Ben Zaten Her Acının Tiryakisi Olmuşum |
07-11-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Ben Zaten Her Acının Tiryakisi OlmuşumÜstümüze yıkılıyor herşey ve biz herşeyin üstüne yıkılıyoruz Yollar senin olsun diyorum, ben kenardan yürürüm Üstümüze yıkılıyor dediklerimiz ve biz dediklerimizin üzerine yıkılıyoruz Yaralı bir hayvan gibi, arkamızda bir kan ırmağını sürükleyerek, yıkılıyoruz ettiğimiz her lafın üstüne "Gece gündüz tenhalarda bekleyenim var demedin" diyorum bakarak gözlerine ve baktığım herşey üzerime yıkılıyor Bütün suçlar, bütün aşklar, bütün kaçaklar, bütün ihanetler, bütün kırıklıklar üstümüze boca ediliyor ansızın ve kör ve yaralı ve sadık ve kalbimizi avuçlarımıza alarak yıkılıyoruz Bizi yıkıyorlar, eski bir binayı yıkar gibi, kadim bir bilmeceyi çözemeyip kenara atar gibi, bir çiçeği kopartıp koklamadan ezer gibi yıkıyorlar bizi Ve dilsiz ve bütün kelimeleri elinden alınmış ve yenik bir şehir gibi duruyoruz "onların tarihi"nin önünde Daha fazla ölmemizi istiyorlar, daha fazla yenilmemizi, daha fazla unutmamızı Ölmeye ve yenilmeye eyvallah belki, ama unutmak asla Unutamıyoruz Zihnimizden kovduğumuz şeyler, bir bakıyorsun çocuklarımızda yeşeriyor Biz bıraksak onlar alıyor savaş meydanının kenarına yığılmış mızrakları Mızraklı ilmihal gibi yaşıyoruz ve mızraklar üstümüze yıkılıyor Bir ilmihal kalıyor geriye, ama 'hal'imizi 'ilim' yapamıyoruz Üstümüze yıkılıyor herşey ve biz herşeyin üstüne yıkılıyoruz "Gördüklerini unut diyorsun" bana ve herşeye rağmen bir cümle düşüyor ağzımdan: "Zet öldü bebeğim, Zet öldü" Zet niye ölüyor bilmiyorum ve niye böyle bir diyalog geçiyor aramızda ve niye geçiyor bizim adamlar karşı orduya ve niye mızraklarına musaf bağlıyorlar, bilmiyorum Hiçbirşey bilmiyorum ve bilmediğim şeyler üzerime yıkılıyor Suç üzerime yıkılıyor ve detaylarını bilmediğim, belki de hiç yeralmadığım şeylerden dolayı yargılanıyorum "suyun önünde" Su akıyor ve ben yargılanıyorum Su akıyor ve biryerlerimiz kanıyor durmadan Su akıyor ve yeniliyoruz hep Niye yeniliyoruz bilmiyorum Niye yanımda yürüyen adam, sokağın köşesine geldiğimizde lüks bir 'mercedes'e biniyor, bilmiyorum Bunları bana sorma oğlum, bunları bana sorma Ben olmadım hiç, biz de olmadık Tahta kılıçlılar ve cüzamlılar ordusuyduk yeldeğirmenlerinin önünde Yeldeğirmenleri dönmeye devam ediyor ve kırıldı kılıçlarımız Niye ordaydık ve niye savaştık, bilmiyorum Git ve aramızda sıyrılıp yüksek masalara kurulanlara sor herşeyi Onların bir cevabı vardır mutlak Çünkü biz sorulardan, onlarsa cevaplardan yontuldu Biz sorularımızla kaldık ortada, onlarsa cevapların nimetiyle palazlandı Belki bütün hikaye bu, belki de hikaye mikaye yok ortalıkta Üstümüze yıkılıyor herşey ve biz herşeyin üstüne yıkılıyoruz Çocuklarımızı öldürüp önümüze atıyorlar Avuçlarımızdaki kana benziyoruz ve giderek bir avuç kan oluyoruz kendi avuçlarımıza kilitlenen Bizi kilitliyorlar oğlum Sorularımızın, yenilgilerimizin ve suçlarımızın içine kilitliyorlar Demirin, ihanetin ve yıkılan gecekonduların içine Kavuşamadığımız 'Leyla'ların ve ihanet ettiğimiz 'Mecnun'ların içine Bizi kilitliyorlar oğlum ve tarih en büyük kilididir insanlığın Bizi tarihin içine kilitliyorlar Sana birşey sorduklarında asla konuşma oğlum, ağzını açıp birşey söyleme Çünkü her cevap ihanetin kapılarını aralıyor Her cevap biraz daha öldürüyor bizi ve yadellerin oluyoruz konuştukça Yadeller, hepsi bu ve yıkılıyor üstümüze sıla, yıkılıyor üstümüze memleket, yıkılıyor üstümüze bir türkü Geriye bir Leyla kalıyor hiç görülmemiş, bir de 'Mecnun' yüreğim Ve belki de son yıkım onların güllesiyle geliyor Bekliyorum Sen bekleme ama! Bizi kilitliyorlar oğlum Sorularımızın, yenilgilerimizin ve suçlarımızın içine kilitliyorlar Demirin, ihanetin ve yıkılan gecekonduların içine Kavuşamadığımız 'Leyla'ların ve ihanet ettiğimiz 'Mecnun'ların içine İdris ÖZYOL |
|