İnsan Denen Meçhul-35 (Beyincik, Omurilik Ve Çevre Sinirler) |
07-16-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İnsan Denen Meçhul-35 (Beyincik, Omurilik Ve Çevre Sinirler)Merkezî sinir sisteminin beyinden sonra gelen ikinci önemli bölgesi beyinciktir (cerebellum) Ağırlığı 140 gram, en büyük çapı 10 cm, korteksinin kalınlığı da 1 mm olan beyinciğin üst yüzeyi çok kıvrımlıdır ve geniş bir sahaya tekabül eder Bütün beyin yüzeyi alanının % 75'i sahip olduğu kıvrımlardan dolayı beyinciğe aittir Beyinciğin korteksinde bulunan hücre tiplerinden birisi Purkinje hücreleridir, bunların sayısı 15 milyon kadardır Uzantılarının dışında, hücrenin gövde kısmının genişliği 35 µm uzunluğu da 60 µm'dur Bu hücrelerin sadece biri bile korteksteki diğer bir hücre grubu olan granüler hücrelerle 200000 sinaptik bağlantı yapar Granüler hücrelerin sayısı 10 milyardır Bir granüler nöron hücresi, purkinje hücreleriyle 100-500 arasında bağlantı yapar Bu iki hücre grubunun birbirine nispeti 1/1000'dir, yani bir Purkinje hücresine 1000 kadar granüler hücre düşer Vücudunun denge merkezi beyinciktedir Ayrıca kasların gerginliğinin ve kas hareketlerinin kontrolü de bu merkezdeki ilgili birimlerden yürütülür Ustalık gerektiren hızlı ve karmaşık hareketler, yürüme, yazma, dikiş gibi filler buradan idare edilir Buraya beyinden ve çevreden bilgi gelir, beyinden verilen hareket komutunun ne derece yapıldığı hakkında bilgi edinilir Diğer bir tabirle buradan doğrudan bir hareket üretilmez, sadece hareketin düzenli ve uygun biçimde yapılması kontrol edilir Beyincikte dört küçük merkez bulunur Bunlar; 2 cm büyüklüğünde nucleus dentatus, 1,5 cm büyüklüğünde nucleus emboliformis, 1 cm büyüklüğünde nucleus fastigii ve 0,5 cm büyüklüğünde nucleus globossus'dur Bu küçücük merkezlerdeki nöronların herhangi bir kısmında bozulma veya yaralanma olduğunda, o bölgenin hitap ettiği kısımların hareketinde bozulmalar görülür Bazı sinir sistemi hastalıklarında kişinin burnunun ucunu gösterememesi, hareketlerde titreme olması ve denge bozuklukları gibi belirtiler bu merkezlerdeki bozulmalardan kaynaklanır Beyincikten sonra gelen omurilik soğanı (medulla oblongata) ve omurilik de (medulla spinalis) merkezî sinir sistemine dâhildir Beyinden çıkan 12 çift sinir, baştaki duyu organlarına, dil ve yüz kasları gibi bölgelere dağılır 45 cm uzunluğunda, 1 cm çapındaki omurilikten çıkan 31 çift sinir ise, çevredeki organlara dağılır Boyun bölgesinden 8, göğüsten 12, belden 5, sağrı bölgesinden 5 ve kuyruk sokumundan da 1 çift sinir çıkar Bu sinirlerin içinde hem duyu hem de hareket nöronları bulunur Omurilik, refleks hareketlerinin merkezidir Çevreden gelen herhangi bir acil durum uyartısı duyu sinirleriyle alınır; bu uyartı, beyne gidip uzun bir muhakeme sürecinden geçtikten sonra cevap üretileceği ve bunun da vakit kaybına sebep olacağı için, hemen kısa yoldan omurilikte değerlendirilip hareket siniriyle acil cevap üretilir Bütün refleks hareketler, bu şekilde omurilik üzerinden meydana getirilen hayatî faaliyetlerdir Şayet sıcak sobaya temastan dolayı elimizi âni olarak çekebiliyorsak, bu omuriliğin kısa yoldan refleks üretmesi sebebiyledir Acı uyartısı beyne kadar gidip muhakeme ile cevap üretilme gibi uzun bir süre geçseydi, derimiz tamamen yanardı Sinir sisteminin işleyişini en ince teferruatına kadar bilen ve ona göre Yaratan Allah (celle celâlühü), böylece bizi birçok âni gelişen durumdan fıtrî bir korunma mekanizmasıyla muhafaza etmiştir Bilhassa şoförlük gibi her ân farklı bir duruma karşı reaksiyon verilmesini gerektiren durumlarda, bu refleks üretimi çok önemlidir En uzun sinir hücresi beyinden doğrudan vücut çevresine uzanan nöronlardır; bunların uzunluğu 2 m kadar olabilir Omurilikten çıkan hareket siniri ayak başparmağına kadar uzanan siyatik sinirinin içinde bulunur ve 1 m'den fazla uzunluğa sahiptir Sinir hücresinin ana gövdesi yaralandığı zaman regenerasyon kabiliyeti olmadığından ölür Fakat akson ve dendrit adı verilen uzun ve kısa uzantılarında yaralanma olduğunda, bu kısımlar tamir edilebilir Çevre sinir sistemine (periferal) ait bir akson koptuğu takdirde, günde 1 mm'lik bir hızla büyüyerek tamir edilebilir Kopan kol ve bacaklar dikildiğinde bunların içindeki sinirler bu hızla büyüyerek birkaç ayda veya bir senede yenilenebilir Sinirlerdeki iletim hızı farklı farklıdır Siyatik sinirindeki bir uyartı saniyede 80-120 metre hızla iletilirken, en yavaş iletilen uyartılar bile saniyede 1 m'den fazladır (saatte 3,6 km) En hızlı sinir iletiminin ise, saniyede 120 m veya saatte 432 km hızla yapıldığı ölçülmüştür Ağrı lifleri içindeki sinirlerdeki iletim nispeten daha yavaştır Derideki ağrı sinirlerinde -en hızlı olarak- saniyede 5-30, iç organlardaki ağrı sinirlerinde ise saniyede 0,5-2 metrelik bir hızla iletim yapılır Çapı daha kalın olan sinirlerdeki iletim ince olanlara nazaran daha hızlıdır Meselâ; omurilikten çıkan ve iskelet kaslarına giden 15 µm çapındaki sinirlerde iletim hızı saniyede 70-120 metre iken, deriden sıcaklık ve ağrı duyusu getiren 3 µm kalınlığındaki sinirlerdeki iletim hızı saniyede 3-15 metre arasında değişir Sempatik sistemin arka ganglionlarına gelen ağrı liflerine ait sinir liflerinin kalınlığı 1 µm kadar ince olup, bunlardaki iletim hızı saniyede yarım ile iki metreye kadar düşer Sinir hücre gövdesinden çıkan ince (dendrit) ve kalın (akson) uzantıların boyuna ve sayısına göre tek kutuplu, iki kutuplu ve çok kutuplu şeklinde sınıflandırılabilen nöronların bazısı (meselâ Purkinje hücreleri) 2000'den fazla dendrit taşıyabilir Bir hücrenin sadece gövdesinin yüzey alanı 250 µm2 kadar gelirken, dendritleriyle beraber bu alan 27000 µm2'ye çıkar Her bir dendrit etrafındaki diğer hücrelerin uzantılarıyla 100'den fazla sinaps (bağlantı) yapar Bu durumda bir hücre 200000'den fazla sinaps yapabilir demektir Omurilikteki bir hareket nöronuna, yaklaşık 10000 kadar sinapsla bağlantı yapılmaktadır Bağlantı noktalarındaki sinaps aralığı ortalama 20 nm, en fazla da 150 nm genişliktedir Bağlantı noktalarında iki hücre zarının birbirine temas yüzeyi en fazla 1 µm2 kadar olabilir Sinir uyartısının iletildiği uzun ve kalın uzantı olan aksonun zarı, istirahat hâlindeyken -70 mV'luk bir potansiyele sahipken, uyartı iletirken sodyum iyonlarının zardan içeri taşınmasıyla +30mV ile +40 mV arasında elektrik potansiyeline sahip olur Aksiyon potansiyelinin süresi 1-2 milisaniyedir Sinir lifinin üzerinden geçen dalganın frekansı 50-500 Hz arasında değişirken, sadece işitme sinirine özel bir konum tahsis edilerek 1000 Hz'lik frekansa kadar iletim yapabilmesi temin edilmiştir Dendritlerden aksona doğru ilerleyen elektrik akımıyla kodlanmış bilginin diğer komşu hücreye geçebilmesi için sinaps bölgesine nörotransmitter denen özel kimyevî maddelerin salınması gerekir İnsan vücudunun çeşitli bölgelerinde 40'tan fazla sinir iletimini temin eden bu nevî iletim nakledici madde salınmaktadır Bir gruplama yapılırsa bunların % 50'si neuropeptidler, % 40'ı aminoasitler, % 10'u asetilkolin ve % 0,5'i de monoaminler grubuna girer Bu maddelerin salınması için sinir hücresinin iletimi getirdiği dokuya girdiği noktada (mesela kas dokusuna) genişlemiş bir uç plâğı meydana getirilir ve burada transmitter maddeyi salgılayan 100 kadar kesecik bulunur Meselâ sadece bir kesecik içinde yaklaşık 10000 asetilkolin molekülü sentezlenir Bu maddenin salgılanarak hücre zarının depolarize olma (elektrik yükünün değişmesi) süresi 0,5 milisaniyedir Bu keseciklerin amin üretenlerin büyüklüğü 40-60 nm, peptid üretenlerin boyu ise 60-150 nm kadardır Metabolik olarak aktif bir sinir hücresinde her saniyede 15000 kadar protein molekülü üretilir Sinir hücresinin faaliyeti neticesinde içinde biriken artık maddeleri atmak ve ihtiyacı olan maddeleri almak için yapılan taşımanın hızı da farklı bileşiklerde değişir Hücre gövdesinden aksona doğru yapılan taşınmada çok yavaş taşınan bileşikler günde 0,2-1 mm, yavaş taşınanlar günde 2-8 mm, çabuk taşınanlar günde 50 mm, çok çabuk taşınanlar ise, günde 200-400 mm hızla nakledilir Aksi yönde, aksondan hücre gövdesine doğru yapılan taşımanın hızı ise, bütün maddeler için günde 200-300 mm arasındadır Myelinli aksonların üzerini saran kılıfın meydana getirdiği boğumlar arasındaki mesafe (internodium) 0,08-1 mm arasında değişir Yaratılmışlar içinde en kompleks yapıya sahip insan beynini teşkil eden sinir hücreleri arasındaki bu organizasyon ve akılları durduracak hassasiyetteki sistemlerin teşkil ettiği muazzam yapıların mükemmel işleyişi insanı hayrette bırakır Hafıza, hareket ve duyu faaliyetlerinin koordinasyonu neticesinde gelişen idrâk kabiliyetini, hangi maddî sebepler, akılsız atomlar veya tabiat kavramı ile izah edebiliriz? Bu satırları okumak veya derginin sayfasını çevirmek istediğinizde kaç milyon molekülün seferber edilip, elektrik akımı üretildiğini, saniyenin binde biri gibi kısa zamanlarda hangi hâdiselerin arka arkaya aksamadan cereyan ettiğini hiç düşündünüz mü? Gözle zor görülen sinir telleri içinde cereyan eden müthiş kimyevî hâdiselerin tesadüfen ortaya çıkıp, insanın akıl ve zihin faaliyetlerini meydana getirdiği ve bunun da medeniyetler inşa etmede kullanıldığı söylenebilir mi? Balık beyninden, tesadüfen gelişen kurbağa ve sürüngen beyinlerinin kuş ve memeli beyinlerine dönüştüğünü ve sonunda insan beyninin de tamamen tesadüfî süreçlerle rastgele oluştuğunu hangi akıl kabul edebilir? Böyle düşünülürse, insanlığın inşa ettiği medeniyetler, tesadüflere verilmiş olmaz mı? Müspet bilim ise, bu derece bir tesadüfü reddeder Aklı başında her ilim adamı, sadece bir beyin hücresindeki organizasyonu, âhengi ve sistemi gördüğünde, bu mükemmel işleyişin gerisindeki Kudret Eli'ni fark edecek ve O'nun sanatını tefekküre dalacaktır ProfDr Arif SARSILMAZ |
|