Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
eserler, kütüphaneler, yazma

Yazma Eserler Ve Kütüphaneler

Eski 07-26-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yazma Eserler Ve Kütüphaneler



İslami yazmaların tarihçesi - Yazma Eserler - Kütüphaneler - Osmanlı Kütüphaneleri


I BÖLÜM


İSLÂMî YAZMALARIN TARİHÇESİ


1- YAZMALARIN DOĞUŞU VE GELİŞMESİ


Ülkelerin en değerli kültür varlıkları arasında yer alan bilim sanat ve kültür araştırmalarında en otantik kaynaklardan olan yazmalar el ile yazılarak meydana getirilmiş eserlerdir


Papirustan deriye pamuk levhadan kâğıda kadar uzanan bu yolda konumuz kâğıt üzerine el ile yazılan eserlerdir Hiçbir yazma eser basma eser gibi birbirinin aynısı değildir Çoğu kez ayrı ayrı kişiler tarafından tek tek yazılarak çoğaltıldıkları için her biri bazen bilerek bazen de bilmeyerek atlama ilâve veya herhangi bir kelimenin yanlış okunarak yazıya geçirilmesi dolayısıyla farklılıklar arz eder


İlk İslâm yazmacılığı Hz Osman'ın Kur'ân-ı Kerim'i istinsah ettirerek bir nüshasını Medine'ye diğer nüshalarını da Kûfe Basra ve Şam'a göndermesiyle başlar İslâmiyet’te ilk yazmalar bu mushaflardır


Daha sonra kitap yazmacılığı gelişerek Hadis-i Şerif Siyer-i Nebi gibi eserlerin yanında şiir dil tefsir tıp ve fıkıh konularında da telif ve tercüme eserler yazılmaya başlanmıştır Yazının daha kolay okunması için hicrî birinci asırda noktalama ve harekeleme işaretleri kullanılmış hicrî ikinci asırda ise Halil b Ahmed el-Farahidî tarafından yazıya düzen getirilmiştir


Çinli esirlerin hicrî ikinci asırda kâğıdı bulmalarıyla yazmacılık oldukça ilerlemiş hicrî dördüncü asırda ise papirüs yerini kâğıda bırakmıştır

2- İSLÂM DÜNYASINDAKİ ÖNEMLİ ARAPÇA YAZMA KOLEKSİYONLARI


İslâm dünyasındaki yazma eser sayısı hakkında kesin bir sayı söylemek mümkün değildir Bu konudaki istatistikler yaklaşık olup kesin değildir Sıralama yapılırken dünyadaki Arapça yazmaların sayısı ile ilgili bilgi veren bazı kaynaklara güvenilmiştir Buna göre en fazla Arapça yazma eser koleksiyonu bulunan ülkeler sırasıyla: Türkiye İran Mısır Irak Suudi Arabistan Fas Suriye Tunus Yemen Pakistan Afganistan ve Cezayir'dir


Bunlardan başka bazı yazma eser koleksiyonlarına az da olsa Nijerya Filistin Ürdün Bangladeş Kuveyt Katar Umman Birleşik Arap Emirlikleri Arnavutluk Bosna - Hersek Sudan Çin Halk Cumhuriyeti Rusya ve Ednonezya gibi ülkelerde de rastlanmaktadır

3- YURT DIŞINDAKİ TÜRKÇE YAZMALAR


İslâm tarihinin ilk asırlarından itibaren pek çok Türk asıllı âlim önce Arapça daha sonra Farsça ve Türkçe sayısız eserler yazmıştır Mısır Kahire'de Daru'l-Kutubi'l-Kavmiye'de 5000; Kahire Üniversitesi'nde 4000 civarında; ayrıca sayıları kesin olarak bilinmemekle birlikte Fransa'da Paris Millî Kütüphanesi'nde (Bibliothèque Nationale); İngiltere'de British Museum ve Chester Beatty'de; İtalya Vatikan'da; Almanya Berlin'de ve Rusya Leningrad'da; Macaristan'ın Budapeşte İlimler Akdemisi ve Millî Kütüphanesi'nde çok sayıda yazma eser bulunmaktadır


Rusya Azerbaycan Türkmenistan Özbekistan Kırgızistan Kazakistan Tacikistan İran Çin Hindistan gibi Türklerin uzun süre hâkimiyet sürdükleri ülkelerde de çok sayıda yazma eser mevcuttur


Türkçe yazmaların bulunduğu dünya ülkeleri ise şöyle sıralanabilir: Afganistan Amerika Birleşik Devletleri Avusturya Belçika Bulgaristan Cezayir Çek Cumhuriyeti Slovakya Danimarka Finlandiya Hollanda Irak İrlanda İspanya İsveç İsviçre İtalya Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Lübnan Macaristan Mısır Polonya Portekiz Romanya Suriye Yugoslavya ve Yunanistan'dır Sonuç olarak dünyadaki Türkçe el yazması eser sayısının 100000 cildin çok üzerinde olduğu söylenebilir

4- İLK TÜRKÇE YAZMALARIN ORTAYA ÇIKIŞI


İbn en-Nedim çeşitli dillerden Arapçaya tercüme edilen eserler arasında "Kitabü'l-buzat li't-Türk" adlı bir kitaptan bahseder Bu eserin aslı Türkçe olabilir


Milâdî 745 yılında Orta Asya'da kurulan Uygur Devleti Türk kültür tarihinde önemli bir yer tutar Bu devlet İran kültürünün etkisiyle Aramî alfabesini kabul etmiş Türk dilinde tarihte ilk defa kitaba bağlı yazılı bir Türk edebiyatı meydana getirmiştir Bu devlet döneminde Türkçe bürokrasi dili haline gelmiş devletin resmî yazışmaları Türkçe yapıldığı gibi Sanskritçeden Çinceden Türkçeye kitaplar tercüme edilmiştir Uygurlar onuncu asırda batı komşuları Doğu Karahanlıları da etkilemişler bu devlette yazışmalar Uygur harfleriyle Türkçe olarak yapılmıştır On üçüncü yüzyılda Moğollar da devlet işlerinde Uygur asıllı kâtipler bulundurmuşlardır Bu kâtipler vasıtasıyla Türk kültürü Çin'i İran'ı hatta Kore'yi etkilemiştir


Kur'an dışında Arapça ilk kitaplar VIII asrın başlarında; Farsça kitaplar ise X yüzyılda Samaniler döneminde meydana getirilmeye başlanmıştır Bir rivayete göre Kur'an Türkçeye bu yüzyılda çevrilmiştir Günümüzde Meşhed Kütüphanesi'nde Gazneli Mahmud'un (öl1030) annesi için çevrildiği bilinen Türkçe bir Kur'an tercümesi parçası vardır Yine onuncu yüzyılda Uygurların saraylarında Uygur harfli kitaplar görülür XI asırda Doğu Karahanlıların resmî dili Türkçe olmaya devam etti Bu yüzyılda Kaşgar'da yaşayan Yusuf Has Hacib 1069 yılında Türkçe manzum olarak "Kudadgu-Bilig" adlı önemli bir eser yazdı Bu eserin biri Uygur ve ikisi Arap harfli üç yazma nüshası günümüze kadar ulaşmıştır Yine bu asırda Karahanlılar döneminde Kaşgarlı Mahmud tarafından Türk dilinin zenginliğini göstermek amacıyla "Divân-u Lugati't-Türk" adlı kitap meydana getirilmiştir 1072-74 yılları arasına tarihlenen bu eser Türk dilinin Arapça bir sözlüğüdür Bu eserin bir nüshası halen İstanbul Ali Emirî Kütüphanesi'ndedir Bu dönemin Türkçe yazanlarından biri de Edip Ahmed b Ali Yüknekî'dir Uygur harfleriyle "Atabetü'l-hakâ'ik" adında Türkçe bir nasihatnâme yazmıştır Türklerin müslüman olmasında büyük etkisi olan Ahmed Yesevî (öl 1166) de Karahanlılar devrinde yaşamış ve şiirleri "Divân -ı hikmet" adıyla bir kitapta toplanmıştır


Selçuklular devrinde Harezm bölgesi iyice Türkleşmiş burada Harezmşahlar devleti kurulmuştu Bu sırada Harezm'de yetişen büyük âlim Carallah Mahmud b Ömer ez-Zamahşerî (öl 1144) Harezmlilere ve Türklere Arapça öğretmek için "Mukaddimetü'l-Edeb" adlı eserini yazmış satır aralarında Arapça kelimelerin Türkçe tercümelerini vermiştir Ahmet Yesevî'nin en büyük takipçisi olan Hakim Süleyman Ata (öl 1186)'ya bazı eserler isnat edilir Bunlar arasında "Bakırgan kitabı" "Ahîr zaman kitabı" "Meryem kitabı" vardır Bu devirde Türkçe üzerine yazılan en önemli eser ise müellifi Şemseddin Muhammed b Kays olan "Tibyanu'l-lugâti't-Türki 'dir


Anadolu'ya XI-XII yüyıllarda Türkler'in yerleşmesiyle Anadolu İran Suriye ve Irak'taki Selçuklu saraylarında ordugâhlarda Türk halkı arasında Türkçe konuşulmasına rağmen devlet resmî yazışmalarında Arapça ve Farsça kullandı Uzun süren savaşlar Anadolu halkı arasında anonim Türkçe destanlarını meydana getirdi "Danişmend Gazi destanı" "Battal Gazi destanı" "Dede Korkut destanı" bu gibi eserlerdendir


Elimizde bulunan ve müellifi bilinen Anadolu'da yazılmış en eski kitap "Tuhfe-i Mubarrizî" adlı tıp kitabıdır Müellifi Harezm asıllı bir tabip olan Hakîm Bereket'tir Bunun "Hulâsa der ilm-i tıb" adıyla Türkçe başka bir tıp kitabı da bulunmaktadır


Anadolu Selçuklu Devleti'nin zayıflaması sonucu bağımsızlıklarını ilan eden Beylikler devlet işlerinde Türkçe kullanılmasını teşvik ettiler Bunlardan Karamanoğulları Beyliğinin başındaki Karamanoğlu Mehmed Bey 1276 yılında Konya'yı ele geçirince devlet işlerinde Türkçe'nin kullanılmasını emretti Anadolu'daki diğer beylikler de aynı yolu izlediler 1299 yılında Osmanlı Beyliğinin kurulmasından sonra da Türkçe gelişti XV asırda Türkçe Osmanlılarla batıda Timurlularla doğuda bir bürokrasi ve ilim dili oldu


XIII asırda Anadolu'da Türkçe şiir de gelişti Mevlânâ Celaleddin Rumî bazı şiirlerini Türkçe yazdı Şeyyad Hamza Hz Ali'nin Salsal adlı bir dev ile yaptığı cengi anlatan "Salsalname"sini 1245 yılında yazdı Sultan Veled'in (öl1312) çeşitli şiirleri Türkçe idi Önemli eserlerden biri de Hacı Bektaş Veli'nin (öl1271) "Makalât"ıdır Yunus Emre'nin (öl1325 civarı) "Divan"ı; Ahmed Fakih'in (öl1231) "Çarhnâme" adlı manzum eseri; ‘Ali'nin "Kıssa-i Yusuf"unu da hatırlatmak gerekir


XIV asırda Türkçe gelişmesine devam etti Gerek Osmanlılar gerek Anadolu beyleri Türkçe'yi korudular Öyle ki Orhan Gazi vakfiyesini Türkçe olarak yazdı XIV asırda Osmanlılar adına Türkçe yazılan ve Türkçeye tercüme edilen kitapların sayısı 40'tan fazladır Bu devirde Türkçe kitap yazanlar arasında "Mantıku't-tayr"ın mütercimi Gülşehrî; "Merzuban-nâme" ve "Kâbus-nâme" mütercimi Şeyhoğlu; "Garib-nâme"nin yazarı Aşık Paşa; "Mevlid"in yazarı Süleyman Çelebi; divan sahipleri Nesimî ve Kadı Burhaneddin; "Tevârih-i Al-i Osman" ve "İskender-nâme"nin müellifi Ahmedî; "Ferheng-nâme-i Sa'di"nin müellifi Hoca Mesud b Osman; "Gülistan" mütercimi Seyf-i Serayî; "Gazavât-nâme" müellifi Dursun Fakîh; "Hulviyât-ı Şahî" müellifi Candaroğlu İsmail Bey; "Mukaddime-i Kutbuddin"in yazarı Kutbuddin İznikî; "Melheme" sahibi Yazıcı-zâde Salahaddin; "Envaru'l-‘aşikîn" "Ahmediye" ve "Acaibu'l-mahlukât tercümesi" adlı kitapların sahibi Ahmed Bican ve Ahmed-i Dai gibi ünlü kişiler sayılabilir


XV asırda Anadolu'da Türkçe yüzden fazla eser yazıldı Türkçe bağımsız bir bürokrasi ve ilim dili Arapça ve Farsçanın yanı sıra İslâm dünyasının üçüncü büyük kültür dili olmuştur Bu asırdan sonra Türkçe telif ve tercüme artarak sürmüştür


XVII asırdan itibaren Türkçe yazılan eserler Arapça ve Farsça eserlerden hiç de az değildir Hemen hemen islam dünyasında yazılan her eserden Türkçe eserler meydana getirilmiştir Bunlar: din ve dil ilimleri tarih coğrafya felsefe riyaziyat fizik kimya tıp zooloji botanik sihir rüya tabiri konulu ve ansiklopedik eserlerdir


II BÖLÜM


OSMANLI KÜTÜPHANELERİ


1-OSMANLI KÜTÜPHANELERİ


İlk Osmanlı kütüphaneleri medreseler bünyesinde kurulmuştur Bilinen ilk Osmanlı kütüphaneleri Bursa ve Bolu'da kurulmuş olan iki medresenin içinde oluşturulmuştur Kültürel gelişmenin fetret döneminde durma noktasına geldiği Osmanlı Devleti'nde 15 yüzyılda II Murad'ın padişahlığı döneminde yapılan medreseler camiler ve tekke kütüphaneleri sayesinde yeni bir Osmanlı kültür hayatı oluşur II Murad'ın 1430'da Edirne'de kurduğu Darü'l-hadis medresesinin vakfiyesine göre burada 71 cilt yazma eser bulunmaktaydı


Fatih Sultan Mehmed İstanbul'u fethettikten sonra bu şehrin İslâm dünyasının önemli bir kültür merkezi olması için uğraştı Bu nedenle bazı Bizans kiliselerini medreseye çevirdi Bazı kişisel kitaplarını da buralara bağışladı


Hakkında kesin bilgi olan ilk kütüphane Fatih Sultan Mehmed tarafından 1459 yılında yaptırılan Eyüp Camisinde bulunan kütüphanedir Daha sonra Fatih Sultan Mehmed 1463-1470 yılları arasında Fatih Camisini yaptırarak etrafına sekiz medrese kurdurdu Bizans kiliselerinde bulunan sınıfları buraya getirtti Amaç camide merkezî bir kütüphane kurarak kullanımı kolaylaştırmaktı Sultan tarafından bağışlanan kitaplarla derme sayısı 839'a çıktı Ayrıca Topkapı'da Edirne'den gelen kitaplardan oluşan bir koleksiyon kurdu


İstanbul ve İmparatorluğun diğer yerlerindeki devlet adamları ve ünlü bilginler tarafından kurulmuş kütüphaneler de vardı Bunlar genellikle Edirne Bursa Amasya ve Konya gibi kültür merkezlerindeydi IIBayezid Edirne Amasya ve İstanbul'daki külliyelerinde birer kütüphane kurdurmuştur Bunun dışında devrin devlet adamlarının bilginlerinin gerek İstanbul'da gerekse Anadolu ve Rumeli'de kütüphaneler kurdukları bilinmektedir: ‘Alaiyeli Muhiddin Atik Ali Paşa Efdalzade Ahmed Çelebi ve Muslihiddin Çelebi İstanbul'da birer kütüphane kurmuşlardır İnegöl'de İshak Paşa (1489) Edirne'de Noktacı-zade Mehmed (1492) Manastır'da İshak Çelebi (1506) Prizren'de Suzi Çelebi (1513'ten önce) Amasya'daki Hatuniye kütüphaneleri bunlardan sadece birkaçıdır


I Selim döneminde kütüphane konularında pek bir çalışma görülmez Oğlu I Süleyman'ın saltanatının ileriki yıllarında İstanbul ve diğer şehirlerde kütüphaneler kurulur Bu dönemde kurulan medreselerin onaltısında birer kütüphane bulunmaktadır


16yüzyılın sonuna doğru medreselerin bünyesinde kurulan kütüphanelerin sayısı artmıştır Bu kütüphanelerin pek çoğu önceki yüzyılda kurulmuş kütüphanelerin benzeridir Bu dönemde farklı iki kütüphane vardır İlki Mahmud Bey tarafından Cihangir Camisi bünyesinde 1593'te kurulan kütüphanedir Bu kütüphanenin özelliği kitapların birkaçı hariç tamamının Türkçe olmasıdır İkincisi III Murad tarafından İstanbul'da Rasathane bünyesinde kurulmuş sadece astronomi ile ilgili eserler içeren bir ihtisas kütüphanesidir


İlk bağımsız kütüphane İstanbul'da Köprülü Fazıl Mustafa Paşa tarafından 1678'de kuruldu Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Amca-zade Hüseyin ve Şeyhülislam Feyzullah Efendi tarafından kütüphaneler kuruldu Bu üç kütüphane aynı yüzyılda medrese kütüphanelerinden hem koleksiyon hem de personel bakımından farklı idi


Osmanlı tarihinde Lale Devri (1718-1730) olarak bilinen Sultan III Ahmed'in saltanatının ikinci döneminde kütüphanelere büyük özen gösterilmiştir III Ahmed sarayda ve Yeni Caminin yanında (1725); Veziri İbrahim Paşa ise İstanbul'daki medresesinde (1720) ve memleketi olan Nevşehir'de (1728) kütüphaneler kurmuşlardır


I Mahmud (1730-1754) döneminde kütüphanelerin daha hızlı geliştiği görülür Ayasofya (1740); Fatih (1742); Galatasaray (1754) kütüphaneleri bu dönemde kurulan en önemli kütüphanelerdir Ayrıca günümüze kadar gelen birçok kütüphane de I Mahmud dönemine tarihlenir : Hekimoğlu Ali Paşa (1738) Hacı Beşir Ağa (1745) Ayasofya (1740) Atıf Efendi (1741) ve Fatih (1742) kütüphaneleri bunlardandır


18 yüzyılın sonuna doğru kurulan kütüphanelerin çoğu farklı bir özellik taşımaz; Nevşehir'de Karavezir (1780); Isparta'da Halil Hamit Paşa (1783); Konya'da Yusuf Ağa (1794); Kayseri'de Raşit Efendi (1797); Kütahya'da Vahit Paşa (1811) ve Burdur'da Derviş Paşa (1818) bu dönemin kütüphaneleridir


II Mahmud (1808-1839) yaptığı yeniliklerin bir parçası olarak kütüphaneleri de devletin kontrolü altına almaya çalışmıştır Ancak devletin kütüphanelere müdahalesi kontrolle sınırlı kalmış ve Tanzimatın ilanından sonra kütüphanelerde köklü değişiklikler yapılmıştır


Tanzimat'tan Cumhuriyet'in kuruluşuna (1923) kadar vakıf kütüphaneleri gelişmelerini sürdürmüş ancak bu devirde Batının tesiriyle yüksek öğrenim kurumlarının bir çoğunda Türkçe ve yabancı dilde özellikle Fransızca olarak yayımlanmış kitaplardan oluşan kütüphaneler kurulmuştur


Türkiye günümüzde bütün ilimlerde İslâmî yazmaların en çok bulunduğu ülkedir Arşivlerdeki evrak dışında Türkiye'de 300000 cilt civarında yazma olduğu tahmin edilmektedir Ortalama olarak bunların 160000'den fazlası Arapça; 70000 cilt kadarı Türkçe; 13000 ciltten fazlası Farsça'dır Yunanca Ermenice Süryanice yazmalar da vardır Türkiye'deki yazma eserlerin 160000 kadarı Kültür Bakanlığı Kütüphaneler Genel Müdürlüğü bünyesinde görev yapan 35 kütüphanede yer almaktadır

2-İSTANBUL'DAKİ YAZMA ESER KÜTÜPHANELERİ:


Yazma Eser Kütüphanesi olarak Kültür Bakanlığı Kütüphaneler Genel Müdürlüğü çatısı altında faaliyet gösteren 13 kütüphaneden 7 adedi İstanbul'dadır Bu kütüphanelerde yaklaşık olarak 105000 adet el yazması eser mevcuttur

21SÜLEYMANİYE KÜTÜPHANESİ:


İstanbul Eminönü ilçesinde Süleymaniye külliyesinde yer alan Süleymaniye Yazma Eser Kütüphanesi yazma eser bakımından dünyanın en önemli kütüphaneleri arasındadır Cumhuriyet döneminde çıkarılan "Tevhid-i Tedrisat Kanunu" ve "Tekke ve Zaviyelerin Kapatılmasına Dair Kanun" uyarınca İstanbul'daki Yazma Eser Kütüphaneleri Süleymaniye çatısı altına alınmıştır 106 koleksiyonda toplam 70000 cilt kadar yazma ve 120000 basma eser bulunmaktadır Bunlardan 12000 cilt kadarı Türkçe; 50000 kadarı Arapça; 3680 cildi ise Farsçadır Bu koleksiyonlardan 46'sının muhtasar fihristi Osmanlıların son devirlerinde basılmıştır İçlerinde Ayasofya Bağdadlı Vehbi Carullah Damat İbrahim Esad Efendi Fatih Hacı Mahmud Hamidiye Kılıç Ali Laleli Reisülküttap Süleymaniye Şehid Ali ve Yeni Cami en değerli koleksiyonlardır Süleymaniye Yazma Eser Kütüphanesi'ni dünya çapında yazmalar merkezi yapan da bu koleksiyonlardır Türkiye içinden ve yabancı araştırmacıların Kütüphanedeki eserlerin mikrofilm CD fotoğraf gibi materyalinden kopya isteklerinin karşılanması amacıyla gerekli teknik donanım bulunmaktadır

22KÖPRÜLÜ YAZMA ESER KÜTÜPHANESİ:


1661 yılında Sadrazam Köprülü Mehmet Paşa tarafından kuruldu 2775 cilt yazma eser ayrıca 2810 adet basma eser yer almaktadır Çemberlitaş'ta faaliyet gösteren kütüphanenin kataloğu IRCICA yayınları arasında 1986 yılında üç cilt halinde basılmıştır

23ATIF EFENDİ YAZMA ESER KÜTÜPHANESİ:


1741 yılında hattat şair maliyeci Mustafa Atıf Efendi tarafından Eminönü Vefa'da kuruldu 3228 cilt yazma ve 24563 adet basma eser bulunmaktadır 1892 yılında muhtasar fihristi basılmıştır

24RAGIP PAŞA YAZMA ESER KÜTÜPHANESİ:


1763 yılında Koca Ragıp Paşa tarafından Lalali'de kuruldu Eminönü'ne bağlı Laleli semtinde yer alan kütüphanede 1275 cilt yazma eser vardır Muhtasar fihristi 1285 hicrî yılında basılmıştır

25NUR-U OSMANİYE YAZMA ESER KÜTÜPHANESİ:


1775 yılında Sultan I Mahmud tarafından kuruldu 5052 cilt yazma eser vardır Eminönü'nde Nuruosmaniye Camisi bahçesinde yer alan kütüphanenin muhtasar fihristi 1310 hicrî yılında basılmıştır

26HACI SELİM AĞA YAZMA ESER KÜTÜPHANESİ:


1782 yılında kuruldu Selimağa Aziz Mahmud Hüdaî Nurbanu Sultan Kemankeş Emir Hoca koleksiyonları buradadır Üsküdar'da yer alan kütüphanede 2952 yazma eser vardır Muhtasar kataloğu 1310 hicrî yılında basılmıştır

27MİLLET KÜTÜPHANESİ:


1916 yılında Ali Emirî tarafından vakfedilen kitaplarla oluşturuldu Fatih'te Feyzullah Efendi Medresesi'ndedir Koleksiyonunda Ali Emirî koleksiyonundaki 4414 eserle birlikte toplam 10500 cilt civarında yazma eser vardır


Millet Kütüpanesi'ne bağlı olarak çalışan Fatih Çarşamba'daki Murad Molla Kütüphanesi Damadzâde olarak da bilinir 1775 yılında kurulan kütüphanede 2000 cilt kadar yazma eser bulunmaktadır Muhtasar fihristi hicrî 1311 yılında basılmıştır

28YAZMA ESER BULUNAN DİĞER KÜTÜPHANELER:


281BAYEZIT DEVLET KÜTÜPHANESİ:


Bayezit'ta bulunan bu derleme kütüphanesi 1882 yılında Kütübhane-i Osmanî adıyla Osmanlı Devleti tarafından kuruldu Toplam 11098 cilt yazma esere sahip olan koleksiyonuna Veliyüddin Efendi koleksiyonu ile Kara Mustafa Paşa koleksiyonu da eklenmiştir Kültür Bakanlığı'na bağlıdır

282İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ KÜTÜPHANESİ:


1925 yılında kurulmuştur II Abdülhamid'e gelen yazmalar ile Halis Efendi Sahip Molla ve Rıza Paşa koleksiyonlarından oluşan 18000 cilt : 6963 Arapça; 1614 Farsça; 9941 Türkçe; az sayıda Almanca Ermenice Fransızca İtalyanca Rusça yazma bulunmaktadır

283BELEDİYE KÜTÜPHANESİ:


1929 yılında İstanbul Belediyesi tarafından kurulmuştur Bu kütüphanede toplam 6543 adet yazma eser vardır

284KANDİLLİ RASATHANESİ KÜTÜPHANESİ:


Kütüphanede 574 cilt yazma eser 300 cilt kadar da takvim bulunmaktadır

285YAPI KREDİ BANKASI SERMET ÇİFTER ARAŞTIRMA KÜTÜPHANESİ:


1975 yılında Taksim'da kurulmuştur 1000 cilt yazma eser vardır


286TERCÜMAN GAZETESİ KÜTÜPHANESİ:


1976 yılında kurulmuştur 500 ciltten fazla yazma ihtiva eder Kataloğu Günay Kut tarafından çıkarılmıştır Bu koleksiyon Süleymaniye Kütüphanesi koleksiyonları arasındadır

29YAZMA ESER BULUNAN MÜZELER:

291TOPKAPI SARAYI MÜZESİ KÜTÜPHANESİ:

Fatih Sultan Mehmed döneminde "Enderun Mektebi Odaları"nda kurulmuştur Topkapı Sarayı'nda III Ahmed Revan Köşkü Bağdad Köşkü Hazine Emanet Hazinesi Medine Koğuşlar koleksiyonları vardır Bu kütüphanedeki Arapça Türkçe Farsça yazmaların sayısı 13405'tir Çeşitli kitaplar ve albümler içerisinde XII ve XVII yüzyıllar arasına tarihlenen 13533 adet minyatür bulunmaktadır 140 cilt içerisinde 7200'den fazla Türk Hint Moğol ve Arap minyatürü vardır 1924 yılında doğrudan Müzeler Müdürlüğü'ne bağlandı

292TÜRK-İSLAM ESERLERİ MÜZESİ KÜTÜPHANESİ:

Süleymaniye'deki medreselerden birindedir Müze olarak 14 Nisan 1914 tarihinde Vakıflara bağlı olarak kuruldu 1927'de Millî Eğitim Bakanlığı'na (Topkapı Sarayı Müzesi'ne) bağlandı Toplam 2251 cilt Arapça Farsça ve Türkçe yazma eser vardır

293ARKEOLOJİ MÜZESİ KÜTÜPHANESİ:


Topkapı Sarayı bahçesinde müze binası olarak 1902'de yapılan kısımla birliktedir Bu müzeye eskiden Müze-i Hümayûn denirdi Basma eser sayısı yazmalardan fazladır 478 Arapça 192 Farsça 949 Türkçe 38 müşterek dilde 2 Çağatayca olmak üzere toplam 1659 cilt yazma eser vardır

294DİĞER MÜZELER:


İstanbul'daki bazı müzelerde de el yazması eser bulunmaktadır Bunlar: Askerî Müze; Deniz Müzesi; Divan Edebiyatı Müzesi; Vakıf Hat Sanatları Müzesi; Sadberk Hanım Müzesi'dir

3-ANKARA'DA YAZMA ESER BULUNAN KÜTÜPHANELER


31MİLLÎ KÜTÜPHANE:


Adnan Ötüken tarafından kurulmuş 16 Ağustos 1948 tarihinde Saraçoğlu Mahallesi'ndeki binasında kullanıcıya açılmıştır 29 Mart 1950 tarihinde kuruluş kanunu kabul edilmiştir 5 Ağustos 1983 tarihinden beri Bahçelievler son durakta özel olarak yaptırılmış modern binasında hizmet vermektedir


Millî Kütüphane'de çeşitli koleksiyonlardaki 11546 yazma eserin dışında ;


Adana İl Halk; Afyon Gedik Ahmet Paşa İl Halk; Ankara Adnan Ötüken İl Halk; Bolu İl Halk; Bolu-Mudurnu İlçe Halk; Çankırı İl Halk; Elazığ İl Halk; Elazığ-Ağın İlçe Halk; Eskişehir İl Halk; Kahramanmaraş Muharrem Çelebi İl Halk; Kütüphaneler Genel Müdürlüğü'nden devir 122; Nevşehir Damat İbrahim Paşa İl Halk; Nevşehir - Gülşehir-Karavezir İlçe Halk; Nevşehir-Ortahisar İlçe Halk; Nevşehir-Ürgüp Tahsin Ağa İlçe Halk; Nevşehir-Ortahisar Hüseyin Galip Efendi; Ordu İl Halk; Samsun 19 Mayıs İl Halk Kütüphanesi'nden devredilen Ordu yazmaları; Samsun İl Halk; Samsun-Bafra İlçe Halk; Samsun-Havza İlçe Halk; Samsun-Vezirköprü İlçe Halk; Sinop Rıza Nur İl Halk; Sivas-Gürün İlçe Halk; Tokat İl Halk; Tokat-Zile İlçe Halk; Uşak Karaali Camii (Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden devir) ve İçel-Tarsus İlçe Halk Kütüphanesi'nden olmak üzere devredilen toplam 14218 yazma eserle birlikte 25849 cilt yazma eser ve 8934 adet Şer'iye Sicil defterine sahiptir

32ANKARA ÜNİVERSİTESİ DTCF KÜTÜPHANESİ:


Cumhuriyet döneminde 1935 yılında kurulmuştur 15000 cilde yakın yazma eser bulunmaktadır

33ANKARA'DAKİ DİĞER KURUMLARIN KÜTÜPHANELERİ:


Ankara Üniversitesi Tıp Tarihi Merkezi Feridun Nafiz Uzluk koleksiyonunda; Türk Tarih Kurumu Kütüphanesi'nde; Diyanet İşleri Başkanlığı Kütüphanesi; Türk Dil Kurumu; Cumhurbaşkanlığı Köşkü; TBMM Kütüphanesi ve Anıtkabir'de de bir miktar yazma eser vardır

4EL YAZMASI ESER BULUNAN HALK KÜTÜPHANELERİ:


Türkiye'deki Halk Kütüphaneleri Kültür Bakanlığı Kütüphaneler Genel Müdürlüğü'ne bağlıdır Yazmalar Yazma Eser Kütüphaneleri ile bazı Halk Kütüphanelerinde bulunmaktadır Yazma eser kütüphaneleri

41BURSA KÜTÜPHANELERİ:


Bursa'da çeşitli koleksiyonlardan meydana gelen Osmangazi Tahtakale'deki İnebey Medresesi'nde yer alan Kütüphanede 8373; Yenişehir Süleymanpaşa 238;Bursa Müzesi'nde 400 cilt ile birlikte Bursa yazmalarının toplamı 8773 cilttir Bursa İnebey İl Halk Kütüphanesi bünyesinde faaliyet göstermektedir

42KONYA KÜTÜPHANELERİ:


Konya'da Yusuf Ağa İzzet Koyunoğlu Mevlâna Müzesi ve Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi gibi dört önemli koleksiyon bulunmaktadır Karatay'daki Yusuf Ağa Yazma Kütüphanesi'nde 3185 yazma bulunmaktadır Bu kütüphane Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi'ne bağlı olarak çalışmaktadır Koyunoğlu koleksiyonunda 3000; Mevlâna Müzesi'nde 2000 kadar yazma eser vardır Meram'daki anıt alanında bulunan Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi'nde:Isparta Halil Hamid Paşa; Adıyaman İl Halk; Gaziantep İl Halk; Isparta - Şarkikaraağaç İlçe Halk; Isparta - Yalvaç İlçe Halk; Isparta-Uluborlu Alaaddin; Karaman İl Halk; Mardin İl Halk kütüphanesi'nden gelen eserlerle birlikte 5104 adet eser vardır

43KAYSERİ RAŞİT EFENDİ YAZMA ESER KÜTÜPHANESİ:


Mehmet Raşit Efendi tarafından Padişah III Selim (1789-1807) döneminde kurulmuştur Kurucu tarafından 925 cilt el yazması 18 cilt de İbrahim Müteferrika basması olmak üzere toplam 943 cilt kitap (1211 hicri) vakfedilmiştir Halen buradaki yazma eser toplamı 2000 cilttir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.