Siyah Töreler |
07-11-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Siyah TörelerBemal ve bender’e Mehmet Faraç’ın Cumhuriyet Gazetesi’nde Yazdığı bir haberden yola çıkarak yazdım Mehmet Faraç’a teşekkürler! Aydın Öztürk Töre kurşunlarıyla Kıydılar aşklarına Bender Bemal’e liman Şimdi kara toprakta bemal güneyde bir kasabalı bostan bahçesi olmayı bekleyen mayınlı tarlaların kıyısında daha yirmili yaşlarda dört çocuklu bir ailenin tek kızıgüzel mi güzel aynı mahalleden bender’i sevdi malum hikayevermediler bir gece yarısı kaçıp evlendiler ne olacak,İstanbul onların da sevdalarını saklardı küçükçekmece,sultanmurat mahallesi üstelik sokaklarının da adı ‘mis’ mis gibi bir aşkın kazanı kaynıyordu hayat güzeldi ve alınteriyle ördüler düşlerini ve büyükler toplandı karanlık yeni bastırmıştı önce tabakalarını çıkarıp sigaralarını sardılar göz göze gelmeye çalışmadan dumanladılar ağır,oturaklı,aslında korkak sözcüklerle çektiler ipini bemalintörelerini parlattılar görev evin küçük oğluna verildi düşündü genç adam uzun uzun düşündü gözlerini çivileyip gökyüzüne kendisiyle konuştuaklıyla konuştu içinde bir sürüngen yol alıyordu kabuslar bastı bütün uykularını tetikçi olmak ağır geldi aylardan aralıktısoğuktu öldürmeyi rededen bir ömrün vedasıydı kardeşine kıyamadı,kendisine kıydı tüfeğin sesi kasabanın sokaklarına saldı hıncını barut dağıldı,ses söndü yerde kanının gölünde bir delikanlı öldü töre kırmıştı kalemini bir kere af yok,bağışlamak,bir ölümü düşünüp uslanmak ve daha delikanlı verilmeden toprağa yeni bir tetikçiye ihale edildi ölüm emri yola çıkarıldı Azrail mis sokaktaki kapı çalındığında şubattı tanrı misafirine korkuyla açıldı tetikçinin yüzündeki yalancı gülüşler azıcık soluklandırdı korkuyu yenildi,içildi,memleketten konuşuldu kahveler içildisigara dumanları alıp başını gitti içi nasıldı ılıktı bemalin sesi göğsünden sökülüp geceyi dağladı şimdi bu soğukta,toprakta yatan yiğit kardeşine ağladı tetikçinin içinde tereddütler insan yanına sevginin sinmesinden korktu vicdanı karanlık görevlerinin ayaklarına dolanmadan ateşledi silahını,şarjörünü boşalttı,sonuna kadar sıktı bağıran barut sessizliğine dönerken yerde iki inilti bender son bir gayretle parmak uçlarına ulaştı bemalin bemal karnındaki altı aylık bebesini düşündü bağırmadan,ahını yuttu Aydın Öztürk |
|