Bir Muhabbet Kuşunun Öğüdü |
07-11-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Bir Muhabbet Kuşunun Öğüdüİnsanları diri diri mezara koymak onlara ne hissettirirse,benim de kafese konmam öyle hissettirir banaO tel örgüler sıkarboğar ya seniAğlamak istersin ama ağlayamazsınÇünkü nedenini bilemezsinİlk başlarda zorlanırsın arkadaşÇekilirsin kabuğunabir köşede kendi kendine dövünür aklınca hesap sorarsın hayata'Ben ne yaptım ki sana bana bunu layık gördün?'diyeArdı arkası kesilmeyen ve cevapsız kalan sorular sadece yorgun düşmüş bir sen bırakır gerideKet vurucu davranışlar arasında bığulursunSonra alışmaya başlarsın yeni hayatına arkadaşlardan,evden o hoş muhabbetlerden uzakSana o tel örgülerin arasından kocaman bazen şaşkınbazen ise ürkek gözlerle bakarlarAcıdıklarından mı yoksa merhamet duygusu mu?BilemezsinÇünkü insanoğlunun konuştuğu dil başkadırEminim aşk yüklü kalpleri başkaYaklaşmaya sana dokunmaya çalışlırlar,sen ise sana zarar verecekleri korkusuyla saldırırsınAma sonunda lanet olası doğanın kanunu ya,güçlü olan kazanır elbetSeni avucunun içinde sıkıca yakaladı mı nefesin kesilirKalbin küt küt atarHareket edemezsinEğer bir de şeytani gülümseme yayılırsa suratlarına Ağzına doğru yaklaştırılarr seniSeni tam yiyeceklerini düşünürken tarifi zor ama duygusu tuhaf olan bir davranışta bulunurlar sanaKarışık duygular içine girersinBen ismini öğrendim onunÖpücük diyorlarmış o hareketeSonra şansın varsa bırakırlar seni havayaBir ara beni bırakmışlardıÖzgürüm zannetmiştimOrdan oraya uçuyor evimin ailemin yolunu arıyordumMeğerse boşuna uğraşıyormuşumHep aynı noktada daireler çiziyormuşumNeyse arkadaş biraz serbestlikten sonra seni tekrar tıkarlar içeriHer gün aynı yemeği yemekten bıkacağın günler gelecekHaftada bir değiştirdikleri içme suyun ise yanında cabasıAma biz Yaradanı unutmadık arkadaşİçmeden suyumuzu önce başımızı yukarı kaldırmadan yudumlamadık suyumuzuAma birileri uutmuş galiba Bazen seni döverler suçsuz yereSıcak bunaltıcı karanlık örtülerin altına koyarlar senin gece körü olduğunu bildikleri haldeAnlayacağın işkence göreceğin günler olabilirGünler iyice monotonlaşırRobinson Cruıse bile delirmemek için Cuma ismini verdiği bir topla konuşarak hayatını sürdürmüşBenim de ona benzer bir anım varBen de ayna dedikleri bir eşyada gördüğüm yansımamla konuştum hepAma beni görenler bana deli lakabını takmaktan çekinmediBazen 'kuş beyinli ,ne olacak'diyerek çıkıverdiler işin içindenUmursamadım hiç bir zamanUmursamayacaksın da Ben doğmadan ölmüşüm neye yazar ki söyledikleriAma dedim ya Yaradanı unutmayacaksın arkadaş Bir kaçış umududur senni hep ayakta tutanDalgınlıklarından yararlanıp kaçmaya çalışacaksınBen birkaç defa denedimHer seferinde tedbiri hat safhaya çıkardılarAma yılmadımBir sefer ki denemem de ise balkon kapısından kaçtım arkadaşÖzgürdüm artıkGökyüzü ne kadar maviymiş,ağaçlar ne kadar yeşilmiş,deniz dedikleri bu olsa gerek diye düşündümAma bunlar bir anlık gelip geçici hevesmişSana benzeyen çok ama seni kabullenen yok dış dünyadaAdemoğluna muhtaç olduğumu anladım en sonunda ama gururuma yenik düştümGeri dönmedimsonunda ölüm olduğunu bildiğim haldeama sakın arkadaş sen benim seçtiğim yoldan gitmeBoşver dostum her ne hissediyorlarsa seni öpmelerinden, bırak öpsünler seniAma insanoğlu senin ne hissettiğini elbet bir gün anlayacak ve kendince de bir ders çıkaracakHer ne kadar kalp gözleri kapalı,dünyevi gözleri açık ama gerçekleri göremeyecek kadar kör olsa daDedim ya sen seni yaradanı unutmaİsyan etmeden içmeden suyunu önce başını kaldırarak semaya şükretmeyi unutma Ersoy Gülmez |
|