Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Edebiyat / Dil Bilgisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
sohbet, söyleşi, örnekleri

Söyleşi Sohbet Örnekleri

Eski 07-28-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Söyleşi Sohbet Örnekleri



Edebiyatta Sohbet Örnekleri

Kısa Sohbet Örneği


KISA SOHBET YAZISI!

Hoş görür olmak ne demektir? Hoş görür olmak, düşüncelere, " Boş ver" diye aldırış etmemek değildir Böyle bir ilgisizlik insana yakışmaz Hoş görür olmak, bize seslenen kimsenin söylediklerini bir takim ön yargılara dayanarak tartışmadan geri çevirmek değil, söylenenleri dikkatle dinleyip tarafsız bir görüşle inceledikten sonra yargıya varmaktır

Başkasının düşüncelerini incelemeden neden geri çevirelim? Neden bu düşünceleri küçümse-meyle karşılayalım? Onları savunmak olanak dişi midir? Biraz olsun gerçek payı yok mudur bu sözler-de? Bize bunları söyleyen hiç mi kafa yormadı acaba?

İnsanların beğenileri birbirine uymaz O belki kırmızıdan hoşlanır, siz yeşili seviyorsunuzdur O belki Wagner'in müziğini beğeniyor, siz Mozart'ı yeğliyorsunuzdur Beğenileri sizinkine uymuyor diye, onu beğenisizlikle, kabalıkla mı suçlayacaksınız? Ona kızacak mısınız? Onun da sizin de beğendiğiniz şeyleri yansız olarak değerlendirmelisiniz

İşte düşünce alanında da böyledir Bütün düşünceleri ve varsayımları bize göre ve bazı yönleriyle savunmak olanağı vardır Bunun için size seslenen kimsenin düşüncelerini öyle anlayıp dinlemeden geri çevirmeye kalkışmayınız Onları inceleyiniz Bakalım ne yenilikler bulacaksınız Doğal olarak, bütün insanların düşüncelerinde olduğu gibi, iyi ve kötü yönler görecek, doğru ve yanlış noktalar bula-caksınız

Öyleyse doğru bulduklarınızı açıkça belirtiniz, geri kalanları da güler yüzle tartışınız Kanıtlarınızı ortaya koyunuz; fakat karşı tarafın kanıtlarını da dinleyiniz Mantık kurallarına uyarak yargılayınız, duygularınıza kapılarak değil Konuşma, tartışma alanında, bundan başka her türlü kural dürüstlüğe aykırıdır


Raymond de Saint LAURENT

2Örnek




Sözden Söze

Mektuptan açılmış talihim bir tane daha geldi Öteki gibi değil bu Bir kere yazan gizlemiyor kendini kim olduğunu söylüyor: İsmet Zeki Eyüboğlu adında bir genç İstanbul Bilim Yurdunda yani Üniversitesinde okuyormuş Sonra da benimle eğlenmiyor alaya almıyor beni över gibi gözüküp alttan alta iğnelemeğe kalkmıyor Çıkışıyor bana çıkışıyor ya haklı olarak çıkışıyor Eski yazılarımı şu Öz Türkçe yazılarımı beğenirmiş yenilerine sinirleniyor şöyle diyor:


“Geçen günkü Nokta dergisinde Ulus’tan aktarılmış bir yazınızı okudum Ne çok üzüldüm bilseniz! Yoksa sizi de mi elden kaçırdık? Nerde o eski güzelim Öz Türkçe sözler nerde o yazınızdaki edebiyat ahlâk hak sanatmerak şiir gibi tatsız tutsuz Osmanlıca sözler Niçin şunun bunun sözüne bakıp da düşüncelerimizi değiştiriyorsunuz? O yeni sözleri beğenmeyenler var diye mi yazmak istemiyorsunuz? Günün birinde bir kişi çıkıp size: “Beğenmedim bu sesinizi” dese ona bakıp da sesinizi değiştirecek misiniz? Ne derse desin el gün Biz yolumuza bakalım;


Daha böyle çok şeyler söylüyor O mektubu okurken tatlı bir duygu sardı içimi “mektup” değil de “beti” dediğim günleri andım Doğru söylüyor iyi söylüyor o genç Utandım kendi kendimden inandığım yoldan dönmenin yeri mi vardı? Bu çıkışmalarına karşılık ne diyeyim de bağışlatayım suçu mu? Var benim de bir özrüm gelgelelim gençler anlamaz anlamamaları daha da iyidir Gene söyleyelim ben


A çocuğum ben yaşlandım kocadım da onun için saptım yolumdan Bilin ki sevinerek olmadı bu Gene durup durup o yola özlemle bakıyorum Bir sevgilinin bir daha evine varamayacağınız bir sevgilinin yoluna nasıl bakılırsa öyle bakıyorum Biliyorum ki doğru oradadır; güzel oradadır ancak ben yoruldum dizlerim kesildi Bir de o işi başaramayacağımı anladım Yalnızdım pek yalnız kaldım Beni tutanlar benim o yolda gitmemi dileyenler vardı uzaktan seslenmekle yetiniyorlardı Beni özendirmek istemelerine ne denli sevinirsem sevineyim yanımda kimseyi görememek üzüyordu beni


Doğrusu büsbütün de bırakmadım o yolu Böyle Arapça Farsça tilcikleri kullandığım yazılarımda gene o sevdiğim kimini de kendim uydurduğum tilciklere yer veriyorum Biliyorum yetmez bu en doğrusu gene eskisi gibi özTürkçe yazmaktır Onu yakında bir dergide gene deneyeceğim


Çok sevindim o mektuba Birkaç yıl benim yürüdüğüm bir yolu bırakmak istemeyenler olmasına çok sevindim Gençler unutsun benim emeklerimi onları hiçe saysınlar Arapça Farsça tilciklerden kaçınmadığım bir suda sevgiliden geliverecek bir esenleme gibi yüreğimi aydınlatır güneşler doğurur gönlümde


İtalyan yazarı Luigi Pirandello’nun bir iki oyununu görmüşsünüzdür hikâyelerini okudunuz mu? Bay Feridun Timur onlardan otuz altısını dilimize çevirmiş Millî Eğitim Bakanlığı da bastırmış Hepsini okumadımsa da okuduklarım çok hoşuma gitti diyebilirim ki o yazarın oyunlarından daha çok beğendim hikayelerini Oyunlarında yüksekten atmayı andırır bir hal vardır Hikâyeleri öyle değil Pirandello onlarda kişilerini daha iyi gösteriyorcanlandırıyor Oyunlarında hep bir görüşü savunmak okuyanları yahut seyircilerini düşündürmek ister Hem de çözümlenemeyeceğini söylediği meseleler üzerinde düşündürmek ister Bir gerginlik vardır oyunlarındahikâyeleri ise öyle değil onlardaki kişiler daha canlı okuyana daha yakın Herhalde bana öyle geldi


Bay Feridun Timur da iyi çevirmiş dilimize Belli ki İtalyanca cümleye bağlı kalmak istememiş her yerde değilse bile çok yerde: “Bizim dilimizde nasıl söylemeli?” diye düşünmüş Örneğin bir yerde: “Don Lollo hiddetten küplere biniyordu” diyor “Küplere binmek” deyimi sanmam ki İtalyancada olsun Daha böyle çok buluşlar var Bay Feridun Timur’un çevirisinde


Ama belli ki daha genç bir yazar o cesareti daima gösteremiyor bazan acemiliklere düşüyor İşte bir örnek: “Don Lollo bu sözlere olmaz diyordu Nafile; olan olmuştu; fakat nihayet kabul etti ve ertesi sabah şafakla beraber âlet ve edevat torbası s ırtında olduğu halde Zi Dima Locası Primosole’ye geldi Nihayet kabul etti” den önce bir “fakat” koymanın ne yeri var? Hele: “avandanlığı s ırtında” demek dururken “âlet ve edevat torbası s ırtında olduğu halde” demenin cümleye bir ağırlık verdiğini nasıl anlamıyor? Daha böyle kusurlar var Bay Feridun Timur’un çevirisinde “haykırmak” sözünü çok kullanıyor hem de “bağırmak” yerine kullanıyor Gene o hikâyenin bir yerinde: “Küpten olmamak için ihtiyarı orada mevkuf mu tutacaktı?” diyor Burada “mevkuf” sözü hiç yakışıyor mu? “kendisi küpten olmasın diye ihtiyarı hürriyetinden mi edecekti” diyemez miydi?


Bir de şunu söyleyelim “Ciddi Bir Şey Değil” adlı hikâyede şöyle bir cümle var: “Her defasında bir daha aynı hataya düşmeyeceğine dair yemin üstüne yemin ediyor ahdü peyman ediyor yeniden âşık olmamak için kahraman bir deva araştıracağını söylüyordu” Bay Feridun Timur böyle konuşmaz elbette “düşmeyeceğine yemin etti ”der Düşmeyeceğine dair yemin etti” demez Belki İtalyanlar öyle der biz demeyiz “Kahraman deva” da ne oluyor? belli Fransızların “remède hèroique” dedikleri İtalyancada tıpkısı olabilir Türkçede öyle denmez başka bir şey arasın


Luigi Pirandello’dan “Seçme Hikâyeler” de böyle ufak tefek kusurlar var gene de o kitap tatlı tatlı okunuyorBay Feridun Timur’u iyi çevirmenlerimizden yani mütercimlerimizden sayabiliriz Hele bir şeye çok sevindim: ikinci ciltte dil birinci cilttekinden çok daha iyi Demek ki Bay Feridun Timur’un çevirileri günden güne iyileşecek Ben adını yeni duyduğuma göre kendisinin bir genç olduğunu sanıyorum bundan sonraki çevirileri elbette daha kusursuz olur Siz de okuyun o hikâyeleri eğlenirsiniz hele ikinci cildin başındaki Donna Mimma’dan başlarsanız bütün kitabı okumak hevesi uyanır içinizde


(Nurullah ATAÇ Söyleşiler TDK 231 Ankara 1964 )

Alıntı Yaparak Cevapla

Söyleşi Sohbet Örnekleri

Eski 07-28-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Söyleşi Sohbet Örnekleri



Kısa Sohbet Söyleşi Örneği



İnsan Hakları ve Denk Bütçe


İnsan hakları derin bir konudur Devletler, önceleri insan haklarını korumak için kurulurlar Fakat zamanla yeni bileşimlere gidemedikleri zaman egemenlerin/ezenlerin temsilcisi durumuna gelirler (Türkiye’de olduğu gibi Önceleri cumhuriyetimiz halkçı cumhuriyet olarak kuruldu)

O zaman da bu haklarını kaybedenler reaksiyon göstermeye baslar Tıpkı bu gün olduğu gibi! İnsan haklarının en çok ihlal edildiği noktalar, acık bütçe, enflasyon fiyat artışları, ücretlerin ezilmesi, iç piyasanın harici bedhahlar tarafından istilası gibi olaylardır

Bu olaylar Türkiye’mizde 60 yıldır süregelmektedir Son yedi yılda çok hızlandı maalesef Enflasyon olan bir ülkede insan haklarından bahsedilemez Çünkü enflasyondan ezilenler bu duruma karşı reaksiyon göstereceklerdir Bu reaksiyonlar ise Hükümetler tarafından denk bütçe yapılarak durdurulamaz Bu gidişe itiraz edenlerin üzerine panzerler sürülür, biber gazları püskürtülür Coplanır, kışın ortasında soğuk sulara atılır

Ama iş başındaki hükümetler, ‘bütçemiz açık, bu uygulamadan vazgeçip Atatürk gibi denk bütçe yapalım’ demezler, diyemezler Aslında onları oralara getiren güçler buna müsaade etmezler

Çünkü denk bütçe yapılırsa Türkiye Cumhuriyetinin yıkılısı durur Denk bütçe yapmadan daha çok insan hakları yazıları yazılacaktır Çünkü denk bütçe yapılmadan insan hakları korunamaz, korunması gerçekleştirilemez






Alıntı Yaparak Cevapla

Söyleşi Sohbet Örnekleri

Eski 07-28-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Söyleşi Sohbet Örnekleri



İtalyan yazarı Luigi Pirandello’nun bir iki oyununu görmüşsünüzdür hikâyelerini okudunuz mu? Bay Feridun Timur onlardan otuz altısını dilimize çevirmişMillî Eğitim Bakanlığı da bastırmış Hepsini okumadımsa da okuduklarım çok hoşuma gitti diyebilirim ki o yazarın oyunlarından daha çok beğendim hikayelerini Oyunlarında yüksekten atmayı andırır bir hal vardır Hikâyeleri öyle değil Pirandello onlarda kişilerini daha iyi gösteriyor canlandırıyor Oyunlarında hep bir görüşü savunmak okuyanları yahut seyircilerini düşündürmek ister Hem de çözümlenemeyeceğini söylediği meseleler üzerinde düşündürmek ister Bir gerginlik vardır oyunlarında hikâyeleri ise öyle değil onlardaki kişiler daha canlı okuyana daha yakın Herhalde bana öyle geldi
Nurullah ATAÇ

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.