Edebiyatın Puslu Kıtalarında Bir Yazar |
07-10-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Edebiyatın Puslu Kıtalarında Bir YazarEdebiyatın Puslu Kıtalarında Bir Yazar Hikayesi - Edebiyatın Puslu Kıtalarında Bir Yazar Elif Şafak - Elif Şafak Yazıları Yakınlarda çağdaş Türk edebiyatının en özgün, en derinlikli isimlerinden İhsan Oktay Anar hakkında bir kitap çıkacak piyasaya Ve ben Bilgi Üniversitesi’nde düzenlenen renkli bir sempozyum sonrası gelişen bu kitabın içinde yer almaktan mutluluk duyuyorum Hem bir yazar olarak, hem de eski bir Anar okuru olarak , Anar’ın kalemini keşfedişim 1995’te "Puslu Kıtalar Atlası" ile oldu Uzun zamandır hiçbir kitaptan o kadar etkilendiğimi hatırlamıyorum Dili farklıydı her şeyden önce Osmanlıca’yla açıktan açığa dans ediyordu Hem de ne dans Kelimeler, terimler, deyimler, argo Hayatın dolu dolu ritmi taşıyordu kitaptan Öyle bir ritim ki sizi alıp geçmişin derinliklerine götürüyor, tarihi buram buram hissedebilmenizi sağlıyordu Müthiş bir aşinalık duygusu ile okudum romanı, yabancı bir şehirde eski bir tanıdığa rastlamış gibi Kelime dağarcığına şapka çıkararak Anar gündelik dilin kalıplarıyla yetinmeyen, dilin sınırlarını sürekli genişletmeye çalışan bir yazar Osmanlıca’dan su taşır gibi kelimeler getiren, hatta zaman zaman sözcükler icat eden bir yazar Dilin içinde yeraltı tünelleri kaza kaza ilerleyen Sadece dili değil, üslubu da bir o kadar etkileyicidir Bilhassa zengin mizah duygusu Okuruna tepeden bakan, karakterlerine sinik bir rasyonaliteyle yaklaşan "bilmiş yazar ironisi" değil burada kastettiğim Sevecen, şefkatli, zeki bir mizah Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın, Cervantes’in, Rabelais’nin mütebessim hayaletleri dolaşır Anar’ın sayfalarında İsterseniz buna bir nevi "karnaval" da diyebilirsiniz Hayal ile hakikati, batıl inançlar ile bilimi, sosyal/kültürel tarihçilik ile felsefeyi harmanlayan bir edebiyat şöleni Neresi hayal, neresi hakikat ayırt edemezsiniz Bütün dünya bir düştür Anar’ın edebiyatında İhsan Oktay Anar, karıncayı bile incitmeyen bir yazardır Karakterlerini ezmez Anlatırken onlara yukarıdan mesafeyle bakmaz Eşitler kendini Keza okurlarını da ezmez Öğretmenlik taslamaz Farklı disiplinlerde son derece bilgili olmasına rağmen bilgisini yarıştırmaz Ve ilginçtir, diğer yazarları da ezmez Polemiklere girmez Bir tek gün bile tek bir edebiyatçı hakkında olumsuz bir kelime ettiğini hatırlamıyorum Rekabetten, dedikodudan, patırtıdan uzak Yalın, duru, kucaklayıcı, mülayim ve sakin bir duruşu olmuştur her zaman Tek eleştirim, romanlarında daha fazla/renkli kadın karakterin olmayışıdır Ama bu bir "kusur" ya da "eksiklik" değil, anlattığı konulardan/ele aldığı dönem ve dünyalardan kaynaklanan bir özelliktir aslında ve bir başka romanda pekâlâ bambaşka şekilde gelişebilir Çağdaş Türk Edebiyatı’nın en derviş yürekli yazarıdır İhsan Oktay Anar Kişiliğiyle, hikâyeleriyle, diliyle, sahiciliğiyle Kimseyle rekabet etmeden, duru, saf ve som bir şekilde, kendi hayal gücüne çekilerek yazmanın mümkün olduğunu bize gösterir "Her şeye rağmen üretmek mümkün" dercesine Elif Şafak |
|