Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
angut, kuşunun, sevdam, sevdasıdır

Angut Kuşunun Sevdasıdır Sevdam

Eski 07-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Angut Kuşunun Sevdasıdır Sevdam



Angut Kuşunun Sevdasıdır Sevdam - Mustafa Sakarya

Son günlerde büyük şehrin kasvetli havası beni daha çok boğmaya başlamıştı Kalabalıklar, duvarlar, her şey üzerime üzerime geliyordu


En kısa zamanda ortamımı değiştirmeye, derin bir nefes almaya, rahatlamaya ihtiyacım vardı

Karar vermiştim; köyde yaşayan annemle, babamın yanına gidecektim


Ankara’dan dün akşam yola çıkmış, bu sabah varmıştım Şanlı Urfa’ya Buradan beni Halfeti, nin Sabır’lar köyüne götürecek dolmuşa az önce binmiştim Gittiğimiz yol ara sıra Fırat nehrinin muhteşem manzarasıyla buluşturuyordu beni Etrafı kah söğütlerle, kah kamışlıklarla bezenmiş, türlü türlü hikayelere ev sahipliği yapmış evsanevi bir nehirdi burası Ama nedense buraya dair anlatılan öykülerin çoğunda hüzün vardı, ayrılık vardı


Yaklaşık kırk beş dakika sonra nihayet Fırat nehrinin yanına kurulmuş köyümüze varmıştım Bahar aylarıydı Her yer yeşile bürünmüş, bin renkte, bin kokuda çiçekler bu yeşil atlasa sim gibi işlenmiş, türlü desenlerde, küçüklü, büyüklü bir sürü kelebekler etrafta uçuşup duruyordu O an buraya geldiğime ne kadar iyi ettiğimi düşündüm İçim açılmıştı


Biraz ileride köyün ortak merasına baktığımda gözlerim ışıldadı! Bir sürü daha yeni doğmuş kuzu annelerinin yanında hoplaya, zıplaya neşe içinde çayırda koşturup duruyorlardı Yünleri daha kirlenmemiş, bembeyazlardı


Hemen onların yanına gitmek istedim Fakat geleceğimi önceden bilen annemle babam, çoktan köy meydanına çıkıp gelecek dolmuşu hasretle beklemeye başlamışlardı


Annemle, babamla ve köyde ki akrabalarımla merhabalaştıktan sonra, az önce gördüğüm koyunların yanına gitmem uzun sürmedi


Büyükçe bir çam ağacına sırtını dayamış yaşlı çoban beni görünce, yanında bana şüpheyle bakan köpeklere “oturun” anlamında bir şeyler söyledi Selam verip bende yanına oturdum


Buradan bakıldığında gördüklerim büyüleyiciydi Fırat nehri nazlı bir gelin gibi akıp gidiyor, yanında kuzulu koyunlar, meleşiyor, tabiat kendince coşuyordu Yaşlı çoban sohbeti hoş biriydi Bir yandan onunla konuşuyor, bir yandan eşsiz manzaradan istifade ediyordum


Tam bu sırada bir şey dikkatimi çekti! Üzerimizden insanın içine burukluk veren bir sesle öten, kahverengi, ördek boyutlarında bir kuş geçti Yalnız başına uçuyordu Ötmüyor adeta yakarıyordu Çoban da fark etmişti bu kuşa dikkatle batığımı Hafifçe omzuma vurup, baktığım kuşa işaret ederek,


” O sevdalısına hasret duyanların kuşudur” Gerçekte adını sual edecek olursan Angut’ dur o Angut kuşu yani” Dedi


“Sen bilir misin yeğenim angut kuşunu? Daha önce hiç gördün müydü?" Diye sordu bana


Bende “ilk defa görüyorum” deyince anlatmaya başladı


“Bizim buralarda bu kuşa sevdalıların kuşu derler niye bilir misin? Çünkü eşine çok düşkündür Eşini bir kaybettim mi, ölene kadar, dağlarda, ovalarda ona yanık ağıtlar yakar durur O yanık, içli sesini duyan sevdalıları yüreğinden vurur Yanında bin tanede angut olsa onlardan öte durur İstemez kendine ölen aşkından başka eş Eğer eşine sevdasını görmek istersen yüreğini bir deş Hele birde eşi gözlerinin önünde vurulup, öldürülmüşse! Ne yapar bilir misin? Çöker eşinin başına, gözlerini onun gözlerine diker ölene kadar başında bekler O sıra yabani bir hayvan gelse, ya da onu tutmaya biri gelse umursamaz, eşini bırakıp da kaçmaz


Çoban, hüzünlenmiş bunları anlatırken, ben ona yan dönmüş akan göz yaşlarımı saklamaya çalışıyordum Demek ne kadar da benziyormuş benim kaderim şu mağrur Angut kuşuna


Nerden bilebilirdim, hatıralardan kaçmaya çalıştığım, nefes almaya geldiğin bu yerde benimle aynı kaderi paylaşan angut kuşuna rastlayacağıma


Çoban benimle konuşurken koyunlar uzaklaşmış, şimdi onların yanına doğru gidiyordu


Bense şimdi hatıralarımla baş başa, yani Gülizar’ ımın hiç solmayan hayaliyle baş başa kalmıştım


Daha evliliğimizin üçüncü yılıydı Sevdamız, belki angut kuşlarınınkini bile kıskandırırdı Bir yaz akşamıydı; balkonda oturmuş neşeyle çaylarımızı yudumlarken, az ötedeki düğün yerinden, bir baht karalayanın, bir ocak söndürenin, bir yuva yıkan katilin attığı kurşunla vurulup ölmüştün sen Gülizar ım


Ama inan Gülizar’ım! Ogün ölen sadece sen değildin bende ölmüştüm


Ve ben şimdi bir Angut kuşu misali sensizim İçimde fırtınalar kopuyordu hep sessizim Anılarımda sana haykırıyorum çaresizim


Sana ant içiyorum Gülizar’ım, sevdamız tıpkı bu angut kuşları gibi son nefesim çıkana kadar Bil ki bu dünya sensiz bana elem, bana dar Sanma ki senden sonra sevdim birini oldum bahtiyar


Ne sen benden gittin, ne de ben senden gittim Senden sonra yemekleri bir kişilik yapsam da, hep iki tabak koydum masaya Biri sana, biri bana Masanın bir yanında ben, bir yanında resmin Hani senin şu çok beğendiğin, gelinliğinle çekilmiş olanı Önce yemek yiyorum seninle Konuşuyoruz, gülüyoruz Sonra iyice sarhoş olunca konuşanın ve gülenin sadece ben olduğunu kabul edip, bu sefer sensizliğime ağlamaya başlıyorum


Ben, seni hiç, ama hiç unutamıyorum İşte ben seni böyle tıpkı Angut kuşunun sevdasıyla seviyorum…


Not : İçinde bulunduğumuz toplumda “Angut” kelimesi genelde, birisi aptalca bir duruma düşünce ya da söyleneni anlamayınca veyahut boş boş bakınca kullandığımız bir kelime Hani denir ya “Oğlum ne o? Öyle Angut gibi ne bakıyorsun veya Angutluk yapma” gibi Aslında asıl anlamını bilsek, Angut gibi bakmaktan ve Angut’ lar gibi sevda yaşamaktan gurur duyardık Çünkü Angut kuşları gerçekten eşlerini kaybettikleri zaman ölene kadar bir daha eş tutmazlar Hayatlarının sonuna kadar acı ağıtlar yakarak bir başlarına uçar dururlar Hele eşi gözlerinin önünde öldürülmüşse, gözünü, eşini gözüne diker ve kendi de ölene kadar onun başında bekler




Mustafa Sakarya

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.