Ölümsüz Aşk |
07-11-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Ölümsüz AşkGenç kız yine acılar içinde odasında yatıyordu Henuz hayatının baharında ölümle yüz yüzeydi Babası onu kurtarmak için gazetelere ilan vermiş, para teklif etmişti Ama onun kalbinin teklemesi değil, kalbinin içindeki sızı ilgilendiriyordu Sevdiği aklına geldi bir damla yaş daha döküldü gözlerinden Ayrıldıklarından beri tam beş çile dolu yıl geçmişti Aslında sevgilerinin arasına o kahrolası para girmişti Hatırlıyorduda sevdiği ona birkeresinde: - Ben zengin değilim belki ama seni seven bir kalbim var Sana sadece onu verebilirim, demişti Zaten sevgiye muhtaç birisi başka ne isteyebilirdiki Kendisini sevmesi yeterdiO en çok Saçlarının dökülmesine üzülüyordu Çünkü sevdiği öpmüş koklamıştı saçlarını Her dökülen saç yüreğine bir hançer olup saplanıyordu Şimdi tek isteği sevdiğinin son anlarında yanında olmasıydı Ne olurdu onu birkez daha görebilse, onu birkez daha koklayabilseBu düşünceler arasında uykuya daldı Babası heyecanlı bir şekilde kızının odasına girdi " Müjde kızım,kalp bulundu " dediğinde kızının bir peri güzellliğinde, sevdiğinin özleminden ıslanmış yüzüne baktı ve çıktı odadan Genç kız, bir hafta sonra kendine geldiğinde sanki başka bir dünyadaydı İçinde acaip bir his vardı Sanki bu dünya ona çok farklı gelmişti Aklına yine sevdiği geldi Kalbi eskisinden daha hızlı atmaya başladı Kalbi değişmişti ama sevdiğini eskisinden daha çok sever olmuştu Bir gece ansızın uyandı uykusundan kalbi çok hızlı atıyordu Bu durum sürekli böyle devam ettiDoktora gitti, durumunu anlattı doktor: - Bir aya kalmaz geçer, demişti Ama aradan aylar geçmesine rağmen durum aynıydı Birgün bahçeye çıktı Çiçekleri seviyordu Kırmızı güllerin yanına gitti Kalbi hızlı hızlı atmaya başladı En çok kırmızı gülleri severdi Çünkü sevdiği ona benzediğini söylerdi hep Birden kapı çaldı Kapıyı açtı kimse yoktu Yere baktı bir mektup vardı ve onaydı Mektubu açtı ve kalbi hızlı hızlı atmaya başladı Bu onun kokusuydu Koltuğuna zarzor oturabildi Zarfın içinden mektubu titreyen ellerle çıkardı ve okumaya başladı : " Sevdiğim, bugün sevdamızın altıncı yılı Seni hep sevdim Seninle ayrılmak zorunda kaldığımızdan beri, bir kalbe iki sevginin sığmayacağını bildiğimden ne birini sevdim ne de evlendim Her günüm çile ve azapla geçti Hergün sana şiirler yazdım, hergün şiirlerimi okudum ve hergün ağladım Tam beş yıl boyunca hergün yazdım, okudum, ağladım Birgün önüme bir fırsat çıktı Bu fırsatı reddedip kendime daha fazla haksızlık edemezdim Belki seni unuturum diye senden çok uzaklara gittim Ama şimdi seni daha çok özlüyorum Her gece yanına geliyorum o masum yüzünü okşuyor yanaklarına öpücükler konduruyorum, sen uyanıyorsun benim geldiğimi anladığını sanıyorum ama sen o tatlı uykuna geri dönüyorsun Sevdiğim hep ben geldim senin yanına artık sen gel olurmu Kırmızı güllerimize iyi bak Ve artık unutma içinde seni senden daha çok seven bir kalbin var artık Ona iyi bak olurmu Kırmızı güllere ve kalbimize iyi bak Seni yanıma gelene kadar bekleyeceğim sevdiğim Hoşçakal" |
|