Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
adı, hala, kadının, yok

Kadının Adı Hala Yok!

Eski 07-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kadının Adı Hala Yok!




Kadının adı hala yok!Milenyum çağında da olsak kadına yönelik şiddet tüm acımasızlığıyla devam ediyor Üstelik kadının ekonomik ve öğretim düzeyi ya da yaşadığı ülke de şiddete maruz kalmasına engel olamıyorRuhsal SağlıkGelişen teknoloji, yükselen ekonomik ve refah düzeyine rağmen tüm dünyada kadınlar şiddet kurbanı olmaya devam ediyor! Dünya Sağlık örgütü (WHO) şiddeti; Fiziksel güç veya iktidarın kasıtlı bir tehdit biçiminde bir başkasına uygulanması sonucunda, yaralanma, ölüm ve psikolojik zarara yol açması ya da açma olasılığı bulunması olarak tanımlıyor Kadına yönelik şiddet; coğrafi sınır, ekonomik gelişmişlik ve öğretim düzeyine bakılmaksızın tüm dünyada ve kültürlerde yaygın bir biçimde sürüyor Medical Park Bahçelievler Hastanesinden Psikolog Şebnem Turhan; kadına yönelik şiddetin nedenlerini değerlendirdi:
Şiddetin en yaygın görülen biçimi, erkeğin kadına ve çocuğa karşı uyguladığı aile içi şiddet! Aile içi şiddet; kadının psikolojik (kadının küçük görmek, ona aşağılayıcı adlar takmak gibi kadını küçük düşüren hareket ve sözler), ekonomik (kadının çalışmasına izin verilmemesi, kadının elinden maaşının alınması, ona az para verilmesi ve ona verilen paranın sürekli olarak hesabının sorulması ve kadının ekonomik yönden bağımlı hissetmesini sağlayacak her türlü davranış), cinsel (tecavüz, taciz, evlilik içi tecavüz, ensest vb) ve fiziksel (kadının bedenine yönelik her türden zarar verici davranış) şiddete maruz kalmasıdır
Seviyor ki dövüyor
Şiddetin algılamasında ve tanımlanmasında, her zaman toplumun ve bireylerin kültürel değerleri önemli rol oynuyor örneğin Türkiyede yapılan bir araştırma; evli kadınların eşleri tarafından cinsel birlikteliğe zorlanmalarını, cinsel şiddet olarak nitelendirmediklerini gösteriyor Söz konusu durumun nedeni, Türk toplumunda kadına yüklediği cinsel ve sosyal roller çerçevesinde açıklanabilir Bütün bu değerler ve roller de iletişim yoluyla nesilden nesle aktarılıyor Yani şiddeti anlamlandırmada, iletişim biçimleri temel rol oynuyor
Anneden kızına miras
Şiddetin bir sevgi göstergesi olarak algılamasının temelinde; aile modelinin önemli bir etkisi var İlgi ve sevginin ne olduğu ve nasıl yaşandığının ilk öğrenildiği yer aile; şiddet de, sevgi ve ilginin göstergesi olarak aile içindeki iletişim yoluyla öğreniliyor örneğin; bir ailede baba ve anne arasındaki iletişim, ya da ebeveyn ve çocuk arasındaki iletişim, şiddet üzerine kurulu olabilir Bu tür ailelerde kız çocukları; özdeşim kurdukları annenin etkisiyle, erkeklere boyun eğmenin doğal bir davranış olduğunu özümser ve şiddete uğradıklarında anneleri gibi boyun eğici bir şekilde davranabilir Hem anne babaları arasında gördükleri, hem de kendileri yaşadıkları için, şiddetin istinai bir durum değil, bütün evliliklerde görülen bir durum olduğuna inanıyor ve şiddete boyun eğiyorlar
Baskıcı aile modelinin mahsülü
Aile içi iletişim faktörleri de şiddetin kanıksanmasına neden olabiliyor Duygusal açıdan katı özellikler taşıyan, çocuğu pasifleştiren, aşağılayan, eleştiren, anne ve babanın koyduğu kurallardan çıkamayan, çıktığında şiddetle cezalandıran, çocuğun isteklerini göz ardı eden, kendisi için yapılan iyiliklerin söylenerek anne ve babaya borçlu hissettirilen bir şekilde yetiştirilmiş kız çocukları şiddete karşı koyamayabiliyor
Kendini kurban gören kadınlar
Katı aile koşullarda yetişmiş bir kadının; kendisini hayatta iyilikleri hak etmeyen, hakketmek için de belli koşulları yerine getirmesi gereken, birçok acıyı çekmeye mahkum olan, kendine güveni olmayan biri, bir kurban olarak görmeye başlıyor Kurban rolünü üstlenen kadınlar, şiddetin gerçek sorumlusu olarak kendilerini görüyor ve saldırganın sorumluluğunu üstlerine alıyorlar

Kadının kişilik yapısı da şiddete karşı tavrını belirliyor Mazoşistik, depresif veya bağımlı kişilik yapılarıyla; etrafa ben öyle acılar çekiyorum ki bunu benden başka kimse çekemez mesajı veriyorlar
Birgün vazgeçer umudu
Kadınların bir kısmı kendilerine şiddet uygulayan kişinin bir süre sonra bu davranışında vazgeçeceğine inanıyorlar Bu inanç, onların şiddet uygulayan kişiye olan boyun eğme davranışlarını pekiştiriyor Bazı kadınlar ise yaşadıkları şiddet ve öfkeyi inkar eğilimi taşıyor ve şiddetin kurbanı olmaya devam ediyorlar

Yapılan araştırmalara göre; şiddete maruz kalan kadınların yüzde 91'i hiçbir şekilde bu sorunu çözemiyorlar Geçmiş yaşantılarından gelen her ne yaparsam yapayım sevilmeyeceğim, kabul edilmeyeceğim inancıyla etkin bir çözüm yolu bulamıyorlar

Kadının erkeğe karşı ikincil konuma yerleşmesini öğreten ataerkil yani erkek egemen toplum yapısı; itaat eden, söz dinleyen, korunmaya muhtaç bir kadın ile emir veren, eleştiren, koruyan ve kollayan bir erkek modelini beraberinde getiriyor

Sonuç olarak kadının şiddeti bir sevgi gösterisi olarak görmesi ve sonrasında da kendisini suçlaması; aile içi iletişimden başlayarak, kişinin ruhsal dinamikleri, problem çözme becerileri, sosyal ve kültürel etkenler olmak üzere dört ana çerçevede değerlendirilebilir Saydığımız tüm bu etkenler; kadına yönelik şiddeti, boyun eğmeyi, erkeğin isteğini yerine getirmesi gerektiği inancını destekliyor ve şiddetin sıradanmış gibi algılanmasına zemin hazırlıyor
Sosya statü tutkusu dayağa boyun eğdiriyor
Kadınların kendilerine yönelik şiddete boyun eğmelerinin bir başka nedeni de; sosyoekonomik sebepler! Kadının ekonomik olarak erkeğe bağımlı olması ve ilişkinin getirdiği sosyal ve ekonomik birtakım kazançlardan vazgeçmek istememesi gibi etkenler, şiddeti kabullenmesine neden olabiliyor örneğin, ekonomik durumu çok iyi olan bir adamla birlikte olan ya da evli olan bir kadının hayat standartlarında vazgeçmek istememesi ya da adamın sahip olduğu sosyal statüyü kullanması, onun gördüğü şiddeti kabullenmesine yol açabiliyor örneğin bir doktorun ya da avukatın eşi olduğundan dolayı böbürlenmesi bu tür ilişkinin devamına neden olabiliyor Toplumda dul olarak anılacağını düşünmesi de şiddeti durdurmada engel teşkil edebiliyor
Kızını dövmeyen dizini döver
Toplumlara mahsus atasözleri, masallar, görsel ve yazılı basın yoluyla öğrenilen cinsiyet rolleri de şiddeti meşrulaştıran etkenler arasında sayılabilir Kızını dövmeyen dizini döver, annenin vurduğu yerde gül biter, kocan değil mi hem döver hem sever, kadının sırtından dayağı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin, dayak cennetten çıkmadır gibi şiddeti toplumlarda sıradanlaştırmasını sağlayan atasözlerini çoğaltmak mümkün

Güncel Başlıklar Kayısı kanseri önlüyor Sigara içenlerde bel ağrısı riski artıyor Kimyasallar doğurganlığı azaltabilir Soğuk hasta yapar diye bir kavram yok Plastik tehlike Diyet hafızayı güçlendiriyor Sigara gözlere de zarar veriyor Temiz hava ömrü 5 yıl uzatıyor Aspirin karaciğeri de koruyor 15 yaşından önce anne olmak ölüm riskini artırıyor


En çok okunanlar Sarımsak Mucizedir Çok suyun yararı az Kahve beyni koruyor Folik asit spermlere iyi geliyor Evde yapılan spor da yararlı Tereyağı kalp krizini önlüyor mu? Şekle girmek kadınlar için zor Cildiniz için uygun ürünü nasıl seçersiniz? Demirin de fazlası zarar veriyor 60 yaş üzeri sigara içen erkekleri anevrizma tehdit ediyor


Kaynak: saglicaklakalcom

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.