında 208101 yabancı giriş yapmıştır Aylara dağıtıldığında en çok turist 40403 kişiyle Temmuz ayında, en az turist 9099 kişiyle Kasım ayında gelmiştir


Turist sayısını artırmak için kongre ve eğlence turizmi odaklı bir politika izlenmektedir Bunun için Yenimahalle'de bir kongre sarayı ve Aşağı Yurtçu-Ballıkuyumcu'da bir Disneyland kurulması planlanmıştır Disneyland'ın yapımı 3 milyon m² alana yapılacak olup yaklaşık 1 milyar $'a malolması beklenmektedir Yapımı en az birkaç yıl sürecek olan Disneyland Türkiye'de alışılageldik Disney karakterlerinin yanısıra Türk dünyasından motiflere ve kahramanlara da yer verilmesi düşünülmektedir Hedef kitle olarak Orta Doğu ve Batı Avrupa halkları belirlenmiştir



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.