Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
cennetime, eymutmain, gir, nefis

Eymutmain Nefis,Cennetime Gir!

Eski 07-27-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Eymutmain Nefis,Cennetime Gir!






EyMutmain Nefis,Cennetime Gir!
Dünya üzerindeki tüm insanlar gerçek mutluluğu yaşayabilmenin yollarını ararlar Her birinin mutlu olmak için bir amacı vardır Ancak amaçlarına ulaştıklarında, ya düşledikleri mutluluğu bulamazlar ya da yaşadıkları geçici bir mutluluktur; çok kısa sürer Yöneldikleri her amaçta sonuç aynıdır Dünyanın en mutlu insanı olduğunu düşünen kişinin dahi, içini daraltan, huzurunu kaçıran birçok konu vardır Çünkü dinden uzak olan kişinin gerçek mutluluğu yaşaması zordur Gerçek anlamda huzur, mutluluk ve kalp tatminini yaşamak, ancak Yüce Allah’ın hoşnutluğunu amaçlayarak sürdürülen bir yaşamla mümkündür Kuran’da, “…Allah’ı zikretmek ise muhakkak en büyük (ibadet)tür…” (Ankebut Suresi, 45) ayetinde bildirildiği üzere O’nu anmak önemlidir ve kalbi tatmin olanlar Allah’ı çokça anan müminlerdir Yüce Rabbimiz, bir Kuran ayetinde kalbin nasıl tatmin olacağını insanlara şu şekilde haber verir:

Bunlar, iman edenler ve kalpleri Allah’ın zikriyle mutmain olanlardır Haberiniz olsun; kalpler yalnızca Allah’ın zikriyle mutmain olur (Rad Suresi, 28)

Kuran’da bildirilen bu sırdan habersiz olan insanlar, gerçek anlamda bir mutluluğun olamayacağını ve bunun, yaşamın değişmez bir gerçeği olduğunu düşünürler Oysa Yüce Allah her sorunu çözümüyle birlikte yaratmıştır Ve ilahi mesajı Kuran’da, insanlara her konunun açıklamasını ve çözüm yollarını “… (Bu Kuran) düzüp uydurulacak bir söz değildir, ancak kendinden öncekilerin doğrulayıcısı, her şeyin ‘çeşitli biçimlerde açıklaması’ ve iman edecek bir topluluk için bir hidayet ve rahmettir (Yusuf Suresi, 111) ayetiyle haber vermiştir

Rabbimiz, insanlık tarihi boyunca, ihtiyaç duyacakları her bilgiyi ve açıklamayı hak kitaplarıyla insanlara bildirmiştir İnsanı yaratan ve onu en iyi bilen Allah, mutsuzluğun çözümünü de yine Kuran ile insanlara haber vermiştir İnsan yalnızca din ahlakını yaşadığı, Allah’ın üzerindeki korumasını ve nimetlerini kavradığında dünya hayatının her anından zevk alabilir İşte o zaman etrafındaki güzellikleri görüp, mutluluğu yakalayabilir

Ancak bu konuda bir gerçek göz ardı edilmemelidir Vaad edilen bu güzel yaşamdan ve Allah’ın insanlar için yarattığı güzelliklerden haz alabilmek için, iman kalbe gerçek anlamda yerleşmelidir İnsanın yalnızca diliyle iman ettiğini söylemesi, onu içinde bulunduğu mutsuzluktan kurtaramaz Gerçek iman, insanın Allah’a tam bir teslimiyetle kalpten bağlanması ve her anını Kuran ahlakına uygun bir şekilde yaşamasıdır İşte gerçek anlamda iman eden insan, yaşamındaki en zor zamanlarda dahi, kalbinde Allah’a dayanıp güvenmenin, O’nun hoşnutluğunu umut etmenin huzur ve mutluluğunu yaşayacaktır Aksi takdirde ise, yalnızca zorluk anlarında değil, nimetler içinde yaşıyor bile olsa, yaşamının her aşamasında dinden uzak cahiliye ahlakının getirdiği azabı tadabilir; karamsar, umutsuz ve mutsuz yaşar
Bu kişi her ne kadar neşeli ve mutluymuş gibi görünse de, gerçekte içinde tarif edemediği bir sıkıntı ve huzursuzluk vardır Ancak çevresindeki insanlara sahte bir mutluluk portresi çizer Mutsuzluktan kurtulamaz; aksine Allah’ın zikrinden yüz çevirmek, Kuran ahlakından uzak bir yaşam sürmek onu daha da korkunç bir bataklığa iter

Samimi mümin için ise Allah’ı anmak önemli bir ibadettir Günlük hayatın karmaşası içinde dahi Allah ile bağlantısını koparmaz, O’nu unutmaz Müminin Allah’a karşı duyduğu sevgi, bağlılık ve kadere olan teslimiyeti nedeniyle, yaşamında ‘kötü’ bir olay yoktur Zahiren kötü gibi görünen her şeyin, kendisi için bir hikmet ve hayırla yaratıldığının bilincindedir Diğer insanların huzursuz, üzgün ve karamsar olduğu bir ortamda, onu üzecek herhangi bir neden yoktur ve o her an samimi imanın getirdiği mutluluğu yaşar İman etmeyenler yaşamda acı, üzüntü ve kederi adeta ararlar; müminler ise her şeyin iyi yönlerini görürler Ve bu nedenle müminlerin yaşamları henüz dünyadayken cennet ortamına benzer

Her koşulda Allah’a güvenen, her işinde O’na yönelip dönen, Allah’ın hoşnutluğunu yaşamının merkezine yerleştiren insanlar olduklarından, Rabbimizin sonsuz rahmeti, sevgisi ve yardımı sürekli müminlerin üzerindedir Allah; “…Ve sizin Allah’ın dışında ne bir veliniz vardır, ne bir yardımcınız (Şura Suresi, 31) sözleriyle haber verdiği gibi, inananların yanındadır ve onları hiçbir zaman yalnız ve yardımsız bırakmayacağını vaat eder Rabbimiz, Yolunda samimi ve ciddi bir çaba gösteren, hiçbir şüpheye kapılmadan mallarını ve canlarını O’nun hoşnutluğunu amaçlayarak feda eden samimi kullarını, Katından güzel bir karşılık olarak nimetlerle donatılmış sonsuz cennetlerle müjdelemiştir:

Müjde, dünya hayatında ve ahirette onlarındır Allah’ın sözleri için değişiklik yoktur İşte büyük ‘kurtuluş ve mutluluk’ budur (Yunus Suresi, 64)

Rableri onlara Katından bir rahmeti, bir hoşnutluğu ve onlar için, kendisine sürekli bir nimet bulunan cennetleri müjdeler (Tevbe Suresi, 21)[/b]
Allah’ın sonsuz sevgisinin ve bağışlayıcılığının üzerinde olduğunu bilmek ve O’nun cennetiyle müjdelenmek, müminin kalbine büyük bir huzur verir

Kuran’da müminler “Şüphesiz “Bizim Rabbimiz Allah’tır” deyip sonra dosdoğru bir istikamet tutturanlar (yok mu); onların üzerine melekler iner (ve der ki) “Korkmayın ve hüzne kapılmayın, size vadolunan cennetle sevinin” (Fussilet Suresi, 30) ayetiyle bildirildiği gibi, melekler aracılığıyla da müjdelenirler

İnanan insan için kuşkusuz ahirette ki sonsuz mutluluktur önemli olan, ancak Yüce Allah Katından bir rahmet olarak onları dünyada da “…Bu dünyada güzel davranışlarda bulunanlara güzellik vardır; ahiret yurdu ise daha hayırlıdır…” (Nahl Suresi, 30) ayeti ile güzel bir yaşamla müjdeler
Yüce Allah’ın gösterdiği dosdoğru yoldan yüz çeviren ya da samimiyetsizce hem bu yolda hem de şeytanın engebeli yolunda yürüyen kişiler, yaşadıkları sıkıntı ve olumsuzlukları kendi çabalarıyla elde ederler Bir Kuran ayetindeki “Şüphesiz Allah, insanlara hiçbir şeyle zulmetmez Ancak insanlar, kendi nefislerine zulmediyorlar” (Yunus Suresi, 44) ifadesi, bu kişilerin durumlarını açıkça gösterir

Rabbimizden yüz çeviren ve gerçek huzuru Allah’ı zikretme dışında arayan kişiler, dünya hayatında bu nimetlerden yoksun kaldıkları gibi ahirette de hüsrana uğrayacaklardır Allah “Kim de benim zikrimden yüz çevirirse, artık onun için sıkıntılı bir geçim vardır ve Biz onu kıyamet günü kör olarak haşredeceğiz” (Taha Suresi, 124) ayetiyle bu durumu haber verir
Allah’ı anmak insanın yiyeceği, içeceği, kısacası hayat bildiği her şeydir Kalp tatmin olmadığında, insanın şuuru kapanır, gaflet örtüsü altında soluksuz yaşar Kalbi içtenlikle Allah’a bağlamak, her şeyi Allah’ın yaratmakta olduğu gerçeğini düşünmek, insana hem dünyada hem de ahirette en büyük nimetleri kazandıracaktır Allah’ı çok anmak insanın cennet umudunu artıran bir işarettir Bunu kalpten ve içtenlikle yapanlar ve yalnızca bununla tatmin olanlar da, Allah ’a teslim olmuş müminlerdir Yaptıklarının karşılığı olarak ahirette de sonsuz ödül yurdu cennetin kapıları –Allah’ın dilemesiyle- onlar için açılacaktır:

Ey mutmain (tatmin bulmuş) nefis,
Rabbine, hoşnut edici ve hoşnut edilmiş olarak dön
Artık kullarımın arasına gir
Cennetime gir (Fecr Suresi, 27-28-29-30)

Elif Alaca--Minare Dergi

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.