Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
busenin, göz, yaşları

Buse'nin Göz Yaşları 12

Eski 07-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Buse'nin Göz Yaşları 12



Buse'nin Göz Yaşları 12 - Derin Duygular - Ayhan Sarıkaya - Duygu Seli - Yaşam Hikayeleri - Öykü

Buse,Amasya'daki gecekondusundan zorla kopartılıp Işıklıköyünegelingönderildiğinden

bu zamana dek dört,beş ay geçmesine rağmen kardeşleri,ablalarını bir kez dahi görememişler,Onun kokusuna,saçının bir teline bile hasret kalmışlardıO'nu bir abladan öte,koruyucu bir melek,aydınlığa ışık saçan bir öğretmen gibi görüyorlardıBuse,gitti gideli evlerinin bülbülleri susmuş,kolları kanatları kırılmış,içlerinde doldurulması imkansız bir boşluk vardı sankiBu boşluk gidenin arkasında bırakmış olduğu acılarla dolmuştu sadece


Hiç unutmuyorlardı,hiç gözlerinin önlerinden çıkmıyordu;babaları Cemal'in annesi ve ablasına şiddet uyguladığı günüNeydi aman Allah'ım o kabus dolu saatlerZaman zaman anımsadıkça gözlerinin önlerine geliyor,hepsi de aynı buruk duyguların merkezinde odaklaştıkları için birbirlerine konuşmaktan çekiniyorlar ve sukut etmeyi yeğliyorlardı


Ablaları Buse'nin, okul valizini toplayıp da Samsun Sağlık Kolejine dönme hazırlığı olan sevinçli telaşına gölge düşüren babaları Cemal'in tepkisini, zaman zaman gözlerinin önlerine getirdikçe, göz yaşlarının dökülmesine hakim olamıyorlardıBabalarının sözleri,balyoz gibi beyinlerine iniyor ve içerisinde yankılanıyordu


"Bu valiz hazırlanmayacak!hazırlanmayacak!mayacak!cak ! "


"Okula dönüşün olmayacak!olmayacakmayacak!cak!" Bu cümleler,kardeşleri


Emine,Şengül,Gül ve Songül'ün ezberine yerleşmişti


Buse'nin haklı olan itirazı karşısında ortaya konan şiddet de işin çabasıydıBabalarının savurduğu yumrukla nasıl da annelerinin burnu kırılmış ve kan oluk gibi fışkırmıştıBu korkunç manzaraya daha fazla dayanamayıp çil yavrusu gibi kaçışmışlardı sağa sola

Kardeşleri Emine,Şengül,Gül ve Songül o günden sonra babaları ile aralarındaki hiç olmayan, hatta yeşermemiş olan bağlarını tamamen kopardılarKonuşsalar da öyleydi işteBabaları, " Su getir Emine! ","Sırtıma yastık daya Şengül!" ,"Çoraplarımı çıkar Gül!","ayaklarımı yıka Songül" gibi sıralan emir zincirlerini yerine getiriyorlardı hepsi o kadar


O günden sonra sıcak olmayan iletişim, suyun güneşin kızgın sıcağı altında buharlaşıp yok olması gibi uçuşup kaybolmuş,şimdi ise arada kalın soğuk buzlar oluşmuştuBabaları,annelerinin tabiriyle orman kaçkını kıllı Cemal'in kızlarının psikolojik durumları;hiç de umurunda değildiVarsa yoksa sermaye gibi gördüğü çocuklarının bir an evvel büyüyüp serpilmeleri ve nihayetinde para karşılığında satılmalarıydıBütün düşüncesi buyduBuse'yi satmakla kendine güveni gelmişçesine

Göğsünü gere gere yürüyordu Cebine destelediği paranın sıcaklığıyla kişiliğinin güçlendiğini sanıyor,şimdi sırada Emine,ondan sonra da Şengül geliyor hesaplarını yapıyordu"Onlar da çabucak gelişip serpilirlerse rahat rahat geçinir giderim" hayalleriyle günlerini amaçsızca geçirip gidiyordu


Hatta oturduğu kahvehaneyi bile değiştirmiştiKendisini tanımayan kişilerin yoğun olduğu başka bir yeri mesken tutmuştu kendisineSadece zaman öldürdüğü bu yeni yerinde kılık kıyafetine çeki düzen vererek kendisine saygınlık kazandırmanın ince hesaplarındaydı


Adresini gizlemeye çalıştığı kahvehanede kelli felli kasılarak oturuyor,sigarasında bile değişiklik yapmış puro içiyordu


Son günlerde yeni arkadaş edindiği kişilerden kulağına fısıltı halinde gelen değişik haberler,O'nun zaafı olan para hırsını kamçılamaya başlamıştıKahvede karşılıklı oturduğu altmış yaşlarında gösteren saçları dökülmüş,kel kafalı adam,Cemal'a bir şeyler anlatmaya çalışıyordu:


"-Bey efendi,kız çocuğun olunca ayrı,oğlan çocuğun olunca yine ayrı bir derdin var demektirDört tane erkek evladım var,üçünü evlendirdimEn büyükleri ise hala bekarOğlana kız beğendiremiyorum yaNeredeyse soğan gibi tohum çıkaracakBu gidişle bir iki seneye kadar kesin evde kalırŞöyle münasip, helal süt emmiş bir kız bulabilsem bastıracağım parayı vallahi de billahi de bu oğlanı evlendireceğim yaEğer evlendiremezsem kesin gözlerim açık gidecek"


Adam,bunları anlatırken sinsi sinsi kendine göre planlar yapmaya başlamıştı bileSöz konusu olan para olunca akan sular duruyorduİşte o zaman gözü hiç bir şey görmüyor,bütün insani değerleri ayaklar altına almaktan çekinmiyordu


"Hımm,hımmm" yaptı kendi kendineAdamın anlattıkları kafasına girince Buse'nin bir küçüğü Emine geldi aklına


"Emine'yi de bu adamın oğluna yamar da paracıkları, cebe cukka yaparsam fırsatı değerlendirmiş olurum" diye düşünmeye başlamıştı bile


Adam,Cemal'in kendi dünyasından habersiz,


"-Kardeş,senin bildiğin konunda komşunda eğer uygun biri varsa bana bildirirsen çok sevinirimSana da bahşiş falan veririmBu yapacağın iyili

ğin altında kalmam,tamam mı?"


Cemal,kendi dünyasında hoyratça dolaşıyordu


"Ne bahşişi be adamO paraların tamamını ben de almazsam bana da ayı Cemal demesinler"Böylece kendi lakabını da kendisi tescillemiş oluyordu


Adamın yalvarışlarına karşılık vererek gönlünü rahat tutmasını söyledi


"-Arkadaş,senin şu oğlanın işine bir çözüm bulacamİki gün sonra tekrar karşılaşalımSen yeter ki paradan haber ver"


"-TamamSen merak etmePara cepte hazır bekliyorSen de yeter ki kızdan haber ver"


Emine,beş ay öncesi ablası Buse'ye söz verdiği gibi ortaokulu bitirmiş girdiği sınavda Sivas Öğretmen Okulunu kazanmıştıSevinçten uçuyorduBu sevinçli haberi nasıl etse de ablası Buse'ye ulaştırsaydıO'na söz vermişti çünkü "Öğretmen olacağım "diyordu

Babası,akşam eve geldiğinde havanın farklı olduğunu hemen sezinlese de umurunda değildiÖnemli olan Emine ve karşılığında alacağı paraydı


"Çocuktan al haberi" misali evin içerisinde ablalarının arasında dolaşmakta olan Songül,ablası Emine'nin Öğretmen Okulu imtihanını kazandığını babasına söyleyiverdiBabası,içinden küplere binmişti ama belli etmemeye çalıştı


"Bu hınzır da elimden uçmaya hazırlanıyor ha aklı sıraBunun da ablası gibi kolunu kanadını kırayım da aklı başına gelsinOkul da neymiş ya bir kızın göğüsleri portakal gibi büyüdüyse hemen kocaya satacanAllah Allah"


Ertesi günü öğleden sonra kafası tilki kurnazlığıyla paraları hayali olarak saymaya çalışırken evden ayrılıp kahveye doğru yöneldi


O gün Amasya'nın pazarıydıKöylüler şehre inmişler,kalabalık bir gün


Kan davası yüzünden iki hasımdan biri,diğerini takip edip onu pusuya düşürmenin yollarını arıyorduNamlunun ucundaki izlenilen adam,Cemal'ın yanından geçmekte iken karşı taraftaki avcı,heyecandan erkenden tetiğe basınca hedefini bulmakta sabırsızlanan kurşun,adres sormadan direk olarak gerçek adresten sapıp Cemal'in sol kulağından beynine yerleştiCemal ise o esnada alacağı paranın sıcak hayallerini kurmakla meşguldü


Cemal, ne olduğunu,neye uğradığını anlamaya fırsat bulamadan kaldırımın taşları üzerine cansız bir şekilde yığılıp kaldı


Ayhan Sarıkaya

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.