Bir Yolcu

Bir Yolcu




Vakti zamanında bir ülkede mutlu mesut yaşayan ülke sakinler mevutmuş Dört mevsimi tadında yaşar, kötülük namına pek bir şey bilmezlermiş Bir gün bu ülkeye bir yolcu misafir olmuş Ülke sakinleri misafiri görünce pek sevinmişler Misafir bir eve konuk olmuş Ancak misafir geldikten sonra ilginçtir ki; kışı bile tadında yaşayan bu ülke kara kışlar görür olmuş Gördükleri ile göremediklerini ayırt edemez olmuşlar Bir gün toplanıp düşünmüşler Neden? Cevabı vermişler ortaklaşa Misafirmiş tüm bunların sorumlusu N`apalım n`edelim derken misafirin infazına karar verip bunu misafire bildirmişler Misafir "Peki" demiş Şaşırmışlar ama bi anlam yüklemeleri için bu yeterli olmamış Daha sonra hep beraber bir tepeye çıkıp misafire son bir arzusunun yada diyeceği bir şey olup olmadığını sormuşlar Misafir şöyle demiş; "Dikkatli olunuz Önyargılı davranıp kimseyi yargısız infaz etmeyiniz Bu benim için yeterli olacaktır" Ülke sahipleri gene bir anlam yükleyememişler Ve misafiri tepeden aşağı yuvarlamışlar Demişler ki tamam kurtulduk Ancak demekle olmamış Daha beter felaketler musallat olmaya başlamış Cinayetler, hırsızlıklar gırla gitmeye başlamışlar Millet yok olmaya başlamış kısacası Sonra evinde misafiri ağırlayanlar nedenini nasılını düşünürken, misafirin bir söylediği akıllarına gelmiş "Siz siz olun önyargılı olmayın Önyargılı olup yargısız infaz ettiğiniz kişi mazlum katında yer alıyor olabilir Ve şu 3 şey yerde kalmaz Malumunuz gözünden damlayan yaş, bedeninden akan kan ve vermiş olduğu ah" Sonra hatırlamışlar ki, tepeden inerken yerde kan ve gözyaşları vardı Ama iş çoktan geçmiş Geçmişinizi bilin ki geleceğinizi sağlam kurun