Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Kültür-Sanat

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
efsaneler, efsanesi, ferhat, ile, şirin

Ferhat İle Şirin Efsanesi (Efsaneler)

Eski 07-16-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ferhat İle Şirin Efsanesi (Efsaneler)



Ferhat, nakkaşlık yapan, Şirin’e sevdalı yiğit bir delikanlıdır Saraylar süsler, fırçasından dökülen zarafetin Şirin’e olan duygularının ifadesi olduğu söylenir

Amasya Sultanı Mehmene Banu’ya, kız kardeşi Şirin için, dünürcü gönderir Ferhat Sultan; Şirin’i vermek istemediği için olmayacak bir iş ister delikanlıdan “ Şehir’e suyu getir, Şirin’i vereyim” der, demesine de su, Şahinkayası denen uzak mı uzak bir yerdedir

Ferhat’ın gönlündeki Şirin aşkı bu zorluğu dinler mi? Alır külüngü eline, vurur kayaların böğrüne böğrüne Kayalar yarılır, yol verir suya Zaman geçtikçe açılan kayalardan gelen suyun sesi işitilir sanki şehirde

Mehmene Banu, bakar ki kız kardeşi elden gidecek, sinsice planlar kurarak bir cadı buldurur, yollar Ferhat’a Su kanallarını takip edip, külüngün sesini dinleyerek Ferhat’a ulaşır Ferhat’ın dağları delen külüngünün sesi cadıyı korkutur korkutmasına da, acı acı güler sonra da “Ne vurursan kayalara böyle hırsla, Şirin’in öldü Bak sana helvasını getirdim” der Ferhat bu sözlerle beyninden vurulmuşa döner “Şirin yoksa dünyada yaşamak bana haramdır” der Elindeki külüngü fırlatır havaya, külüng gelir başının üzerine bütün ağırlığıyla oturur Ferhat’ın başı döner, dünyası yıkılmıştır zaten “ŞİRİN !” seslenişleri yankılanır kayalarda

Ferhat’ın öldüğünü duyan Şirin, koşar kayalıklara bakar ki Ferhat cansız yatıyor Atar kendini kayalıklardan aşağıya Cansız vücudu uzanır Ferhat’ın yanına

Su gelmiştir, akar bütün coşkusuyla, ama iki seven genç yoktur artık bu dünyada İkisini de gömerler yan yana Her mevsim iki mezarda da birer gül bitermiş, sevenlerin anısına, ama iki mezar arasında bir de kara çalı çıkarmış iki sevgiliyi, iki gülü ayırmak için

Doğuda Ferhat dağı, batıda Kırklar dağı; ikisinin arasından Yeşilırmak, yeşil yeşil süzülür, gider Yamaçlarda Amasya’nın birbirinden güzel evleri

Buradaki dağa adını veren Ferhat, hepinizin bildiği “Ferhat – Şirin” hikayesinin kahramanıdır Ferhat’ın da bir yüreği vardır Bu yürek alev alev Şirin için yanmaktadır Amasya beyinin güzel kızı Şirin, onun yüreğini ateşlemiş, bu ateş bir yangın olmuş Gel gör ki beyin bir şartı var, kimseler yerine getiremez Bey demiş bir kere:

- Dağın ötesindeki suyu şehre akıtacak yiğite vereceğim kızım Şirin‘i…

Tek başına koca bir dağ yarılır mı? Yarılır Ferhat gibi aşık olan yarar bu dağı Bu aşk dağı da yarar, göğü de yere indirir Almış balyozu eline Ferhat, çıkmış Şahinkaya’ya Vurdukça ferahlamış, taşlar bileklerinde erimiş Kocaman kayalar küçülmüş, Yeşilırmak akmış, Kaynar Havuz akmış Amasya’ya Ferhat’ın alın teri gibi akmış sular şehre Böylece iş bitmiş, Şirin’ine kavuşmuş mu? Hayır Kötülükler onu da bulmuş Şirin’in öldüğü haberini vermişler, suların şehre doğru çağıldadığı gün Bağrındaki yangının bu sular söndüremez Atmış havaya elindeki kırk okkalık demir külüngü, düşürmüş başı üzerine Hemen orada can vermiş Ferhat’cık Bu acıklı olay unutulur mu hiç? Amasyalılar bu dağa Ferhat demiş, onun dağ gibi derdiyle dertlenmişler yıllarca

Bir de efsane anlatırlar bu sular üstüne Amasya’nın Güllübağlarına akan ırmağın kaynağına azılı bir ejder oturmuş, suyu kesmiş bir zamanlar Bağlar kurumuş, şehir susuzluktan kırılmağa başlamış Amasyalılar, bakmışlar olacak gibi değil, ejderle de başa çıkmak her babayiğidin işi değil, düşünüp taşınmışlar, bir çare bulmuşlar Ejderi çatlatıp öldürmek

Ertesi gün semizce bir katıra, iki çuval tuz yüklemişler, sürmüşler ejdere Azılı ejder, bir nefeste katırı, sırtındaki çuvallarla birlikte yutuvermiş Birkaç saat sonra tuzun verdiği hararetle başlamış ırmağın suyunu çekmeğe Çektikçe şişmiş, dağ gibi olmuş Az sonra da çatlayıp ölmüş Amasya da bu felaketten böylece kurtulmuş

Amasya adına gelince, Milattan önce Birinci Yüzyılda Amasya’da doğan tanınmış tarih- coğrafya bilgini Stırabon’a göre, şehri ilk kuranlar Amazonlar’dır Amazon kraliçesi Amasis, Karadeniz kıyılarından aşağı inmiş, Amasya’nın bulunduğu yeri beğenerek bir şehir kurmuş, adına ” Amasis şehri” demek olan “Amaseia” demişler Bir söylentiye göre de, bir zamanlar buradaki dağlarda elmas madeni işletilirmiş, bundan dolayı şehre “Elmasiye” denmiş, bu ad zamanla Amasya olmuş Şehrin adının Amasya’yı fetheden Danişmend Ahmed Gazi’nin karısı “Ümmü Asiye” den geldiğini, Ümmü Asiye’nin Amasya’da oturduğunu söyleyenler var Fakat, Amasya, Danişmend Gazi’nin burayı fethinden önce de “Amasea” adıyla tanınan, bilinen bir şehirdir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.