Eğer Kaynana Olsaydım |
07-27-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Eğer Kaynana OlsaydımEğer Kaynana Olsaydım EĞER KAYINVALİDE OLSAYDIM Bu ayki mesajımızda dünyadaki en büyük mutlu-luklardan birini tatmış, evlat sahibi olmuş olan an-nenin yeni bir konumu gündeme getirilecektir Muhakkak ki insan yaşadığı hayat içerisinde yeni yeni vasıflar kazanır İler-leyen hayat sürecinde evlat sahibi her hanımın alacağı vasıflar-dan biri de, kayınvalide olmaktır Toplumun nazarındaki kötü kayınvalide profili ve gelin-ka-yınvalide arasında yaşanan gerginlik ve geçimsizliğin asla aşıla-mayacağı gibi yerleşmiş yanlış kanaatleri söküp atmak elbette ki kolay olmayacaktır Ancak bilinmelidir ki, her hastalığın bir şifası olduğu gibi, hiçbir problemde çözümsüz değildir Öncelikle kayınvalide ve kayınpeder kelimelerinin ifade ettiği derin hürmet ve saygıyı belirtmekle işe başlayalım Kâim-i anne; anne yerine geçen manasındadır Ana ma-kamına kâim olan bir şefkat insanıdır Kayınpederin aslı da kâ-im-i baba; baba yerine geçen büyük anlamındadır Günümüzde bu ifadeler hoş olmayan üsluplarla telaffuz edilerek haksızlık yapılmakta, fevkalade özel ve güzel manaları hiç hatıra dahi getirilmemektedir Yeni kurulan aile yuvası ile birlikte her iki aile için de birer kız ve erkek evlat kazanılmıştır Bu gelişmeden kayınvalide-kayınpeder, damat veya gelin sıfatı ortaya çıkmıştır Gelinin kayınvalide ve kayınpederi olduğu gibi, damadın da kayınvali-desi ve kayınpederi vardır Lakin biz burada tartışmaların daha sıklıkla yaşandığı, sıkıntıların had safhaya ulaştığı kayınvalide-gelin ilişkisine ağırlık vererek, bu konuda bazı gerçeklere işaret etmek istiyoruz Anne ve baba, Allah Teâlâ'nın vermiş olduğu şefkat ve merhamet duyguları ile çocuklarını bağırlarına basarak, ok-şayarak biyolojik ve zihni gelişim dönemlerini tamamlamalarını sağlarlar Ve nihayet gün olur, evlilikleri gündeme gelir Yaptığı hemen her şey mutluluk sebebi olan evladının eşini tanımak, evini kurmak ebeveyn için sevindirici olmalıdır Ne yazık ki bu sevinç ve huzur anı çok kısa bir zaman içe-risinde yerini geçimsizlik, mutsuzluk ve huzursuzluğa bırak-maktadır Bunun başlıca sebebi ise hoşgörü ve müsamahanın neredeyse yok denecek kadar az olması ve gelinin el kızı olarak görülmesidir Zihinlere yerleşmiş olan el kızının evlat olamayacağı fikri ve bu fikre kuvvetle inanmak sevgi oluşumlarının, hu-zurlu ve mutlu bir dünyanın önüne koca bir duvar dik-mektedir Hâlbuki gelin öz evlatla kalben bir tutulamasa bile, muaşerette öz kız gibi muamele görmelidir ki, geldiği evde huzur ve sükûn bulabilsin Zira evliliğin asıl amacı huzur ve sükûn bulmaktır Kayınvalide ile gelin arasındaki çekişmelerin ço-ğu zaman sebebini anlamak ve izahını yapmak çok güçtür Lakin yapılan araştırmalar neticesinde ortaya çıkan sonuca göre, daha ilk günlerden itibaren baş-layan tartışmaların ya da geçimsizliklerin temelinde, ön yargının yanı sıra 'evladımı elimden aldı' düşüncesi de yatmaktadır Eğer Kayınvalide Olsaydım(2) 1- Zamanla elde ettiğim bilgiler ve kazandığım tecrübelerle evladımın özelliklerine uygun gelin adayını bulmakta kendisine yardımcı olurdum Hayırlı olanı yavruma tavsiye ederdim 2- Gelinimi seçerken Hz Peygamber (sav)'in hadis-i şerif-lerinde belirtmiş olduğu özellikleri dikkate alırdım “Kadın dört şey için nikâhlanır; malı, güzelliği, soyu ve dindarlığı Siz dindar olanı tercih edin” 3- Hz Ömer (ra)'in; oğluna, kimsenin görmediği bir yerde süte su karıştırmasını isteyen annesine, Allah'ın kendilerini gör-düğü şuuruyla karşı çıkan genç kızı, gelin olarak almasındaki ince ayrıntıyı keşfeder, gelinimi ona göre seçer ve evladıma bu yönde tavsiyelerde bulunurdum 4- Gereken bilgi ve tavsiyeleri verdikten sonra, kararı ve se-çimi evladıma bırakır, vermiş olduğu karara saygı gösterirdim Kendi kararlarını kendisi verebilen çocuğumun bu durumda da doğru ve isabetli karar verdiğine inanırdım 5- Gelinimin, evladımın eşi ve oğlumun bir parçası olduğunu unutmaz, gelinime sevgimi belli eder, kendimi sevdirmeye çalışır-dım Sevilen bir kayınvalide olmak isterdim 6- Gelinimi seçerken kıstas olarak fizîkî görünüşünü değil, Kitap ve sünneti alır, onu oğlumun eşi ve mü'min olduğu için sev-meyi hedef edinirdim 7- Saygı duyulmak istiyorsam, öncelikli olarak ben saygı gös-terirdim Büyük olduğum için bu davranışımın örnek konumunda olduğunu aklımdan çıkarmazdım 8- Meşru ölçüler ve aile mahremiyeti açısından evlatlarımın ayrı bir ev/yuva kurmalarını gerektiğini bilir, yanımda oturmaları için zorlamazdım Evlenen eşleri baş başa, kendi hallerine bırakır-dım Onların da aile olup, kendilerine ait bir yuva kurduklarını bi-lirdim 9- Oğlum ve gelinimin aile hayatlarına karışmaz, uzaktan kontrol eder -ve ihtiyaç olursa- tarafsız bir şekilde duruma müda-hale ederdim 10- Gelininin kusurlarını araştıran, gıybetini yapan değil; kusurlarını örten ve eğitici bir metotla yaklaşıp, yanlışlarını dü-zeltmesinde ona yardımcı bir kayınvalide olmak isterdim 11- Kendi aile yuvalarını en güzel şekilde idare edeceklerini düşünerek, eşlerin arasına asla girmezdim Böylece gelinimin bana olan saygısının, eşine karşı bağlılığının artacağını bilirdim 12- Yıllarca farklı aile yuvasında büyümüş, terbiye gör-müş bir gencin yeni yuvasının ilk yıllarında bazı uyum sı-kıntıları yaşayacağını hatırımda tutar ve elimden geldiği kadar bu dönemi kolay atlatması, uyum sağlayabilmesi için yar-dımcı olurdum Selman Yiğit |
|