Öjenizm Nedir?.. |
07-17-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Öjenizm Nedir?..Öjenizm: insan soyunun bilimsel olarak iyileştirilmesi kötüye yorumlanması ırkçılığa varır ırkçılıktan çekinen düşünürler, bugün, hümanist öjenizm tarafını tutmaktadırlar; bunlara göre, insan kendi soyunu hastalıklardan bilinçli uygulamalar yoluyla kendileri veya danışacakları kuruluşlar aracılığıyla da düzelterek iyileştirebilirler "Türün kusursuzlaştırılmasına ilişkin ilk düşler kan sorununu iyice baskıcı bir cinsellik yönetimine evriltirken (iyi evlilikleri belirleme, dilenen doğurganlıkları kışkırtma, çocukların sağlığını ve yaşamını güvence altına alma sanatı) ve yeni ırk düşüncesi, kanın aristokratik özgüllüklerini silip yalnızca cinselliğin denetlenebilir sonuçlarını saklı tutmaya çabalarken, sade, cinselliğe ilişkin çözümlemesini eski hükümdarlık iktidarının aşırı mekanizmalarına ve tümüyle barındırılmış eski kan saygınlıklarına yönlendirir kan sürekli olarak hazza eşlik eder Gerçekte cinsellik çözümseliyle kan simgesi ilkede ayrı iki iktidar düzenine bağlı olsalar da, birbirlerini izlerken üst üste binmiş, birbirlerini karşılıklı etkilemiş ve karşılıklı olarak yankılanmışlardır farklı biçimlerde, kan ve yasa kaygısı iki yy boyunca cinsellik yönetiminin aklını kurcaladı bu iç içe geçmelerden ikisi, biri tarihsel önemi diğeri ise ortaya koyduğu kuramsal sorunla dolayısıyla dikkate değer niteliktedir 19 yy ikinci yarısından itibaren, kan konusunun cinsel tertibatlar aracılığıyla uygulanan siyasi iktidar türünü canlandırmak ya da tarihsel bir varlıkla desteklemek durumunda kaldığı görülmüştür Irkçılık, bu noktada oluşur: bütün bir nüfus, aile, evlilik, eğitim, toplumsal hiyerarşi ve mülkiyet politikasıyla bedenler, davranışlar, sağlık ve gündelik yaşam düzeyindeki bir dizi sürekli müdahale, renklerini ve gerekçelendirilmelerini kanın saflığını koruma ve ırkı zafere ulaştırmanın destansı kaygısından yola çıkarak kazandılar nazizmde, kan düşlemiyle disipline dayanan bir iktidarın son örneklerinin en naif ve öjenik biçimde düzene sokulmasına ve bunun gerektirdiği şekilde sınırsız bir devletleştirme örtüsü altında mikro-iktidarların yayılıp güçlenmesine, üstün bir kanın düşsel heyecanı eşlik ediyordu bu heyecan, hem diğerlerinin sistematik olarak soykırıma uğratılması, hem de kendisinin bütünsel olarak kurban edilme tehlikesine açık olma riskini içeriyordu Ve tarihin ne garip cilvesidir ki, hitler'in cinsellik politikası önemsiz bir uygulama olarak kalırken, kan mitosu, şimdilik insanın anımsayabileceği en büyük katliama dönüştü" ( michel foucault ) Öjenik, ilk kullanımı eflatun'a kadar gitse de, modern anlamıyla ilk olarak Sir Francis galton tarafından ortaya atılmış, sağlıksız ceninleri ayırıp, sağlıklı ceninler yetiştirmenin yollarını arayan, bilimselliği tartışmalı bir toplumsal akım veya toplumsal felsefedir 'Eugenics' galton’un iyi tür anlamında eski Yunanca'dan ürettiği bir kelimedir Nitekim, doğumların devlet tarafından kontrol edilmesi düşüncesini ilk ortaya atan ünlü Yunan filozofu eflatun'dur Galton, evrim teorisinin de etkisiyle, insandaki kalıtımla geçen özellikleri, farklı zihinsel yetenekleri ve kişisel karakteristikleri ölçerek bulmaya girişti Öyle bir varsayımla hareket ediyordu ki, bireysel farklılıkları gösterebildiğinde, dolaylı olarak genetik etkeni de göstermiş olacağını sanıyordu Galton ve çağdaşı Wund'un insan işlevlerinin laboratuvarda ölçülebileceğini ileri süren öncü çabalarıyla, liberal siyaset felsefesinin kurucusu olarak kabul edilen John Locke'un duyumculuğunun bütün bilginin duyumlardan geldiği şeklindeki önermesi birleşince zekayı ölçmeye çalışan psikologlar, daha çok bireyler arasındaki duyusal-motor farklılıklara yöneldiler zeka farklılıklarını görme keskinliğinden, acıya karşı duyarlılığa, hatta avuç içindeki çizgilere kadar birçok etkenle açıklamaya kalkıştılar Bir iddiaya göre sadece Kaliforniya’da zorla kısırlaştırılan insan sayısı 64000 olmuştur 'Zekâ özürlülerin' ezici çoğunluğu da beyaz olmayanlardır Öjenik Uygarlık Çağı : 20 yüzyılın ilk yarısında çok sayıda taraftar toplayan öjeni teorisi, sakat ve hasta insanların ayıklanması ve sağlıklı bireylerin çoğaltılması yoluyla bir insan ırkının "ıslah edilmesi" anlamına geliyordu Öjeni teorisine göre, nasıl sağlıklı hayvanlar birbirleriyle çiftleştirilerek iyi hayvan cinsleri oluşturuluyorsa, bir insan ırkı da ıslah edilebilirdi Öjenik Uygarlık, yeryüzünde kendiliğinden sürmekte olan organik yaşamı doğal seyrinden kopararak, önceden belirlenen ihtiyaçlar doğrultusunda yeniden oluşturma çabası olarak ifade edilebilir Doğal olana antipatiyle yaklaşan Öjenik Uygarlık anlayışı, biyoteknolojinin insana ve tüm diğer canlı organizmalara yoğun olarak uygulanmasını savunmaktadır Öjenik Uygarlık; Avrupa : Öjeniyi almanya'da ilk benimseyen ve yayan kişi ise, ünlü evrimci biyolog Ernst Haeckel oldu Haeckel, darwin'in yakın bir dostu ve destekçisiydi evrim teorisini desteklemek için, farklı canlıların embriyolarının birbirine benzediğini öne süren rekapitülasyon adlı iddiayı ortaya atmıştı Haeckel'in bu iddiayı ortaya atarken çizim sahtekarlıkları yaptığı ise daha sonra anlaşıldı Haeckel 1919 yılında öldü Ama fikirleri Naziler'e miras kaldı adolf hitler iktidara geldikten kısa bir süre sonra, resmi bir öjeni politikası başlattı Alman toplumu içindeki akıl hastaları, sakatlar, doğuştan körler ve kalıtsal hastalıklara sahip olanlar, özel sterilizasyon merkezlerinde toplandılar Bu kişilere, Alman ırkının saflığını ve evrimsel ilerleyişini bozan parazitler olarak bakılıyordu Nitekim bir süre sonra toplumdan soyutlanan bu insanlar, Hitler'den gelen gizli bir talimata dayanılarak öldürülmeye başlandı Benito Mussolini de İtalya'yı emperyalist ve faşist temeller üzerine oturtmak için aynı Darwinist kavramlardan ve iddialardan faydalandı 1935 yılında Etiyopya'yı işgal ederek 1941 yılına kadar 15 bin insanı katlettirdi Etiyopya işgalini, ırkçı görüşleriyle destekleyerek makul göstermekten de geri kalmadı Mussolini'ye göre Etiyopyalılar siyah ırktan oldukları için aşağıydılar ve İtalyanlar gibi üstün bir ırk tarafından yönetilmek onlar için bir şeref olmalıydı 1900'lü yıllarda Fransız hükümeti, psikolog Alfred Binet'e zihinsel özürlü çocukları diğerlerinden ayırma görevi verdi Öjenik Uygarlık; Amerika : Evrimci ırkçı teorisyenlerin başında gelen Henry Fairfield Osborn, İnsan Irklarının Evrimi başlıklı bir makalesinde ortalama bir zencinin zeka yaşı, Homo Sapiens (günümüz insanı) türüne ait on bir yaşındaki bir çoçuğun zekasına ancak ulaşabilir diye yazıyordu Yakın zamanlarda 'eugenics'in ABD’de de uygulanmıştır 1907’de İndiana eyaletinde kabul edilen bir kanunla zekâ özürlü, sağır ya da körler zorla kısırlaştırılmaya başlanıyor Benzer bir yasayı 1909’da Washington ve Kalifornia eyaletleri kabul ediyor 1927’de Virginya eyaletinde zekâ özürlüler kısırlaştırılmışlardır Yasa, Amerika’nın pek çok eyaletinde 1960’Lara kadar yürürlükte kalmıştır Kaynakça : Alaeddin Şenel, Irk ve Irkçılık Düşüncesi (The Idea of Race and Racism), Ankara:bilim ve sanat Yayınları, 1993, p 85-90 |
|