Sultan İkinci Abdülmecid |
07-26-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Sultan İkinci AbdülmecidSULTAN İKİNCİ ABDÜLHAMİD 1876 - 1909 Babası : Sultan Abdülmecid Annesi : Tir-i Müjgan Kadın Efendi Doğumu : 21 Eylül 1842 Ölümü : 10 Şubat 1918 Saltanatı : 31 Ağustos 1876 - 27 Nisan 1909 HAYATI Sultan İkinci Abdülhamid 21 Eylül 1842 tarihinde İstanbul'da doğdu Babası Sultan Birinci Abdülmecid, annesi Tir-i Müjgan Kadın Efendi'dir Annesi Çerkezdir Sultan İkinci Abdülhamid çok küçük yaşta iken annesini kaybettiği için öksüz büyüdü ve onu üvey annesi Piristu Kadın yetiştirdi Çocukluğunda çok zayıf bir bünyeye sahip olan Sultan İkinci Abdülhamid sık sık hasta olurdu Babasının padişahlığı sırasında bu durumu yüzünden özel ilgi gördü Çok hoşgörülü bir ortamda büyüdü Kültür derslerinin yanında musiki dersleri aldı ve piyano çalmayı öğrendi Bekarlığı sırasında çok serbest bir hayat yaşayan Sultan İkinci Abdülhamid, evlendikten sonra tüm boş zamanını ailesiyle, çocuklarıyla geçirmeye başladı Sultan İkinci Abdülhamid, yıkılmak üzere olan Osmanlı İmparatorluğu'nu 33 yıl ayakta tutmayı başarmış büyük bir padişahtır Dindar bir insan olan Sultan İkinci Abdülhamid ibadetlerini aksatmazdı Hayırsever ve cömert bir insan olan Sultan İkinci Abdülhamid, sıradan bir vatandaş gibi yaşardı Yunan seferi sırasında, kendisine hazinede yeterli para bulunmadığı söylenince, atalarından kalma şahsi servetinden masrafları karşılamış, devletten beş kuruş almamıştı Boş vakitlerini marangozhanede geçirir, harika eşyalar yapar, bunları sattırır ve parasını fakire fukaraya dağıttırırdı Son derece şefkatli bir insan olan Sultan İkinci Abdülhamid'in kendisini öldürmek isteyenleri bağışlaması, dünya siyaset tarihinde görülmemiş bir olaydır Sultan İkinci Abdülhamid, kültüre önem vermiş ve eğitim konusunda hizmet verecek birçok mekan yaptırmıştır Üniversiteler, Güzel Sanatlar Akademisi, Ticaret ve Ziraat Okulları kuran Sultan İkinci Abdülhamid, ilk ve orta dereceli okullar, dilsiz ve kör okulları, kız meslek okulları da yaptırmıştır Vilayetlere liseler, kazalara ortaokullar kurmakla beraber, ilkokulları köylere kadar ulaştırdı İstanbul'da Şişli Etfal Hastahanesi'ni ve Darülaceze'yi kendi şahsi parasıyla yaptırdı Hamidiye adı verilen nefis içme suyunu borularla İstanbul'a getirtti Karayollarını Anadolu içlerine kadar uzatan Sultan İkinci Abdülhamid, Bağdat'a ve Medine'ye kadar da demiryolları döşetmiştir Büyük şehirlere atlı tramvay hatları döşetti I MEŞRUTİYET'İN İLANI İttihat ve Terakki Cemiyeti ileri gelenleri, Balkanlar'da ard arda çıkan isyanlar ve giderek çoğalan ülke bunalımlarını bahane ederek, Sultan Abdülaziz'i tahttan indirip yerine Sultan Beşinci Murad'ı padişah yapmışlardı Kısa bir süre sonra Sultan Murad'ın hasta olduğunun anlaşılmasından sonra yerine Sultan İkinci Abdülhamit getirildi Avrupa ile olan ilişkiler sonucu Osmanlı Devleti'nde de bir aydın sınıf oluşmuştu İttihat ve Terakki Cemiyeti bu aydınların sözcüsü gibi çalışıyor ve Meşruti yönetimin gelmesiyle ülkede bir rahatlama olacağına inanıyorlardı Sultan İkinci Abdülhamid tahta çıkmadan önce Meşrutiyeti ilan edeceğini vadetmişti Padişah olur olmaz bu sözünü tuttu ve 23 Aralık 1876'da Osmanlıların ilk anayasası olan Kanun-i Esasi'yi ilan etti İlan edilen I Meşrutiyet çok uzun sürmedi Mithat Paşa padişahların yetkilerini kısıtlamak istiyordu Bu durumdan rahatsız olan Sultan İkinci Abdülhamid, Sultan Abdülaziz'in öldürülmesinden sorumlu tuttuğu Mithat Paşa'yı sadrazamlıktan azletti ve sürgüne gönderdi Osmanlı-Rus savaşı ve Meclisteki Mebusların aralarındaki çekişmeleri yüzünden meclis çalışamaz hale gelmişti Sultan Abdülhamid meclisi tatil ettiğini açıkladı (1878) 1877 -1878 OSMANLI - RUS SAVAŞI (93 HARBİ) Osmanlı-Rus gerginliği Paris Antlaşmasıyla aşılmıştı ama, Rusya bu durumdan memnun değildi Çünkü bu antlaşmada var olan Karadeniz'in tarafsızlığı ilkesi Rusya'nın çıkarlarına ters düşüyordu Ayrıca Rusya Slav ırkından olan uluslar arasında yaymaya çalıştığı Panislavizm hareketlerine hız vermişti Bosna-Hersek, Sırbistan, Karadağ ve Bulgaristan'da ayaklanmalar çıktı Yeni bir savaştan çekinen Avrupalılar bir konferans düzenlediler Konferans devam ederken Osmanlı Devleti, Birinci Meşrutiyeti ilan etti Osmanlı Devleti İstanbul Konferansı'nda alınan kararları kabul etmedi Çünkü müzakerelerde Bosna'ya, Hersek'e ve Bulgaristan'a muhtariyet verilmesini, Sırbistan ve Karadağ'dan Osmanlı kuvvetlerinin çekilmesini istediler Avrupalılar Londra'da yeni bir konferans topladılarsa da savaşa engel olunamadı Savaş, Rusların Balkanlarda Tunayı geçerek Osmanlı topraklarına saldırmasıyla başladı Doğu'da ise Arpaçay'ı geçen Ruslar, Kars ve Ardahan'ı ele geçirdiler Rus ordusunu Gazi Ahmet Muhtar Paşa Erzurum'da durdurdu Batı'da, Gazi Osman Paşa Plevne'de Rus saldırılarına uzunca bir süre başarıyla karşı koydu ise de gerekli yardımı alamadı Ruslar Plevne ve Sapkayı geçtiler Böylece Edirne yolu Ruslara açılmış oluyordu Rus Ordusu'nun Yeşilköy'e kadar gelmesi üzerine Osmanlı Devleti barış istedi AYASTEFANOS ANTLAŞMASI 1878'de imzalanan Ayastefanos Antlaşmasına göre; - Osmanlı Devleti'ne bağlı bir Bulgaristan Prensliği kurulacak, Prensliğin sınırları Tuna'dan Ege'ye, Trakya'dan Arnavutluk'a uzanacaktı - Bosna-Hersek'e iç işlerinde bağımsızlık verilecek - Sırbistan, Karadağ ve Romanya tam bağımsızlık kazanacak ve sınırları genişletilecek - Kars, Ardahan, Batum ve Doğu Beyazıt Rusya'ya verilecek - Teselya Yunanistan'a bırakılacak - Girit ve Ermenistan'da ıslahat yapılacak - Osmanlı Devleti Rusya'ya 30 bin ruble savaş tazminatı ödeyecekti Rusya'nın Osmanlı Devleti'ni Ayastefanos Antlaşmasıyla istediği gibi parçalamasını istemeyen Avrupalı Devletler bu antlaşmaya itiraz ettiler Berlin'de toplanan konferanstan sonra yeni bir antlaşma imzalandı Berlin Antlaşması ile: - Ayastefanos Antlaşmasıyla kurulan Bulgaristan, üç kısma ayrıldı - Bosna-Hersek Osmanlı Devleti'ne ait kabul edilecek fakat Avusturya tarafından yönetilecekti - Karadağ, Sırbistan ve Romanya'nın bağımsızlığı devam edecek, fakat sınırları değiştirilecek - Kars, Ardahan, Batum, Ruslarda kalacak, fakat Doğu Beyazıt Osmanlı Devleti'ne bırakılacak - Teselya Bölgesi Yunanistan'a ait olacak - Rumeli'de ve Anadolu'da Ermenilerin oturduğu bölgelerde ıslahatlar yapılacak - Osmanlı Devleti, Rusya'ya 60 milyon ruble savaş tazminatı ödeyecekti OSMANLI DEVLETİ'NİN DAĞILMASI Berlin Antlaşması'ndan sonra Osmanlı Devleti dağılma sürecine girmiştir Balkanlarda yaşayan ulusların bağımsızlıklarını kazanmaya başlamaları ve ardından Rusya ile yapılan savaş neticesinde imzalanan antlaşmalarla Osmanlı Devleti o görkemli devirlerini aramaktaydı Rusya'nın Akdeniz'e açılması ihtimalini öne süren İngilizler Kıbrıs'ı işgal etti Osmanlı Devleti toprak mülkiyeti kendisinde kalmak şartı ile adayı geçici olarak İngiltere'ye devretti Fransa, Cezayir'e yerleştikten sonra gözünü Tunus'a dikmişti Berlin Konferansı'nda aradığı fırsatı ele geçiren Fransa, Tunus'u işgal etti Osmanlı Devleti'nin Protestosu sonuç vermedi Fransızların Tunus'u işgal etmeleri üzerine İngilizler de harekete geçti 1869 yılında Süveyş Kanalının açılması Mısır'ın Jeopolitik konumunu artırmıştı Bu durum Mısır üzerindeki İngiliz ve Fransız rekabetini hızlandırdı Mısır Hıdivi İsmail Paşa Mısır'ı iyi idare edemiyor ekonomik problemler halkın Avrupalı tüccarların işyerlerine saldırmalarına yol açıyordu Bu gelişmeleri bahane eden İngiltere Mısır'ı işgal etti (1882) Yunanistan'ın bağımsızlık kazanmasından sonra Giritli Rumlar Yunanistan'a bağlanmak istedi Osmanlı Devleti bunu kabul etmedi Çıkan isyan bastırıldı Yunanistan'ın Girit'e asker çıkarması üzerine Osmanlı Devleti Yunanistan'a savaş açtı Teselya bölgesinde yapılan savaşta, Gazi Ethem Paşa komutasındaki Osmanlı Kuvvetleri Yunanlıları bozguna uğrattı (1897) Avrupalı devletlerin araya girmesiyle bir antlaşma imzalandı Bu antlaşma ile Girit'e muhtariyet verildi 1908 yılında Yunanistan adayı yeniden işgal etti Balkan Savaşlarından sonra Girit tamamıyla elimizden çıktı Bosna-Hersek'in idaresi Berlin Antlaşmasıyla geçici olarak Avusturya'ya verilmişti Sultan İkinci Abdülhamid'in İkinci Meşrutiyeti ilan etmesinden sonra yaşanan karışıklıklar sonunda Avusturya bu bölgeyi resmen topraklarına kattı Osmanlı Devleti Yeni Pazar sancağı bizde kalmak şartı ile bunu kabul etmek zorunda kaldı (1908) Berlin Antlaşmasıyla üç bölgeye ayrılan Bulgaristan Prenslik haline gelmiş Doğu Rumeli ve Makedonya ıslahat yapılmak şartıyla Osmanlı Devleti'nde kalmıştı 1885'de Doğu Rumeli'de isyanlar çıktı Bulgaristan Doğu Rumeliyi Kendisine bağladığını ilan etti II Meşrutiyet'in ilanından sonra Bulgaristan bağımsızlığına kavuştu ve Doğu Rumeli'yi de içine alan bir Bulgaristan Krallığı kuruldu (1908) II MEŞRUTİYET'İN İLANI Meşrutiyet yanlıları Jön Türkler adı altında çalışmalara başlamışlar ve padişah Sultan İkinci Abdülhamid'e Meşrutiyeti tekrar ilan etmesi için baskıda bulunuyorlardı Daha çok Makedonya'da örgütlenen İttihat ve Terakki Partisi ileri gelenleri beraberindekilerle ayaklanmaya başladılar bu isyanların daha da büyümesinden çekinen Sultan İkinci Abdülhamid, Meşrutiyeti İkinci kez ilan etti (23 Temmuz 1908) İkinci Meşrutiyetin ilanı ile; ülkede asayiş ve güven ortamı kurulmuş, sansür kaldırılarak basına serbestlik tanınmış, hürriyet ve güven ortamı kurulmuş, siyasi partiler oluşmaya başlamış, Kanun-i Esasi yürürlüğe girmiş ve anayasa üzerinde önemli değişiklikler yapılmış ve halk ikinci kez yönetime padişah yanında katılma imkanı bulmuştur 31 MART OLAYI Meşrutiyetin yeniden ilanından sonra çeşitli gruplar arasında çekişmeler ve tartışmalar başlamıştı Meşrutiyete karşı olanlar avcı taburları ile birleşerek İstanbul'da büyük bir İsyan başlattı Selanik'ten gelen hareket ordusu bu isyanı bastırdı Tarihimize 31 Mart vakası olarak geçen bu olaydan sonra İttihat ve Terakki Partisi daha da güçlendi ve bu olaydan dolayı sorumlu tutulan Sultan İkinci Abdülhamit tahttan indirildi Sultan İkinci Abdülhamid'in yerine Sultan Mehmed Reşad padişah oldu MİMARİ ESERLER Kültür, Sanat ve Mimari gibi konulara önem veren ve ince ruhlu bir padişah olan Sultan İkinci Abdülhamid döneminde, özellikle yabancı mimarların faaliyetleri göze çarpar Sultan İkinci Abdülhamid'in padişahlığı döneminde yerli ve yabancı mimarların yaptıkları mimari çalışmalardan bazıları şunlardı; İstanbul Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi, Yüksek Ticaret Merkezi, Tarabya İtalyan Sefareti, Haydarpaşa Tıbbiye Mektebi, Düyun-ı Umumiye ve Karaköy Osmanlı Bankası, Karaköy Palas İşhanı, Maçka Palas, Ankara İş Bankası, İstanbul Maçka İtalyan Sefareti, Haydarpaşa Garı, Sultanahmet'de Alman Çeşmesi, Sirkeci Garı, Kütahya Ulu Camii, İstanbul Yıldız Hamidiye Camii, Cihangir Camii |
|