Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
busenin, göz, yaşları

Buse'nin Göz Yaşları 39

Eski 07-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Buse'nin Göz Yaşları 39



Buse'nin Göz Yaşları 39 Öyküsü - Derin Duygular - Ayhan Sarıkaya - Duygu Seli - Yaşam Hikayeleri - Öykü

Buse,iki üç gün geçmesine rağmen anılarını yazmaya başladığı defteri bir türlü bulamamış,tedirgin olmuştuYazdığı anılar ve şiirler,onun tek tesellisi konumundaydıŞiirlerinin mısralarına ve nesrin cümlelerine sığınıyor,kendisini iç huzura kavuşturuyorduHemen ertesi günü bir fırsatını bulup marketçi Hüsne2nin yanına uğradıYine havadan sudan konuştularHüsne,muhtarın gelinin kız doğurduğunun haberini çoktan almış,markete gelip gidenlerin kulağına çıtlatmıştı bile


-Kız duydun mu?Dün gece muhtarın gelini kız doğurdu


-Essah mı diyon


-Hemi de ebeliğini, Ahmet efendinin yeni karısı Buse gelin yaptı


-O da nerden biliyormuş,ebeliği?Daha kendisi çocuk sayılır


-Ama hemşireymiş


-Vay be, iyi o zamanKöyümüz için bulunmaz nimet deseneTabi kocası izin verirseO da pek asık suratlı maymuna benziyo ha


-Ha ha ha ha


Buse,bu gelişinde;diğer günlerden farklı olarak marketçi Hüsne'nin görebileceği şekilde az yukarıya asılı duran otuz yedi ekran televizyona gözleri takıldıMarkete girip çıkanlar,alışverişten ziyade küçük beyaz ekrana bakmadan geçemiyorlardıBunun farkında olan Hüsne,farklı bir havayla kendisini kısıyor;zenginlik tavırlarıyla:


-Bu televizyon denen alet de çok faydalı canımAlır almaz dünyada ne olup bitiyosa hemen gözlerimizin önüne geliyoHele o reklamlar var yaBenim için o kadar faydalı kiKöyün her evinde olsa ne güzel olurDeğil mi Buse gelinAslında sen aldır gız şu sihirli kutudan bir tane kocanaKöyün en varlıklı adamı zatenİstese hemen şu saatte alırHem taksitle de veriyorlarmışYeni çıktı ama ne gadar faydalı biliyon mu?Hem canın da sıkılmazGünlük iki tane de aşk dizileri koyuyorlar gızAldır kocana


Buse:


-Bakalım diye geçiştirmişti Onun aklı fikri defterdeydiBirinci defteri nasıl kaybettiyse ikincisine de aynı şekilde yok eder düşüncesiyle iki adet almayı yeğledi


-Hüsne abla, bana yine kalınlarından defter Bu sefer iki tane olsun


Hüsne şaşırmıştı Daha birkaç gün önce defter aldı? Bu da neyin nesi diye merakla:


-Ne o Buse gelin, kocanın alacak verecek işlerini mi kayıt yapıyon?


-Yok be abla, Bizim küçük kız Gül pembe var ya, onu ders çalıştırıyorum da, iki de bir defterini kaybediyormuş daHem onu ders çalıştırıyorum


-Kız Buse,sende de yok yok haniÖğretmenlik dersen var,ebelik dersen var helal olsun sana kızSenin doğum da yanaştı ha


İkisi birlikte gülüştüler


Defterleri alıp geldikten sonra masanın üzerinde uzun bir süre yine onları okşadı

İlk sayfasını açıp,"Buse'nin Çileleri" başlığını değiştirip" İSYANLARDAYIM "Diye büyük harflerle yazdıBundan sonra anıları,"isyanlardayım" diye başlayıp devam edecekti


"Buse'nin Çileleri" başlığını koyduğu günlüğüyle yazdığı şiirleri ve doğacak oğluna yazdıklarını anımsadı Hafızasını yokladıKelimesi kelimesine beyninde canlanıverdi düşünceler:

"Bebeğim,yavrum, gelişini dört gözle bekliyorumFarkındayım her şeyin;tekmelerin,karnımın çeperlerini öyle sabırsızlıkla vuruyor ki ve ben çok mutlu oluyorum bu halindenNe kadar hareketli bir çocuk olacağın her halinden belliKaranlık ortamdan aydınlığa çıkmak için ne kadar da aceleci hallerin varŞimdiden sana ninniler söylemeye başladım bileSen,karnımı tekmeledikçe sana bazen şarkılar bazen de şiirler mırıldanıyorumO zaman beni anladığına ve beni can kulağı ile dinlediğine inanıyorumSana hep hüzünlü şiirler okuduğum için beni bağışla oğlumİnşallah dünyaya geldiğin zaman senin için daha farklı bir anne olacağımSana çektirdiğim çileleri kesinlikle hissettirmeyecek hep mutlu görünmeye çalışacağım"


Diye uzayıp gidiyorduŞiiirleri anımsamaya çalıştıEvet onlar da hafızasında canlandı"Her ne kadar şiirlermi,ilhamla gelmiş olsa da benden ilham hiç eksilmiyor ki"diye bir anlık düşündü


Şu dünyada muradını almayan

Tabibe yaramı sar diye ağlar

Sağlığında sevdiğini sarmayan

Mezarda kolları yar diye ağlar


"Ağlar" başlıklı şiirinin birinci kıtası aklına gelir gelmez hemen yazdı


Kafası şişmişti Marketten dönüşte aldığı sigara paketini açtı,bir tane yakıp,dumanını ciğerlerinin en ücra köşesine dek yolladıAğzından çıkardığı dumanı da dışarıya aheste aheste üflediRadyonun düğmesini çevirdi Amasyalı Seyit Al'ın türküleri kulak çeperlerini yaladı durduBelli bir süre sonra Sonra da spiker:


-Sayın seyirciler, şimdi radyoya uygulanan dizi filmin birinci bölümü "Sevenler Ayrılmasın" ı sunuyoruz


Bu başlık,dikkatini çektiDinlemeyi yeğledi"Hem başımın ağrısı da geçer belki" diye de düşündü


Yarım saatin sonunda dramatik bir aşkın öyküsü,kendisini oldukça sarsmıştı


"Sanki kendi yaşadıklarımı yansıtıyordu,dizi film"diye us'ladı


Sevenler ayrılmaz derlermiş ama maalesef öyle olmuyorBal gibi de ayrılıyorlarSen ayrılmasan bile araya giren kara çalılar,bu işi yapıyorlar


Tekrar defterinin sihirli sayfasına dönüp dalga dalga gelmeye başlayan ilham perisiyle elindeki kalemi şiirinin mısralarını sıralamaya başlamıştı bile:


YALNIZLIK


Yalnızlık öyle zor ki yaşayan benim

Yaşan kalbim,bakan gözlerim görür onu

Kimse yok yanımda teselli versin

Yalnızlık öyle zor ki; yaşayan benim


Acılar,içimde;sitem, dilimde

Yalnız kaldım bunca gurbet elinde

Tek tesellim;sigaramla radyomda

Yalnızlık öyle zor ki;yaşayan benim


Öyle hastayım ki;halim perişan

Vücudum yaralı,bulunmaz derman

Tutsak oldum,hastaneye çıkamam

Yalnızlık öyle zor ki;yaşayan benim


Dört duvar içinde akşam oluyor

Akşam olunca kimse bilmiyor

Zalim olan kocam halimi bilmiyor

Yalnızlık öyle zor ki;yaşayan benim


Mutlu musun diye herkes soruyor

Bu acı,içimde hemen büyüyor

Çektiğim çileler,dertler bitmiyor

Yalnızlık öyle zor ki;yaşayan benim


Şiirini yazıp bitirdiğinde göz yaşları içerisinde kalmış, iki gözü iki çeşme olmuştu adetaSon zamanlarda duygusallığı daha da artıyor,ilham perisi gelip de şiir yazmaya başlayınca;hemen gözleri yaşarıyorduBugünkü ağlaması oldukça uzun sürmüş adeta kendinden geçmiştiGöz çukurları,alevler içerisinde yanıyordu sanki


Karnında yavrusunun ayak darbeleri yine başladıBuse,yavrusunun hareketliliğiyle içinde bulunduğu kabustan sıyrılıp,onunla terapi kurmaya başladı


-Hadi yavrum,çabuk gel de beni bu yalnızlıktan kurtarSeninle bütün acılarımı unutacağımBelki de benim ayakta kalmam senin dünyaya gelişinle olacaktırHadi meleğim,beni yalnız koma buralardaYalnız koma buralarda


Vücudu ağırlaştı,uykusu geldiğini hissettiYatağa uzanmadan önce ilk işi defterleri saklamak olduDefterleri,naylon poşetin içerisine sokup,dışarıda konağın altında göz göz ayrılmış olan buğday dolu ambara yitiverdiBuğdayla tekrar üzerini kapattı


"Nasıl olsa buğday,alttaki delikten akıtılıyorÜzerindeki kapak açılmadığı için kimse göremez"diye kendine güven duygusuyla tekrar odasına çekilip,kendisini yatağın üzerine bırakıverdiÇok geçmeden acı dolu rüyalara dalmıştı


"Yine kocası,şiir ve anılarını yazdığı defter"Defter yine kayboluyorduBir süre sonra daldı gitti,uykusunun derinliğinde kendinden geçti






Ayhan Sarıkaya

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.