Uçuğu Korkutmak!

Herpes virüsünü bilirsiniz, halk arasında bilinen adıyla uçuk virüsü… özellikle de kadınlarda dudaklarda çıkanı bayağı bi can sıkıcıdır… küçüklüğümden beri muzdaribim bu dertten… ateşlenirim dudağım uçuklar, grip olurum dudağım uçuklar, sinirlenirim dudağım uçuklar korkarım dudağım uçuklar vs vs vs… rahmetli anneannem de küçüklüğümden beri hep bu dertten sızlandığımda, ‘‘korkutacaksın kızım, korkut hemen anında geçer’’ derdi… Nasıl korkutacam diye sorduğumda da, taaa ben küçükken şöyle açıklamıştı: ‘‘uçuğun çıkmaya başladığını hissettiğinde, orası yanmaya karıncalanmaya başladığında bi tahta kaşığın sapını ocakta ısıt, uçuk çıkan yere bastır… anında korkar geri kaçar…’’ Bu benim beynimin bi köşesinde hep kaldı… ne zaman dudağım uçuklasa, eczaneden aldığım kremleri sürerken hep aklıma gelirdi… dün sabah işe gitmek üzere hazırlanırken üst dudağımın sol köşesi sızlamaya başladı… hemen ayna karşına geçtim aha bi baktım şişmeye de başlamış… Pazar sabahı eczaneler kapalı evde antibiotikli krem de kalmamış, aklıma anneannemin önerisi geldi yine… bi kez denemekten ne çıkar ki dedim ve mutfağa koştum, tahta kaşığın sapını iice ısıttım ve yapıştırdım dudağıma… ne yalan söliiim, bayağı bi canım yandı… ama yine de günlerce uçuklu dudakla gezmektense 1-2 dakika acıya katlanayım dedim… neyse 2 dakika kadar tuttum sonra tekrar ayna karşısına geçip makyajımı tamamladım, dudağımdaki o sıcaklığın verdiği sızı geçtiğinde, bi de ne göreyim dudağımda ne uçuk kalmış ne bişi… kendi kendime yok bu aldatıcı çok yandı ya şimdi hissetmiyorum dedim… ama yok, bi saat sonra baktım, öğlen baktım, akşam baktım yok, uçuk gerçekten de korkmuş kaçmış…
Bunu mutlaka sizlerle paylaşmalıyım diye şimdi kaleme aldım… arkadaşlar 2011 yılında olsak da, her derdin bi çaresi var desek de, kocakarı ilaçlarına rivayetlerine gülüp geçsek de, ben gördüm ki bunun aslı varmış… dünden beri kendi kendime kızıp duruyorum, bunca yıl o sıkıntıyı o acıyı, sonrasındaki o çirkin görüntüyü neden çektim, neden eczanelere tonlarca para verdim diye… halbuki çaresi bu kadar basitmiş işte, tahta kaşığın sapını ısıt uçuklayan yere bastır…
Canım anneannem nur içinde yat… seni bunca yıl dinlemediğim için de beni affet…


Aynı dertten muzdarip olanlar varsa, belki yardımcı olur bu yazdıklarım… bizzat denendi, onaylandı