Zero Limit - Joe Vitale.. |
07-15-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Zero Limit - Joe Vitale..Yazar Joe Vitale Çevirmen Zeynep Esin Hayatınızdaki Bütün Sınırları Kaldırın İlk Defa Okuyacağınız Ho'oponopono Yöntemiyle Hayatınızda 0 Değişim Yaratacaksınız "Vay Canına! Bu, Vitale'nin Yazdığı En İyi Ve En Önemli Kitap!" Cindy Cashman Çok mu yorgunsunuz ve streslisiniz? Elinizden gelenin en iyisini yapıyorsunuz fakat kişisel tatmin ya da profesyonel başarıyı bulmak korkunç derecede zor mu geliyor? Eğer çok çalışıyor ve karşılığını alamıyorsanız, belki de problem kendi içinizdeki bir şeydir? Belki de dışarıdan değil de içinizden gelen sınırlandırmalar sizi çoğu şeyden alıkoyuyordur Zero Limit size bu içsel kaynaklı sınırlandırmaları ortadan kaldırmanın ve bunun yerine hayatınıza hayal ettiğinizden çok daha fazla başarı katmanın kanıtlanmış yöntemlerini sunmaktadır Joe Vitale'in kendi yaşantısını ele aldığımızda, o bir zamanlar sokakta yaşayan biriydi Şimdi ise çok sayıda bestseller kitabın yazarı olan, internet ve pazarlama konusunda uzman olmuş bir milyonerdir Peki bütün bu başarıyı getiren şey ne olmuştur? Bu, çok çalışıldığı için mi, yoksa Tanrı'nın bir lütfu olarak mı meydana gelmiştir Yoksa her ikisi de mi? Yanıt sizi şaşırtabilir Antik Hawai H'oponopono yöntemini bulana kadar çok sınırlı bir başarı elde edebilmiştir H'oponopono bizim yolumuza çıkan zihinsel engelleri ortadan kaldıran bir kişisel gelişim yöntemidir Bu yöntem sayesinde zihnimizi engellerden özgür kılarız ve yaşamdan istediklerimizi elde etmek için yeni ve beklenmedik yollar buluruz O, hem özel yaşantıda hem de iş hayatında yalnızca işe yaramakla kalmaz, aynı zamanda mucizeler yaratır Vitale bu deneyimini tüm dünya ile paylaşmak için bu kitabı kaleme almıştır Tanıtım Yazısı'ndan -------------------- Dünyanın En Alışılmadık Terapisti Joe Vitale ve Dr Ihaleakala Hew Len Onur Sargın 09 Ekim 2008 Hayatındaki herhangi bir şeyi değiştirmek istediğinde bakacağın tek bir yer var: kendi için 2 yıl önce, Hawaii’de, bir koğuş dolusu akıl hastası suçluyu onları hiç görmeden tedavi eden bir terapist olduğunu duymuştum Terapist, hastaların dosyalarını incelemiş ve sonrasında kendisinin bu kişilerin hastalıklarını nasıl yarattığını görmek için kendi içine bakmış Kendisi geliştikçe, hastalar da gelişme göstermiş Bu hikayeyi ilk duyduğumda bunun bir şehir efsanesi olduğunu düşünmüştüm Biri, kendini iyileştirerek başkalarını nasıl iyileştirebilirdi ki? Bu kişi bilge bir kişi olsa bile akıl hastası suçluları nasıl iyileştirebilirdi? Anlamamıştım Mantıksızdı Ve hikâyeyi unutup gittim Ta ki hikayeyi bir yol sonra yeniden duyana kadar Terapistin ho’oponopono adında bir Hawaii iyileştirme yöntemi kullandığını duydum Daha önce bu yöntemi duymamıştım Hikayeyi yeniden unutup gitmek istemiyordum Anlatılanlar tümüyle doğruysa, hakkında daha fazla şey öğrenmeliydim Şu ana kadar “sorumluluk” kelimesinin anlamını, yaptıklarımdan ve düşündüklerimden sorumlu olduğum şeklinde anlardım Daha ötesinden değil Ve çoğu insanın da böyle düşündüğünü sanıyorum Biz yaptıklarımızdan sorumluyuz, başkalarının yaptıklarından değil Birçok akıl hastasını iyileştiren Hawaiili terapist bana sorumluluğun ne demek olduğu konusunda yeni bir bakış açısı kazandırdı Adı Dr Ihaleakala Hew Len İlk telefon görüşmemiz yaklaşık bir saat sürdü Ona hikayenin tamamını bana anlatıp anlatamayacağını sordum Hawaii Eyalet Hastanesi’nde dört sene boyunca çalıştığını söyledi Akıl hastası suçluların bulunduğu koğuş oldukça tehlikeliymiş Terapistler bir ay içinde istifa ediyorlarmış Hastane personeli sıkça hastalık izni alıyormuş ya da istifa ediyormuş Hastalar tarafından saldırıya uğrama korkusundan dolayı, koğuşta sırtlarını duvara çevirerek yürüyorlarmış Kısacası burası yaşamak, çalışmak ya da ziyaret etmek için hoş bir yer değilmiş Dr Len bana hastaları hiç görmediğini anlattı Ofisinde oturup hastaların dosyalarını incelemiş Hastaların dosyalarına bakarken kendi üzerinde çalışmış Ve kendi üzerinde çalıştıkça hastalar iyileşmeye başlamış “Birkaç ay sonra, daha önceden ellerli kelepçeli dolaşan hastalara serbestçe dolaşmaları için izin verilmeye başlandı,” dedi bana “Ağır ilaç tedavilerine maruz kalan hastalar ilaç tedavilerini bıraktılar Serbest bırakılmaları konusunda hiç ihtimal olmayanlar serbest kaldı” Şaşkınlık içindeydim “Sadece bu kadar değil,” diye devam etti “Ve personel işe gelmekten hoşlanmaya başladı İşe gelmeme ve sıkça olan işten ayrılmalar bitti Personel ihtiyaçtan daha fazla sayıda olmaya başladı, çünkü hastalar serbest bırakılıyordu Personelin yapacak bir işi kalmamıştı Bugün, bu koğuş kapalı” Ve işte en önemli soru: “Bu insanların değişimine sebep olacak ne yaptın?” “Onları yaratan kendi parçamı iyileştirdim sadece,” dedi Anlamadım Dr Len hayatından sorumlu olmanın, hayatındaki her şeyden sorumlu olmak olduğunu söyledi –aslında basit, çünkü her şey senin hayatında oluyor Tam manasıyla, tüm dünya senin yaratımın Hmmm Kolay sindirilebilir bir şey değil Söylediklerinden ve yaptıklarından sorumlu olmakla, hayatındaki tüm insanların söylediklerinden ve yaptıklarından sorumlu olmak farklıdır Gerçek şu ki eğer hayatının sorumluluğunu alıyorsan hayatında gördüğün, işittiğin, tattığın, dokunduğun ya da herhangi bir şekilde deneyimlediğin her şey senin sorumluluğun altındadır Çünkü hepsi senin hayatında olmaktadır Terör eylemleri, ülke yöneticileri, ülkenin mali durumu ve hoşuna gitmeyen diğer şeyler, hepsi şifalanmak üzere sana geliyor Onlar aslında yoklar Onlar sadece iç dünyanın birer yansıması Sorun onlarda değil, sende Onları değiştirmek istiyorsan, kendini değiştirmelisin Bunu kabul etmeyi ve hayata geçirmeyi bir kenara bırak, kavramak bile kolay değil; biliyorum Suçlamak sorumluluk almaktan kolaydır Fakat Dr Len’le konuştukça onun kendisini nasıl iyileştirdiğini ve ho’opnopono yönteminin kendini sevmek anlamına geldiğini kavramaya başladım Hayatının gelişmesini istiyorsan, onu iyileştirmelisin Eğer birini iyileştirmek istiyorsan -akıl hastası bir suçlu bile olabilir bu- bunu ancak kendini iyileştirerek yapabilirsin Dr Len’e kendisini nasıl iyileştirdiğini sordum Hastaların dosyalarına bakarken ne yapmıştı? “Sadece, tekrar ve tekrar ‘özür dilerim’ ve ‘seni seviyorum’ dedim,” dedi Bu kadar mı? Bu kadar Sonuç olarak, kendini sevmek kendini geliştirmenin en önemli yoludur ve kendini geliştirdikçe dünyan gelişir Bu konu hakkında bir örnek vermeme izin verin: Bir gün biri bana beni üzen bir e-posta gönderdi Eskiden olsa, bu konu üzerindeki çalışmamı, zayıf duygusal noktalarımı araştırarak ya da hoş olmayan bu e-postayı gönderen kişinin bunu neden yapmış olabileceğini bulmaya çalışarak yapardım Bu sefer, Dr Len’in yöntemini kullanmaya karar verdim İçimden “Özür dilerim” ve “Seni seviyorum,” dedim Bu dediklerimi özellikle bir kişiye yönelik söylemedim Sadece, dış koşulları yaratan içimdeki parçamı iyileştirmesi için, sevginin ruhunu yardıma çağırdım Bir saat sonra aynı kişiden bir e-posta daha aldım Önceki e-posta için özür diliyordu Bu özür için herhangi özel bir eylemde bulunmamıştım Ona herhangi bir şey yazmamıştım “Seni seviyorum” diyerek içimdeki, o kişiyi yaratan parçamı iyileştirmiştim Daha sonra Dr Len tarafından düzenlenen bir ho’oponopono workshopuna katıldım 70 yaşında, saygıdeğer yaşlıca bir şaman Ve bir münzevi gibi Çekim Yasası Sırrı adlı kitabımla ilgili güzel şeyler söyledi Kendimi geliştirirsem, kitaplarımın titreşiminin artacağını ve okuyucuların bunu hissedeceklerini söyledi Kısacası, kendimi geliştirirsem okuyucularım da gelişecekti “Şu anda piyasada, dış dünyada olan kitaplar hakkında ne dersin?” diye sordum “Onlar orada değiller,”dedi Bilgeliği aklımı karıştırmıştı “Onlar hala içinde” Dış dünya diye bir şey yok Bu gelişkin tekniği hak ettiği derinlikte anlatabilmek için bir kitap yazmak gerekir ama kısaca şunu söyleyebiliriz Hayatındaki herhangi bir şeyi değiştirmek istediğinde bakacağın tek bir yer var: kendi için “İçine baktığında, bunu sevgiyle yap” / Joe Vitale |
|