Busenin Göz Yaşları 29 |
07-11-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Busenin Göz Yaşları 29Busenin Göz Yaşları 29 Öyküsü - Derin Duygular - Ayhan Sarıkaya - Duygu Seli - Yaşam Hikayeleri - Öykü Kız kurusu Selma,dünürcülük meselesini ağbeysine söyleyip söylemediği konusundaki kuşkusunu gidermek için aklı fikri,Buse'deydiDamadı görmeye birlikte komşuları Zehra'ya gitmişler,kısa da olsa yakın tanışmadan sonra Buse'nin söylemiş olduğu fikirleri,gönlünü ferahlatmıştı: "-Bence,damatla geçinip gidersinAğzı var dili yok adamcağızınAnasının yanında çocuk gibi elleri dizlerinin üzerinde oturuyorBiraz anası sorun çıkarabilirOnu da idare etmek senin elindeİkiniz de benim dediğim dedik derseniz,yuva yıkılır,olan çocuklara olurBence bu işin zor bir tarafı yokSen de ılımlı olmazsan,ilk zamanlardaki bana saldırdığın gibi saldırırsan;kim kime dayak atar doğrusu bilemem" "-Aman Buse gelin, düşündüğün şeye de bakBen her halden anlarımBakma seninle ilk zaman hır gür ettiğimeEltilerimin şişirmesine gelmiştim,o zamanlarBen, dostumu düşmanımı geç de olsa anladım vallaSen, bağrı yanık bir insansın, neyin ne olduğunu az çok anlarsın Bana kalırsa da bu damat olacak adam, anasının dizinin dibinde oturan sünepe kılıklı birine benziyor amaArtık onu adam etmek de bana düşüyorAnasının dırdır yapması da pek o kadar önemli değilPeş peşe üç dört tane çocuk yapıp da kaynanam olacak o kadının kucağına verdim mi : "hadi ana bu çocukları hep beraber bakalım" diye işte o zaman benimle uğraşmaktan vaz geçip kendi derdine düşmeye başlar "-Vay be Selma ablam ta nereleri düşünmüş baksana" "—Ha ha ha ha" Aralarında geçen bu konuşmalardan sonra işin bütün çözüm noktası ağbeysi Ahmet efendiye kalıyorduNasıl olsa bunu da Buse halledecektiŞimdi misafirlerin gelmesiyle Buseyle yakın temas kuramıyor,ağbeysiyle aralarında neler geçip geçmediğini soramıyorduPaldır küldür yanına gidip, "-Çabuk söyle Buse gelin,ağbeyimle konuştun mu benim meselemi ha?" diye söylemiş olsa "-Ya bu kız amma da koca delisi olmuş" diyebileceğinden utanıp sıkılıyordu Bunlar düşündüğü içinde Buse'nin annesiyle öyle ilgileniyordu ki;kendi öz annesine bile o kadar fazla ilgilenmemişti sankiEtrafında pervane oluyor,aklına ne gelirse olur olmaz her şeyi anlatıyorduBuse'den evire çevire dayak yediğini bile ballandıra ballandıra anlatmıştı da annesiyle birlikte kahkayla gülüşmüşlerdiBuse'nin annesinin konuşmaları da olumlu,aynen kızı Buse gibi düşünmekteydi: "-İyi kötü geçip yapmak, her iki tarafa da düşüyor kızımBu işler karşılıklıTek taraflı her şey yıkılmaya mahkumOnun kızdığı şeylerin üzerinde fazla inatlaşmayacanSükut geçecenBelirli süre sonra eğer seni seviyorsa zaten hatasını anlar,senin gönlünü almak için sana sevgiyle yaklaşırErkekler hep böyledir zatenÖnce aslan gibi kükreyip karşısındaki hatunu sindirdikleri zaman ruhen tatmin olduklarına inanırlarAma belirli süre geçtiğinde; içten içe hatalarını anlayıp," ben ne yaptım?" diye pişmanlık bile duyarlar Bunun için evlilikte dik kafalı olmayacak uyumlu olmanın yollarına bakacaksın,tamam mı kızım?" Selma,Buse'nin annesinin bu konuşmaları karşısında: "amma da kükreyecek aslanı buldum karşımdaMübarek ana kuzusu gibi anasının dizinin dibinde oturmaktaydı" diye aklından geçirmiş hafiften gülümsemişti de Misafirler,geldiklerinin ertesi günü Amasya'ya geri dönmek istedilerse de Ahmet efendi,Buse gücenmesin diye fazla ısrar edince kalmak zorunda kaldılarAraya Selma'nın istenmesi olayı da çıkınca konakta aklı başında bir büyük olsun düşüncesiyle onlar da razı olmuşlardı yapılan ısrarlara Buse,kocasına : "-Son kararını verdin değil mi,Selma için?" "-Sana söylediğim gibiBu cumartesi öğleden sonra gelsinler,istemeye" Buse'yle kocasının kısa olan bu konuşmalardan kesin karar ortaya çıkmış oluyordu Kız tarafı da oğlan tarafını sabırsızlıkla bekliyordu Oğlan tarafında da farklı bir telaş hakim sürmekteydi Salih,yine annesinin dizinin dibine oturmuş annesinin konuşmalarını dinliyordu: "-Bak oğlum,kısmetin buradaymışSen de üzülüp duruyordun,bekar kalacam,baba olamayacam diyeKızı beğendin değil miMaşallah bülbül gibi konuşuyorduElinden de her iş geldiği belli oluyordu canımBen,karşımdakini bir bakmada anlarım,hırlı mı hırsız mı olduğunu diyenin hesabıBu zamana kadar çıkan kızları niye beğenmedim,sanıyorsun?Hepsinin de kendilerine göre birer kusurlarını kesinlikle bulmuşumdur" Salih, annesin her konuşmasını onaylıyordu: "-Haklısın anem, sen malın eyisini gözünden tanırsınBen biliyom zaten senin ne gadar akıllı bir anne olduğunu" "-Afferim oğlum sanaBu cumartesi günü,kızı istemeye gideceğizAmcana da haber ver de yanımızda erkek olarak bir büyüğümüz olsun,değil miKimi kimsesi yok demesinler" "-Tamam,anem" "-Yarın pastaneye gidecen şöyle iyisinden çikolata yaptıracan oğlumSakın cimrilik yapıp da adi çikolata ya da şeker almayasın haSonra bunlar amma da pintiymiş demesinlerYoksa bir çikolata yüzünden bütün işlerimiz ters gider ha" "-Yok anem,öbür kız istemelerdeki hatayı bi daha yapar mıyın heçBu sefer parama acımayacam yaYoksa fazla damahkarlık yüzünden garısız kalırım " "-Aferim sana şimdi akıllandık ikimizde" Cumartesi öğleyin çabucak geldi,diğer günler gibiSu gibi kayıp gitmişti zaman Salih,annesi ve amcası Hasan ile Konağın kapısını çalıp, "-Tanrı misafiri kabul ediyor musunuz? "Diye beklenen misafir olduklarını belirtmiş oldular Karşılıklı guruplar,konağın salonundaki yerlerini almışlar,karşılıklı hoş sohbet,havadan sudan konuşuyorlardı Damat,yine anasının hemen yanında süt dökmüş kedi uysallığında etrafına bakıyor sorulan sorulara cevap vermeye çalışıyor,başka da bir şeye burnunu sokmamaya özen gösteriyorduDünürlüğe gelmeden önce anasının sıkı sıkıya olan tembihlerini unutmamıştı: "-Aman oğlum,kızı hemen verecekler diye sevincinden havalara uçtuğunun belirtilerini yapmayasın sakınSonra bu adam çocuk akıllı derler sonra" Damad adayının amcası söze yavaştan başlamış ağır ses tonuyla kız kurusu Selma'yı istemeye başlamıştı: "-Efendim, ziyaretimizin asıl nedeni karşınızda gördüğünüz oğlumuz Salih'e Allah'ın emri,peygamberin kavli ile kızınız Selma"ya talibiz" O sırada Selma ise çay servisini yapmış, elindeki tepsiyle dışarı çıkmaktaydıKız isteme sözlerini duyar duymaz,dışarıda kapıyı hafifçe aralık bırakarak olanları dinlemeye başladı Ahmet efendi: "-Ayaklarınıza sağlık Bizleri kabul edip buralara kadar gelmişsinizAllah yazdıysa bizlere de hayırlı olsun demek düşer" Amcası: "-Hepimiz içinde hayırlı olsun efendim Biz düğünü hemen yapmak istiyoruz" Ahmet efendi "-Tamam,bence de hemen yapalımHemen düğün hazırlıkları yapılsınBu hafta davullar çalmaya başlasınHatta bu gençlere benden jest olsunİki başın eksiğini de ben karşılayacamDamadımızı fazla yormayalımZaten tek maaşla ömür boyu yorulmuş zaten" Damadın amcası, Ahmet efendinin derinlemesine yaptığı ince alayı karşısında biraz rahatsız olmuştu ama sonra da" aman canım bu kadar varyeti içerisinde ona dokunmaz"diye sessiz kalmayı yeğlemişti Salih'in çikolataları afiyetle yenmiş bu işin ciddiyetine inanılmış,bir hafta sonra davul, zurnalar gümbür gümbür çalmaya başlayacaklar Ayhan Sarıkaya |
|