Sihirli Giysi Ayakkabı |
02-15-2007 | #1 |
Ergenekon
|
Sihirli Giysi AyakkabıSihirli bir giysi: Ayakkabı İlk ayakkabıyı kimin ne zaman giydiği bilinmiyor; ama ilk ayakkabının, ilk insanlarla başladığı varsayılabilir Mağara devri insanları, dünyanın taşına toprağına karşı ayaklarını korumak için ağaç kabuklarından, yapraklardan ve giderek hayvan derilerinden ilkel ayakkabılar yapmış olmalılar İlk çağlardan bu yana vazgeçilmez bir giysi olan ayakkabı, aynı zamanda bir statü göstergesi de olmuştur Araştırmalara göre bilinen ilk el yapımı ayakkabı türü, sandaletlerdir Ayakkabıya ilişkin en eski bulgu ise MÖ 8000 yıllarında yaşayan Amerika yerlilerine aittir Ayakkabı konusunda en yaratıcı toplum olarak Mısırlılar kabul edilmektedir Mısırlılar, MÖ 3500’lerde ıslatılmış kumda ayaklarının kalıplarını çıkarıyor, bu kalıplarda şekillendirdikleri ham deriden tabana ipler bağlayarak sandaletler yapıyorlardı Çok geçmeden bu sandaletler, bir statü göstergesi olmaya başladı Kadınlar mücevherlerle süsledikleri ayaklarını sergiliyor, erkekler ise deri kayışlara ender bulunan değerli taşlar taktırıyorlardı Roma imparatorlarının giydiği sandaletler ise altından yapılıyordu MÖ 3500 yıllarında da ayakkabı, günümüzde olduğu gibi sihirli bir giysiydi İspanyollar, Perulular, Japonlar, Hintliler, Yunanlılar, kısacası hemen hemen bütün dünya insanları bu sihirli giysinin etkisindeydiler Topuklu ayakkabının keşfi Araştırmalara göre, yüksek topuklu ayakkabıların şıklık amacıyla kullanıldığı tarih 1533 ve bu topuklu ayakkabının yaratıcısı da Leonardo da Vinci’dir Floransa’nın ünlü ailelerinden olan Medicis’lerin kızı Cetherine de Medicis bir dük ile evlenecektir Cetherine, ufak tefek bir kızdır fakat tören oldukça görkemli olacaktır Aile bir çözüm bulmak için birçok kişiye başvurur Cetherine törenin görkemi altında kalmamalıdır Rivayete göre çareyi Leonardo da Vinci bulur Bu topuklu bir ayakkabıdır ve Cetherine’nin görünüşünden etkilenen kadınlar hemen taklit etmeye başlarlar Zaman içinde topuklu ayakkabı da bir statü göstergesi olur Çünkü işçi sınıfı, kullanışsız ve pahalı olarak nitelediği bu ayakkabıyı alacak güçte değildir Topuklu ayakkabıyla ilgili birçok belge olsa da, tarihi o kadar net değil Örneğin, Mısırlı kasaplar yerdeki kandan ayaklarını korumak için, Moğol atlıları da üzengilerini daha iyi kavrayabilmek gibi fonksiyonel nedenlerle eklemişler ayakkabılarına topukları 18 yüzyılda ayakkabı modasını Paris belirliyordu Kadınlar ayakkabılarını Paris’ten getirtiyorlardı ve zarif, topuklu ayakkabılar en çok tercih edilen ayakkabı çeşidiydi 18 yüzyılın sonlarına doğru Amerika’da açılan ayakkabı fabrikası ayakkabı modasını belirleyen Paris’in önüne geçti (İsviçreli Shonewerd ilk ayakkabı fabrikasını kurdu1859’da ilk kösele dikiş makinası Amerika’da kullanıma geçti1870’te G Mac Kay buna bir deveboynu ekleyerek gelişmeyi yürüttü1878’de İngiliz Y Keats, çift iplikli – masuralı dikiş makinasını yaptı1900’lerden başlayarak makina ile seri üretime geçildi) 20 yüzyıla gelindiğinde ise herkesin favorisi sağlam ve rahat ayakkabı modelleri revaçtaydı Bütün dünyada özgürleşmeye başlayan kadınlar, topuklu ayakkabı yerine günlük hayatın akışına uygun ayakkabı modelleri giyiyordu Ta ki 1951 yılına kadar… Fransa ayakkabı modasında tekrar atağa geçerek topuklu ayakkabıyı yeniden kadınların gündemine getirmeyi başardı Fransız ayakkabı tasarımcısı Charles Jourdan’ın, iğne topuklu “stiletto” ayakkabı tarzı hemen hemen bütün dünyayı etkisi altına aldı Fransa’da, İtalya’da üretimi yapılan stiletto’lar cinsel cazibeyi sembolize ediyordu Gençliğin tercih ettiği ayakkabı modelleri ise genellikle rahat ve spor görünüşlüydü 1919 yılında gençlik için devrim niteliğinde bir gelişme oldu Converse’in ürettiği Allstar’lar gençlik tarafından hemen benimsenmiş ve kısa bir sürede bütün dünyaya yayılmıştı Ayak bileğini saran bu keten ayakkabı, daha sonraki yıllarda tüm spor ayakkabıların da öncüsü olacaktı Converse Allstar günümüz gençliğinin hala vazgeçemediği bir ayakkabı modeli olarak yerini koruyor Çizme devreye giriyor 18 yüzyılda erkeklerin giydiği en popüler ayakkabı çizmelerdi Kadınlar ise kolay yıpranan kadife veya ipek ayakkabı giyerlerdi Kadınların bot giyebildikleri tek alan binicikti1830’larda, bilek seviyesinde ve bileği kavrayan dar boğazı ile oldukça zarif tasarımlarla çizme kadınların hayatına girdiÇizmenin moda dünyasına adım atması ise 20 yüzyıl ile başlar 1960’lı yıllara gelindiğinde dünyayı mini etek modası sarmıştı Birkaç modacı bu durumdan rahatsızdı ve tepki olarak bacak dekoltesini daha az görünür hale sokmak için mini etekle birlikte çizme kullanmayı tercih etti Ama çizme bir süre sonra bu amacından çıkarak kadının dış görünümünün belirleyicisi oldu Çizme alışılagelmiş kadın görüntüsünü değiştiren ve daha da özgürleştiren bir ayakkabı olmuştu 80’lerden itibaren, kovboy çizmeleri fonksiyonel amacından kurtularak kadın modası içinde güncel bir yer aldı kısa kısa… • Eski Yunanistan’da da sandal, aba ayakkabı, mantar tabanlı kothornos, deri kayışlı krepis, gelin ayakkabısı nymphitikon ve benzerleri kullanılmıştırYunan kadınları, sokakta çıplak ayakla, ya da sandaletle gezerler ev içlerinde yumuşak, kapalı ayakkabılar giyerlerdi En popüler renk ise beyaz ve kırmızıydı • İÖ 5 yüzyıl kadar Etrüskler, uçları yukarıya kıvrık, yüksek ökçeli, bağcıklı ayakkabılar giydiler • Ayakkabı loncaları kuran Romalılar, sağ ve sol ayağa göre kalıplanmış ayakkabılar geliştirerek, ayakkabıcılık tarihinde önemli bir adım attılar • Ortaçağ boyunca tabaklanmış deriden yapılmış mokosenler popüler oldu Bu ayakkabılara toka ve bağcık eklenerek günümüz ayakkabılarında kullanılan bazı formüller üretildi • 14 ve 15 yüzyılda ayakkabıların burunları uzamaya başladı Bu moda 15 yüzyılın sonlarına kadar sürdü ve daha sonra yerini yuvarlak burunlara bıraktı • 17 yy da Avrupa’da çizme modası yaygındı • 19 yüzyılın ilk yarısında, aristokrat kadınlar kağıt inceliğinde brokerli ayakkabılar giyerlerdiBu ayakkabıların tabanları öyle kırılgandı ki ,dışarıda birkaç adım bile atmak mümkün değildiHizmetçiler ise sağlam botlar kullanırdıRoma prenseslerinin altın tabanlı sandaletleri ve XIVLouıs döneminde saraydaki kadınların kırmızı topuklu zarif ayakkabıları gücü ve sınıfı gösteren sembollerdir • Mahatma Gandhi’nin giydiği sandalet, bilgeliği, doğaya ve insana dönüşü , sadeliği, eşitliği simgeliyordu |
|